thesecaat

Durum: 1238 - 0 - 0 - 0 - 14.03.2016 08:22

Puan: 11363 -

19 yıl önce kayıt oldu. 2.Nesil Admin.

Henüz bio girmemiş.
  • /
  • 62

antakya ağzı

anteplice ve antakyaca ortak kelimeler:

aceyip = aceyip
alamyon = alamiyon
alatirik = alatirik
allahisen = allahiisen
ammi = ammi
anarya = anarya
anteke = anteke*
aparlö = aparlo
araki = arahı
arca = arıca
asbap = asbap
atebe = atebe
badılcan = balcan
bahteniz = bahdeniz
barabar = bilabar
bele = beyle
bes = bes
bıldır = bıldır
böğün = böön
burgul = burgul
bayaktan = bayakleyn
bir sokum = bi sohum
borani = boranı
bayak = bayak
camı = camı
cıncık = cıncık
curun = curun
cor etmek = cor
cardun = cardın
çığırmak = çığırmak
çibik = çibik
çızık = cızık
çömçe = çömçe
çapıt = çapıt
çüt = çüt
dıbık = dıbık
döndermek = döndermek
döyyüs = döyüs
düğen = düven
dumbelek = dumbelek
ehven = ehven
el öpen = el öpen
ellahlem = ellaam
ele = eyle
eşiklik = eşiklik
eşki = eşki
fışalmak = fışalmak
firik = firik
galle = galle
gari = gari
gureybe = gureybe
gülle = gülle
habbe = habbe
hacci = haci
haddüç = hadduç
hakkat = hakkat
hamis = hamis
hanek = hanek
hanı = hanı
harrik = harrik
havla = havla
hedik = hedik
herkiş = herkeş
heyir = heyir
hıra = hıra
hırhız = hırhız
hös = hös
hösküt = hösgüt
hösün = hösün
humsumak = hımsımak
ıstıfıl ol = ıstıfıl ol
kader = gader, ağder
kahke = kahke
kaneviz = ganeviz
kanne = ganne
kapkap = habbap
kaşşık = gaşşık
kastal = kastel
katremiz = gatremiz
kazzık = gazzık
kekmek = kekmek
kele = kele
kemmun = kemmun
kerebiç = kereviç
kırt = hırt
kıtte = hıta
kimi = kimi
kumsuyuk = hımsıyk
kuzzulkurt = guzulugurt
küncü = küncü
küççük = güccük
laylon = laylon
lebeni = lebeniye çorbası
leymun = leymun
lomba = lomba
mağde = maade
maltuha = maltıha
mahmel = mahmil
mahsüm = masim
matbak = mutbak
menşur = menşur
mıh = mıg
muhammara = muhammara
mundar = mundar etmek
naccar = nacar
namazlağı = namazlaa
nanca = nanca
nalet = nalet
noluk = noluk
nolucu = ne olacak
nöömet = namet
o zamanaca = o zamanaca
öfelemek = öfelemek
ortalık kel ali'nin bağına döndü = ortalık kel ağanın bağına döndü
oruk = oruk
otobos = otobos
öcce = öcce
öndüç = öndüç
pambık = pambık
patata = patata
perkitmek = berkitmek
pıçak = pıçak
piskilet = piskilet
piskivit = püsküvüt
pissik = pisik
pompa = pompa
sahra = sahre
satıl = satıl
sehen = sahan
söhür = söör
sumsuk = sumsuk
sunefe = sünefe
süllüm = süllüm
taman = taman
taşkala = taşkala
tıskit = tıskiyt
tiken = tiken
toka = tağa
uluk = uluk
vıcığı çıkmak = vıcığı çıkmak
ya fettah ya rezzak =
yalingiş = yangış
yazzık = yazzık
yeğin = yeen
yekinmek = yekinmek
yutuzmak = utuzmak
zahter = zahter
zatı = satı
zayif = zayif
zayifmek = zayifimek
zencir = zencir
zeyt = zeyt
zıbarmak = zıbarmak
zıypmak = sıypmak
zibil = zibil

90larin basina sat 1 kanalinin antenle seyredilmesi

nası oluydu bilmeym, 4-5 yaşındaydım, ama o zamanki şehitkamil belediyesinin bi parmağı olduğunu duymuştum bu işte. sat 1, yani italyan devlet televizyonu hacibabadan evlerimize kadar ulaştırılırdı. dayım bu kanalı seyrederdim çünkü yeen taaf ve ilginç gelirdi. çok güzel bi müzik dinlemiştim bu kanalda, hala ararım 15 senedir o şarkıy. öğlene doğru türk kanallarında* çizgi filmlerin bitimine yakın sat1de çizgi filmler başlardı**.

sekabel

tam hatırlıyameym de ben uşaahan buralıkda hamburger, hotdog şeklinde böyük jelibonlar satılırdı.

mutbak

ia mutfak. mıtbak olarak da söylenebilir.

döndermek

onlayn halfeler

25 aralik 2008 eskiliufaksozluk zirvesi

2 dakka kalmasına rağmen cor da ve sitede kimsenin bulunmamasından dolayı gerçekleşmesi tehlikeye girmiş zirve.

(bkz: necolduuz)

anteplice şarkı isimleri

roots bloody roots = ganın içine aha
whiskey in the jar = nar eşgisi in ganeviz

eskiliufaksozluk vs 3 ciltlik gaziantep agzi kitabi

round 1 - gaziantep ağzı cilt 1 vs eşkiliufaksözlük
anteplice gramerinin anlatımı ve örneklendirilmesi bakımından gaziantep ağzı kitabı, eşkiliufaksözlüğü çok pis yere çalmaktadır.

round 2 - gaziantep ağzı cilt 2 vs eşkiliufaksözlük
atasözleri, deyimler ve kalıplaşmış hanekler bakımından bu round berabere bitmektedir. gaziantep ağzı kitabında daha fazla atasözü yazılmıştır fakat eşkiliufaksözlükte sözkonusu atasözlerinin birkaç kişi* tarafından örneklendirilmesiyle ikisi de birabara galmışlardır.

round 3 - gaziantep ağzı cilt 3 vs eşkiliufaksözlük
bir anteplice sözlük olan gaziantep ağzı cilt 3'te bulunan kelimelerin aleynın hatta ve hatta 20. ve 21. yüzyıl yeni anteplice kelimelerin bile eşkiliufaksözlükte bulunabilmesinden dolayı (ki her haneğin altına dünyanın entrysi girilmiştir) bu round'da eşkiliufaksözlük galip gelmiştir.

sonuç: anteplicenin en kapsamlı ve resmi kaynağı "gaziantep ağzı" serisi aradan 63 sene* geçmesine rağmen, 21. yüzyılın online kaynağı eşkiliufaksözlüke kafa tutmuş fakat ikisi de birbiriyle yengişememiştir.

(bkz: anteplice mortal kombat finish him çeşitleri)

25 aralik 2021

antebin kurtuluşunun 100. yıldönümü. antep 12-13 sene sonra ne hal olur bilmeym amma antep uşakları var oldukça, antep ne kadar göç alırsa alsın bu önemli gün kutlanacaktır.*

(bkz: allah her sene bu günlere çıharda gurban olduum allah)
(bkz: 25 aralığın ne olduğunu bilmeyen ve antepde yaşayan vatandaş)

gantep

gaziantep üniversitesinin internette kullandığı domain adı: www.gantep.edu.tr

"acı gaziantep.edu.tr yazsan glaviye elee mi yapışırdı 4 harf yüzünden heerif" dedirtmektedir insana.

edit: gaziantep.edu.tr de çalışıyomuş

cor

sitedeğ halfelerin aleynın eşkili ufak sözlük mazilerinde minumum 1 kere girdiği fakat kimseyi bulamadığından o saat geri çıktığı hanek tool.

(bkz: 25 aralik 2008 eskiliufaksozluk zirvesi)

25 aralik 2008 eskiliufaksozluk zirvesi

online olmasından dolayı hemin daha geniş bi halfe coğrafyasına hitap eden hemin yazmeyy bellemiş halfelerin düşüncelerini daha kolay ifade etmesini sağlıyan hemin de beleş olan zirve. bana "la yoorum naader ei düşünmüşsüüz, geleceem işallah*" dedirtmiştir.

meksika ve antep yemeklerinin benzerlikleri

bi amerikalının önüne karakteristik bi antep yemeğiyle****, bi meksika yemeği koyulduğunda hangisi meksika, antep yemee karar verememesini sağlıyan durum. meksika yimee kültürüm olmadığı için (geree yoktur) şu an verebiliceem tek örnek saçma tava = fajitas.

annemle babam izmirde otururken amerikalı misafirleri gelirmiş. bigün bunlara kilis kebabı yapmışlar. amerikalı bunu meksika yemeği sanmış ve "i know this mexican food* demiş. tad benzerliği malzemelerden ve antep yimekleriynen meksika yimeklerinin aynı moleküllerden oluşmasından kaynaklanmakta...**

(bkz: anteplinin yaşadığı gerçek hadiseler)

saçma tava

meksikalıların fajitas dedikleri, kültürlü(!)* ve entel(!) türk halkının meksika restoranlarına gidip dünya para vererek yedikleri yemek. sonra da gider ona buna ağzını yüzünü eğe eğe "bugün forumda el mexicanoya gidip fajitas yedik" diyip hava atar.

(bkz: meksika ve antep yemeklerinin benzerlikleri)

turkiye

kurtuluş savaşı sırasında gaziantep'in güneyde koca fransız ordusunu durdurup, ordumuzun yunanlılar karşısında zaferler kazanmasını sağlayarak kurulmasına vesile olduğu biricik ülkemiz.

anteplinin temel felsefelerinden birisi için:
(bkz: dünyada türkiye türkiye de gaziantep)

antebi fransızlardan kurtaramasaydık neler olurdu

jane birkin'in élisa şarkısını* antep uşaa sever ve dolmuşta çalardı, hatta üstüne bi de sözlerine cover yapardı:

elisa, elisa, elisa saute-moi au cou = eliza eliza eliza muhaat ol sen sanga
elisa, elisa, elisa cherche-moi des poux = eliza elliiiza eliza gız kele nişleyn orda
elisa, elisa, elisa les autres on s'en fout = eliza eliza saab çıhıng eleeze ayaaza
elisa, elisa, elisa rien que toi, moi, nous = ellizaa elizaa elliza ge bura deym taman sanga

kibar gonusmaya calisan antep avratlari

antebi fransızlardan kurtaramasaydık neler olurdu

kavram karmaşası olurdu

antep = ïntab*, aïntab
kebapçı halfesi = sous-chef de caartlak
ali nazik = balcan bistrot de luxe
küşleme = kuechlemé
beşemel soslu küşleme = kuechlemé de sauce béchamel
tarhana= macaroni à la maraş
açık ekmek = tortillade
kübban = tourton du bombé
piybaz = salade de tabahana

ayrıca antep kalesine "le château de aïntab" denirdi. buna bağlı olarak:

galaaltı = sous de château (su dö şato)

işte bu noktada halfenin gafasına bi soru dæhılır: tabahana yakınındaki eski şato düğün salonu ismi, antep kalesinin fransızcası düşünülerek mi verilmiştir?

anteplice reklam sloganları

  • /
  • 62
Henüz bir favori entry yok.

Toplam entry sayısı: 1238

lahaplar

benim deyen adam

antebin süperkahramanıdır. elinden her iş gelir, her işi dutar. yeen beşaratlıdır.

gendi şeyle olur zaar: www.eskiliufaksozluk.com/benimdeyen.jpg

gendini görenlerin hanee de şeyle olur aam;

x: la maamet şoo ney la, uçuy?
y: haası yav?
x: la diya diya görmeymin?

(beæaaaov)

a: o bir hallik
b: o bir gasap şeerdi
c: o bir pavyonçu
d: o bir dogdur
e: o bir fısdıg gıracaa
f: yogaam yog yangiliyn sen. buu esaas benim deyen adam!
g: beeey!?

pekey bu herif nedik? yanı boşuna mı söyleyg sabahden belli. yoog?:

-antep tarihinde en çok parey gendi gazanmış. en böyüg yatırımları gendi yapıg.

-bütün antebin dedigodusunu saklayacak hafızıya saaptir, yeen gafalıdır

-eşgili daraglıg tavasını, dana eti kullanarak pişirmiş ama dadı goyun etiynen bişig kimi olmuş

-bi haftasonu " hanan haraba ola windows. nalet saa da bill gates'e" deyp antep operating system işletim sistemini yazıg

-antebe manhattan yapmıştır. mimari porocey, alatirik tesisatını, aleynı gendi yapıgdır

-zırhda gıyma çekiyken, bi adım sendelemez. yerinden milim gımıldamaz, daş kimidir

-7 dagga içinde 42 dævaya gederek guinesse girmiştir. son zamanlarda yeen secaatli oldoondan bu rekorunu egale edecektir

-bütün bedduaları istisnasız tutmuştur

-gendini sepulturı'ya "gel aam hele bizde pateri çal, navar" dey çıırmalarına rağmen gendi heç oralı olmeygdır

-68 düble arahıyy tek başına oturdoo yerden bitirmiş, ardından üzüm depelemiş ve masere gazanı garıştırmıştır

-salça zamanı gurutulan biberleri, bes gendi pençesiynen toz haline getirip gırmızı biber etmiştir

-secaat seviyesi, fsecaat(armıt, gabag) = ((e^(armıt) * log(gabag))^10)! fonksiyonuna göre değişir.

gaziantep'in girişine yazılması gereken söz

dolmuşların kaldırılması

" mehmet nuri paşaya kadar durmaz" haneeni bitiren, yangılmeysam geden sene edilen iş. trafee iræağtledeg dey dutuldu. dolmuşlar tarpadak yitti getti meram, aleyını halg otobosu ettiler. o otokar marha dolmuşlar necoldu, şöferleri nişledi ola?

(bkz: antep dolmuşları)
(bkz: dolmuş diyalogları)
(bkz: dolmuş yazıları)

sıhırcım vermek

+düveni areym da uşaglara sıhırcım veriym. gendi hallarına gorsan heç bi iş dutmazlar.

arbet espriler

avradın bi denesi çalınmış, herifi de polis çıırmış

herifin bi denesi şişmiş, avradı da manefe innesi

herifin bi denesi yeen kibarmış, yeen beyefendiymiş amma dayım sası sası gohuymuş. neen ola?
-- herifin adı ali nazikmiş

herifin bi denesi sanayide yuvalama yimiş ölmüş. neen?
-- yuvalamıya makina yağı çaartırmışlar çünki

vodafone'lular anı yaşeylar, pekey antepliler neediyler?
-- anı depiyler (an-tep)

hitler'in nasyonal sosyalizm sistemi neden işe yaramamış?
-- çünkü goca alamanya'da bi dene bile nasyonal et makinası yokturmuş

herifin bi denesi evlendee günden belli amelmiş. neen ola?
-- çünkiii avradının adı

benim deyen adam

antebin süperkahramanıdır. elinden her iş gelir, her işi dutar. yeen beşaratlıdır.

gendi şeyle olur zaar: www.eskiliufaksozluk.com/benimdeyen.jpg

gendini görenlerin hanee de şeyle olur aam;

x: la maamet şoo ney la, uçuy?
y: haası yav?
x: la diya diya görmeymin?

(beæaaaov)

a: o bir hallik
b: o bir gasap şeerdi
c: o bir pavyonçu
d: o bir dogdur
e: o bir fısdıg gıracaa
f: yogaam yog yangiliyn sen. buu esaas benim deyen adam!
g: beeey!?

pekey bu herif nedik? yanı boşuna mı söyleyg sabahden belli. yoog?:

-antep tarihinde en çok parey gendi gazanmış. en böyüg yatırımları gendi yapıg.

-bütün antebin dedigodusunu saklayacak hafızıya saaptir, yeen gafalıdır

-eşgili daraglıg tavasını, dana eti kullanarak pişirmiş ama dadı goyun etiynen bişig kimi olmuş

-bi haftasonu " hanan haraba ola windows. nalet saa da bill gates'e" deyp antep operating system işletim sistemini yazıg

-antebe manhattan yapmıştır. mimari porocey, alatirik tesisatını, aleynı gendi yapıgdır

-zırhda gıyma çekiyken, bi adım sendelemez. yerinden milim gımıldamaz, daş kimidir

-7 dagga içinde 42 dævaya gederek guinesse girmiştir. son zamanlarda yeen secaatli oldoondan bu rekorunu egale edecektir

-bütün bedduaları istisnasız tutmuştur

-gendini sepulturı'ya "gel aam hele bizde pateri çal, navar" dey çıırmalarına rağmen gendi heç oralı olmeygdır

-68 düble arahıyy tek başına oturdoo yerden bitirmiş, ardından üzüm depelemiş ve masere gazanı garıştırmıştır

-salça zamanı gurutulan biberleri, bes gendi pençesiynen toz haline getirip gırmızı biber etmiştir

-secaat seviyesi, fsecaat(armıt, gabag) = ((e^(armıt) * log(gabag))^10)! fonksiyonuna göre değişir.

omer asim aksoy un halfelere seslenisi

ömer asım aksoy'un, anteplice hakkında yazdığı en büyük eser olan gaziantep ağzı kitabının birinci cildinin giriş yazısını az önce okudum. resmen bizim yaşadıklarımızı yaşamış. ulaşım imkanlarının çoğalmasından, radyolardan ve gazetelerden dolayı bölge ağzılarının, gelişimlerinin duracağını hatta gittikçe yok olacağını taa o vakitlerde farketmiş. o da bizim gibi endişeye kapılmış. ömer asım aksoy'un 65 sene önce duyduğu bu endişeye ilaveten, televizyon, internet ve gendi gomplekslerini antep şivesine boyutlıyan insanları düşünürsek, başta mitokondri olmak üzere tüm eşkili ufak sözlük halfeleri olarak antep şivesini ölümden kurtardık (bkz: eskili ufak sozlukten once eskili ufak sozlukten sonra).

30lu ve 40lı yılların şartlarını ve yerel ağızlar konusunda tek bir eser bile yazılmadığını göz önünde bulundurursak, bizden çok daha ağır problemlerle karşılaşmış. o da bizim gibi notlar alırmış. hatta not almayı unuttuğu ya da almaya üşendiği zaman, aklına geleni bir süre sonra unuturmuş ve buna çok üzülürmüş.

bu yüce insan keşke şu an yaşasaydı da ellerinden öpseydik*. işte beni geleceğe dönüş gaziantep psikolojisine sokan, biz halfeler için büyük bir rehber niteliğindeki 14 temmuz 1945 tarihli yazısı:

"son yirmi beş sene içinde iki dünya harbi koptu. bütün cihanda büyük değişiklikler oldu. memleketimizde de arka arkaya bir çok devrimler başarıldı ve yepyeni bir hayat başladı. yolların, taşıtların çoğalması, yurdun her köşesini birbirine yaklaştırdı. türlü bölgeler halkı arasında münasebetler doğup gelişti. bir yerden başka yere gidenler, oraya kendi ağızlarından kelimeler, deyimler, dil özellikleri götürdüler. bu alış veriş, yüzyıllarca kendi özelliğini saklamış olan bir bölge ağzına, başka ağız özelliklerinin de katılıp karışmasına yol açtı. bundan başka yazıda yaptığımız devrimle, sayıları çok artan okullarla, baskıları ve çeşitleri fazlalaşan kitap ve gazetelerle, bütün yurdu kaplıyan radyo yayını ile, genel dil geniş ölçüde yurdun her köşesine girdi. işte bu sebeplerden dolayı bölgelerin ağızlarında eski nitelikler kaybolmaya başladı.

bu özellikler unutulmaktan kurtarılmalı ve incelenmelidir
hızı ve genişliği daha ziyade büyük şehir ve kasabalarda ve aydınlar arasında açık surette görülen "bölge ağızlarını bırakıp, onun yerine genel dili kullanmak meyil ve hevesi" önüne geçilemeyecek bir olaydır. ve esasen genel dilin böylece yayılmasında fayda vardır. çünkü her bölge halkının kendi ağızlarıyla konuşmaya devam etmeleri, genel dilin gelişimini yavaşlatır. o halde bölge ağızlarının zararına olmakla beraber, bu akışın önüne geçmek doğru değildir. fakat bu, ağız özelliklerinin büsbütün unutulmasını istemek anlamına gelmez. ortadan çekilmekte olan bu özelliklerin vakit geçirilmeksizin incelenmesi, zaptedilmesi de gerektir*. vakit geçirilmeksizin kaydı önemlidir: dilde değişme ve gelişme her zaman olagelen bir hal ise de zamanımızdaki değişmeler -yukarıda da söylediğimiz gibi- başka devirlerinki ile ölçüştürülemiyecek derecede çabuk ve geniş olmaktadır. biz yaşta bulunanlar, kendi bölgelerinin bu dil gelişmelerinden önceki ağızlarını iyi bilirler. fakat bizden sonra yetişenler, bunların büyük bir kısmını bilemiyorlar. daha sonra gelecek olanların o ağızlar hakkındaki bilgileri daha az olacaktır. bu sebepledir ki büyük bir dönüm devresi yaşamakta olan bizim nesil için, her bölge ağzını ayrı ayrı inceleyip saptamak büyük bir ödevdir. yoksa bulnar gittikçe biraz daha geçmişin karanlıklarına gömülecekler, unutulacaklar, kaybolacaklardır. benim babaannemden işiterek öğrendiğim bir çok kelimeler, deyimler, dil özellikleri vardır ki bunları kendi bölgemizde bilenler veya kullananlar daha şimdiden kalmamıştır. çocukluğumuzda biz annemize ana, ağabeyimize ağa derdik. bugünkü gaziantep çocuklarının ağzında "ana, ağa" kelimeleri hemen hiç yoktur. hepsi de "anne, ağabey" diyorlar*

bir ağzı incelemek için (biz halfelere hitap ediyor)
bir bölge ağzını etraflı şekilde incelemek kolay bir iş değildir. hele bu konu üzerinde daha önce uğraşılmamış bulunması, güçlüğü bir kat daha artmaktadır. bunu yapacak kimsenin, o bölgede doğup büyümüş, yahut orada uzun zaman kalmış olması ve esaslı bir dil bilgisi bulunması şarttır. fakat bu kadarı yetmez. araştırıcı*, "dikkatli, keskin görüşlü olmalı" ve bu iş üzerinde uzun zaman sabırla, azimle çalışmalıdır. bir bölgede yetişmenin oradaki ağzı incelemk için gerekli olduğu söz götürmez. şu kadar ki bunun bir de mahzuru vardır: araştırıcı, etrafında konuşulan sözlere yabancı olmadığından bir takım özellikler onun dikkatini çekmeden geçebilir (bkz: anarya gitmek). işte buna meydan vermemek, bütün özellikleri görebilmek ve kaçırmamak lazımdır. bu, "dikkat" ve "görmeye alışmak" meselesidir. "uzun zaman çalışmak" şartına gelince: insan bildiği ağzın bütün özelliklerini düşünmekle hatırlayamaz. bunun için baştan başa süzülmek ister. halbuki bir ağız, bir kitap gibi açılıp ilk satırından son satırın a kadar gözden geçirilebilen, bir kısmı bugün alt tarafı yarın, öbür gün incelenebilen ve filan yerde sona ereceği belli olan bir varlık değildir özelliklerini bir bir, sırasıyla önümüze dökmez. bunlar biz istediğimiz vakit değil, rasgele*** ortaya çıkarlar. onları daima konuşmalara dikkat ederek biz yakalıyacağız.

ilk zamanlarda sık sık notlar alırız. fakat gitgide not edilecek yeni şeyler bulmak güçleşir (bkz: #18629)(bkz: sözlükteki kesatlık)(bkz: halfelerin sözlükte aktif olmama sebepleri). çünkü yeni dinlediğimiz konuşmalarda, önce zaptettiğimiz bir çok kelimeler, özellikler tekrarlanır durur. bununla beraber, daha az nisbette yeni maddeler de çıkar. böylece seneler geçer. amma bütün dikkatimize rağmen işin arkası bir türlü alınamaz. sebebi şudur ki konuşulan ağzın eksiksiz olarak dikkat süzgecimizden geçmesi için gereken vakit, bizim ömrümüzden çok uzundur(bkz: #600) (bkz: #28786).

bu açıklamalardan anlaşılır ki, işini iyi yapmak istiyen araştırıcı, derleme ve incelemeye başladıktan sonra, o ağzı konuşanlar arasında yıllarca çalışma ve bu uzun zaman boyunca gayet dikkatli ve uyanık bulunmak zorundadır. bir taraftan kendi bildiklerini, hatırladıklarını kaydedecek, bir taraftan etrafındaki konuşmaları inceleyici kulağıyla dinliyerek devamlı surette notlar alacaktır. aklına gelenleri ve işittiklerini hemen zaptedemez, belleğine güvenerek not etmeyi sonraya bırakırsa onları kaçırmış olur, bir daha kolay kolay hatırlayamaz*. başımdan çok geçmiştir: bazen yolda giderken aklıma, not edilmesi gereken bir dil özelliği gelir. o anda durup cebimden defterimi çıkararak yazmaz da bu işi ilk oturacağım yerde yapmak istersem, yazılacak şeyi unuturum.

gece yatağıma girdiğim yahut uykum kaçtığı zaman da hatrıma gelen şeyler olur. bazı vakit yataktan kalkar, bir tarafa yazarım. bazı vakit de kalkmaya üşendiğimden unutmıyarak ertesi günü yazmak maksadiyle bir kaç defa kendi kendime hatırlatırım. fakat ertesi gün çoğunu hatırlayamam. bunlardan aldığım ders şu olmuştur ki akla gelen bir şey, hiç vakit geçirilmeden tesbit edilmelidir. hatta yataktan kalkmak lazım gelse bile...

kaçırılan maddeleri bir daha hatırlayabilmek veya işitebilmek için belki de senelerin geçmesi gerekir. çünkü her gün ağızda dolaşan dil unsurları bulunduğu gibi, insanın ancak üç, beş, on, yirmi yılda bir defa karşılaşacağı unsurlar da vardır. bu sebeple kısa bir zamanda toplanmış olan dil varklıkları her halde eksik olur.

bu kitabın*, her özel kelimesi veya başka dil unsuru üzerine günlerin, haftaların, ayların sabrı, dikkati ve emeği harcanmıştır. fakat, az önce dediğim gibi, bir şahsın ömrü, tam bir incelemeye yetmez. onun başka emeklerle tamamlanması lazım gelir (bkz: eşkili ufak sözlük) (bkz: #27)(bkz: #201) "

yahçek

yeen datlı bi ekip çalışması oldu. prototifi 2.5 sene önce çıhıgdı. aklıma taa birinci geleneksel eskili ufak sozluk iftarinda ellaam'ın, yahçek gullanmadan evel yah çekerken öksüren adam doğaçlaması geliy. video yirmiyedi'nin "pejo, pejo. pejo eyi esas. yog ganuni de eyi de..." demesiynen başley amma ben orda bitiym. hele maamethalfe'nin "dışarılı belliyollardı" şeklinde demeç vermesi mükemmel yav. sicanhasaninpompasi'nın düğünlerde en önde gendinin gaçdıı hakiyesi, insanın gözünün önüne resmen düğünün ilk 10. saniyesinde gaça gaça piste çıhıp, oralıgdaa 5-6 adamı aniden yahçektirmeye çalışan birisini getirmekte. her dæggasını bilmemgaç dæafa seyredigdim. yazıları, gonuşmaları* gaç kez deeştim, cızdım bilmeym. ama sırf şu "pejo pejo. pejo eyi esas..."ı duyuym dey, rafik'in durduk yerde "arhædaşlar hele bi yæh çekek yav" deyp herkeşin zombi kimi birden yah çekmeye başlamasını görüym dey baştan baştan seyrediym gene.

(bkz: eşkili ufak fikir sanat)

eşkiliufaksözlük

tarihsel süreçte yazıya geçirilmemesine rağmen, yüzyıllardır kuşaktan kuşağa sözlü biçimde aktarılarak bugünlere değin ulaşmayı başaran "anadolu ağızları", on yıllardır, gerek konuşucuları gerekse toplumun geneli tarafından bir kusurmuş gibi algılanmakta, salt bir eğlence aracı olarak görülerek yıpratılmakta ve ister istemez yok edilmektedir. oysa ki, küreselleşmenin alıp başını gittiği çağımızda, türkçemizin yabancı dillere karşı koruyuculuğunu gizlice üstlenmiştir anadolu ağızları; osmanlı zamanında arapça'nın ve farsça'nın baskısı altında ezilen türkçe'ye benliğini tekrar kazandırması gibi... ağızların, yazıya aktarılmaması bir yana, ancak ilgili yörenin insanları tarafından konuşulduğu unutulmamalıdır; ki onlar da vazgeçerlerse, o ağız ölmeye mahkum bırakılacaktır. işte tam bu noktada, gaziantep ağzı'nın, namı diğer anteplice'nin, ne kadar şanslı olduğunu görebiliriz. interaktif bir sözlüğe sahip olan ve buna bağlı olarak sanal ortamda oldukça etkin kullanılan tek anadolu ağzı, anteplice'dir. önceleri internet ortamında, diğer ağızlar gibi iki-üç kelime ile barınabilen ve ancak pek az kişinin özel mesajlaşmalarında kendisini gösterebilen anteplice, 2007 ekim'inde, tam da "antep uşakları"nın gaziantep'in gittikçe kozmopolitleşmesinden ve antep kültürünün yok olacağını düşünmelerinden bunalığı bir dönemde, tamamen antep kültürüne odaklanmış eşkili ufak sözlük'ün kurulmasıyla sanal ortamda yaşam şansına sahip oldu. anteplice'nin 21. yüzyıla uyarlanması ve yazıya aktarımı gibi konularda zamanla uzmanlaşan sözlük yazarları tarafından daha önce örneğine rastlanmamış büyük bir interaktif bilgi kaynağı haline getirildi, sözlük kurucusu mitokondri tarafından fitili ateşlenen bu antep furyası. bugün, antep kültürü ve anteplice, eşkili ufak kadrosunun uğraşlarıyla sosyal platformlarda yahut multimedya sitelerinde ağırlığını hissettirir oldu; dışarılıların zihinlerindeki yanlış gaziantep imajının üstesinden gelinmesi de cabası. artık "eletmek" sözcüğünün varlığı-yokluğu değil "acı navar beni neptün'e elet" hikayesi; "pafsımak" kelimesinin kabalığı-kibarlığı değil "yuha adamlar pafsıyg et kimidirler. gender mæarif'deyhan gohularını taa garadaş'ıng oralıgdan alabilirseéz" antebistik aforizması tartışılıyor. peki buna benzer bir oluşum neden diğer yörelerde değil de gaziantep'te gerçekleşti? çünkü olaylara farklı açılardan bakabilmek ve genellemelerden bağımsız olarak düşünebilmek gazianteplinin genetik bir özelliğidir; bunun kanıtı da, bir ağza perspektiften bakarak çağa ayak uydurabileceğini kanıtlayan eşkili ufak sözlük'ün kurulmasıdır.

arbet espriler

avradın bi denesi çalınmış, herifi de polis çıırmış

herifin bi denesi şişmiş, avradı da manefe innesi

herifin bi denesi yeen kibarmış, yeen beyefendiymiş amma dayım sası sası gohuymuş. neen ola?
-- herifin adı ali nazikmiş

herifin bi denesi sanayide yuvalama yimiş ölmüş. neen?
-- yuvalamıya makina yağı çaartırmışlar çünki

vodafone'lular anı yaşeylar, pekey antepliler neediyler?
-- anı depiyler (an-tep)

hitler'in nasyonal sosyalizm sistemi neden işe yaramamış?
-- çünkü goca alamanya'da bi dene bile nasyonal et makinası yokturmuş

herifin bi denesi evlendee günden belli amelmiş. neen ola?
-- çünkiii avradının adı

kel ferit

antep lisesi'nde müzik öğretmenliği yapmıştır. kimileri bu adamı antepden müzisyen çıkmamasının sorumlusu olarak görmektedir*

düman

düman

ia duman:
-hele şoo gapıyy ört, içeri bütün düman olug
ya da
-amaan! hele herifin suratına..! çıırmadan ayın bayın olug. düman mıydı neydi bunnarın adı?

anteplice tabu kartlari

kelime: carıs

aşşadaa hanegleri söylemeli deelsin:
-malamat
-nalet
-irezil
-elalem

gaziantep

dünyanın en bahtsız şehri
Henüz takip ettiği biri yok.
izmir escort gaziantep escort kayseri escort maltepe escort denizli escort bursa escort gaziantep escort mecidiyeköy escort beylikdüzü escort marmaris escort beylikdüzü escort esenyurt escort beşiktaş escort bodrum escort sakarya escort