kelime olarak "ferik" ile bağlantılı olduğunu düşündüğüm kelime, zira "ferik" "taze tam olarak olgunlaşmamış" anlamında bir sözcük. yukarıdaki tanımlamalara bakılacak olursa bu sözcükden türetilmiş olma olasılığı yüksek görünüyor.
arasa düz bir alanda bakliyat satılan yer. artı bu isim bakliyatçılıkla özdeşleşmiş gibi. arasa denince yer alnaşıldığı kadar bulgur, simit dövme, firik gibi biliumum bakliyatın satıldğı yer anlaşılıyor. en azından ben öyle anlıyorum. gerçi antepde vurgu yapmak için "buuda arasası" da deniyor.
aam eer antebe gelirse ben geyiklerinden bidenesini isdeycim. heç geyik eti yimedim, kebabı nasıl oluy, laamacını nasıl oluy, balcan kababından eyi oluy mu geyik eti yeen marah ediym. hem helal heyvanat lisdesinde oldoo içun dinimizce de bi sahıncası yok. bence geri galan beşini de siz alıng, noel boba bi yere gedemesing antepde galsıng, soona noel bobey ç.künden tutar müslüman ederik. *
stts sunturlu (aşağıdaki anlamlar ve örnekler tdk sözlüğünden alıntıdır)
1. yaman, adamakıllı, dehşetli: ?çorbaya herkesten önce daldığı için annesinden sunturlu bir azar işitiyor.? -a. ılhan. 2. hlk. gösterişli, görkemli: ?nasıl, şimdi sizin falcıların içinde de böyle sunturlusu var mı?? -o. c. kaygılı.
stts 1. yıkılmaması için bir şeye destek koymak. 2. kapıyı bir destekle arkasından kapamak, sürgülemek. kapıyı bir destekle arkasından kapamak, sürgülemek, amma antepcesi "dayak atmak" "dövmek" antepce eş anlamlısı ellemek.
birşeyi sürekli tekrarlamak, kapanmış davaların lafını tekrar tekrar açıp tekrar tartışmak. tamam bu kısmı anladım da neden teşbih mercimekli pilavla yapılmış, belki bu pilav ısıtmaya diğer yemeklerden daha elverişli ondandır. benzer bir söylem için (bkz: ölüsü gömülmez)
büyük oranda bir yere gitmek bağlamında kullanılır "gara yer" toprak "dibi" mezar. yani "kara toprağın dibine" yani "mezara" gitmek anlamındadır. bir beddua olup bol tekrar edilir ama herkes oraya vakti gelince gider. ben hiç kimsenin dörtnala gittiğini görmedim. bu arada makamı kaçırmamak lazımdır, çok büyük oranda "gara"nın birinci "a"sı uzatılır; yani "gaara" dır.
anne : oolum nere gediyng?
ool : ingternet gayfeye...
anne : gaara yering dibine gedesing işallah....
ool : işallahhh nerde o günnerrr....
tam olarak anlamını bilmiyorum ancak dil sezgilerim bana "mümkün olmayan birşeyi mümkün kılan allah'ım" gibi birşey olduğunu söylüyor. antepce'de şöyle bir deyimimiz var "olmazı olduran allah" * galiba ona denk birşey.
anteplinin aşuresi de gendi kimi yeen farklıdır. şeker yerine goydukları üzüm bekmezi aşureyi balından yinmez hale getirir. adamıng baazı yanar şekerinden. ben çocukgen heç seemezdim. soona dışarıda yideem aşureler yeen hoşuma getdi. şindi nası yapıylar ola?
galiba bu aşırı sinir halinde etrafta kırılıp dökülecek birşey bulunmayınca illa bişeye zarar verme gereği ilkesinden haraketle ortaya çıkmış ancak yedeği olmadığı için bir türlü gerçekleştirilemeyen, anlamak için engin antepli hayal gücü ve espiri anlayışını gerektiren, ecdadımın derin felsefesinden ve dünya görüşünden filizlenmiş süper manalı ama başkalarına bişi ifade etmeyen kızgınlık yatıştırma deyimi * (u: ben bunu aşağıdaki şekilde biliyorum ve şahsa göre çekilmiyor) **.
birbiriyle çok iyi anlaşaşan her iki arkadaştan da nefret edilmesi halini anlatan söz öbeği.
--- seniyng dayı oolunan ammiyng oolu yeen eyi annaşıylar haa.
++ hee yeen eyi annaşırlar, hımhımnan burunsuz birbirinden uğursuz. benden uzak olsunglar da başga ihsan isdemem.
antebi terk etmiş olmak intiharın "taksitli" olanıdır. eng eng ölürsüng, çünkü lezzetsiz geçen ömre yazzıkklar ossungdur. buna yaşamak deel, dedeem kimi "taksitli intaar" denir ***.
mevsiminde "upload" edilen balcan kebapları, gış geldeende "down load" edilip, mikrodalga fırında ısıtılarak servis yapılabilir... hehee ben de yidim haa...
paklava; denişik bir antep telaffuzu; bu arada geçenlerde yunanistandaydım ne idiğü belirsiz bişeyi paketlemişler üzerine "baclaba" yazmışlar, yunacada aradaki "b" harfi "v" diye okunuyormuş, hadi neyse dedim; soona bi baktım anaaa..."greek traditional sweets" yazıy... .. ingilizcesinde de iş yok bu arada "traditional greek sweets" olmalıydı, siz balkavayı görseniz yeşillik diye yersiniz dedim içimden, dışımdan desem nolacak zaten anlamayacaklar. içine bal koymuşlar kestane koymuşlar, eh dedim kestane uymuş, zira en büyük liderleri iskender'in ne mal olduğunu cümle alem biliyor. şimdi görevimiz baklava/paklavamızı hemen tescilleyeceğiz neyle tescilleyeceğiz antep fıstığının bilimsel adını bulup, bu mal bunnan yapılır, bu da bizim gelenksel baklavamız deycez delecez .. hadi paklavacılar görev başına.
link'i tıklayıp resme bakarsanız daha anlaşılır olacak.
"gerçek geleneksel yunan baklavası"ymış, ne zaman geleneksel olduysa? bir de "ballı ve kestaneli"ymiş bak bak. "kestane" ne mal olduklarını anlatmaya yetiyor. askere bak arkasını dönmüş, kestane ile uyumlu olmak için heralda?
"roots" adlı 1977 televizyon dizi filmi. ben yeen güççükdüm o zamanlar amma zencilere kötü davrandıklarını hatırleym. baş rol oyuncusu yani filimin oolanı "kunta kinte" idi. bu diziden sonra çok esmerler "kunta kinte diye nitendirildi. benzer bir kullanım için (bkz: feliçita).
"eren peren olmak": darmadağın olmak, her biri bir yere dağılmak. "eren peren etmek": darmadağın etmek, her birini bir yana dağıtmak.
--- bobam vakdi zamanında ammim için "iki dene oolanı bi arada tuatamadı" dediydi.
++ eee?
--- ee'si ney olm...? biz yedi gardaşık gendi hepsini eren peren etti...
++ bunu neye deym biliyng mi? böök laf etmiycing, soona lafıı dönderip gıvırıp münasip bi yereee soharlar...
bir insan ne kadar yaşlı olursa olsun, eğer kendini yetiştirmemişse kendisine bir iş emanet edilmez. gafla'dan kasıt burada deve kafilesidir. develerin önünde daima bir eşek vardır, eşek olmazsa deve kafilesi yürümezmiş. eşşeğin büyük olması birşeyi pek değiştirmez zira üstünde daima bir insan vardır. eşşeğin yaşça büyük olması kafile başı olmasına yetmez, çünkü niteliği kafileyi doğru yöne sevketmeye yeterli değildir. sonuçta işi yapanın bir aracı pozisyonundadır.
--- oolum malları yerine teslim etdeez mi?
++ yok boba götüremedik.
--- noldu leyn?
++ lasdik patladı, deeştiremedik, lasdik usdası gelene gader aaşam oldu, yarine bırakdık.
--- yarine galan işin anasını s.kiim, eşşek naaden böök olsa bile gafla başı olamaz. eşşeklik bende saa iş buyurdum.