90ların başında gaziantepte faaliyet gösteren bir mekandır. yerinde şu anda yamulmuyorsam gülenler kuyumculuk vardı. zaten eskidende yanındaydı hemen ama küçük bir dükkandı gülenler kuyumculuk burayıda alarak dahada neyse geçelim bunu mevzu bahis değil.
annemin alamanyada burger kingde çalıştığı için ailecek hamburger ve pizza kültürümüz hep tavandaydı. her çarşı gezmesinde annemiz mutlaka bizi buraya getirir en karabüberlisinden pizzaları löpür löpür götürürdük. şimdi aklıma geliyorda gerçektente pek müşterisi yoktu bu mekanın ne zaman gitsek bir kaç masada dolu olurdu. mekana dair aklımda kalan bir kaç şey ise, işletmeci girişte sol tarafta küçük bir odada çalışırdı merdiven altıydı sanırsam çünkü odanın tavanında merdiven gibi bir eğim vardı. girişin hemen karşısında bankoların ardında servis alan bir kaç kişi vardı. masaların düzeneği bir zamanlar beğendiğin cafesi şeklindeydi bilen bilir. gittiğimiz zaman rahat rahat yayılmak için u şeklindeki en büyük masaya otururduk. en dip sol köşede levabo vardı. mekanın sol tarafında ise mutfak vardı sanırsam. kırmızılı alacalı bir mekandı. düşünüyorumda şimdi vay be diyorum.
birde burda bir anım var onuda izin verirseniz siz değerli hemşerimle paylaşayım
bir gün yine c.ertesi gezmesi için gittiğimiz çarşıda oturduk bu kırmızılı mekana. neyse o zamanlar bu liptonun sarı kulplu sallama çayları yeni çıkmış yada ben yeni yeni tanımaya çalışıyorum. oturduğumuz masanın hemen yanında iki kişi sadece çay içiyorlar fincanlardanda bu sarı sarı şeyler sallanıyor. gittim masalarına oturdum mal mal bakıyorum adam sonra dayanamadı kovaladı masadan beni. sonra defolup gittiler bende fincandaki sallama çayları alıp eve götürdüm kuruttum annem akşamları çay demlediğinde demli çayın içine koyardım eğlenirdim kendi kendime. tek kullanışlı o poşetleri yırtılana kadar kullandıydım. takriben 3-4 ay çocuk aklı böyle bişey heralde.
bunca gereksiz bilgiyi sizinle neden paylaştım onun hakkındada en ufak bir bilgim yok. bendede biraz gariplik var sanırsam.