kerebic

Durum: 469 - 0 - 0 - 0 - 21.03.2013 19:27

Puan: 3416 -

18 yıl önce kayıt oldu. 2.Nesil Yazar.

Henüz bio girmemiş.
  • /
  • 24

yemekteyiz antep televizyonunda yapılsaydı olabilecekler

ben de tam aksine antebe gelip antepli olmayan bes cinsi bir araya toplamalarindan, onlarin antep mutfagi diye sacma sapan yemekler, ozenti ikramlar yapip antebin adini bir anda sifira cikarmalarindan endiseliyim.
adana ornegi ortada.
rezil rusva ettiler adanayi.

gaziantep ile ilgili kitaplar

eliizin artığı

ia:elinin artigi. senin yemege tenezzul etmeyecegin, sofrada onune gelse geri kalkacak yemek bu anlaminda kullanilan bir terim. "ovunmek gibi olmasin ama her gun et yiyoruz" cumlesinin tam 180 derece tersi.
evdeki yemege ozendirmemek, karsidakine paye vermek icin kullanilir. evdeki yemek son derece lezzetli olsa da, disardakine ovulmez.

-aksam ne yediniz?
-kilis kebabi yapmis bizim avrat, eliyin artigi,nefis korelttik iste.

fahibeyni

faki dedikleri fikih okumus kisi. fikih da oyle ince kolay bir sey degil, senelerini vereceksin, kitaplar hatmedeceksin gunler geceler sabahlayacaksin da alimi olacaksin...
iste faki'nin (fikih aliminin) beyni neye doner bil bakalim.
ben yogurtla toz seker karisimi olarak yerim genelde.
hatta karga beyni de derler buna, malumatfurusluk olsun diye onu da belirteyim....

sırmalı yağlık

saray usulu bir süs, örtme maksatli olmayan gosteris ortusu.
cok guzel bir sofradan kalkarken

-yenge eline saglik, koluna sirmali yaglik

dersin. sultanlara layik yemek pisirmistir yengen.

toplanti ve gabul arasindaki farklar

kabul gununun ardindan, daglar gibi yapilip da yenememis kalmis bir dolu yiyecegin hayaliyle eve acele acele gider evin oglu-erkegi. hemen cay konur masanin basina gecilip ikram beklenir.

behre

sen bugune kadar hep cehremi gordun, haddini bil behremi de gorursun.

aptal aşı

abdal tam olarak dilenci degildir. dunyadan elini etegini cekmis kisilere denir. ev bark derdi yoktur. es-evlat sorumlulugu tasimazlar. varsa yerler yoksa aldirmazlar.
beri yandan hafifce akli dengesi bozuk ve kapali yerde kalamayan hasta insanlar da sokaklarda yasarlar ve bunlara da abdal denir. kadinlardan boylesi hastalar evde tututlur icabinda zincirlenir ama erkek olanlar sokakta yasarlar.
bu sokak insanlari mahallede bilinir. onlari beslemek, icabinda hamama goturmek, ilacini bulusturmak mahallelinin dogal gorevidir.
abdal tum varligi uzerindeki giysisi ve elinde de bir tasidir. o tasla kendine gore bir duzenle mahalle kapilarini calar. diyelim gunde 3 kapiya gider, bir caldigi kapiya bir ay daha ugramaz.
o evde kim ne pistiyse abdalin tasina bir kepce ikram eder.
uc evin ucunde de kuru yemek olmayabilir. bir evde corba bir evde patates yemegi bir evde pilav olabilir.
abdalin tasinda hepsi karisir. o abdal kenara oturur o tastan yer bitirir.
"nasil olsa gidecegi yerde karisacak" derler bazilari hatta...
iste "abdal asi" boyle yapilir.

yemek yerken tabagina karisik yemek alanlar icin de kullanilir. acik bufeyi bastan sona gectiginizde tabaginiz abdal asina donmustur. antepliye uygun bir fikir degildir acik bufe-brunch
antepli oturur, yemek ona gelir.
ayri ayri tabaklarda gelir...

bunun bir diger adi da külek aşı 'dır

eray ozbal

bence hasbelkader antepte dogmustur. yeterince antepli degildir. antep erkegi o rollere cikmaz.

gazi muhtar pasa bulvari

ustu acik ve arabayla gezilebilen akmerkez

yer oynamasi

neneler deprem sirasinda "yaa gaf" deyip, yumrugun alt tarafini yere vururlar
depremi durdururmus...
elbette eski antep evinde, hayadda filan
yoksa 5. katta nasil vuracaksin yumrugu depremin tepesine

saçım arhamdan çekiliy

bir yere tek basina misafirlige gitmemek icin bahane olarak da kullanilir, evde cocuk var, cocuk okuldan gelecek filan anlaminda.
-gelsene aksamuzeri bizde oturalim, gorumcem de gelecek cok sever seni
-gelemem ki, sacim arkamdan cekiliyor biliyorsun..kiz servisten indi mi beni evde bulmali....

papatyali

bembeyaz tertemiz bir takimdir. porselenden cok daha guzeldir bir yerde...
benim zamandimda pasajda satilirdi. kacak gelirdi, her parcasi bir anda bulunamazdi ve cok pahaliydi. ama cok buyuk prestj kaynagiydi. tanidigim her kadin azimle setini toplamaya calisirdi. kadinlar arasinda daha yaygin, "daha"sini birak,"bu kadar" bile az, yarisi kadar yaygin baska urun cikmadi. bir idoldur. fenomendir. oylesi bir urun icat edebilmeyi isterim.
once pasta tabagi takimini toplamaniz uygun duserdi. az cok gelen misafire ilk gosterilebilecek takim oydu. meyva cikarirsin, tatli ikram edersin, kabulde dagitirsin. herkese de gosteris olurdu.
tabii papatyali oyle istanbulda satilan tabak canak gibi 6'sarli alinamazdi.
en az 2 duzine alinmasi uygundu.
ikinci etapta yemek takimini duzmek gerekirdi ki; duz servis ve cukur tabaklarla kaselerini (ki kaseler de litrelik kivamda koca kocadir...) , eltinden gorumcenden evvel toparlar da, servis tabaklarina baslarsan senden iyisi yoktur.
mesela pilavliklar tur bindirir. dolmayi kazandan papatyaliya cekersin, sofraya koyarsin...aman da aman....
ondan sonra sanirim arcopal antep avradinin bu hasedine uyandi, iki ayda bir turlu cesitli yenilerini piyasaya vermeye basladi.
minik sutlac kaseleri cikti.
kahve filcani cikti.
turk kahvesi filcani ayri cikti.
su seti cikti. surahiler...
yengemde yumurtaligi bile var 24 tane. bu iste cizgiyi cekmeye imkan yok. hirsla yeni parcalar topluyorsunuz bir kere bulastiniz mi...nereye kadar? sonu yok.
kadinlar yeni papatyali gelme haberinden sonra suru halinde gozu donmus bir sekilde, arzudan karararak pasaj yollarina ciktilar. kimbilir kac tane parali gun parasi pasaja dokuldu.

cok severim papatyali takimi...

bellemcelik

eline igne verilen kizin ilk yaptigi nakislar bellemceliktir. bellemek icin, ogrenebilmek icin adim adim, yanlis da olsa yapar diker isler..
daha sonra eli yattikca, profesyonel isler cikardikca bellemcelikleri anasi ceyizine koyar, "bak nerden nereye geldin" der..

örgetlemek

ogretmek.inceden islemek...

nazar degmesin diye yapilanlar

soyle gozu degen, gicik bir misafir kalkip gittiginde bir de bakarsiniz ki durduk yere bardaklar catlar, basiniz agrir,cocugunuz iki gozu iki cesme aglamaya baslar.
anlarsiniz ki, nazari degmis arvadin...
hemmen tuz kavurursunuz tavada. tutsulersiniz evi: "azaraa,buzaraa, nazar edenin iki gozu birden bozaraaa" seklinde.
bir seyciginiz kalmaz.
gozu olanin da gozu cikar...

ıngılı hış berk yapış

benim bildigim sekli de "ingili mih,berk yapis". dingildeyen cividen kasit eli beceriksiz biridir, berk yapis da onun yapacagi isi pesinden kovala anlaminda yani.
hani vardir ya...
(bkz: usagi ise sal, kendin de ardindan git)

cip

en superlative hali: cip yeen cip...
"soylemez pasaji da cip yeen cip bahali oluk anam..."

pekmez kaynamakla olmaz seker

bence de asli "katrani kaynatmak".

yağlı göte kuyruk asmak

"çok zengin birine hediye götürürken, götürenin gücünü aşacak kadar lüks bir hediye götürmek" anlaminda.
baskasinin düğününde geline çeyrek takabilen adam gidip de sabancı'nın kızına beşibiryerde takarsa bu deyim iyidir.
  • /
  • 24
Henüz hiç başlık açmamış.
Henüz bir favori entry yok.

Toplam entry sayısı: 469

kadim antep takvimi

1 subatta hamsin'ler baslar. tamami 50 gun surdugunden, hamse de arapca 5 oldugundan bu elli gune arapca elli anlaminda hamsin denir. 4 bolumdur,her biri 12,5 gun surer.
sirasiyla:
1- sad-ül debah: arabin devenin karnina girmesi (bkz: arap devenin karnina girdi)
2- sad-ül bellah: yogun yagmurlu gunler,ariklarin tastigi donem.
3- sad-ül söğüt: sogut dallarinin yesermesi
4- sad-ül kabayı: kisin bitisi, bununla kafiyeli olarak "sadül kabayi, cikar abayi" derler
bu hesapla 22 martta kis biter ve bahar baslar. gunes koc burcuna girer.

bu konudaki antep atasozu ise : hamsin, zemheriden kemsin'dir.

kis toplam 90 gundur. 40 zemheri 50 hamsin.

yemekteyiz gaziantep

yarisma dendi mi aranizda en tecrubelisi benim sanirim. *

birincisi butun yarismalarda: kimin katildigi degil kimin secildigi onemlidir.
medyada en onemli sey ratingdir. reyting alamayacaksa yarismaci olamaz. antep mutfagini iyi bilmek, hurmete sayan bir insan olmak hiiiic onemli degildir.


show tv yemekteyiz yarismasinda en dikkat edilen husus yarismacilarin mumkun oldugunca gecimsiz ve cahil kisiler olmasidir.
cahil cureti ile saldirganlik bir araya geldi mi ortam gerginlesmekte ve kanalin tam istedigi seyir cikmaktadir.
bunca surede izledigim kadariyla sunu dusunuyorum:
kanaatimce en iyi yarismaci kriterleri:
erkek yarismacilarin
1- sinirli
2- aptal
3- beceriksiz/sakar
4- escinsel
5- ukala

kriterlerinden en az ucunu tutturmalari gerekir. daha once cezvede su kaynatmamis adamlar gelip yarismaci olmakta ve elestiri yapabilmektedirler.

kadin yarismacilar
1- koyu esmer ama mutlaka saci cart sariya boyali
2- asiri suslu
3- cazgir
4- burnu havada/catik kasli
5- kimseleri begenmez tavirli
kriterlerinden iki-ucunu tutturmalari gerekmektedir.


butun bu sebeplerden, son derece hurmet duydugum, giyaben tanidigim reyhan abla'nin katilmamasinda yarar goruyorum. kadincagizin kalbini kirarlar bosu bosuna.
hatta daha evvel de yazmistim, yarismanin antebe gelmemesi daha iyi.... yarismacilar antebi temsil etmeyecekler aksine rezil edecekler.. bakiniz markette kebap rekoru kirma sefilligi...

potansiyel yarisma:
en azindan uc kisi, olduk olmadik sorular soran ve sonra dis ses tarafindan daha da sacmalastirilarak yayina verilen kameramani esek sudan gelene kadar dovse iyi olur.
masadaki mum/cicek/yenemeyecek her tur bok pusuru sinirli bir abi eliyle soldan saga siyirarak yere calmali, "babayiizin evinde de mi mumla yiydiiz kepazeler" diye bagirmalidir..
gidilen marketlerde alisveris yarim gun surmeli yarismaci direktorune inme inmelidir.
antepte gecen yarismada antep yemegi yapilmamali, halk isyan etmelidir.
secilen bes yarismaci los ortamda kameraya her turlu melaneti soyledikleri zaman; bu yarismanin elbet yayina girecegi, hakkinda ileri geri konustugu happa bacinin tum bunlari ne kadar akrabasi varsa hep beraber duyacagi ve artik kendi ev adresini de bildigini unutacaklari icin yayindan sonra da bes hanede de buyuk rezillik cikmalidir.

beri yandan disarlilar antepteki deli buyuklukteki evleri, on iki kisilik yemek masalarini, gumus dolu gumuslukleri, cifter salon oturma takimlarini, kadinlarin 'gercek' altin takilarini vb gorerek cok ilginc vakit gecirecekler.

kadim antep takvimi

1 subatta hamsin'ler baslar. tamami 50 gun surdugunden, hamse de arapca 5 oldugundan bu elli gune arapca elli anlaminda hamsin denir. 4 bolumdur,her biri 12,5 gun surer.
sirasiyla:
1- sad-ül debah: arabin devenin karnina girmesi (bkz: arap devenin karnina girdi)
2- sad-ül bellah: yogun yagmurlu gunler,ariklarin tastigi donem.
3- sad-ül söğüt: sogut dallarinin yesermesi
4- sad-ül kabayı: kisin bitisi, bununla kafiyeli olarak "sadül kabayi, cikar abayi" derler
bu hesapla 22 martta kis biter ve bahar baslar. gunes koc burcuna girer.

bu konudaki antep atasozu ise : hamsin, zemheriden kemsin'dir.

kis toplam 90 gundur. 40 zemheri 50 hamsin.

kerebic

melez bir antepli olarak, su yazdiklariniz benim icin o kadar degerli ki, nasil ifade etsem bilemiyorum. cok mutehassis oldum. umarim hep begenilir yazacaklarim ve umarim eskili ufak sozluk icin kucuk ama benim icin cok buyuk entryler girerek gelecek nesillerin gercek antebi tanimasinda minnacik bir katkim olur. basari benim degil rahmetli babamindir, onu da belirteyim. sozlugu gorecek kadar yasasaydi neler neler yazardik beraber. buyuklerinizin kadrini kiymetini biliniz.

kerebic

beri yandan oscar wilde'in sinik tarifinde oldugu gibi (her seyin fiyatini bilir ama hic bir seyin degerini bilmez) cok acaip bir antepliligi vardir. omrunun yarisini antepte gecirmistir, antepce konusamaz.
antep hakkinda pek cok anteplinin bilemeyebilecegi en detayli seyleri bilir anlatir, yerini bilmez,gorse tanimaz (bkz: ali nacar camii) (bkz: eyuboglu camii) (bkz: dimisgi)
bogazina duskun, ciger sahabi biridir; lebeniye corbasini bilir, kerebici bilir; nasil pisirilebilecegini bilmez...
akli fikri ben baa tusundadir, kac eyi oyum var dey dirt virt bakar, yeni eyi oy gordu mu sevinir. cibik calar.
kendine bilgisine o kadar guvenir ki her girdigi basliga her halfeden itinayla eyi oyu ister, aci arsizdir o konuda.

aşşıg atma

asik kemigi , koyunun art ayaklarinda diz kapagi olan kemiktir. bir koyunda iki asik kemigi vardir yani.
kubik bir seydir asik: bir yuzu ice dogru kavislidir. (konkav). #15249'da da dendigi gibi, cok eski oyundur ben hic gormedim, duydugumu iletmekteyim, o bakimdan yanlis olmasin ama oyunun kuralina gore dort yan yuzu uste getirirsen bir puan alirsin, alt yuzu zaten cok kolay uste gelen bir yuzdur, o yuz hic puan vermez. esas numara asigi, o konkav tarafi yukari gelecek sekilde, yani cuk oturtmaktir. (bkz: cuk oturtmak).
cuk oturtan ortadaki butun asiklari, parayla oynaniyorsa paranin tamamini alir.
kumarin en eski seklidir.

kerebic

beri yandan oscar wilde'in sinik tarifinde oldugu gibi (her seyin fiyatini bilir ama hic bir seyin degerini bilmez) cok acaip bir antepliligi vardir. omrunun yarisini antepte gecirmistir, antepce konusamaz.
antep hakkinda pek cok anteplinin bilemeyebilecegi en detayli seyleri bilir anlatir, yerini bilmez,gorse tanimaz (bkz: ali nacar camii) (bkz: eyuboglu camii) (bkz: dimisgi)
bogazina duskun, ciger sahabi biridir; lebeniye corbasini bilir, kerebici bilir; nasil pisirilebilecegini bilmez...
akli fikri ben baa tusundadir, kac eyi oyum var dey dirt virt bakar, yeni eyi oy gordu mu sevinir. cibik calar.
kendine bilgisine o kadar guvenir ki her girdigi basliga her halfeden itinayla eyi oyu ister, aci arsizdir o konuda.

karayılan türküsü

bu da ayni sayfadan:
karayılan türküsü

atına binmiş de elinde dizgin

vardığı cephede hiç olmaz bozgun

çeteler içinde yılan?ım azgın

vurun kürt uşağı namus günüdür

sürerim, sürerim, gitmez kadana

fransız kurşunu değmez adama

benden selam söylen nazlı anama

vurun kürt uşağı namus günüdür

karayılan der ki, harbe oturak

kilis yollarından kelle getirek

nerde düşman varsa orda bitirek

vurun kürt uşağı namus günüdür
Henüz takip ettiği biri yok.
Henüz takip eden biri yok.
izmir escort gaziantep escort kayseri escort maltepe escort denizli escort bursa escort gaziantep escort mecidiyeköy escort beylikdüzü escort marmaris escort beylikdüzü escort esenyurt escort beşiktaş escort bodrum escort sakarya escort