anteplander

Durum: 2141 - 0 - 0 - 0 - 11.08.2024 00:34

Puan: 10416 -

19 yıl önce kayıt oldu. 2.Nesil Yazar.

Henüz bio girmemiş.
  • /
  • 108

şişmek

ingilizce "to swell" hem düz hem de mecazi anlamlarda kullanılır.

eskili ufak sozlugun hacklenmesi

hack edenlerin "hacklarını" vermek boynumuzun borcudur, allah allah allah allah.... yalnız isimler fransızlara değil lehçe (=polonya dili) gibi slavik bir dile benziyordu. bu kadar önemli olacağını bilseydim wallah not alır bulurdum heç olmazsa ne tarafa doğru seerdecemizi bilirdik ... allah allah allah allah....

zar zar aglamak

zar zar zar(ı)lamak şekli de mevcut olup, hem uzun uzun ağlamak, zırlamak; hem de bir hastalık veya yoksulluktan dolayı (uzun süreli) acı çekmek anlamındadır.

--- baagır maaşıynan evde zar zar zarılıya zarılıya oturuy duruy zevallı....

bir de "zar ağlamak" vardır örnek umarım açıklayıcı olacaktır.

ıraklılar amarikalılardan zar ağlıylar yoorum.

mismar

arapça "çivi". bu kelime bana bir arap hakiyesini hatırlatdı, anñatmadan geçemiycim. hakiyeniñ adı "mismar goha" yanıı "goha [amminiñ] çivisi". goha ammi evini satmıya garar verir. bir müşdereden anñaşır amma bir şartı vardır. evin içindeki bir dene çiviniñ mülkiyeti gendine ayit olacakdır ve isdedee her zaman gelip çiviniñ yerinde durup durmadıını gontrol etme hakgı gendinde olacakdır. adam düşünür ve bunuñ çok da möhöm bişey olmaadıına garar verir. gün olur devran döner, bigün fırtanalı bi günde goha ammi yorganı döşşee sırtına vurmuş çiviyi gontrole geliy. eee ev saabi nedici? get mi deyci? şindi bir ülke yabancı bir ülkiye önemsiz görünen güççüg, güçücüycük, minninik bir imtiyaz verirse, günün birinde birileri yorgan döşşek orda galmıya gelebilir.

(bkz: mıh)

mig

mıh/mıg vesilesi ile "çarmıh" ve "çeyrek" sözcüklerini de açıklayalım. çarmıh; "dört çivi" anlamına gelen farsça bileşik sözcük cihar (=dört), mıh (=çivi). peki neden dört?, isa peygamber (islam inancına göre judas) iki elinden ve ayaklarından çivilenmiştir, toplamı üç, dördüncüsü ise çarmıhın iki kalasını bir araya getiren çividir. çeyrek ise "cihar ü yek" dörtte bir anlamına gelen farsca sözcüğün türkçeleşmiş halidir, gaynak mı la, aha saa gaynak, rahmetli dedem yapıcı usdası "fahı mısdava".

ettikleyn

başına bir kişi ismi getirilerek, sözü geçen kişinin dediğine göre, veya dediği gibi

the secaat etdikleyn biz somun ekmee esgiden "francala" da derdik deel mi?

tabi karşınızdaki kişinin ismini değil zamirini söylersiniz: sen etdikleyn

gulaana mengil ossung

ia kulağına küpe olsun

--- anamın sööledikleri gulaama mengil.

it gılı

mıksıçtı

franca

onun sonunda bi de "la" var, thesecaat etdikleyn "francala"; kelime olur da hikayesi olmaz mı? ilk okula yeni başlamıştım. okumayı sökmek üzereyken aydın baba yokuşunda "özmermerler" isimli bir fırın açılmıştı. "özmermerler francala fabrikası" yazıyordu. neyse önemli olan "francala" burada. francala ney laaa? olmuştum meersem "somun ekmekmiş yaw", ben de bişey var zannetdiydim...

banzin

almanca'dan dilimize geçmiş bir sözcük olan "benzin"in antepçe telaffuzu.

ayrıca "mazot" da fransızca dan geçmiştir "mazout"

antepce kadın söylemleri

hay gistirmak

hay gıstırmak: iyi bir fırça çekmek, sıhırcım vermek (kadın söylemi)

goleyina

basit bir sebepten değil.

--- oolum netdin de çarpdın ağaca?
++ 70nen gediyken iki dene çocuk topun peşinden önüme hopladı, anca gurtardım, yanı goleyına deel ammi.

dik

bakliyat için pişmesine rağmen hala sert olan, pilavlar içinse olması gerektiğinden az pişmiş anlamında sıfat. (tdk sözlüğünde bu anlam yok) (bkz: bişgel)

leb demeden lebarekeyi anlamak

"teb demeden tebarekeye çıkmak" olarak biliyorum. burada çıkmak sözcüğü önemli zira kur'an kurslarında kur'an okuma aşamasına gelinceye kadar birkaç basamak vardır (hepsini unutmuşum), bunlardan biri "tebareke"dir. onun için gerekli aşamalardan geçmeden hemen tebarekeye çıkmak yapılması gereken birçok işi atlayarak tepeden bir işe konmak veya başlamak annamında kulanılır.

sıçamaz ite dönmek

çaresiz kalmak, çıkış yolu kalmamak

++ aa bu arvat her sene bi dene bi dene doorup doorup çıhartması yüzüne, sıçamaz ite döndüm....
--- geet naalet tek başıma yapdım deemi ben bunnarı? aaleming yanında beni gonuşdurtma...

hacivat

sözüne güven olmayan, gaypak, oynak, gıçı başı oynıyan adam. telaffuz çoğunlukla "haciyvat" şeklinde olup
kıpır kıpır çocukları uyumaya davet için:

--- haciyyvaattt, zıbar da yataa yat.

gibi birşey de hatırlıyorum.

bisgel

telaffuzunu "bişgen" olarak hatırlıyorum. her türlü bakliyat ürününün piştiğinde yumuşak hale geleni için kullanılır. -gen eki ile yapılan kelimeler grubundan olmalı. kolayca pişen anlamında. (bkz: dik)

giflamak

  • /
  • 108
Henüz bir favori entry yok.

Toplam entry sayısı: 2141

su sesi

su sesi dinlendiricidir, ağır iş ise yorucu; işi yapmayan kişiye yapılan iş su sesi kimi gelir.

++ ben bu evi geçindirmek için ne çekiym amma saa su sesi geliy!!!

himhimnan burunsuz birbirinden ugursuz

birbiriyle çok iyi anlaşaşan her iki arkadaştan da nefret edilmesi halini anlatan söz öbeği.

--- seniyng dayı oolunan ammiyng oolu yeen eyi annaşıylar haa.
++ hee yeen eyi annaşırlar, hımhımnan burunsuz birbirinden uğursuz. benden uzak olsunglar da başga ihsan isdemem.

anteplinin duası

allah'ım
rast getir işimizi,
mangaldan eksik etme şişimizi,
baklava dilimine göm dişimizi,
amin.

anteplice intihar şekilleri

antebi terk etmiş olmak intiharın "taksitli" olanıdır. eng eng ölürsüng, çünkü lezzetsiz geçen ömre yazzıkklar ossungdur. buna yaşamak deel, dedeem kimi "taksitli intaar" denir * * *.

uploading balcan kebabi

mevsiminde "upload" edilen balcan kebapları, gış geldeende "down load" edilip, mikrodalga fırında ısıtılarak servis yapılabilir... hehee ben de yidim haa...

yabana

yaban güvercini, gri renkli normal güvercinlere biraz iri güvercin türünün anteplice adıdır

baklava

paklava; denişik bir antep telaffuzu; bu arada geçenlerde yunanistandaydım ne idiğü belirsiz bişeyi paketlemişler üzerine "baclaba" yazmışlar, yunacada aradaki "b" harfi "v" diye okunuyormuş, hadi neyse dedim; soona bi baktım anaaa..."greek traditional sweets" yazıy... .. ingilizcesinde de iş yok bu arada "traditional greek sweets" olmalıydı, siz balkavayı görseniz yeşillik diye yersiniz dedim içimden, dışımdan desem nolacak zaten anlamayacaklar. içine bal koymuşlar kestane koymuşlar, eh dedim kestane uymuş, zira en büyük liderleri iskender'in ne mal olduğunu cümle alem biliyor. şimdi görevimiz baklava/paklavamızı hemen tescilleyeceğiz neyle tescilleyeceğiz antep fıstığının bilimsel adını bulup, bu mal bunnan yapılır, bu da bizim gelenksel baklavamız deycez delecez .. hadi paklavacılar görev başına.

link'i tıklayıp resme bakarsanız daha anlaşılır olacak.

"gerçek geleneksel yunan baklavası"ymış, ne zaman geleneksel olduysa? bir de "ballı ve kestaneli"ymiş bak bak. "kestane" ne mal olduklarını anlatmaya yetiyor. askere bak arkasını dönmüş, kestane ile uyumlu olmak için heralda?

www.facebook.com/photo.php?pid=432072&o=all&op=1&view=all&subj=7647494518&aid=-1&id=577677364&oid=7647494518#pid=432071&id=577677364

kunta kinte

"roots" adlı 1977 televizyon dizi filmi. ben yeen güççükdüm o zamanlar amma zencilere kötü davrandıklarını hatırleym. baş rol oyuncusu yani filimin oolanı "kunta kinte" idi. bu diziden sonra çok esmerler "kunta kinte diye nitendirildi. benzer bir kullanım için (bkz: feliçita).

eren peren

"eren peren olmak": darmadağın olmak, her biri bir yere dağılmak. "eren peren etmek": darmadağın etmek, her birini bir yana dağıtmak.

--- bobam vakdi zamanında ammim için "iki dene oolanı bi arada tuatamadı" dediydi.
++ eee?
--- ee'si ney olm...? biz yedi gardaşık gendi hepsini eren peren etti...
++ bunu neye deym biliyng mi? böök laf etmiycing, soona lafıı dönderip gıvırıp münasip bi yereee soharlar...

abdal

bir çeşit çingenenin antepçesi

eşşek naaden böök olsa bile gafla başı olamaz

bir insan ne kadar yaşlı olursa olsun, eğer kendini yetiştirmemişse kendisine bir iş emanet edilmez. gafla'dan kasıt burada deve kafilesidir. develerin önünde daima bir eşek vardır, eşek olmazsa deve kafilesi yürümezmiş. eşşeğin büyük olması birşeyi pek değiştirmez zira üstünde daima bir insan vardır. eşşeğin yaşça büyük olması kafile başı olmasına yetmez, çünkü niteliği kafileyi doğru yöne sevketmeye yeterli değildir. sonuçta işi yapanın bir aracı pozisyonundadır.

--- oolum malları yerine teslim etdeez mi?
++ yok boba götüremedik.
--- noldu leyn?
++ lasdik patladı, deeştiremedik, lasdik usdası gelene gader aaşam oldu, yarine bırakdık.
--- yarine galan işin anasını s.kiim, eşşek naaden böök olsa bile gafla başı olamaz. eşşeklik bende saa iş buyurdum.

(bkz: eşşek naaden böyüse, gene eşşek, gene eşşek)
Henüz takip ettiği biri yok.
Henüz takip eden biri yok.
izmir escort gaziantep escort kayseri escort maltepe escort denizli escort bursa escort gaziantep escort mecidiyeköy escort beylikdüzü escort marmaris escort beylikdüzü escort esenyurt escort beşiktaş escort bodrum escort sakarya escort