eşkili eşşek başı
devamı gelmediği için "sumak aşına" yazık olmuş.
ut kusum etmek
"utsuz küşümsüz" yukarıda yapılan açıklmalar konusunda herhangi bir kagısı olmayan "gamsız"; ingilizce "indiscreet"
muzu
baş belası, müsibet; ingilizce "nuisance"
--- la geet, muzu musun olm?
habbap
diğer adı "nalın"dır. türkçe öğrenen yabancılar "nalan" ismiyle karıştırıp yüzlerinin limon yalamış gibi ekşidiğini hatırlıyorum.
allahinnan istifil ol
başbaşa kalmak, anlaşmaya çalışmak.
--- bu garıdan saa heyir yok olum.
++ amma ben seviym onu nediym?
--- get garıngnan ıstıfıl ol.
mamdeli
ben biraz uzun versiyonunu biliyorum "maamdeli"
habbe
genellikle küçük nesneler için kullanılır; bu bağlamda "üzüm habbesi" ve "tespih habbesi" ilk aklıma gelenler.
çirtik
salkım üzerindeki her bir salkımcığa verilen isim. küçültme (=dimunitive) olarak kullanımı yaygındır, az bir miktar, küçük bir miktar
--- bağda oturmuşlar üzüm yiylerdi, bi çirtik yiyin demediler. (=salkım değil, küçük bir miktar bile ikram etmediler).
ev ekmegi
bizim bu ekmeemiz dışarıda "yufka ekmeği" olarak biliniyor.
yasdı
ia. yassı, düz. ingilizce: even, flat
lahmacun suratlı
yuvarlak yüzlü, yanak çıkıntıları belli olmayan, duvara çarpmış da
yastılaşmış gibi yüzleri tarif etmek için kullanılır. (bkz:
taplama yüzlü)
emzikli
bu kelime durumu açıklamak gerektiğinde anne ve bebek için kullanılır; "emzikli anne" veya "emzikli bebek" diye. anlamı hala bebeğine süt veren anne veya hala sütle beslenen bebeği belirtmek için.
ingilizce: anne için "suckling mother"; bebek için "suckling baby"
cımaklamak
"cırnaklamak" versiyonu da var. ayrıca "cırnağına almak" diye bir deyimsel kullanımı da vardır; "yakayı kaptırmak" anlamına gelir.
--- aam şidi bu arvatnan araları heç eyi deel.
++ allah gadın cırnaana düşürmiye.
--- eyleee, arvat cırnaana almış bırakmıy.
piçare
farsça "bi" - sız, -siz anlamına gelen edat; çare + siz, "biçare", anteplice olmuş "piçare"; taraf... "bitaraf" (=tarafsız).
cin cücüğü
tam söylemi "cin cücöö gibi baarmak/aalamak"
gancoloz olmak
"gancaloz olmak/etmek" uykusuz kalmak veya uykusuz bırakmak, iyi uyuyamamak. "ganciloz" şeklinde de telaffuz edilir.
--- sening bu huysuz bebeeng gancaloz etti beni.
++ hee işine geldee zaman senin, gelmedee zaman benim bebeem deel mi? tek başıma yapdım zatilem??
++ sabah sınava gedeceem deye gaygıdan gancaloz oldum.
gircivik gurdu
"gırcıvık" olarak biliyorum, büyük olasılık malum yerde kaşıntı yapan bir asalak çeşididir.
--- nooliy oolum, bi yerinde gırcıvık mı var? (oturduğu yerde duramayana yönlendirilmiş)
kercivan
kercetmeyi alışkanlık haline getirmiş kimse
--- bennen kercivan kercivan gonuşma, bi dene çekerim aazıng üstüne.
çekmek
anteplice'de yeni bir yüklem kazanarak "vurmak" anlamında kullanılır.
--- aazıyng üsdüne bi dene çekersem görürsün beni
kercetmeyi.
cana derman
az da olsa şifa olacak miktarda evde bulunması gereken yiyecek, içecek.
++ aam ben bunların esgi hallarını da bilirim, para gonışmayı don yürümeyi örgetirmiş, bigün bunnarıng bobası hasdeydi evlerine getteemde cana derman bi bardak ayranları bile yokdu.