beyaz dantelli çoraplar, kırmızı ayakkabılar, saçın üst kısmının tepeden toplanması ve kurdelayla sabitlenmesi
*... kız çocuğu okula
sirli sitirli gitmeliydi. öyle olurdu zaten ama dönüşler pek aynı sirli sitirlilikte olmazdı
* e kolay mı tenefüste
kovalamaca oynanmıştı, acayip bir kur yapma stili olan ilkokul öğrencileri neslindendik, kovalamacada kim kimi kovalarsa o ona aşıktı, e kovalamaca oynamasak ayıptı. derslerde en güzel şeydi ödev defterinin kenarından koparılan küçüücük kağıtlara gereksiz şeyler yazıp birbirine göndermek, hoca görecek okuyacak tüm özel hayatımız(!) ortaya dökülecek diye korkarak. sonra kimin kimin yanına oturacağı hep masum gözlerle ve içerde küçücük bir umutla
* merak edilirdi. sınıfa bırakılsa haremlik selamlık olacağından tevhid-i tedrisatın en kararlı temsilcileri öğretmenlerimiz kızla erkek yanyana otursun diye kendileri ayırırlardı bazen
***. biz beyni dışgüçler tarafından yıkanıp temizlenip bembeyaz edilen kaçıncı nesildik bilmem ama kaçıncıysak onu çok iyi temsil ediyorduk; power rangerscılık oynayarak okul bahçesinde. ben pembe rangers oluyordum.
yerli mali haftasi çok eğlenceli olurdu, hele de antepteyseniz.
malhitali kofte yediğimi bile hatırlıyorum. okuldan azad edilişimizin simgesi olan "insanlık" melodisi çaldığında eminim benm gibi bütün çocuklar dışarıdan oh be bitti deselerde içeriden yarın olsa da okula gelsek diyorlardı. çıkışta yapış yapış
somur bitmez satan amcalar geliyordu genelde, ne zaman paramı artırmamış olsam kapıdalardı, artırdığımda da gelmiyorlardı. ben de o paraya
eski alıyordum =) eve gidiş yolu her çocuğun yaptığı gibi gereksiz yere uzatılıyordu, yok ordan gidelim yok burdan gidelim üst sokaktan gidelim gibi.ve en masum günler geçti gitti o tahta sıraların soğukluğunda, çocukça sevgiler, minicik kalplerdeki heyecanlar kayboldu akreple yelkovanın acımasız darbeleriyle. "örtmeniim, örtmeniim" sesleri yıllık ödev kapaklarındaki süslemeler kadar çabuk uzaklaştı dillerimizden, ant okuyan çocuk heyecanıyla başlanılan 12 yıllık serüvenin anfilerde dünyalı "hoca"ların umarsız dikteleriyle sona ermekten başka seçeneği yoktu.