-pide fırınlarının iflas etmesi
-dana eti kullanımının yaygınlaşması
- sahre yerine barbekü partisi cümlesinin kullanılması
-çiiküfde yiyen anteplinin "ağzım yandı çok acıymış" demesi
-fırının yanında kasap bulunmaması* -antepde deniz olması
-ataşın yetmemesi* - balik etiynen yapilmis esgili ufag kufde
- bayram öncesi yuvalamayı dondurulmuş olarak hazır alması.
- beyranı veya yuvalamayı tanıtırken çorba diye bahsetmesi
- kurbanı kesince eti dolapta bir gece dinlendirmesi.
- uygun ortamda * kabalık olur diye yaa basmaması
yok gollesstirol yapıymış yok damarları tıheymiş dey, dolmanın, balcan ve gıyma kebanının guyruk yaasız, ciğer kebabınıng ve gavırmasınıng içyaasız yapıldıı gün gıyametin arifesidir.
-kurban bayramı sabahı kahvaltı yapmak.
-dok karnına dokuz topak köfteyi elinin tersiyle itmek.
-suşi yiyen antepli görmek.
-şirincelikte baklava yerine yaş pasta alınması.
-yeni gelinlerin kuyumcu dükkanı gibi gezmemeleri
-ayrıca yeni gelinlerin saçlarını sarıya boyatmaması.
-içli köftenin haşlanarak yenmesi.
-yazın evde salça çıkarmamak hazır almak.
-baharda antep peyniri basmamak.
davulnan zurna çalınmiyan gına geceleri.. ( maalesef bunnar olmiya başley, yeen üzülüym ben)
ılaç yerine "deterjan", sana yağı yerine "margarin" dinmesi...
balcan kebabı, ekmee ufak parçalara bölüp bölüp çatalnan yimenilmiye başlanırsa..
veee en önemlisi...
eskili ufak sözlük'de ıstanbul türkçesı kullanilmasi önerısı sunulduuunda kiyamet başlar gopmıya....
düğünlerde zurna yerine vuvuzela çalınması... tevrat deymişkine æam, "çalmeycın". aha dünya gupasında dayım dayım çalıylar. lan çalmeycın işte çalma la çalma navar, başımız şişti. 1 milyon dene övezin arasına girmişin kimi aynen.