boru
boru akmıy da "sular kesik" demektir. su var mı ise "boru ahıy mı?" şeklinde sorulur.
nefis körlemek
eğer bir antepli, antep yemeği bulamamış da hayatta kalmak için başka birşey yiyorsa işte bu antepli için "nefis körlemedir", yani açlık duygusunu bastırmanın hatrı için yeniyordur o yenen her ne ise.
--- abdoo la nediyng yoorum? o ney elingdee?
++ hımbılgelmiymiş neymiş, nefis körliyk işde yoorum, needek yok burda başga bişey....
emine gogus mutfak muzesi
tam on yıl önce o sokaktan geçerken yok olan tarihin fotografını çekmek adına cumbası yıkılmış olan o evin fotografını çekmiştim. şimdiki hali beni çok mutlu etti. içinde sergilenen bazı mutfak gereçleri, yemek yapma, yemeğe lezzet katma konusunda memleketimin ne kadar ileride olduğunu gördüm. uzun bir süre videoyu izledim, bilmediğim yemeklerimizin bile olduğunu görmek beni hem çok şaşırttı hem çok sevindirdi. öyle geniş bir mutfak kültürümüz var ki, tümünü bilmek için yedi göbekten antepli olmak bile yeterli değil.
dedem tekit gununden kalma
* atey dededen galma; ingilizce "from the noah's arc
*"
mal saabi kar saabi
bir malın sahibi o mal üzerindeki tasarruf hakkını istediği gibi kullanır. isterse çarçur eder, isterse çok karlı bir yatırıma dönüştürür. o kendi bileceği birşeydir, başka kimsenin o mal üzerinde dahli veya söz hakkı yoktur.
çarpana
çok fazla yıpranmış şeyleri nitelemek için "çarpanaya dönmüş" deyimi kullanılır.
--- yaw sening geçen sene satdıın arabey gördng mü?,
++ yook, baane boba, parasını aldım, satdım getti...
--- yok yaw, onçüün deel yaw, arabayı çarapanıya döndürmüşler, onu deyciydm...
++
mal saabi kar saabi nederse etsing, ben satdım getdiiii.....
gişi gızı gişizade
erkeğin eşinde değer verme ifadesi olarak da kullanılır.
--- gişi gızı hele baa bi bardak su ver...
saatler olsun
çocukken berberden çıkdıımda derlerdi de yaw ne demekdir bu saatler ossung merak eder dururdum yoorum, sen miyding yaw? doğum gününg gultu ola! neçe senelere hep biraber işallah.
hafız
kur'an'ı ezberden okuyanların çoğunluğu kör olduğu için olmalı ki "hafız" sözcüğü gözleri görmeyenleri hem de kur'an'ı ezberden okuyanları niteler.
türk ün verdün ü gaziantep
türk'ün verdün'ü, gaziantep: önce verdün'ün ne olduğunu açıklayalım. verdün birinci dünya savaşı sırasında çok çetin muharebelerin cereyan ettiği fransa'da bir yerin adı. verdün muhaberelerini eric hobsbawm "aşılırılıklar çağı: kısa 20. yy tarihi" adlı eserinde şöyle anlatır: "almanların 1916 (şubat-temmuz ayları arasında) verdun?deki yarma harekatı iki milyon askerin katıldığı ve bir milyon kayıpla sonuçlanan bir saldırıydı. bu yarma harekatı başarı elde edilemeden sona erdi. almanlar?ın verdun saldırısını kırmak için ıngilizler?in somme?da başlattığı saldırı ıngilizler?e 420,000 kayba sebep oldu; bu kaybın 60,000?i saldırının ilk günü ölmüştü." açıklamadan anlaşılacağı üzere çok çetin bir direniş olmuştur orada. ışte antep savaşını yöneten komutan, isminin ancak baş harfini bulabilidim, m. abadie antep direnişini verdün direnişine benzetmiştir. yukarıdaki dehşet gözönüne alındığında ecdadın antep'i nasıl bir direniş ruhuyla savunduğu ortaya çıkar. kitabın adı antepliler açısından gurur verecek bir başlıktır. batılılar herhalde bu övgüyü sevmemiş olmalılar ki tüm aramalarıma rağmen ne ingilizcesini ne de fransızcasını bulamadım. sanki böyle bir kitap hiç yazılmamış. yazarın adı bile en büyük kitapçıların sitesinde görünmüyor.
pendire basmac
benim ailem "pendir basmaç" şeklinde kullanır.
--- ben otobosa filan binmem hepicii "pendir basmaç" anam....(=tıka basa dolu).
şıllık
"şırfıntı"nın eş anlamlısı.
hakına bohuna
ingilizce "for the better or the worse"
siyec
fransızca "siège"; ingilizce "siege": kuşatmak, etrafını sarmak, kuşatmak
tintebaat'ın tanımladığı anlamda bir sözcük. acaba düşmanlarımızın bize yaptığı kuşatma yani "le siège d'antep" antep kuşatmasından mı kalma? çünkü fransızcası anteplilerin telaffuzuyla okunur. etrafını sarmak da bir çeşit koruma olduğuna göre "namısızın siyeci" düşüdürücü bir kullanım gibi görünüyor.
himi simi bir olmak
"aynı kaptan yeme"nin antepçesi
ilkaaşam
ingilizce "dusk" veya "tiwilight time"
ilkaaşamdan sabaaçe yani "from dusk to dawn"
mator
geçen bin yılın son yıllarına kadar yaygın bir şekilde yük taşımak için kullanılan sepetli motorsikletler için de kullanılan sözcük. hatta bir dernekleri bile vardı "triportörcüler derneği".
antepde kıyamet alametleri
yok gollesstirol yapıymış yok damarları tıheymiş dey, dolmanın, balcan ve gıyma kebanının guyruk yaasız, ciğer kebabınıng ve gavırmasınıng içyaasız yapıldıı gün gıyametin arifesidir.
halfelerin kullanıcı adı seçme hikayeleri
la yoorum hem antepli oldoomu hem de mesleemi belli etmek isdedim. aklıma "highlander" filmi geldi, ben de gendi gendime niye "anteplander" olmasın ki dedim, aha yazdım getti işde.
combur combur
bol miktardsu ile yıkamak/yıkanmak
--- ısbaanaa bol suynan combur combur yıhamalısıng ki, içinde gum galmasıng....
++ güresel ısınma var deyler, hava azıcık ısındıı kimi combur combur suynan yıhanıylar, allah songunu heyr getire...