anteplander

Durum: 2141 - 0 - 0 - 0 - 11.08.2024 00:34

Puan: 10416 -

19 yıl önce kayıt oldu. 2.Nesil Yazar.

Henüz bio girmemiş.
  • /
  • 108

ahıl bellemek

mantıklı veya akla yatkın birşey yerine salakça şeyler yapanlara denir. iki anlamı var birincisi: salakça şeyler yapmayı marifet zanneden birinden bahsederken (aşağıdaki önnek) gıyabında kullanılır. ikincisi (yüzüne karşı) adam gibi yapacak bir iş öğren anlamında (yukarıdaki önnek).


--- yimeyp içmeyp her sene zıfır araba alıp binmey gendine ahıl belleyk işde..avınıy ahur fıharası....
++ allah ahıldan imandan ayırmıya yoorum...
--- aaamiinnn.....

ulmak

ayrıca standart türkçede bulunmayan güzel bir kullanımını yeni farkettim. pantalon cbinde unutulup yıkanan kağıtlar da bu sözcükle tanımlanır.

--- noldu usda yaw? canıng neye sıhılıy?
++ yaw bizim olanıng dohdurunung gartını cöbümde unutmuşum, mintanı yıhandıı kimi... cöbümde ulmuş.. nası bulucum şindi ben o adamı yaw...
--- yaw abiii, tabi sarı seyfalardan deel... ingternetten yaw... ben saa hemen bulurum.. ne müteassssııısıısııısıydı bu adam?.....

gettik kebap gohusuna eşşekler dağlanıy

bagliyak mi

bilye arabası

ben angarada talebeyken orada "tonet" diyorlardı ve antepli çocukların tersine oradaki çocuklar pazardan eşya taşıyarak para kazanmak amacıyla bu arabaları imal etmişlerdi.

bi bunnuna sıçıp bi bunnuna işemek

birine aşırı derecede rahatsızlık vermek, burnundan getirmek

--- ammi beni de götür beni götür dedi acıdım götürdüm.....
++ eee sona noldu kine?
--- ben anamı isderim dey bi bunnuma sıçtı bi bunnuma işedi... evlerine dar yetiştim...

(burada burnun iki olması sözkonusu değildir. lafı kısadan almak içindir... bunnumun bi deliine sıçtı bi deliine işedi dememek içindir.)

fisek

normal avcıların kullandığı fişeklerin yanında diş macunu gibi ''tüp''te satılan şeyler için de bu söcük kullanılırdı.

--- acı baa bi fişek gara melhem alıng, siyatiime eyi geliy....
++ bi fişek yeter mi? her hafde beni göndering, üç fişek filen alıym... da bi ay rahet ediym acı....

balcanoport

''ışınlanma'' yani ingilizce ''teleportation'' balcanoport(ation) olurdu.

ıssız bir adaya düşen anteplinin yanına alacağı 3 şey

1. kirpit *
2. et *
3. balcan *

pambık yansın keyf olsun

birinin çok ciddi durumu diğerinin eğlencesi olma durumunda kullanılan bir antepce söz öbee.

kendir tohumu

çıtır çıtır çerez gibi yenilen bir çeşit kabuyuğla yenen çekirdek olarak biliyorum ama köölü kahkesi için vazgeçilmezlerden biri.

guvvetin onda kalir

küçük çocuklar tabaklarını "sünnetlesinler" diye uydurulmuş gandırıkcı hanee olup, özellikle erkek çocuklar üzerinde etkilidir.

--- hadi oolum şu son sohumu da yi...
++ ana ben doyduumm..
--- ama guvvatıng onda galır...
++ o ney yaw?
--- şindi yideen yimeen bütün guvvatı aha bu sohumda.. bunu yimezseng heç yimek yimemiş kimi olursung...
++ eyi yiym de guvvatlı olum...
--- aslan oolum benim... aslan amma bi guyroo eesik....*

dokuzonbes

hoşgeldiing.... gözel ve oricinel enrilerigni bekleyk...

sahal delisi

kibarca söylemek gerekirse "sakalına hacet giderttiğim" demeye müsait olmayan ortamda muadili olarak bu kullanılır. sahal delisidir çünkü kendisine gıyabında bu şekilde küfredilmesine izin verir.

anteplinin espri anlayisi

angara'da öörenciiyik. iki dene angaralı arhadaşnan aramız eyi. birlikde oturuyk sınıfda. gramer hocamız espiri yeteneği gelişmiş ilginç bir garakder (bu arada antepli olduğuna dair rivayetler vardı amma torpil isdeyk havasına girmemek için heç sormadım). espirilere bi angarlı arhadaşlarım gülüy ve cevap veriy bi de ben. geri galanlar möö möö bahıylar. amma antebiming fargında olmadan aşıladıı bu yetenek baa yeen bahalıya patladı. hoca bizi sınıfda bırakdı. ertesi sene de gendi lisdesine yazdıını görünçü, hemen without çaktır (="çaktırmadan" demektir!!) öteki hocanın sınıfına gaydik... hemen ilk dersin teneffüsünde inceden bize gaydi: ne o üstadlar, olmazki böyle, geçensene benden tattınız bu sene mister liiçten (mr. leech), çeşnicibaşı gibi bir oradan bir buradan... olmaz böyle... olmadı da....

bunnun ganey

eğer yanlış hatırlamıyorsam, saman odasına deper kimi yimek yiyen biri görüldüğünde kendisine böyle söylenerek yeme hızının yavaşlatılması planlanmıştır.

it kimi gapmak

cıngıl

ayrıca giyim kuşamdaki rüküşlük bağlamında eş anlamlı olarak kullanılan sözcük için bakınız #9246

sırtarmak

bazı halfeler azıcık bişey bildiklerini hissetdikleri zaman hatir gönül tanımadan hemen sırtarıylar. demeyler ki antep kültürü eyle bir kültürdür ki bazı ailelerin bildeeni başga aileler bilmez.

cıngıl

cıngıl, ilginç bir kelime olup "ses" ve "renk" bağlamında kullanılır.

ses olarak: keskin, tiz ve rahatsız edici bir ses tonudur

--- heyriye deezenin şu lisiye geden torunu her sebah cıncıl cıngıl gardaşına baarıy, allah yetmiye şeyle...

renk olarak: canlı, diğer renklerin arasında sırıtan ve sırtaran (mesela cingan pempesi amma birçok irenk olabilir yerine göre)

--- dedemandaki daavete bi dene cıngıl pempe elbisynen geldi, abovvv neydi o eyle, irezil olmeym dey delik delik sahlandım, bütün davetliler ona bahıydı, beni görücü dey ödüm gopdu...

ingilizce "jingle" ile bağlantısı olma olasılığı var zira reklam müziği demek olan bu sözcük gıcıklığından dolayı dikkat çeker. cingılın amacı da budur zaten. ses tanımı bağlamında müthiş bir benzerlik var ama birbirine bağlamak için dayanak yok. aceba şu ismi bir sohaa verilen yaralı ingiliz asgerinden galmış olabilir mi?
  • /
  • 108
Henüz bir favori entry yok.

Toplam entry sayısı: 2141

su sesi

su sesi dinlendiricidir, ağır iş ise yorucu; işi yapmayan kişiye yapılan iş su sesi kimi gelir.

++ ben bu evi geçindirmek için ne çekiym amma saa su sesi geliy!!!

himhimnan burunsuz birbirinden ugursuz

birbiriyle çok iyi anlaşaşan her iki arkadaştan da nefret edilmesi halini anlatan söz öbeği.

--- seniyng dayı oolunan ammiyng oolu yeen eyi annaşıylar haa.
++ hee yeen eyi annaşırlar, hımhımnan burunsuz birbirinden uğursuz. benden uzak olsunglar da başga ihsan isdemem.

anteplinin duası

allah'ım
rast getir işimizi,
mangaldan eksik etme şişimizi,
baklava dilimine göm dişimizi,
amin.

anteplice intihar şekilleri

antebi terk etmiş olmak intiharın "taksitli" olanıdır. eng eng ölürsüng, çünkü lezzetsiz geçen ömre yazzıkklar ossungdur. buna yaşamak deel, dedeem kimi "taksitli intaar" denir * * *.

uploading balcan kebabi

mevsiminde "upload" edilen balcan kebapları, gış geldeende "down load" edilip, mikrodalga fırında ısıtılarak servis yapılabilir... hehee ben de yidim haa...

yabana

yaban güvercini, gri renkli normal güvercinlere biraz iri güvercin türünün anteplice adıdır

baklava

paklava; denişik bir antep telaffuzu; bu arada geçenlerde yunanistandaydım ne idiğü belirsiz bişeyi paketlemişler üzerine "baclaba" yazmışlar, yunacada aradaki "b" harfi "v" diye okunuyormuş, hadi neyse dedim; soona bi baktım anaaa..."greek traditional sweets" yazıy... .. ingilizcesinde de iş yok bu arada "traditional greek sweets" olmalıydı, siz balkavayı görseniz yeşillik diye yersiniz dedim içimden, dışımdan desem nolacak zaten anlamayacaklar. içine bal koymuşlar kestane koymuşlar, eh dedim kestane uymuş, zira en büyük liderleri iskender'in ne mal olduğunu cümle alem biliyor. şimdi görevimiz baklava/paklavamızı hemen tescilleyeceğiz neyle tescilleyeceğiz antep fıstığının bilimsel adını bulup, bu mal bunnan yapılır, bu da bizim gelenksel baklavamız deycez delecez .. hadi paklavacılar görev başına.

link'i tıklayıp resme bakarsanız daha anlaşılır olacak.

"gerçek geleneksel yunan baklavası"ymış, ne zaman geleneksel olduysa? bir de "ballı ve kestaneli"ymiş bak bak. "kestane" ne mal olduklarını anlatmaya yetiyor. askere bak arkasını dönmüş, kestane ile uyumlu olmak için heralda?

www.facebook.com/photo.php?pid=432072&o=all&op=1&view=all&subj=7647494518&aid=-1&id=577677364&oid=7647494518#pid=432071&id=577677364

kunta kinte

"roots" adlı 1977 televizyon dizi filmi. ben yeen güççükdüm o zamanlar amma zencilere kötü davrandıklarını hatırleym. baş rol oyuncusu yani filimin oolanı "kunta kinte" idi. bu diziden sonra çok esmerler "kunta kinte diye nitendirildi. benzer bir kullanım için (bkz: feliçita).

eren peren

"eren peren olmak": darmadağın olmak, her biri bir yere dağılmak. "eren peren etmek": darmadağın etmek, her birini bir yana dağıtmak.

--- bobam vakdi zamanında ammim için "iki dene oolanı bi arada tuatamadı" dediydi.
++ eee?
--- ee'si ney olm...? biz yedi gardaşık gendi hepsini eren peren etti...
++ bunu neye deym biliyng mi? böök laf etmiycing, soona lafıı dönderip gıvırıp münasip bi yereee soharlar...

abdal

bir çeşit çingenenin antepçesi

eşşek naaden böök olsa bile gafla başı olamaz

bir insan ne kadar yaşlı olursa olsun, eğer kendini yetiştirmemişse kendisine bir iş emanet edilmez. gafla'dan kasıt burada deve kafilesidir. develerin önünde daima bir eşek vardır, eşek olmazsa deve kafilesi yürümezmiş. eşşeğin büyük olması birşeyi pek değiştirmez zira üstünde daima bir insan vardır. eşşeğin yaşça büyük olması kafile başı olmasına yetmez, çünkü niteliği kafileyi doğru yöne sevketmeye yeterli değildir. sonuçta işi yapanın bir aracı pozisyonundadır.

--- oolum malları yerine teslim etdeez mi?
++ yok boba götüremedik.
--- noldu leyn?
++ lasdik patladı, deeştiremedik, lasdik usdası gelene gader aaşam oldu, yarine bırakdık.
--- yarine galan işin anasını s.kiim, eşşek naaden böök olsa bile gafla başı olamaz. eşşeklik bende saa iş buyurdum.

(bkz: eşşek naaden böyüse, gene eşşek, gene eşşek)
Henüz takip ettiği biri yok.
Henüz takip eden biri yok.
izmir escort gaziantep escort kayseri escort maltepe escort denizli escort bursa escort gaziantep escort mecidiyeköy escort beylikdüzü escort marmaris escort beylikdüzü escort esenyurt escort beşiktaş escort bodrum escort sakarya escort