anteplice zaman zarfları
böyük gar.
1967-68 yıllarında yağan. yaşı sorulan eski anteplilerden çok duymuşluğum vardır. böyük gar yağdıında varmışım. böyük gardan soona doğmuşum vb. şeklinde.
antepte 90larda çocuk olmak
belki biraz yoksul ve belki biraz da fakirdik. amam mutluyduk. ne olan milletin gözüne sokardı ne de olmayan bundan utanırdı. tutumluyduk o zamanlar müsriflik çok ayıptı. her şeyin kıymetini bilirdik. teknoloji hayatımızı bu kadar işgal etmemişti daha zamanımızı birbirimize, sevdiklerimize harcıyorduk. samimiydik içtendik. mümkün olsa da geri getirebilsek keşke ama sadece maziyi yad etmek geliyor elimizden.
13 ekim 2020 yogeerif haggat mi zirvesi
acı beni unutmang ha rafıg.
çeşaratsız
köyümüzde görev yapan istanbullu öğretmenin çeşaratsız ve cesaretsiz kelimelerinin aynı anlama geldiğini zannettiğini söylediğinde epey gülmemize sebep olmuş kelimedir.
antep atasözleri
her ay dedii geçi olsadı.
(her söylediği gerçek olsaydı)
caha satmak
cah satmak ya da ceh satmak. hava atmak
cardın
her ortamda yaşayabilen bulduğu her şeyi yiyebilen bir mahluk.
o kadar ki uyuyan insanların kulaklarını parmaklarını kemirdiği dahi söylenir.
bir zamanlar eski antep evlerinde cardın gelmesin diye özellikle bodrum kat ve garajların duvarları sıvarken harcın içine cam kırığı katarlardı ki duvarı eşeleyip de içeri girmeye çalışan cardının ellerini kessin. işe yarar mıydı bilmem ama bu mahlukla karşılaşmamak için şehir halkı olarak çok farklı çarelere baş vurduğumuz kesin.
şebellah
gebre, geber, keber, kapari gibi isimlerle anılan yabani dikenli bir çalı türü. ilaç ve kozmetik sanayiinde yaygın olarak kullanır. bir zamanlar antep köylerinde yaygın olarak toplanıp satılan bir bitkiydi. şebellah satarak araba aldığı bile söylenenler olmuştur. çok arsız bir bitki olduğundan kökü kolay kolay geçmez ve kuraklıktan etkilenmez. eski entep evlerinin duvar kovuklarında dahi yetiştiği görülebilir. hatta ağlama duvarının üzerinde bile görülebilir.
acer
arapçada ve osmanlıcada kullanılan cedid kelimesinin antep ağzı karşılığı olarak cideyt
acacına
çepse
bir şeyin üzerine denk gelmek.
barak ve elbeyli yöresinde daha yaygın olan bir gelenektir. sizden önce aynı eve gelmiş olan misafir için koyulan çay sizin için çepsedir. ve yeni gelen misafir için yeniden çay demlenir. hatta daha eski zamanlarda farklı zamanlarda gelen misafirler için ayrı ayrı kurban dahi kesildiği anlatılır. bu konuda takıntılı bazı insanlar ‘ben çepse çay içmem ‘ deyip kendisine yeniden çay demletir. misafirin böyle bir hakkı vardır. bir nevi misafirperverlik göstergesidir.
üzellik
üzerlik veya yüzerlik şeklinde de telaffuzu bulunan yabani bir ot. latince adı da (peganum harmala) ne geree varsa.
üzerine çok fazla anlam yüklenen bir ottur kendisi. aslında şifalı bir ottur. genellikle sinüzit hastaları yaygın olarak kullanır. hatta iran'da baharat olarak da kullanımı da mevcuttur. bunlara ek olarak yakıldığı zaman yaydığı hoş koku sebebi ile düğünlerde veya mevlitlerde hatta düğün salonlarında bile yakılmakta ve nazara karşı bir tılsım şeklinde karşımıza çıkmaktadır. antep köylüleri tarafında tohumları ipe dizzilerek yapılan üzerlik aynesi diye tabir ettiğimiz süs eşyaları ise kültürümüzde geniş bir yer işgal etmektedir. üzerlikle birlikte iğde çekirdeği de yine aynı amaçla kullanılmaktadr.
gara eşşeen coru
hikaye odur ki fakir bir ailenin oğlu evlenmek ister ama elde avuçta bir şey yok. karı koca gece yatarken derler ki şu bizim gara eşşee satak da gidip oğlanı everek. bunu duyan genç canla başla çalışmaya başlamış. aradan biraz zaman geçmiş ama ortada ne gelin var ne düğün. oğlan anasının yanına gidip şöyle demiş. ana şu bizim gara eşşen coru noldu .
cor
cor kelimesi hanekle aynı anlama gelmiyor tam olarak
hanek olumlu anlam taşırken cor daha olumsuz bir anlama sahip.
ama ikisinin birlikte ikileme olarak kullanımı da mevcut.
cor hanek şeklinde bu kullanımı kötü söz veya dedikodu anlamında kullanılıyor. bu bağlamada cor haneğin sıfatı olabiliyor. eski türkçe'deki hastalık anlamına gelen çor kelimesinin bir türevi de olabileceği benim şahsi yorumumdur.
anamın ilki olacaama dağlarda tilki olaydım
ekmeen ilk sacı diye de söylenir
uvundurmak
oğundurmak şeklinde telaffuzunu da duymuşluğum var
çalındırmak gibi birşey işte bu da
sumak
gorona iletine eyi geldii dedigodusu yayılıp fiyatının anlık yükselmesine sebep olmuştur.
antep mutfağının vaz geçilmez lezzetlerinden birisi.
özellikle yabani bir bitki olduğu için neredeyse hiç kimyasala maruz kalmadan üretiliyor olması onu bir kat daha değerli kılıyor.
antep ikilemeleri
yalp yalp etmek (parlamak)
copul popul (yağ içinde yüzmek)
döşü hır hır etmek
kehil kehil etmek (soluk alamamak)
mit mit yemek (löp löp yemenin zıttı)
anteplice hitap biçimleri
uşaglar
hele geling size ne deycim.
cemaat
siz ne deysiiz bu meseliye
bikim köölü
sen neding ola burda
ciğerim,
kesme eşşen guyrunu kimi uzun der kimi gısa
saçlarım nasıl olmuş diye soran hanım bir arkadaşa bu lafı söylemiştim.
ertesi gün geldiğinden saçlarını tekrar eski rengine boyatmıştı
demek ki etkili bir lafmış :)