silik
lisede okuyken mehmet alp'in sorularına cevap alamadığı zaman, tüm sınıfı olmakla itham ettiği şey... gal mezunları bu dedeeeeemi eyi bililler usda...
antep atasözleri
deh demeden geden at
öf demeden getiren evlat
bir de eyi çıkdı mı avrat;
düüğünü neyniyng, gir oynaaaa çık oyna...
plajda kebap yapmak
esas da placın mevsimide geldi yooorum
*. ey dengize gericik deyin eti ekmee mi tergeyek yanı? olur olur mis kimi olur ayni, su adamı acıktırır satan. girer iki tumar çıharsıng, misgilim kebabıııı yirsing...
abdulkadir konukoğlu
-profosyonel yöneticilik meeessesesini benimsemiyen, gendi usda olan ve usda ruhuyla holding yöneten böyük patron...
-tekstilden çekilip önümüzdeki 2 yıl içinde enerji sektörüne 2 milyar dolar yatırım yapmeyi planleyan, istanbul çatalcada bileme enerji türbünleri guran şirketler grubunun yönetim gurulu başganı...
-merkezi antep olan, bağlı bulunduğu vd gazikent olan bir yat imalat şirketi kuran, daha neçe ilginç yatırım fikirleri sahibi enteresan sanayici...
-güneydoğuda, çalışanının da insan olduğunun farkında olan, ortalama istihdam maliyetini yükselttiği uçun (ismi lazım deel) milyonlarca lira yatırım yaptığı teşvik kapsamındaki bir gongşu ilin sanayicileri tarafından varlığından rahatsız olunan yegane şahsiyet...
-hakkında daha yazacak tonla şey olan şeker topaa kimi bi adam abdaaadir usda vesselam...
hasde
bi de antepliden başga heç kimsenin angniyamiyacaa (allah yıraaag eyliye) "kötü hasdelik" var... nedense "kanser" adı anılmak istenmez, gerektiğinde hastalık bu tabir kullanılarak ifade edilir.
-hattuç nerdeding gız? sebah belli yuvalamey yuvalamiya seni bekleym tama?
+hele hös anam hös, ayyuş hatın adı batasıca "kötü hasdeliğe" düşük, onu bellemeden geleym...
-biiiiii!!! deme kele... vağh gara yazılı vağh...
antep atasözleri
bizatihi nenemden eşiddiklerim ağam:
dengsizlerin damı yıhıla...
halımız itin halıııııııııı, kefimiz beyde yok...
ata garın, yiğide burun...
gız evlet işer altına düşeeeer, ooolan işer ta şoora düşer...
antepin efsane siyasileri ve bürokratları
fındıklı toros
anadolu isimli; en az fındıklı toros gader gurumsal (!), bi o gader hızmet standardı yüce firmeynan birleşdi...
aaşama ne yiycik
tavla oynıykan, kaat oynıykan hamle yapan oyunçuya rakibi tarafından (motivasyonunu bozmak için) her hamlesinden sonra sorulan soru...
"eeey asıngı çekding, gocangı çekding ağşama ne yeycin bağalım"
antep modaları
gelin arabalarına yazılan klasik "evleniyoruz, mutluyuz" vs yerine amacını aşan ifadeler kullanmak...
"ayvayı yidik" "aha evleniyk yoorum" "anamın ilk gelini"
bambaşka bir bakış açısı... gurban olam ben bu melmeketi verene...
antepteki mühendis kavramı
iki gongşu deeeze aralarında gonuşurlar:
- ayuşun gızı gıdaaa meeendizi çıkık, hele bireez işliküfteler yapıy bi yuvalamalar yuvalıy kine ne örnek. benim deyen avrat edemez eylesil yimekleri.
+ ey anam okuluna gedik ilimini okuyuk, o gader de olmalı zaahar...
anteplicede marka ve ürünlerin yanlış telaffuzu
annem argadaşından telefonda gonuşuy:
"bizim gızın yengi evi düzüldü anam bööön, ondan areyamadım. ensidi televizyonu dahıldıı, ankasdıralar yerine yerleşdirildii, ben beni helak edip etdiiimiz temizliklerin hepsi ariya getdi."
antepde taklitcilik
bösböyücük tornacı mennan usdamısızın, heçbir enternasyonal fuara alınmamasının sebebidir...
her yeri mamed
antep-oğuzeli arasında karaçomak kövünün saaabisi, annı şannı torpak ağası. gaziyantep siporumuza yönetici (asbaşkan) olarak hızmeti geçmiş, gözel melmeketimizin yetişdirdiie ender şahsiyetlerden. bi oturmiya bi davarı yiyip kaktığına şahid olan çok sayıda insan var. yohardakı argadaşların dediği kimi amigo vs deel gendisi. genç yaşda cahalın tekinin sıkdıııı bir kör gurşuna gedik. amma sonra gendine gurşun sıhanı da gamyon depeledi deyler. halihazırda maaarifde ve gazimıkdarpaşada birer şuubesi olan, gözel antep yimekleri çıkardan aşd adlı loğantalar zencirinin sahabı olan ahmet şerif dai beyefendi de gendinin 4 oğlundan birisi olur. etmen eylemen benim göv gardaşlarım, aşretinden biri denk gelip şuralığa baksa rencide olur yav. hepiiizin allah'ına gurbanım, yerin bakalım...
antepli neler çalar
tang denen içecek tozu yeni çıkdıııı zaman bi arkadaşımız bu tozu suyla karıştırmak suretiyle içeceğin hazırlanması faaliyetini de söz konusu "çalma" tabiriyle ifade ediyordu.
örn: geling uşaklar bi tenk çalak içek de serinniyek acı...
it dirsee
bi arkadaşımda çıkıkdı, biz uşakdık o zaman. nenesi bunu bi hocaya götürdü "yazdırmak" için. geldiğinde yüzü gözü mavi boyalı kalemle yazılmış arepçe yazılar içindeydi, çok dalga geçtiydik gendiynen mahallede. allah affeyleye yoorum ne bilim uşak aklı zahar.
seyyar mesrubatcilar
öyleyn saatlerinde, yimeeen üstüne sindirsin deyi acı gavaklık parkında yeriyiş yapıyken bir seyyar arabeynan çok canlı renklerde şişe şişe bir bişeler satan bir ammi görüym son birgaç gündür. heyrişallah, gelenek gerisin geri canlaney mı ney?
trabzon golbastisina karsi antep ciftetellisi
son zemannarda çok hanee edilen, her ganelde ceyrana dutuluk saçlı dengsiz gılıklı oolanların hopliya hopliya oynadıkları veyahut oynadıklarını belledikleri deyelim bu oyunun esas adı hoptek olrak bilinir. giresundan trapzonaça olan havaalide oynanan bu oyun, esas da eyle oynadıkları kimi bişey de deeldir. daha ağar akıllı, daha sirli sitirli bir ezgiyle; daha anlaşılır figürlerden müteşekkil bu oyunumuz maalesef yere giresice popüler kültürün kıskacında diğer tüm kültür mirasımız kimi dejenere edilmekte durmadan örselenmektedir. aslına bakarsaaz ben antebimin gözeller gözeli, adamın tüylerini tiken tiken eden halaybaşı solo "yarımgaba"sını da ne egenin zeybeeene dengişirim ne angaranın seymenine, ne kostağa ne horona ne bara... hee ağam, moderen gafaya da garşı değelik; kareografiyi de seviyk amma gene de acı navar gözelim oyunlarımızın otantik formlarını mahafaza edek bir zerallık gelmemesi için elimizden geleni yapak. inan et ağam, o eski havaların senkronizasyonu heç ama heçbir karrografide yok, o nezzeti vermey adama.biz biz olak, güçlü ve etkileyici kültürel dokusuyla bütün bölgede etkisi hissedilen antebimizin gözel medeniyet mirasına sahap olak.
antepde cuma akşamı aktiviteleri
bütün hafta iş-güç, para-pul telaşıyla adliyeye, hastaneye, okula, bankaya, oraya buraya koşturmuş; sitiresden bitap düşmüş mahalle arkadaşlarının sözleşmeye gerek duymaksızın belli bir saatte otomatikman angnaşmış kimi buluşmasıyla gece başlar. en yakın tekel bayiine urganıp herkeşing serhoş olma eşiğine göre çeşitli alkol düzeylerinde içecek türevleri alınır. eskilerin vazgeçilmez mekanı, şimdilerde yine moda olduğu gözlenen gavaklık parkının en ıssız yerine geçilir. her şişenin/kutunun ilgili kişisine ulaşması sağlanacak biçimde taksimat yapılır... ve başlanır muhabbete. ilginçtir, bu ortam bir müddet sonra ülke ekonomisinin masaya yatırıldığı, farklı sektörlerden arkadaşların birbirlerinden içinde oldukları sektörlerin durumuna vs dair bilgi aldıkları, güncel siyasi hadiselerin değerlendirildiği, en akademik hususların mütalaa edildiği garip bir havaya bürünür. hanek haneee açar, gafalar da acı bireeez olmuşdur artı. gannelerin dibinde kalan son köpükler müthiş bir gayretle son cm3'üne kadar yere damlatılıp hepsi bir torbada toplandıktan sonra halihazırda en ayık olan arkadaşın arabası marifetiyle köşk-ciğerci mustafa-albayın yeri seçeneklerinden herhangi birine gapak atılır. her sakatat türünden kişi başı birer şiş sipariş edilir, ey bunnar bişene gader antep uşaaa eyle durucu mu? hemen araya bi kesik (yarım ekmee gavurma) atar, madesinin pasını alır. bu arada sakatatlar servise hazır hale gelmiştir. antep uşaaaa her tikeyi dişleriyle şişten çekmek suretiyle, büyük bir haz içerisinde dalaaanı bööövreeeeni yüreeeeeni yir. artı devlisi hafta tekrar bir ariya gelmek üzere herkeş evining yolunu dutar, gece bu şekilde nihayetlenir...
ginnap
öğrenciyken orta karadenizli bir arkadaşımdan "aklının gınnabını ....." şeklinde bir küfrün içinde çok defalar duydugum, ne demek olduğunu bilmediğim şey... ööörenmiş olduk aha, bilmemening ayibı yog ağam.