thesecaat

Durum: 1238 - 0 - 0 - 0 - 14.03.2016 08:22

Puan: 11363 -

18 yıl önce kayıt oldu. 2.Nesil Admin.

Henüz bio girmemiş.
  • /
  • 62

antepte deniz olsaydı

antepde deniz olseydı heç adanadan farkı olmazdı hava bakımından. satı yazın durulmey sıcaktan, bu sefer heç durulmazdı yaz olduu kimi.

¡ berecik balcani antep temetosu antep biberi ve yeen cok cok cok elim ve vahim olaraktan fistik yetismezdi!

(bkz: allah yiraag eyliye)
(bkz: aman yarabbi tobe)
(bkz: tobe derken isaret parmaklarini kaldirmak)
(bkz: yiraagola)
(bkz: o nasi hanek)
(bkz: amanin)
(bkz: alaha)
(bkz: cevizli baklava)
(bkz: balik etiynen yapilmis esgili ufag kufde)

antepliceye benzeyen agizlar

maraş ağzı antepliceyle nerdeyse aynı, geliyür demeleri hariç...

antakyalılar nolucu, noluk, o nası hanek kele gibi cümleler kuruyolar. sonuçta halebe yakın

kilisi söylemiye bile gerek duymoorum

osmaniye zaten dibimiz. vurgular hariç diğer özellikler antepliceyle aynı.

urfa ağzına gelince. vurgu-aksan olarak benziyor evet, çünkü arapların etkisnde var. ama anteplice türkmen kökenli olduğu için anteplicenin kelimelerinin çoğu urfa ağzına bayaa bi yabancı kalıyo. yapıya bakınca gediy, dey gibi şimdiki zaman ekinden başka bi benzerlik yok. urfa ağzı da türkmen kökenliydi fakat zaman içinde kürtçenin çok fazla etkisnde kaldı. yani incelendiğinde antakya şivesi antepliceye çok daha fazla benziyor. ama dıştan bakıldığında evet urfa şivesi antepliceye daha çok benziyo gibi geliyo. yani batıdağ adamların urfa-antep şivesi gibi salakça bi sınıflandırma yapmaları genellemelerden kaynaklanıyo. halbudaa ona antep-maraş şivesi denmeli.

(bkz: anteplice dilbilgisi)

yav o deel de enteresan olan şu iş. taa eğedeğ adamların kelimeleri bize benzey. zamanında oraları antepliler mi basık needikler :d yoksa bütün türkiyenin kökeni antepliler mi :d yanı buu tdknın anadolu aazları sözlüünü gördüüm saat aklımı yitirici kimi oldum (http://tdkterim.gov.tr/ttas/ ):

süllüm (i)
merdiven. [ derleme sözlüğü c: 10 ]
-aydın
-tokat...

küşümlenmek
2. utanmak, sıkılmak: senden para istemeğe doğrusu küşümlendim. [ derleme sözlüğü c: 8 ]
-gaziantep
-konya

övez (ii)
2. küçük sinek. [ derleme sözlüğü c: 9 ]
alcı, darıveren *acıpayam -denizli

[çükündürük]
pancar. [ derleme sözlüğü c: 3 ]
*bergama -ızmir
-gaziantep
*haymana -ankara

pirpirim (i)
semizotu. [ derleme sözlüğü c: 9 ]
çine *bolvadin -afyon
-aydın
-kütahya

diya (ii)
ışte, orada anlamında kullanılır. [ derleme sözlüğü c: 4 ]
*dinar köyleri -afyon
*kargı -çorum

hanek
2. konuşma: ne hanek ediyorsun? [ derleme sözlüğü c: 7 ]
-ıstanbul //istanbul dey laa
gaziantep
-maraş

nanca
3. ne kadar: akşama nanca vakit var. [ derleme sözlüğü c: 9 ]
*emirdağ -afyon
-bolu

gidişmek (i)]
kaşınmak [ derleme sözlüğü c: 6 ]
sofular *eğridir -isparta
-burdur
kösten, honaz, ishaklı *çivril, bereketli *tavas, darıveren *acıpayam -denizli

...

türkiyedeğ herkeş istanbul aazının eyle eşşee olmuşkine kim nası haneg ediy bilmey kimse. meersem herkeşinki æynı kimiymiş. ey amma şu var biz batıdağ yer yanı istanbul aazıynan konuşuy bellediimiz için bu işler bize taaf geliy.

anteplice

ural-altay ailesinin antep tarafında konuşulan türkçemsi dil türü. ağız değildir, şivedir; çünkü kendine ait bir sözlüğü, gramer yapısı vardır.

sözlüğü, öz türkçe kelimelerin arapsal bir aksanla söylenmesiyle oluşan kelimeleri ya da arapçadan doğrudan alınan kelimeleri ihtiva eder. içerdiği kelimelere anadolunun çeşitli yerlerinde rastlanabilir. çünkü türkmence kökenlidir. sert bir şive değildir, bir kaç istisna kural dışında gırtlaktan konuşulmaz. bir çok anadolu ağzı-şivesi istanbul ağzına yenik düşmüştür. fakat anteplice yıkılmamıştır, ayaktadır.

gaziantep il sınırları dolaylarında gaziantep şehir, barak- oguzeli, kilis, islahiye-hassa-osmaniye, nizip- birecik gibi farklı kollara ayrılabilir. kendisinin geldiği gruba ise antakya şivesi, maraş ağzı, urfa şivesi gibi türler eklenebilir.

esas olan anteplice şehir anteplicesidir. en özgün zamanını 1900lerin başında ortalarına kadar yaşamıştır. daha sonrasında göçlerle ve yeni nesle anteplice konuşmanın bir eksiklikmiş gibi gösterilmesi vb. nedenlerle değişime uğramıştır ve uğramaktadır hatta unutulmaktadır.

yenidunya kebabi esgili ufag kufte bisi boree var oldukca anteplice de var olacaktir...

(bkz: antepliceye benzeyen agizlar)

lahmacunun onemi

-lahmacun portabledır :d otobüste yanınızda götürülüp molalarda yenilebilir
-özellikte dışarı memleketlere gittiinizde antepden lahmacun istetebilir, yiyebilir, artani da buzluğa koyup 2 ay sonra çıkartıp ısıtıp yiyebilirsiniz(süperfireş bohunu yisin lahmacunun :p)
-antebistik bi tadı vardır
-sıcak lahmacunun yanında bonus olarak söğürme bulunması insanın enerji alanını oldukça ferahlatır. mutluluk hormonu salgılatır d:
-soğanlı lahmacun* mevcutsa bi yanında nar eşgisi aman yarabbi töbe durumlarına neden olur

girhayag parkining ayaklari necoldu

kisin antebe getdiimde gorugdum. parki yaparken ayaklari darmadaan etmisler. eylece bırahıglardı. 40 ayaa, 10 ayak mı ediciler ola? yanı derdiiz neydi de antebin son 150 senesini görmüş ayakları daş etdéiz? diya işte eskiden belli orda duruydu:
http://xs129.xs.to/xs129/08295/kirkayak371.jpg

(bkz: gaziantep belediye baskanlariyla karsilasildiginda sorulacak tek soru)

karatasi havaalanina baglayan yol

http://maps.google.com/maps?f=q&hl=tr&geocode=&q=37.016192+n,+37.400465+e&ie=utf8&ll=37.013108,37.4001&spn=0.008738,0.019312&z=16

(bkz: cevreyolu)

gaziantep cevre yolu

bitmek üzere olan projedir. başpınardan başlıyp ibrahimlinin arkasından karataşa ordan da havalanına değip, gazikent tarafında tekrar gaziantep(doğu) otoyoluyla birleşecektir. açılmasıyla antep resmen bi böyk şeer olacaktır. yani şöyle:

garadaşda oturan bi adamın reyala getmek istemesi anında çevreyoluna gaziantep(güney)'den girip gaziantep(kuzey)'den cikmasiyla(assa yukari 27 km.) ya da gene karataşta oturan birinin başpınarda işine gitmesi gerektiği zaman gaziantep(güney)'den girip gaziantep(bati)'dan cikmasiyla(40km'den fazla) biz anteplilere "aman yarabbi töbe!" dedirtecek durumlar olusacaktir.

tohdur

anteplice'de hece sonlarında h sesi bulunmadığından (h'den önceki sesli harf a ise,****ah gibi is deesir) togdur olarak telaffuz edilir.

(bkz: anteplice dilbilgisi)

antepcity

new york bi eyalet, merkezi olan şehir new york city(nyc);
gaziantep bi il ve merkezi olan şehir gaziantep isee ve herkeş gaziantep şehrine antep deyse biz neen antebe antepcity(gac) demiyekkine? öösüz uşag mıyıg bizkine, neyimiz eesik nuyorkdankına?

(bkz: new york ve gaziantep arasindaki benzerlikler)

taze fistigin cikma zamani

æam öğleyn acı fıstık bi de goley alıcıñ, buzdolabına goyucun, akşamleyn bilgisiyarıñ başına oturdoon kimi çıhardıcın.. ama şu an itibariyle yer* ve zaman dolayisiyla gerceklesmesi zor bi durum(bkz: deezeyn dassaa olsa daying olurdu)

otoban beylerbeyi girisi

resmiyette tag otoyolunun gaziantep(kuzey) çıkışıdır. otobüsler artık otogarın konumu nedeniyle(artık diyorum da bayaa oldu gerçi yav) şehre bu taraftan giriş çok güzel deel, tugay kimi deel.

taman

manisalı bi heriften "gençleşmişsin taman" şeklinde bi cümle duyduum an refleks olarak "deaaaahaaa taman ın range'i naader böyükmüş yoorum beyle" demem normal karşılanmalıdır.

gaziantepli ünlüler

ne kadar doğru bilmem dee wikipedia'nın dediine göre yağmur atacan antepliymiş

http://tr.wikipedia.org/wiki/ya%c4%9fmur_atacan

anteplinin googleda aradıkları

google trends'in gösterdiği sonuçlar( http://www.google.com/trends?q=gaziantep&ctab=0&geo=tr&geor=all&date=all&sort=0 )

kelime: carpet
1. gaziantep, turkey
2. adana, turkey
3. kayseri, turkey

kelime: msn
1. gaziantep, turkey
2. icel, turkey
3. aydin, turkey

kelime: türksel
1. gaziantep, turkey
2. icel, turkey
3. adapazari, turkey

kelime: iplik
1. gaziantep, turkey
2. bursa, turkey
3. istanbul, turkey

kelime: halep
1. gaziantep, turkey
2. adana, turkey
3. diyarbakir, turkey

kelime: n95
1. gaziantep, turkey
2. manisa, turkey
3. mugla, turkey

kelime: kuruyemiş
1. gaziantep, turkey
2. konya, turkey
3. adapazari, turkey

kelime:ihracat
1. istanbul, turkey
2. gaziantep, turkey
3. icel, turkey

kelime:türk
1. gaziantep, turkey
2. konya, turkey
3. aydin, turkey
4. ankara, turkey
5. adana, turkey

...
bitmeyci

antepin efsane siyasileri ve bürokratları

anteplice yer adları

berecik: birecik
anteke: antakya
berezilya: brezilya
amarıha: amerika
ængara: ankara
azez: a'zaz(suriye)
hicaz: hecaz

esaas çoğu şehrin anteplice söylenişi normal türkçedekinden farklı çünkü anteplicede yer adlarında vurgu genellikle sondadır. -lık, -lı'yla bitenlerinkiyse baştadır (bkz: anteplice dilbilgisi)

entep

antepliler haricinde herkesin guya antepli gibi antep diyis bicimi. buu dışarıların kulaa bizim æ sesini algiliyamey. halbudağ biz æntep deyk onlar entep belleyler. tekrar soyluyorum hic bir antepli antebe entep demez, antep der!*

antep trafiginde cok bulunan plakalar

27'den baska.
46(maraş)
01(adana)
31(antakya)
63(urfa)
80(osmaniye)
79(kilis)
47(mardin)

antep trafiği

antebin ana caddelerinin taa 1800lerde amerikalılar tarafından planlandıını duymuştum. ama antebin bu kadar büyüyeceeni kim tahmin edebilirdi ki? ayrıca kaldırımların bu kadar büyük tutulduğu başka bi memleket yok galiba* ama işte yollar küçük kalıyo o zaman.

(bkz: antep trafiginde cok bulunan plakalar)

king burger

hayal meyal hatırlıyorum da galiba içi tam 80lerin amerikan filmleri gibiydi...
  • /
  • 62
Henüz bir favori entry yok.

Toplam entry sayısı: 1238

lahaplar

benim deyen adam

antebin süperkahramanıdır. elinden her iş gelir, her işi dutar. yeen beşaratlıdır.

gendi şeyle olur zaar: www.eskiliufaksozluk.com/benimdeyen.jpg

gendini görenlerin hanee de şeyle olur aam;

x: la maamet şoo ney la, uçuy?
y: haası yav?
x: la diya diya görmeymin?

(beæaaaov)

a: o bir hallik
b: o bir gasap şeerdi
c: o bir pavyonçu
d: o bir dogdur
e: o bir fısdıg gıracaa
f: yogaam yog yangiliyn sen. buu esaas benim deyen adam!
g: beeey!?

pekey bu herif nedik? yanı boşuna mı söyleyg sabahden belli. yoog?:

-antep tarihinde en çok parey gendi gazanmış. en böyüg yatırımları gendi yapıg.

-bütün antebin dedigodusunu saklayacak hafızıya saaptir, yeen gafalıdır

-eşgili daraglıg tavasını, dana eti kullanarak pişirmiş ama dadı goyun etiynen bişig kimi olmuş

-bi haftasonu " hanan haraba ola windows. nalet saa da bill gates'e" deyp antep operating system işletim sistemini yazıg

-antebe manhattan yapmıştır. mimari porocey, alatirik tesisatını, aleynı gendi yapıgdır

-zırhda gıyma çekiyken, bi adım sendelemez. yerinden milim gımıldamaz, daş kimidir

-7 dagga içinde 42 dævaya gederek guinesse girmiştir. son zamanlarda yeen secaatli oldoondan bu rekorunu egale edecektir

-bütün bedduaları istisnasız tutmuştur

-gendini sepulturı'ya "gel aam hele bizde pateri çal, navar" dey çıırmalarına rağmen gendi heç oralı olmeygdır

-68 düble arahıyy tek başına oturdoo yerden bitirmiş, ardından üzüm depelemiş ve masere gazanı garıştırmıştır

-salça zamanı gurutulan biberleri, bes gendi pençesiynen toz haline getirip gırmızı biber etmiştir

-secaat seviyesi, fsecaat(armıt, gabag) = ((e^(armıt) * log(gabag))^10)! fonksiyonuna göre değişir.

gaziantep'in girişine yazılması gereken söz

dolmuşların kaldırılması

" mehmet nuri paşaya kadar durmaz" haneeni bitiren, yangılmeysam geden sene edilen iş. trafee iræağtledeg dey dutuldu. dolmuşlar tarpadak yitti getti meram, aleyını halg otobosu ettiler. o otokar marha dolmuşlar necoldu, şöferleri nişledi ola?

(bkz: antep dolmuşları)
(bkz: dolmuş diyalogları)
(bkz: dolmuş yazıları)

sıhırcım vermek

+düveni areym da uşaglara sıhırcım veriym. gendi hallarına gorsan heç bi iş dutmazlar.

arbet espriler

avradın bi denesi çalınmış, herifi de polis çıırmış

herifin bi denesi şişmiş, avradı da manefe innesi

herifin bi denesi yeen kibarmış, yeen beyefendiymiş amma dayım sası sası gohuymuş. neen ola?
-- herifin adı ali nazikmiş

herifin bi denesi sanayide yuvalama yimiş ölmüş. neen?
-- yuvalamıya makina yağı çaartırmışlar çünki

vodafone'lular anı yaşeylar, pekey antepliler neediyler?
-- anı depiyler (an-tep)

hitler'in nasyonal sosyalizm sistemi neden işe yaramamış?
-- çünkü goca alamanya'da bi dene bile nasyonal et makinası yokturmuş

herifin bi denesi evlendee günden belli amelmiş. neen ola?
-- çünkiii avradının adı

benim deyen adam

antebin süperkahramanıdır. elinden her iş gelir, her işi dutar. yeen beşaratlıdır.

gendi şeyle olur zaar: www.eskiliufaksozluk.com/benimdeyen.jpg

gendini görenlerin hanee de şeyle olur aam;

x: la maamet şoo ney la, uçuy?
y: haası yav?
x: la diya diya görmeymin?

(beæaaaov)

a: o bir hallik
b: o bir gasap şeerdi
c: o bir pavyonçu
d: o bir dogdur
e: o bir fısdıg gıracaa
f: yogaam yog yangiliyn sen. buu esaas benim deyen adam!
g: beeey!?

pekey bu herif nedik? yanı boşuna mı söyleyg sabahden belli. yoog?:

-antep tarihinde en çok parey gendi gazanmış. en böyüg yatırımları gendi yapıg.

-bütün antebin dedigodusunu saklayacak hafızıya saaptir, yeen gafalıdır

-eşgili daraglıg tavasını, dana eti kullanarak pişirmiş ama dadı goyun etiynen bişig kimi olmuş

-bi haftasonu " hanan haraba ola windows. nalet saa da bill gates'e" deyp antep operating system işletim sistemini yazıg

-antebe manhattan yapmıştır. mimari porocey, alatirik tesisatını, aleynı gendi yapıgdır

-zırhda gıyma çekiyken, bi adım sendelemez. yerinden milim gımıldamaz, daş kimidir

-7 dagga içinde 42 dævaya gederek guinesse girmiştir. son zamanlarda yeen secaatli oldoondan bu rekorunu egale edecektir

-bütün bedduaları istisnasız tutmuştur

-gendini sepulturı'ya "gel aam hele bizde pateri çal, navar" dey çıırmalarına rağmen gendi heç oralı olmeygdır

-68 düble arahıyy tek başına oturdoo yerden bitirmiş, ardından üzüm depelemiş ve masere gazanı garıştırmıştır

-salça zamanı gurutulan biberleri, bes gendi pençesiynen toz haline getirip gırmızı biber etmiştir

-secaat seviyesi, fsecaat(armıt, gabag) = ((e^(armıt) * log(gabag))^10)! fonksiyonuna göre değişir.

omer asim aksoy un halfelere seslenisi

ömer asım aksoy'un, anteplice hakkında yazdığı en büyük eser olan gaziantep ağzı kitabının birinci cildinin giriş yazısını az önce okudum. resmen bizim yaşadıklarımızı yaşamış. ulaşım imkanlarının çoğalmasından, radyolardan ve gazetelerden dolayı bölge ağzılarının, gelişimlerinin duracağını hatta gittikçe yok olacağını taa o vakitlerde farketmiş. o da bizim gibi endişeye kapılmış. ömer asım aksoy'un 65 sene önce duyduğu bu endişeye ilaveten, televizyon, internet ve gendi gomplekslerini antep şivesine boyutlıyan insanları düşünürsek, başta mitokondri olmak üzere tüm eşkili ufak sözlük halfeleri olarak antep şivesini ölümden kurtardık (bkz: eskili ufak sozlukten once eskili ufak sozlukten sonra).

30lu ve 40lı yılların şartlarını ve yerel ağızlar konusunda tek bir eser bile yazılmadığını göz önünde bulundurursak, bizden çok daha ağır problemlerle karşılaşmış. o da bizim gibi notlar alırmış. hatta not almayı unuttuğu ya da almaya üşendiği zaman, aklına geleni bir süre sonra unuturmuş ve buna çok üzülürmüş.

bu yüce insan keşke şu an yaşasaydı da ellerinden öpseydik*. işte beni geleceğe dönüş gaziantep psikolojisine sokan, biz halfeler için büyük bir rehber niteliğindeki 14 temmuz 1945 tarihli yazısı:

"son yirmi beş sene içinde iki dünya harbi koptu. bütün cihanda büyük değişiklikler oldu. memleketimizde de arka arkaya bir çok devrimler başarıldı ve yepyeni bir hayat başladı. yolların, taşıtların çoğalması, yurdun her köşesini birbirine yaklaştırdı. türlü bölgeler halkı arasında münasebetler doğup gelişti. bir yerden başka yere gidenler, oraya kendi ağızlarından kelimeler, deyimler, dil özellikleri götürdüler. bu alış veriş, yüzyıllarca kendi özelliğini saklamış olan bir bölge ağzına, başka ağız özelliklerinin de katılıp karışmasına yol açtı. bundan başka yazıda yaptığımız devrimle, sayıları çok artan okullarla, baskıları ve çeşitleri fazlalaşan kitap ve gazetelerle, bütün yurdu kaplıyan radyo yayını ile, genel dil geniş ölçüde yurdun her köşesine girdi. işte bu sebeplerden dolayı bölgelerin ağızlarında eski nitelikler kaybolmaya başladı.

bu özellikler unutulmaktan kurtarılmalı ve incelenmelidir
hızı ve genişliği daha ziyade büyük şehir ve kasabalarda ve aydınlar arasında açık surette görülen "bölge ağızlarını bırakıp, onun yerine genel dili kullanmak meyil ve hevesi" önüne geçilemeyecek bir olaydır. ve esasen genel dilin böylece yayılmasında fayda vardır. çünkü her bölge halkının kendi ağızlarıyla konuşmaya devam etmeleri, genel dilin gelişimini yavaşlatır. o halde bölge ağızlarının zararına olmakla beraber, bu akışın önüne geçmek doğru değildir. fakat bu, ağız özelliklerinin büsbütün unutulmasını istemek anlamına gelmez. ortadan çekilmekte olan bu özelliklerin vakit geçirilmeksizin incelenmesi, zaptedilmesi de gerektir*. vakit geçirilmeksizin kaydı önemlidir: dilde değişme ve gelişme her zaman olagelen bir hal ise de zamanımızdaki değişmeler -yukarıda da söylediğimiz gibi- başka devirlerinki ile ölçüştürülemiyecek derecede çabuk ve geniş olmaktadır. biz yaşta bulunanlar, kendi bölgelerinin bu dil gelişmelerinden önceki ağızlarını iyi bilirler. fakat bizden sonra yetişenler, bunların büyük bir kısmını bilemiyorlar. daha sonra gelecek olanların o ağızlar hakkındaki bilgileri daha az olacaktır. bu sebepledir ki büyük bir dönüm devresi yaşamakta olan bizim nesil için, her bölge ağzını ayrı ayrı inceleyip saptamak büyük bir ödevdir. yoksa bulnar gittikçe biraz daha geçmişin karanlıklarına gömülecekler, unutulacaklar, kaybolacaklardır. benim babaannemden işiterek öğrendiğim bir çok kelimeler, deyimler, dil özellikleri vardır ki bunları kendi bölgemizde bilenler veya kullananlar daha şimdiden kalmamıştır. çocukluğumuzda biz annemize ana, ağabeyimize ağa derdik. bugünkü gaziantep çocuklarının ağzında "ana, ağa" kelimeleri hemen hiç yoktur. hepsi de "anne, ağabey" diyorlar*

bir ağzı incelemek için (biz halfelere hitap ediyor)
bir bölge ağzını etraflı şekilde incelemek kolay bir iş değildir. hele bu konu üzerinde daha önce uğraşılmamış bulunması, güçlüğü bir kat daha artmaktadır. bunu yapacak kimsenin, o bölgede doğup büyümüş, yahut orada uzun zaman kalmış olması ve esaslı bir dil bilgisi bulunması şarttır. fakat bu kadarı yetmez. araştırıcı*, "dikkatli, keskin görüşlü olmalı" ve bu iş üzerinde uzun zaman sabırla, azimle çalışmalıdır. bir bölgede yetişmenin oradaki ağzı incelemk için gerekli olduğu söz götürmez. şu kadar ki bunun bir de mahzuru vardır: araştırıcı, etrafında konuşulan sözlere yabancı olmadığından bir takım özellikler onun dikkatini çekmeden geçebilir (bkz: anarya gitmek). işte buna meydan vermemek, bütün özellikleri görebilmek ve kaçırmamak lazımdır. bu, "dikkat" ve "görmeye alışmak" meselesidir. "uzun zaman çalışmak" şartına gelince: insan bildiği ağzın bütün özelliklerini düşünmekle hatırlayamaz. bunun için baştan başa süzülmek ister. halbuki bir ağız, bir kitap gibi açılıp ilk satırından son satırın a kadar gözden geçirilebilen, bir kısmı bugün alt tarafı yarın, öbür gün incelenebilen ve filan yerde sona ereceği belli olan bir varlık değildir özelliklerini bir bir, sırasıyla önümüze dökmez. bunlar biz istediğimiz vakit değil, rasgele*** ortaya çıkarlar. onları daima konuşmalara dikkat ederek biz yakalıyacağız.

ilk zamanlarda sık sık notlar alırız. fakat gitgide not edilecek yeni şeyler bulmak güçleşir (bkz: #18629)(bkz: sözlükteki kesatlık)(bkz: halfelerin sözlükte aktif olmama sebepleri). çünkü yeni dinlediğimiz konuşmalarda, önce zaptettiğimiz bir çok kelimeler, özellikler tekrarlanır durur. bununla beraber, daha az nisbette yeni maddeler de çıkar. böylece seneler geçer. amma bütün dikkatimize rağmen işin arkası bir türlü alınamaz. sebebi şudur ki konuşulan ağzın eksiksiz olarak dikkat süzgecimizden geçmesi için gereken vakit, bizim ömrümüzden çok uzundur(bkz: #600) (bkz: #28786).

bu açıklamalardan anlaşılır ki, işini iyi yapmak istiyen araştırıcı, derleme ve incelemeye başladıktan sonra, o ağzı konuşanlar arasında yıllarca çalışma ve bu uzun zaman boyunca gayet dikkatli ve uyanık bulunmak zorundadır. bir taraftan kendi bildiklerini, hatırladıklarını kaydedecek, bir taraftan etrafındaki konuşmaları inceleyici kulağıyla dinliyerek devamlı surette notlar alacaktır. aklına gelenleri ve işittiklerini hemen zaptedemez, belleğine güvenerek not etmeyi sonraya bırakırsa onları kaçırmış olur, bir daha kolay kolay hatırlayamaz*. başımdan çok geçmiştir: bazen yolda giderken aklıma, not edilmesi gereken bir dil özelliği gelir. o anda durup cebimden defterimi çıkararak yazmaz da bu işi ilk oturacağım yerde yapmak istersem, yazılacak şeyi unuturum.

gece yatağıma girdiğim yahut uykum kaçtığı zaman da hatrıma gelen şeyler olur. bazı vakit yataktan kalkar, bir tarafa yazarım. bazı vakit de kalkmaya üşendiğimden unutmıyarak ertesi günü yazmak maksadiyle bir kaç defa kendi kendime hatırlatırım. fakat ertesi gün çoğunu hatırlayamam. bunlardan aldığım ders şu olmuştur ki akla gelen bir şey, hiç vakit geçirilmeden tesbit edilmelidir. hatta yataktan kalkmak lazım gelse bile...

kaçırılan maddeleri bir daha hatırlayabilmek veya işitebilmek için belki de senelerin geçmesi gerekir. çünkü her gün ağızda dolaşan dil unsurları bulunduğu gibi, insanın ancak üç, beş, on, yirmi yılda bir defa karşılaşacağı unsurlar da vardır. bu sebeple kısa bir zamanda toplanmış olan dil varklıkları her halde eksik olur.

bu kitabın*, her özel kelimesi veya başka dil unsuru üzerine günlerin, haftaların, ayların sabrı, dikkati ve emeği harcanmıştır. fakat, az önce dediğim gibi, bir şahsın ömrü, tam bir incelemeye yetmez. onun başka emeklerle tamamlanması lazım gelir (bkz: eşkili ufak sözlük) (bkz: #27)(bkz: #201) "

yahçek

yeen datlı bi ekip çalışması oldu. prototifi 2.5 sene önce çıhıgdı. aklıma taa birinci geleneksel eskili ufak sozluk iftarinda ellaam'ın, yahçek gullanmadan evel yah çekerken öksüren adam doğaçlaması geliy. video yirmiyedi'nin "pejo, pejo. pejo eyi esas. yog ganuni de eyi de..." demesiynen başley amma ben orda bitiym. hele maamethalfe'nin "dışarılı belliyollardı" şeklinde demeç vermesi mükemmel yav. sicanhasaninpompasi'nın düğünlerde en önde gendinin gaçdıı hakiyesi, insanın gözünün önüne resmen düğünün ilk 10. saniyesinde gaça gaça piste çıhıp, oralıgdaa 5-6 adamı aniden yahçektirmeye çalışan birisini getirmekte. her dæggasını bilmemgaç dæafa seyredigdim. yazıları, gonuşmaları* gaç kez deeştim, cızdım bilmeym. ama sırf şu "pejo pejo. pejo eyi esas..."ı duyuym dey, rafik'in durduk yerde "arhædaşlar hele bi yæh çekek yav" deyp herkeşin zombi kimi birden yah çekmeye başlamasını görüym dey baştan baştan seyrediym gene.

(bkz: eşkili ufak fikir sanat)

eşkiliufaksözlük

tarihsel süreçte yazıya geçirilmemesine rağmen, yüzyıllardır kuşaktan kuşağa sözlü biçimde aktarılarak bugünlere değin ulaşmayı başaran "anadolu ağızları", on yıllardır, gerek konuşucuları gerekse toplumun geneli tarafından bir kusurmuş gibi algılanmakta, salt bir eğlence aracı olarak görülerek yıpratılmakta ve ister istemez yok edilmektedir. oysa ki, küreselleşmenin alıp başını gittiği çağımızda, türkçemizin yabancı dillere karşı koruyuculuğunu gizlice üstlenmiştir anadolu ağızları; osmanlı zamanında arapça'nın ve farsça'nın baskısı altında ezilen türkçe'ye benliğini tekrar kazandırması gibi... ağızların, yazıya aktarılmaması bir yana, ancak ilgili yörenin insanları tarafından konuşulduğu unutulmamalıdır; ki onlar da vazgeçerlerse, o ağız ölmeye mahkum bırakılacaktır. işte tam bu noktada, gaziantep ağzı'nın, namı diğer anteplice'nin, ne kadar şanslı olduğunu görebiliriz. interaktif bir sözlüğe sahip olan ve buna bağlı olarak sanal ortamda oldukça etkin kullanılan tek anadolu ağzı, anteplice'dir. önceleri internet ortamında, diğer ağızlar gibi iki-üç kelime ile barınabilen ve ancak pek az kişinin özel mesajlaşmalarında kendisini gösterebilen anteplice, 2007 ekim'inde, tam da "antep uşakları"nın gaziantep'in gittikçe kozmopolitleşmesinden ve antep kültürünün yok olacağını düşünmelerinden bunalığı bir dönemde, tamamen antep kültürüne odaklanmış eşkili ufak sözlük'ün kurulmasıyla sanal ortamda yaşam şansına sahip oldu. anteplice'nin 21. yüzyıla uyarlanması ve yazıya aktarımı gibi konularda zamanla uzmanlaşan sözlük yazarları tarafından daha önce örneğine rastlanmamış büyük bir interaktif bilgi kaynağı haline getirildi, sözlük kurucusu mitokondri tarafından fitili ateşlenen bu antep furyası. bugün, antep kültürü ve anteplice, eşkili ufak kadrosunun uğraşlarıyla sosyal platformlarda yahut multimedya sitelerinde ağırlığını hissettirir oldu; dışarılıların zihinlerindeki yanlış gaziantep imajının üstesinden gelinmesi de cabası. artık "eletmek" sözcüğünün varlığı-yokluğu değil "acı navar beni neptün'e elet" hikayesi; "pafsımak" kelimesinin kabalığı-kibarlığı değil "yuha adamlar pafsıyg et kimidirler. gender mæarif'deyhan gohularını taa garadaş'ıng oralıgdan alabilirseéz" antebistik aforizması tartışılıyor. peki buna benzer bir oluşum neden diğer yörelerde değil de gaziantep'te gerçekleşti? çünkü olaylara farklı açılardan bakabilmek ve genellemelerden bağımsız olarak düşünebilmek gazianteplinin genetik bir özelliğidir; bunun kanıtı da, bir ağza perspektiften bakarak çağa ayak uydurabileceğini kanıtlayan eşkili ufak sözlük'ün kurulmasıdır.

arbet espriler

avradın bi denesi çalınmış, herifi de polis çıırmış

herifin bi denesi şişmiş, avradı da manefe innesi

herifin bi denesi yeen kibarmış, yeen beyefendiymiş amma dayım sası sası gohuymuş. neen ola?
-- herifin adı ali nazikmiş

herifin bi denesi sanayide yuvalama yimiş ölmüş. neen?
-- yuvalamıya makina yağı çaartırmışlar çünki

vodafone'lular anı yaşeylar, pekey antepliler neediyler?
-- anı depiyler (an-tep)

hitler'in nasyonal sosyalizm sistemi neden işe yaramamış?
-- çünkü goca alamanya'da bi dene bile nasyonal et makinası yokturmuş

herifin bi denesi evlendee günden belli amelmiş. neen ola?
-- çünkiii avradının adı

kel ferit

antep lisesi'nde müzik öğretmenliği yapmıştır. kimileri bu adamı antepden müzisyen çıkmamasının sorumlusu olarak görmektedir*

düman

düman

ia duman:
-hele şoo gapıyy ört, içeri bütün düman olug
ya da
-amaan! hele herifin suratına..! çıırmadan ayın bayın olug. düman mıydı neydi bunnarın adı?

anteplice tabu kartlari

kelime: carıs

aşşadaa hanegleri söylemeli deelsin:
-malamat
-nalet
-irezil
-elalem

gaziantep

dünyanın en bahtsız şehri
Henüz takip ettiği biri yok.
izmir escort gaziantep escort kayseri escort maltepe escort denizli escort bursa escort gaziantep escort mecidiyeköy escort beylikdüzü escort marmaris escort beylikdüzü escort esenyurt escort beşiktaş escort bodrum escort sakarya escort