dokuzonbes

Durum: 320 - 0 - 0 - 0 - 10.05.2012 23:11

Puan: 2168 -

17 yıl önce kayıt oldu. 2.Nesil Yazar.

Henüz bio girmemiş.
  • /
  • 16

13 aralik 2009 genclerbirligi gaziantepspor maci

şu andan itibaren 3 hafta sonra oynanacak dürksel züper lig ve eğer bir mani çıkmazsa muhtemelen bu seneki ilk deplasmanı yapacağım maçtır. maç izlemekten çok sakarya caddesinde içip sarhoş olma isteği ağır basmaktadır.

ankaradaki taydaşlarıma sesleniyorum?

tabi bir maç pazar gününe denk gelecek mi? *

rafık

gülle, dereme gibi oyunların daimi kazananı. 30 metreden tulumdaki gülleyi çıkarmak gibi yetenekleri vardır.

okul diyaloglari

bu diyaloglar genelde öğrenci kişiyi ezme niyetinde olan eş dost akrabalardır. örnek: tıbbi görüntüleme ile ilgili bölüm okuyan öğrenciyi röntgenci diye alaya almaya çalışmak.

de nigris

severdim kendisini. ama ilk öldüğü haberini duyduğumda pek dokunmadı acıkcası. toprağı bol olsun dedim sadece. sonra akşam eve gittim. yatarken giymek için karıştırdığım eski kazaklarımın arasında nigris antepte oynarken moral vermek için meksika bayrağı almıştım. sonra içimden bir küfür yolladım. bayrağa baktım baktım baktım. içimden bişeyler koptu. ilk golünü kayseri erciyes deplasmanında atmıştı ki bende o maçtaydım.

bayrak editi: mevzu bahis bayrak http://www.gaziantep27.net/?id=14148&habertip=7


kendisine nazım ustadan bir şiir göndermek istiyorum.

denize dönmek istiyorum!
mavi aynasında suların:
boy verip görünmek istiyorum!
denize dönmek istiyorum!

gemiler gider aydın ufuklara gemiler gider!
gergin beyaz yelkenleri doldurmaz keder.
elbet ömrüm gemilerde bir gün olsun nöbete yeter.
ve madem ki bir gün ölüm mukadder;
ben sularda batan bir ışık gibi
sularda sönmek istiyorum!

denize dönmek istiyorum!
denize dönmek istiyorum!

cahit izci

doktorlar sitesinde bir dönerci dükkanı vardı kendisinin.

1996da açılıp batan mcdonald s

ergen çağlara yeni yeni atıldığım devreye denk gelmiştir * o yılların verdiği şirinlikle hafta içi okul harçlıklarımı biriktirip hafta sonları hatun kişilere çok yemek ısmarladım. ee o zamanlar hızlıydık tabi. ışık gölge oyunlarıylada ilk öpüş maceramı üst katta yaşamıştım sanırsam. hayatımda dönüm noktasını bu mekanda yaşadım. hamburgerini severdim o zamanlar.

bu mesajı yazma sebebimde o zamanlar verdiği oyuncaklardan dalmaçyalı itelerinden birini geçen evde buldum. kapanan mcdonald's için herkese saygı duruşuna davet ediyorum*

havuzlu bakkal

gazi mustafa kemal ilk okulunda okurken kırtasiye alışverişimizi burdan yapardık. hatırladığım kadarıyla havuzlu kırtasiye derdik. bakkalığı öncemi sonramı bilemedim şimdi.

gaziantep sanayisinde kurumsallasamama

bu olayın iki yönü vardır maalesef. olayı sanayiciye yükleyip işin içinden çıkmamak lazım.

fizibilite, ar-ge gibi terimlerden haberi olmayan ve olmamasındada bir sakınca görmeyen sanayicimizin asla kazanamayacağı bir olgudur kurumsallaşma. zaten yöneticilerin çoğu işletme hakkında hiç bir nane bilmeyen damatlarıdır. (ha içlerinde işini layıkıyla yapanlar olabilir sözümüz onlara değil zaten) maalesef bu sanayicimizde çok fazla kendisini geliştiremeden sıradan bir firma olup çıkar. saman alevi gibi parlar, parladığı gibide kalır. kusura bakmayın ama kendisinede haktır. yeni yetme endüstiri, tekstil mezunlarını sırf bu işin okulunu okumuş olduğundan kişisel egosunu tatmin etmek için (kendi ilkokul terktir ya) fabrikasındaki köpekten farklı tutmaz. kendisine fikir sorulmaz fikrini beyan etmek istediğindede aşağılanır, kötülenir, dalga alınır, zaten bir noktada sonra kendiside kayışı kırdığından onlardan bir farkı kalmaz.

birde işçi tarafı var. işçininde kurumsallaşmadan tek anladığı şey "ay bundan sonra akşam 5 te çıkacağız" "ne güzel c.ertesi iş yok artık" olduğu için bu şehrin nimetlerini bir türlü pozitif enerjiye çevirememektedir.

garip. şimdi bakıyorumda kurumsal firmaları düşündüm. hayat çok garip lütfen. bazende samimiyet lazım tabi.

şahsım olarak şölen çikolataya iş başvurusunda bulundum. iş görüşmesinede gittim.

bana neden şölende çalışmak istediğimi sordu.

tek cevap verdim. "c.ertesi oynanan gaziantepspor maçlarına ve rahat deplasman yapmak için" dedim.

bana iş yetişmedi sana c.ertesi gelmeni söyledim . gelmezmisin.

o dakika bittim bende.

bu bizim işimiz yoldan geçen adamı çağıracak halimiz yok ya?

işe alınmadım tabikide. belkide doğru söylediğim için.

mavi kose

ismail say sokaktaki yol ayrımında bulunan bir mekandı bir zamanlar güzel sosilisi olurdu ayranla süper giderdi. şimdilerde ise pek bir uzak zerafetten.

mehmet kizil

süper ötesi karizmaya sahip olan ve tarifi imkanzsız güneş gözlükleri kullanan yiğidim. kurban olduğum. güneş gözlüklü resimlerini buraya koyardım ama site göçer falan allah mufahaza. sonra mito dayıynan yaka paça oluruz.

gapı daşlamak

geçen hafta sonu maruz kaldığım bir etkinliktir. yaşatmak yaşatmamak bizim elimizde birazda. bizim mahalleli yaşatıyor demekki.

etiler mahallesi

çocukluk yıllarımın belli kısmı bu mahallede geçti. tam olarak su deposunun o civarı diye biliyorum. şimdi karakol olan bina yada tam arkasındaki bina düşgünler eviydi. nenemizin evi tam olarak su deposunun üst tarafındaydı. şimdi önünden bir dolmuş hattı geçiyor ama hangisi geçiyor aklımda değil hatta zamanın pepsi antep bayisi bizim binanın altındaydı dükkan sahibi kontejyanından beleş kolaları götürürdük. vay be. ha birde su deposunda bekic yada daha değişik bir görev için görev yapan bir aile otururdu su deposunun üzerinde bazen çocuklarını izlerdim çok imrenirdim.

antepte 80lerde ve 90larda ilkokul öğrencisi olmak

siyah önlük ve gri pantolon hayatımıza ilk girdiği yıllara tekabül eder bu seneler. okul kantininde satılan çamlıca gazoz ve gevrek simitten başka bir nane bulunmazdı. okul kantinin işleten eleman ülkerin mallarını satmak için simitlerin satılmasını beklerdi. bazende biz baktığımız yerede dayanamayıp simitlerin satılmasını beklemezdi hemen açardı sergiyi probis alıp amel olana kadar yerdik. ha birde gazoz fışkırtma yarışmaları ayrı bir keyifti benim için. gazi mustafa kemal ilkokulu ve gülistan hocama selamlar olsun.

king burger

90ların başında gaziantepte faaliyet gösteren bir mekandır. yerinde şu anda yamulmuyorsam gülenler kuyumculuk vardı. zaten eskidende yanındaydı hemen ama küçük bir dükkandı gülenler kuyumculuk burayıda alarak dahada neyse geçelim bunu mevzu bahis değil.

annemin alamanyada burger kingde çalıştığı için ailecek hamburger ve pizza kültürümüz hep tavandaydı. her çarşı gezmesinde annemiz mutlaka bizi buraya getirir en karabüberlisinden pizzaları löpür löpür götürürdük. şimdi aklıma geliyorda gerçektente pek müşterisi yoktu bu mekanın ne zaman gitsek bir kaç masada dolu olurdu. mekana dair aklımda kalan bir kaç şey ise, işletmeci girişte sol tarafta küçük bir odada çalışırdı merdiven altıydı sanırsam çünkü odanın tavanında merdiven gibi bir eğim vardı. girişin hemen karşısında bankoların ardında servis alan bir kaç kişi vardı. masaların düzeneği bir zamanlar beğendiğin cafesi şeklindeydi bilen bilir. gittiğimiz zaman rahat rahat yayılmak için u şeklindeki en büyük masaya otururduk. en dip sol köşede levabo vardı. mekanın sol tarafında ise mutfak vardı sanırsam. kırmızılı alacalı bir mekandı. düşünüyorumda şimdi vay be diyorum.

birde burda bir anım var onuda izin verirseniz siz değerli hemşerimle paylaşayım

bir gün yine c.ertesi gezmesi için gittiğimiz çarşıda oturduk bu kırmızılı mekana. neyse o zamanlar bu liptonun sarı kulplu sallama çayları yeni çıkmış yada ben yeni yeni tanımaya çalışıyorum. oturduğumuz masanın hemen yanında iki kişi sadece çay içiyorlar fincanlardanda bu sarı sarı şeyler sallanıyor. gittim masalarına oturdum mal mal bakıyorum adam sonra dayanamadı kovaladı masadan beni. sonra defolup gittiler bende fincandaki sallama çayları alıp eve götürdüm kuruttum annem akşamları çay demlediğinde demli çayın içine koyardım eğlenirdim kendi kendime. tek kullanışlı o poşetleri yırtılana kadar kullandıydım. takriben 3-4 ay çocuk aklı böyle bişey heralde.

bunca gereksiz bilgiyi sizinle neden paylaştım onun hakkındada en ufak bir bilgim yok. bendede biraz gariplik var sanırsam.

ümit döner

eskiden daha bir güzeldi ümit döner. hatta bir zamanlar çorba satar diye aklımda yer edinmiştir.

kurban bayramı

her kurban bayramında bayram namazı dönüşünde "dezeeeeeeeee" diyerek dilenci taklidi yaparım nedendir her bayramda yerler.

-dezeeeeeeeeeeee
-biz bu sene kesmedik
-yalan söylemeyin bari

diye devam eder.

18 ekim 2009 gaziantepspor fenerbahce maci

başka söze gerek yok 2-1

psikolojik antepli

18 ekim 2009 gaziantepspor fenerbahce maci

iyi olur diye bekliyoruz ama pekte umut verici bir tablo yok karşımızda. mutlak hedefimiz 3 puan. takımın hocası dediğimiz koçero fener maçından 2 yada 3 gün önce şehre geleceği gerçeğide bu maçta ne kadar başarılı olacağımızı tekrar tekrar ortaya koymaktadır.

bilet fiyatları

kale arkası :
30,00 tl

maraton :
50.00 tl

kapalı a-b :
150.00 tl

gold :
250.00 tl

şeklindedir.

sanko park

üzerinde giydikleri sırasıyla converse, nike, adidas olan anteplinin antebe bişey kazandırmıyor diye sevmediği mekanmış efendim. pehh
  • /
  • 16
Henüz hiç başlık açmamış.
Henüz bir favori entry yok.

Toplam entry sayısı: 320

sezen aksu sokağı

sezen aksu olmuş, kuşum aydın olmuş aslında pekte önemli değil.. kendi memleketine gitmeyen adamdan ne beklersin. bizde kenan doğuluya bakış denizlilerdede var biraz..

ama 12 eylül döneminde trt'den yasak yemeyek diye kenan evren yanlısı tutum sergileyen sezen ablamızın adını referandum arafesinde ve evet diyeceğini açıkladıktan sonra "e ablamızın adını bir sokağa vermesek olmaz" demek ne kadar samimi bilemiyecem. halk bunları yiyor maalesef. dünyanın heryerinde konser vermiş birilerinide ele ayağa düşürürseniz vay sizin halinize derim. o zaman koy bakalım fazıl say, sabahat akkiraz, rahmetli özay gönlüm, erkan oğur gibi sanatçıların adını. bu kişiler güney amerikadan japonyaya kadar her yerde konser vermiş hayatın tozunu yalayıp yutmuş kişilerdir...

bu ülkeyi naylon faturan, sahtecilikten aleyhine açılmış davalar süren insanlar yönetiyor. dahada yazardımda neyse. adalet adında parti kuruyorsun kpss konusunda çıkıp ağzını açamıyorsun. okyanus ötesinden yapmışlar diyemiyorsun. yazık. yazık olan millete değil hala bunları yiyor olması. şuna eminimki süleyman demirel bu yaşta kalkıp gelse "herkese 2 anat vereceğim" dese eminim %20'den aşağı oy almaz. darbecileri yargılama meraklısı insanlar nedense e-muhtıra yayınlayan yaşar büyükanıta devlet onur madalyası verdi... turşunuzda perhizinizde...

şahsım adına hükümetimize sadece sağlık yönünden teşekkür ederim. ondada zengin olan oldu ama ucu bize az dokandı.

http://haberveriyorum.net/haber/sezen-aksu-12-eylulu-nasil-karsilamis

bana ayrılan yaşama alanını protesto ediyorum.

koyun gitsin sezen aksu, kuşum aydın, bülent ersoy, zeki müren, kemal unaktına.

düşünüyorumda iktirada yalakalıktan başka hiç amacını göremiyorum belediyemizin bu üstün hizmetinin. kilit taşı döşenecek yol kalmadı heralde.

9 agustos 2009 gaziantepspor galatasaray maci

gaziantepli ve gaziantepsporlu olmakla ne kadar iyi seçim yaptığımı ve ne kadar şanslı olduğumu düşündüğüm ve tekrat tekrar doğru yoldayım dediğim maçtır.

bırakın bu şehirde kimse bu takımı tutmasın varsınlar tv karşısında andaval gibi bağırsınlar hoplasınlar akıllarınca takımlarının yanında olsun. inşallah bu takım düşerde, sizde rahat edersiniz bizde dedirten cinsleride vardır. takılmamak lazım. burdan gidersiniz 16-17 saatlik samiyene içeriye girersiniz ki yeni açıkta kos kocaman ua gaziantep pankartını göz yaşlarınıza hakim olmazsınız ağlamak arkadaşalrınızdan gizlersinzi kendinizi. ulan arkadaş dersin sonra yakarsın bir cigara derin derin düşünürsün.

herkes 3 istanbul takımını tutar ama herkes gaziantepsporlu olamaz. afedersiniz ama yürek ister. her adam her platformda ben gaziantepsporluyum diyemez. gallerli dominic bile bunlardan daha anteplidir antepli ejderha gözümde...

evet maçtan önce bir kaç gsli dövdüm attım kinimi öfkemi oda yetmedi her zamanki gibi 6 nolu tribünüme girdim. öfkemi koltuk kırarak maratonda gs ye küfür ettiğimizde el kol hareketi yapanlara koltuk atarak dindirdim içimde. ben magandayım, holiganım, gerekemezin büyük baş önde gideniyim. ama burda gelipte iki tane sözde antep hane yapan anteplilerden değilim çok şükür. önce antep sonra türkiye diyenlerdenim. yine olsa yine yaparım.

varsın takım sahada 5 yesin lig yeni başladı daha 34 maç var dersin kendi kendine. ama ondan daha çok koyar adama gslilerin müzeyi fethetmeleri. en derin sevgilerimi ve saygılarımı sunarım ibrahim kızıla burdan bir dahaki maça maratonuda vermelerini bekliyorum olmadı böyle.

maça gelince canları sağolsun. koca bir sezon var önleridne çükleri sağolsun hepsinin.

daha birde antepli olarak üzülüpte gsli olarak sevinen cinsleride vardırki. hiç sorma. ya üzülme yada sevinme ikisinde birini seç hem üzülüp hem sevinmek nazıl bir mantıktır anlamadım. düz mantık heralde.

antep'in yaz aylarindaki gurbetci istilasi

güzide memleketimizin her köşesi yaşanılacak yer, her cm'de hayat saygı ve hayat dinamikleri fışkırıyor. öyleki iki tane alamancı görünce esnafımız %50 indirim yapmakta hiç kazık atmamaktadır, acaba yalanmıdır almanyanın yollarının bizim yollardan iyi olduğu yoksa bizim kaldıramadığımız şeyler mi var, emniyet kemeri takan şoförlerimiz ve gecenin yarısı olsa bile kırmızı ışıkta bekleyen dolmuş şoförtlerimiz varda bizim mi haberimiz yok. illa eleştirmek için içinde yaşamak mı gerekmektedir bu soyha galasıca memleketin.. herşey güllük gülistanlık biz hiç bir şeyi eleştirmiyormuyuz sanki. ne bilim trafikte kalınca belediyeye bir iki sallamıyormuyuz acaba.... şehrimizin gözleri iki tane güzel kız görünce ağzının suyunu akıta akıta bakmamaktamıdır, laf atmamaktamıdır. iki sevgili gezerken rahatsız edercesine bakmamaktamıdır... herkes elinde kitap mı okumaktadır dolmuşta, otobüste, yolda tuvalette.

yoksa öyle değilmidir.
tarafsız olmak önce biraz sallayıpta altınada bu genellemede yanlıştır demek midir?

ne zamanki yabancı plakalı arabaları gördüğümüzde almancı değilde insan geldi gözüyle bakarsak belki aradaki farkı anlamak zor olmaz. tıpkı 1961 yılında almanların yaptığı gibi.

adamlara bu ülkede yaşayan insanların hayat şekillerinin bu olduğunu öğretmeye çalışıyoruz. üstelik kalın kafalarına sokmaya çalışıyoruz. peki sen biliyormusun o insanların oradaki hayatlarını sen anlamaya çalışıyormusun. karşılığındada bağrımıza basılmayı taahhüt ediyoruz. hangisinin sizin bağrına basılmaya ihtiyacı var acaba? acaba sen kaç defa o insanları anlamaya çalıştın mı iki kültür arasında nasılda sıkışıp kaldıklarını o kafana sokmaya çalıştın mı?

anne, babamın, dayılarımın, dedemin, amcalarımın 50 senelik almanya yıllarına ayrı ayrı sövüyorum şimdi. bu ülkeye yabancı para soktukları belkide iki üç tane iç dinamikleri hızlandırdıkları için.

eşkiliufaksözlüğe dair iç burkan detaylar

sırf entry girmiş olmak için çabalamak
sozluğu bir forum havasına sokmaya çalışmak
akıl hocalığına soyunmak
başlıktaki diğer ilgili mesajlar okunmadan girilen entryler
gittikce çöplüğe dönen sol framenin içler acısı hali
vs.vs.vs.
keşke herşey iftar sofrası gibi olsa.


*
*
*

20 eylul 2010 gaziantepspor bursaspor maci

ilk üç haftadaki istikrarlı 1 puanını maalesef galatasaray maçında gösteremeyen şehrimizin yüz akı takımımız bursa önünde rahat bir galibiyet alacaktır. 3 puan bu maçta yakındır. tolunay kafkas maça mehmet yılmazla başlama hatasını göstermeyip ilerde julio-sosa ikilisiyle başlayıp arkalarına jorginho yu koyarsa bu iş tamamdır.

sezen aksu sokağı

sezen aksu olmuş, kuşum aydın olmuş aslında pekte önemli değil.. kendi memleketine gitmeyen adamdan ne beklersin. bizde kenan doğuluya bakış denizlilerdede var biraz..

ama 12 eylül döneminde trt'den yasak yemeyek diye kenan evren yanlısı tutum sergileyen sezen ablamızın adını referandum arafesinde ve evet diyeceğini açıkladıktan sonra "e ablamızın adını bir sokağa vermesek olmaz" demek ne kadar samimi bilemiyecem. halk bunları yiyor maalesef. dünyanın heryerinde konser vermiş birilerinide ele ayağa düşürürseniz vay sizin halinize derim. o zaman koy bakalım fazıl say, sabahat akkiraz, rahmetli özay gönlüm, erkan oğur gibi sanatçıların adını. bu kişiler güney amerikadan japonyaya kadar her yerde konser vermiş hayatın tozunu yalayıp yutmuş kişilerdir...

bu ülkeyi naylon faturan, sahtecilikten aleyhine açılmış davalar süren insanlar yönetiyor. dahada yazardımda neyse. adalet adında parti kuruyorsun kpss konusunda çıkıp ağzını açamıyorsun. okyanus ötesinden yapmışlar diyemiyorsun. yazık. yazık olan millete değil hala bunları yiyor olması. şuna eminimki süleyman demirel bu yaşta kalkıp gelse "herkese 2 anat vereceğim" dese eminim %20'den aşağı oy almaz. darbecileri yargılama meraklısı insanlar nedense e-muhtıra yayınlayan yaşar büyükanıta devlet onur madalyası verdi... turşunuzda perhizinizde...

şahsım adına hükümetimize sadece sağlık yönünden teşekkür ederim. ondada zengin olan oldu ama ucu bize az dokandı.

http://haberveriyorum.net/haber/sezen-aksu-12-eylulu-nasil-karsilamis

bana ayrılan yaşama alanını protesto ediyorum.

koyun gitsin sezen aksu, kuşum aydın, bülent ersoy, zeki müren, kemal unaktına.

düşünüyorumda iktirada yalakalıktan başka hiç amacını göremiyorum belediyemizin bu üstün hizmetinin. kilit taşı döşenecek yol kalmadı heralde.

halep

pek bir numarası olmayan şehir. ucuz olayı var ama pekte düşünülen düzeyde değil maalesef.. yapılar gaziantebi andırsada kültürler baya farklı.. yemek yiyebileceğimiz adam gibi bir yer bulamadık desem yeridir. bunda zamnın kısıtlı olmasınında katkısı olabilir. fiyatları uçuruyor esnaf ama pazarlıkla indirebiliyorlar hatta bazen pazarlıksız adam direk indiriyor. kalesi dışardan baya heybetli duruyor girmeye kalktık suriyeli vatandaşlara 10 yabancılara 150 suri parası yuh dedim kalktım karşıda çay içtim..

gece hayatı renkli ama baya pahalı. tavsiye ederim..
Henüz takip ettiği biri yok.
Henüz takip eden biri yok.
izmir escort gaziantep escort kayseri escort maltepe escort denizli escort bursa escort gaziantep escort mecidiyeköy escort beylikdüzü escort marmaris escort beylikdüzü escort esenyurt escort beşiktaş escort bodrum escort sakarya escort