habbap

Gündem

ia takunya.

hamamda giyilen tahta terlik.
esgiden hayad lı evlerdede geyilirmiş amma apardımanda geyilirse gonşularla gıyamat gopabilir.

biz guççükken annem alıktı.4 gız tahırdata tahırdata giyerdik.şimdi apartmanda yapan olsa kafasında kırarlar...

(bkz: yemeniynen yeridim de habbabnan gaçmam mi galdi )

yaşanmıştır

torun: neneee aliyle ahmet banyo yapıcılar
babaanne: goyun da gedin, cin cücüğü kimi bağırman ortalıkta
torun: nenee aha geliykk biz
babaanne: habbab tayını cektim mi görürsüüz ,yerin gidin

tahatdan yapilan genelde hamamlarda giydiğimiz terlikgillerden........

takta takunya..

(bkz: tokyo)

yaşanılması muhtemel bi olaydan esinti.....

olaan cocugu: anaa memik banyo gazanının içine habbapımın tekini attııııı euhuühühüüü....
anası : get ona söööle ahıllı durmalıymışın yoksa anam gelip seni curun tasıyla dövücüymüş dee
olaan cocugu : memiiik !!(bagırarak banyoya koşar ve..) aha anaam geliyy seni curun tasıyla dövücüymüş habbapımı banyo gazanına adtın diye

(ia) takunyanın antepce söylenmesidir.

diğer adı "nalın"dır. türkçe öğrenen yabancılar "nalan" ismiyle karıştırıp yüzlerinin limon yalamış gibi ekşidiğini hatırlıyorum.

eskiden camilerde de vardı.

sağlam eşyalar için "habbap kimi" diyerek benzetme yapılır.

eskiden camilerde sakalli müslüman büyüklerimizin abdest almak icin giydikleri, tahta üzerine araba lastigi gibi bir maddenin gecirilmesiyle yapilmis bir terlik türü olarak hatirimda kalmis nesne. simdilerde göremiyorum nedense, sebebide camilerde artan hirsizlik olaylari diye tahmin ediyorum.

rahmatlık dedem kardeşime seslendi:
-baa o dolaptan habbap mıhını getir oolum
kardeşim dolaba baktı baktı bulamadı çaktırmadan beni çağırdı ikimizde bakınıp dururken dedem kızarak tekrar seslendi:
-de hadi seni bekleym
bu kez ikimizde panikle dolabı tekrar gözden geirdik ama habbap mıhını bilemediğimizden bulamadık dedem hışımla yanımıza gelip habbap mıhını aldı ve söylenerek gitti
biz soluğu annemin yanında aldık habbap mıhı takunya çivisiydi annemden öğrendik

en son temsilcisi maalesef karatarla caminin az yukarısında devam etmekte olan mehmet ali düktür babası (gbkz: habbapcı ahmet bir antebe habbap yaptıktan sonra artık emekliye ayrılmış, düveni de oğluna devretmiştir.

(bkz: dük takunya)

şimdi yerini naylon terliklerin aldığı sevgili nalınımız.
yeri geldiğinde annelerimiz ve ninelerimiz tarafından "silah" olarak da kullanılırdı.

(bkz: habbap kimi)

hamamlarda, banyolarda kullanılan bir giyecek...
şimdi de hala bazı camiilerde abdest alırken kullanılıyor...
tıkır, tıkır yürümesi çok güzel oluyor...

eskiden annelerin uşaklarını dövme aleti..ya direk kaba ete vurulur yada çok kızgın olundugunda ayaktan bir hamleyle çıkartılıp fırlatılır...***

japoncası geta'dır