bütün hafta iş-güç, para-pul telaşıyla adliyeye, hastaneye, okula, bankaya, oraya buraya koşturmuş; sitiresden bitap düşmüş mahalle arkadaşlarının sözleşmeye gerek duymaksızın belli bir saatte otomatikman angnaşmış kimi buluşmasıyla gece başlar. en yakın tekel bayiine urganıp herkeşing serhoş olma eşiğine göre çeşitli alkol düzeylerinde içecek türevleri alınır. eskilerin vazgeçilmez mekanı, şimdilerde yine moda olduğu gözlenen gavaklık parkının en ıssız yerine geçilir. her şişenin/kutunun ilgili kişisine ulaşması sağlanacak biçimde taksimat yapılır... ve başlanır muhabbete. ilginçtir, bu ortam bir müddet sonra ülke ekonomisinin masaya yatırıldığı, farklı sektörlerden arkadaşların birbirlerinden içinde oldukları sektörlerin durumuna vs dair bilgi aldıkları, güncel siyasi hadiselerin değerlendirildiği, en akademik hususların mütalaa edildiği garip bir havaya bürünür. hanek haneee açar, gafalar da acı bireeez olmuşdur artı. gannelerin dibinde kalan son köpükler müthiş bir gayretle son cm3'üne kadar yere damlatılıp hepsi bir torbada toplandıktan sonra halihazırda en ayık olan arkadaşın arabası marifetiyle köşk-ciğerci mustafa-albayın yeri seçeneklerinden herhangi birine gapak atılır. her sakatat türünden kişi başı birer şiş sipariş edilir, ey bunnar bişene gader antep uşaaa eyle durucu mu? hemen araya bi kesik (yarım ekmee gavurma) atar, madesinin pasını alır. bu arada sakatatlar servise hazır hale gelmiştir. antep uşaaaa her tikeyi dişleriyle şişten çekmek suretiyle, büyük bir haz içerisinde dalaaanı bööövreeeeni yüreeeeeni yir. artı devlisi hafta tekrar bir ariya gelmek üzere herkeş evining yolunu dutar, gece bu şekilde nihayetlenir...