gaziantep belediye baskanlariyla karsilasildiginda sorulacak tek soru
-başkan efendi, benim bu başlığa daha önce yazdığım entryi silme emri senden mi geldi?
-senden gelmediyse celal dogan efendi mi rica etti?
-belediye başkanlarına yağcılık yapanların eşkili ufak sözlükde ne işi var?
-24669 nolu entryi giren mamet alberto benim entryi silme işinin neresinde?
-belediye başkanına yalakalık yaparak ve muhalif gördükleri entryleri silerek eşkili ufak sözlüğü "yağlı ufak sözlük" haline getirmeye çalışan eşkicilere belediyeden maaş bağlatmayı ya da ihale vermeyi düşünüyor musunuz?
-gece rahat uyuyor musunuz?
-yedi sülaleniz zengin oldu mu? daha fazlası mı? duyamadım da.
ek: entryimi silen ya da sildirenlere: gara gara dert yiyin. başınıza daş dikile en gısa zamanda.
on sene sonrasında olması muhtemel lahaplar
mikroçip hösüyn
3d hökkeş
gdo burhan
tüpbebek selin
kromozom cengiz
organik asım
hibrid hayce
hocalara takılan lakaplar
saynur adlı hocanın soyadını hatırladım. saynur coşkun, türkçe hocasıydı, lakabı da bocu idi, boyu biraz kısacanaydı, ondan herhal bocu deyiklerdi.
alleben deresi
alleben bir zamanlar antebin önemli bir sembolüydü. bizim türk milletinin beton aşkı önce kavaklığı, sonra allebeni halletti. 11 senedir antebe gitmedim, heç gidesim de yok. antepli olmayan birçok kimse ve de bir kısım antepli kimse, "antep çok modern bir kent olmuş" diyorlar.bana ne modern antepden. bana allebene boklu alleben dedikleri zamanın antebi lazım. o zamanın boku bile güzeldi, en azından gdo'lu değildi. heç gidesim yok antebe. google earthden arada bakıyorum da, neredeyse kilisle birleşecek, 45 sene öncki antep nerede, şimdiki nerede. heç gidesim yok antebe. herşey gdo'lu, baklavalara bile mısır şerbeti kullanıyorlarmış en iyi baklavacısı dahil olmak üzere. imam çağdaş bile "çağdaş" olmuş. heç gidesim yok antebe.
portalin
gurtuluş ilkokulunun adını değiştirikler. ben baraka gibi tek gatlıyken ohuduydum 1964-1968 arasında. portalin benim zamanımda okulda yoktu. ilk ses sinemasında içtiydik. içinde gatkı maddeleri var mıydı , bilemiym, ama çok içtiydik, bişey de olmadıydı. yanında da yuvarlak deel de uzun uzun simitler olurdu, küncülü simitler, onlardan yirdik, dadına doyulmazdı.
aluç
alıç olarak bilirik. aluç angara ağzıdır. iplere dizilir ööle satılırdı, şimdi yaban ellerde bulameyik.
galaalti
kırk sene önce ayrıldığımızda antepde pazar kurulan tek yerdi. balcanların, temetosların, kilis gavunlarının gokusu tee 1 km.den duyulurdu. gala altından uzun çarşıya dooru giderken sağlı sollu yoğurt ve pendir satan düvenler vardı. bazıları babamın arkadaşı idi, nur içinde yatsınlar. gala altı hafızamızda hala öyle duruyor, öyle de galsın.
kahke
kaakeyi evde de yaparlardı. tuzlu antep pendirini sıcak suyun içinde sıkarlar, suyun yüzüne vuran yağını toplar, o yağ ilen hamuru yoğururlardı. bazıları böbrek yağı da kullanırdı, bunun dadından yenilmezdi, ağzıyn içinde erirdi. kahkecizade diye sattıklarının kaakeylen ilgisi yok, en kötü margarin yağıynan yapıklar, yiyince adamın genzi yanıy. yok aaam yok, biz antebin herbişeyini gaptırmışık. böyük şeerlerdeki antepli lokantalar bile soğanlı lahmacun yapiy, bişeye benzemiy. onları antepli olmakdan tart etmek lazım.
imam çağdaş
demekkine imam çağdaş da çağa ayak uyduruk, bağa da depsiylen baklava hediye gelikti, antepde yediğim imam çağdaş baklavasıynan sadece allahı birdi, gazandıkları yetmeyik ki hileye hurdaya başvuruklar, ama gendileri gaybeder, bunu eyi bilsinler.
uzun carsinin ululari
uzun çarşının uluları-mithat enç,
gaziantep-cemil cahit güzelbey,
antep ağzı 3 cilt- ömer asım aksoy,
antep savunması günlüğü- hüseyin bayaz,
anteple ilgili bilinen belli başlı kitaplardır. ayrıca antep yemeklerini anlatan muhtelif kitaplar bulunsa da, bunlar içinde en iyileri gonca tokuz ve ayfer tuzcu ünsal'ın kitaplarıdır.
yog aaam yog
olmaz, mümkün değilin antepçesi.
-acı navar şoordan iki dene acılı lahmacın söylesen de yiseg.
-yog aaam yog, yanımda para yoh deym, sen hala israr ediysin, get işine.
gaziantep üniversitesi
desenize aaam, bütün üniversitelerimiz kimi antep üniversitesi de boku yiyik...
akyol ilkogretim okulu
ılkokul 5'i ohuduum ohul. sene 1969. eski bina pempe renkliydi, 2001de antepe geldiğimde sarı olduğunu gördüm.
öğretmenlerimi saygıyla anıyorum. umarım hayattadırlar. kurtuluş ilkokulunda öğretmenimiz göksel söylemez(aytekin)
akyol ilkokulunda öğretmenimiz gönül kalender idi. öğretmenlerin öğretmenlik yaptığı yıllar idi ve bugünlere geldik, antep antep olmaktan çıktı, dünya daha berbat hale geldi, sentetik bahlavalar kapladı her yanı, istanbulda güllüoğlu olur mu heç? olmaz, akyol ilkokulunun eski binasını yıharsanız okul da akyol olmakdan çıhar, eyisi mi heç dokunmasınlar aam!
meraklısına not: kurtuluş ilkokulu tepecik? mahallesinde, amarikan hastahanasının yanındaydı, onun da hem adını, hem binasını değiştirmişler herhalda.
antepde arabaların arkasına yazılan yazılar
antepde yaşadığımız yıllarda belediye otoboslarıynan, belediye minübüsleri dışında toplu daşım aracı yohtu. bi de az sayıda taksi vardı. belediye vesaitinin arkalarında reklamlar olurdu. ama otobosların içindeki iki-üç yazıyı hiç unutmuyorum:
1.lütfen ön sıraları malul gazilere ve hamile kadınlara terkediniz.
2.basamakta durmayınız, otomatik kapu çarpar.
3.otobüsde sigara içmek memnudur. aynen böyle. tv'de aşk-ı memnuyu her gördüğümde aha bu yazı gelir aklıma ve güler, hüzünlenirim. antep belediyesi 40 sene önce çözmüş sigara mevzuunu.
halfelerin meslekleri
gaziantep üniversitesi
90lı yıllarda bir iş için ziyaret ettiydim, makam odasında ayaklarını yıkayan bir anabilim dalı başkanını görünce "tamam, sözün bittiği yer burası ola herhal" didiydim, bi daa da ugramadım.
antepteki ilginç soyisimler
kurtuluş ilkokulunda yılmaz ve nevin abacı adlı iki arkadaşım vardı, kardeştiler. abacıyan ile ilişkisi olabilirmi?
on sene sonrasında olması muhtemel lahaplar
guantum sakıp
telekom mamed
çin malı cemil
flaşdisk hakan
kökhücre yılmaz
on sene sonrasında olması muhtemel lahaplar
plazma heyri
elsidi
ipna orkun
orıspı özgecan
klavye hökkeş
daşşağı yarığın oğlu oğulcan
simkart hayce
ketmoruk tuğçe
aciroheyri
aciro heyri gale altında pazara varmadan solda dükkanı olan bir antepli kişi idi. babamın yakın çocukluk arkadaşı idi, bazara gidip dönerken mutlaka dükkanına uğrardık. dönüşte aldıklarımıza bakar ve mutlaka bir kulp takardı. örneğin bir gün babamın aldığı üzümlere bakıp bakıp "yoorum gene ördek işlerini doplayıksın. eyisinden alsana şoonların"dediydi. yine birgün pazar dönüşü aynı şeyleri söyledi, halbuki pazarın en iyi üzümlerinden almıştık. şeker hastasıydı, önce gözlerini sonra hayatını kaybetti, sanırım 1971 ya da 72 yılıydı. toprağı bol olsun.