thesecaat

Durum: 1238 - 0 - 0 - 0 - 14.03.2016 08:22

Puan: 11363 -

18 yıl önce kayıt oldu. 2.Nesil Admin.

Henüz bio girmemiş.
  • /
  • 62

27 subat 2000 gaziantep fenerbahce maci

fenerin o zamanlardaki antep kabusiyetinin doruklarına çıktığı maçtır... feneri 5-1 şeklinde bi güzel benzettik. bizim 4 golu oktay birini de ibrahim atmıştır. fenerin şeref(!) golünü moldovan atmıştı.

tarihi hezimet
fenerbahçe, kamil ocak stadı'nda üstüste oynadığı altıncı maçından da galibiyet çıkaramazken bu kez tam bir hezimet yaşadı. gaziantepspor'u 5 yıldır deplasmanda yenemeyen sarı lacivertli takım, dün akşamki tarihi yenilgisinin yanısıra 9 yıl sonra ligde bir takımdan 5 gol yiyerek taraftarlarını üzdü. anadolu takımlarına karşı ligdeki en ağır yenilgisini 1990-91 sezonunda aydınspor'a ıstanbul'da 6-1 yenilerek alan fenerbahçe'nin deplasmanda ise samsunspor'a karşı iki kez 4-0'lık yenilgisi var. f.bahçe, ligde son olarak aldığı ağır yenilgide 1990-91 sezonunda beşiktaş'a 5-1'lik skorla boyun eğmişti.

23 ağustos antep fener macinda da boyle bi durum yasanabilirdi.

halfelerin kullanıcı adı seçme hikayeleri

genotipimdeki secaatiyet grafiği dengesizliğinin* yanısıra soyadımdır(dedem secaat abdulla'nın katkılarıyla). acı deeşik olsun dey de başına the getirdim, ki bes bi dene secaati temsil etsin.

savaştaki semt reisleri

1- akyol: beyanın oğlu ali ağa
2- cinarli: recepağa zade mahmut efendi
3- töbe mahallesi: baba mustafa
4- tabakhane: kepkepzade mustafa
5- kucuk tabakhane: deli koyunun oğlu mehmet ağa
6- sekeroglu: apoağa zade hüseyin efendi
7- cukurbasi: incozade hüseyin efendi
8- yazicik: incozade hüseyin efendi
9- bekirbey: seyfettin oğlu ökkaş efendi
10- magarabasi: attar oğlu abdullah efendi
11- boyaci mahallesi: kabakzade şakir efendi
12- karasakal: selahın oğlu hamo(şehit) yerine h. şerif zade mehmet tevfik efendi
13- kozluca: kahramanzade süleyman ağa
14- bisirici basi: bilal efendi
15- gaffarhane: mütevelli zade ramazan efendi
16- ?: uncunun oğlu mehmet ağa
17- karatarla: haci fazlinin oğlu
18- ehli cefa: kasap karaca
19- musullu: durdunun oğlu süleyman
20- alaybey: aliveli oğlu ali efendi
21- tarlayiatik: küçük ağanın oğlu
22- kozanli: sait onbaşı
23- eyupoglu: hasan hocanın oğlu mehmet
24- balikli: abdi beyin oğlu
25- kazaz: araptarlı hasan
26- ?
27- ?


(bkz: antep 27 semtten olusmaktaydi)

antebin pavyonları

eskiden geceleri pavyonlardan yükselen saksafon sesinin evlerden duyulduğunu, insanlara masal duygusu yaşattığını duymuştum.

(bkz: masal parki)

23 agustos antep fener maci

antebin 1-0 kazandığı maçtır. antebin golünü 80. dakkada tabata atmıştır.

yıl olarak 2008*

70 lerde antep te popüler olan yabancı sarkılar

anlatıldığında türkiyenin %95'ine şaka gibi gelen durum*. antepde saygının ve yaşanabilirliğin tavan yaptığı en modern zamanda türk sanat ve pop müziğinin yanında bu şarkılar da dinlenirmiş*. fransızca ağırlıklıdır. örnek vericek olursak:

pierre bachelet-emmanuelle
jean françois michael-si l'amour existe encore
dalida-portofıno
julio iglesias-manuela
anne marıe david-tu te reconnaitres
louis amstrong-what a wonderful world
jeanne manson-avant de nous dire adieu
christian adam - si tu savais combien
iskoç kaplanı - ilaylay**
enrico macias - solenzera/adieu mon pays
lucho gatica - moleindo cafe
mary hopkins - those were the days
besame mucho
salvatore adamo - inch allah (bkz: adamo kemal)

(bkz: 70lerdeki kavaklik)
(bkz: antep nostaljileri)
(bkz: felicita)

pavyonda gazinoda sarki isteme adabi

müziğin türü türk sanat müziğiyse, sanatçının okuduğu makamdan şarkı istenilmelidir. nihaventse nihavent, uşşaksa uşşak, rastsa rast olarak devam eder şarkılar. başka makamdan istemek ayıp sayılır.

tabi günümüzde böyle bi edep adap kalmamıştır o da ayrı...

(bkz: antebin pavyonlari)

karga sekmez

şu anki cumhuriyet in olduğu yerin eski adı
http://img169.imageshack.us/img169/5892/gargahv9.jpg

antep bedduaları

antebin semtleri

guş barmaa

anteplice olduğunu şu an farkettiğim kavram**. 500 ms sonra(tarpadanak) şöyle bişey aklıma geldi, taman bu parmakları birbiriyle tutuşturup küser ya uşaglar; bu yüzden küs parmağı olarak tanımlanabilir. e serçe de bi kuş.. serçe+küs parmağının garmançorman bi remiksi sonucu elde edilmiş olabilir.

anteplinin argo anlayisi

bizim öyle bi argo anlayışımz var ki, tanımlamak zor, hatta istanbul ağzıyla karşılaştırıldığında sıfır... mesela şarkılardan örnek vericek olursak; rashit-dinazor(dinazor daşşağı demiş şarkıda), hayki&yas-baymadan(piç, göt demiş) hatta ve hatta ösym götümü ye diye şarkı yaptılar da dava açtılar uşaglara... otorite dedikleri kimseler böyle şeyleri görünce "türk gençliği nereye gidiyor?", "saygısız bir nesil yetişiyor" gibi yorumları anında bastırıyo. işte resmi türkçe, istanbul ağzı diil de anteplice olsaydı böyle şeyler olmazdı asla. biz bu işi asırlar önce çözmüşüz çünkü :) onların argo saydığı kelimelerin nerdeyse hepsi bizim günlük konuşmalarımızın parçalarından (bkz: anteplicede icinde got gecen deyimler cumleler)(bkz: pisik dassagi)(bkz: bobeyn gabrine siciym)... ingilizcedeki the gibi her cümleye "la*"yla başlıyoruz; onlarda "lan" demek bile ayıp. herşeyi öyle argo saymak gibi bi saçmalığa ne gerek var ki? çünkü herkesin yaşadığı şeyler anlatılanlar. hele böyle şeyler için gavurca kelimeler kullanıyolar ya, beyinlerini saçma sapan kasmaktan başka bişey diil. gavurca kelimenin kibarlık bonusu var ya, anlatılmıya çalışılan şey de kaba olunca, kaba+kibar=0 sönümleniyo :) aklına geleni söylesene arkadaş, dönderip dolandırmıya ne gerek var? biz bu işi öz be öz türkçe kelimelerle patadak hallediyoruz işte.

ama galiba bu olay diğer memleketlere göre antepde küfürlü konuşma oranın oldukça fazla olmasını sağlamış :) olsun. bizim kibarlık ölçütümüz böyle... kibar olucam diye üzülüp büzülmiye gerek yok. ergiş bürgüş daha güzel :)

(bkz: deezeyn dassaa olsa dayin olurdu)

eskiden mahallemize gelen saticilar

eskiden bokçular varmış. sessiz sessiz, baarıp çaaramadan ellerinde uzun saplı bi süzekle dolaşırlarmış. evlerin kanalizasyonlarını temizlerlermiş tıkanırsa filan...

guş bohu

en kaliteli* fıstık içidir. sanırım renginden dolayı kuşboku denmiştir. bunla yapılmış tatlılar** ya da içine bundan koyulmuş içli köfte vb. dadından yinmez. ve 2 antepli-1 izmirli bulunan bir ortamda adı geçince şöyle bir diyalog olmuşmuştur:

#la guşbohu olsa da yiseg...
-heaa buban da yirdi guşbohunu. ama şanslısın evde 1 kase var*
#allahına mı la. yeri saa gedek eyleysem :d
+bilader siz dalga* mı geçiyonuz? nohutun dürümünü bile yapmışsınız ama kuşboku bu olm, buna da mı merak saldınız artık?
#ooolum gafana sıçıym guşbohu fıstık la. kilosu gaç kaat biliymin sen?

götümden çıktın baa yüzgeç mi örgediyn

antepistik bir çocuğun annesine ya da babasına bilmişlik taslaması durumunda çocuğa söylenen sözdür.

#alo. oğlum yeri dakka arasıya en de gusbohu fistik al. anan istey, pasta yapıcıymış agşama
-sen ordan geçerken alırsın işte akşamleyn
#götümden çıkdın baa yüzgeç mi örgediyn. işin gücün ney get iki dakka işte.

(bkz: tembele iş söyle saa ahıl örgetsin)

dava

#alov. rafık dava var celal doğanın önüne gel!

gazata

ia gazete

#uşaglar gazatanın mecbaasını gördööz mü?
-diya şoorda buba
# gotumden ciktin baa yuzgec mi orgediyn essegolesseg. galhıp versene

(bkz: mecbaa)

ya fattag ya razzag

aslında genelde "sabah sabah ya fettah ya razag" şeklinde söylenir.

#anam bu halın ney, yüz göz ayin bayin
-kele bacım iki cirtik uyutmadılarkına. sabahden bi gürültü gopuy, heyir isallah noluy sabah sabah ya fettah ya razak dey uyandım. meersem bizim yolu eşiylermiş...

bayınmak

(bayınmak)
ia bayılmak

#la yoorum agşamleyn sokranan avratlarda bi sahne vardı, görsen gülmeden bayınırsın.

antep hakkında yanlış bilinenler

-"bi baklavaniz bi de kebabınız var bilader" şeklinde bir cümle kurduran mantıktır. bu mantık batılıların öküz** olanlarının beyninde oluşup şekillenmiş ve mikrop gibi yayılmıştır.

(bkz: hic antepliye benzemiyorsun)
(bkz: batinin antebi algilayis bicimi)
(bkz: entep)(bkz: entepli top sakal birakir mi bilader)
(bkz: anteplilere sorulan salakca sorular)
(bkz: antebin etrafi dumanli daglar aman aman)
  • /
  • 62
Henüz bir favori entry yok.

Toplam entry sayısı: 1238

lahaplar

benim deyen adam

antebin süperkahramanıdır. elinden her iş gelir, her işi dutar. yeen beşaratlıdır.

gendi şeyle olur zaar: www.eskiliufaksozluk.com/benimdeyen.jpg

gendini görenlerin hanee de şeyle olur aam;

x: la maamet şoo ney la, uçuy?
y: haası yav?
x: la diya diya görmeymin?

(beæaaaov)

a: o bir hallik
b: o bir gasap şeerdi
c: o bir pavyonçu
d: o bir dogdur
e: o bir fısdıg gıracaa
f: yogaam yog yangiliyn sen. buu esaas benim deyen adam!
g: beeey!?

pekey bu herif nedik? yanı boşuna mı söyleyg sabahden belli. yoog?:

-antep tarihinde en çok parey gendi gazanmış. en böyüg yatırımları gendi yapıg.

-bütün antebin dedigodusunu saklayacak hafızıya saaptir, yeen gafalıdır

-eşgili daraglıg tavasını, dana eti kullanarak pişirmiş ama dadı goyun etiynen bişig kimi olmuş

-bi haftasonu " hanan haraba ola windows. nalet saa da bill gates'e" deyp antep operating system işletim sistemini yazıg

-antebe manhattan yapmıştır. mimari porocey, alatirik tesisatını, aleynı gendi yapıgdır

-zırhda gıyma çekiyken, bi adım sendelemez. yerinden milim gımıldamaz, daş kimidir

-7 dagga içinde 42 dævaya gederek guinesse girmiştir. son zamanlarda yeen secaatli oldoondan bu rekorunu egale edecektir

-bütün bedduaları istisnasız tutmuştur

-gendini sepulturı'ya "gel aam hele bizde pateri çal, navar" dey çıırmalarına rağmen gendi heç oralı olmeygdır

-68 düble arahıyy tek başına oturdoo yerden bitirmiş, ardından üzüm depelemiş ve masere gazanı garıştırmıştır

-salça zamanı gurutulan biberleri, bes gendi pençesiynen toz haline getirip gırmızı biber etmiştir

-secaat seviyesi, fsecaat(armıt, gabag) = ((e^(armıt) * log(gabag))^10)! fonksiyonuna göre değişir.

gaziantep'in girişine yazılması gereken söz

dolmuşların kaldırılması

" mehmet nuri paşaya kadar durmaz" haneeni bitiren, yangılmeysam geden sene edilen iş. trafee iræağtledeg dey dutuldu. dolmuşlar tarpadak yitti getti meram, aleyını halg otobosu ettiler. o otokar marha dolmuşlar necoldu, şöferleri nişledi ola?

(bkz: antep dolmuşları)
(bkz: dolmuş diyalogları)
(bkz: dolmuş yazıları)

sıhırcım vermek

+düveni areym da uşaglara sıhırcım veriym. gendi hallarına gorsan heç bi iş dutmazlar.

arbet espriler

avradın bi denesi çalınmış, herifi de polis çıırmış

herifin bi denesi şişmiş, avradı da manefe innesi

herifin bi denesi yeen kibarmış, yeen beyefendiymiş amma dayım sası sası gohuymuş. neen ola?
-- herifin adı ali nazikmiş

herifin bi denesi sanayide yuvalama yimiş ölmüş. neen?
-- yuvalamıya makina yağı çaartırmışlar çünki

vodafone'lular anı yaşeylar, pekey antepliler neediyler?
-- anı depiyler (an-tep)

hitler'in nasyonal sosyalizm sistemi neden işe yaramamış?
-- çünkü goca alamanya'da bi dene bile nasyonal et makinası yokturmuş

herifin bi denesi evlendee günden belli amelmiş. neen ola?
-- çünkiii avradının adı

benim deyen adam

antebin süperkahramanıdır. elinden her iş gelir, her işi dutar. yeen beşaratlıdır.

gendi şeyle olur zaar: www.eskiliufaksozluk.com/benimdeyen.jpg

gendini görenlerin hanee de şeyle olur aam;

x: la maamet şoo ney la, uçuy?
y: haası yav?
x: la diya diya görmeymin?

(beæaaaov)

a: o bir hallik
b: o bir gasap şeerdi
c: o bir pavyonçu
d: o bir dogdur
e: o bir fısdıg gıracaa
f: yogaam yog yangiliyn sen. buu esaas benim deyen adam!
g: beeey!?

pekey bu herif nedik? yanı boşuna mı söyleyg sabahden belli. yoog?:

-antep tarihinde en çok parey gendi gazanmış. en böyüg yatırımları gendi yapıg.

-bütün antebin dedigodusunu saklayacak hafızıya saaptir, yeen gafalıdır

-eşgili daraglıg tavasını, dana eti kullanarak pişirmiş ama dadı goyun etiynen bişig kimi olmuş

-bi haftasonu " hanan haraba ola windows. nalet saa da bill gates'e" deyp antep operating system işletim sistemini yazıg

-antebe manhattan yapmıştır. mimari porocey, alatirik tesisatını, aleynı gendi yapıgdır

-zırhda gıyma çekiyken, bi adım sendelemez. yerinden milim gımıldamaz, daş kimidir

-7 dagga içinde 42 dævaya gederek guinesse girmiştir. son zamanlarda yeen secaatli oldoondan bu rekorunu egale edecektir

-bütün bedduaları istisnasız tutmuştur

-gendini sepulturı'ya "gel aam hele bizde pateri çal, navar" dey çıırmalarına rağmen gendi heç oralı olmeygdır

-68 düble arahıyy tek başına oturdoo yerden bitirmiş, ardından üzüm depelemiş ve masere gazanı garıştırmıştır

-salça zamanı gurutulan biberleri, bes gendi pençesiynen toz haline getirip gırmızı biber etmiştir

-secaat seviyesi, fsecaat(armıt, gabag) = ((e^(armıt) * log(gabag))^10)! fonksiyonuna göre değişir.

omer asim aksoy un halfelere seslenisi

ömer asım aksoy'un, anteplice hakkında yazdığı en büyük eser olan gaziantep ağzı kitabının birinci cildinin giriş yazısını az önce okudum. resmen bizim yaşadıklarımızı yaşamış. ulaşım imkanlarının çoğalmasından, radyolardan ve gazetelerden dolayı bölge ağzılarının, gelişimlerinin duracağını hatta gittikçe yok olacağını taa o vakitlerde farketmiş. o da bizim gibi endişeye kapılmış. ömer asım aksoy'un 65 sene önce duyduğu bu endişeye ilaveten, televizyon, internet ve gendi gomplekslerini antep şivesine boyutlıyan insanları düşünürsek, başta mitokondri olmak üzere tüm eşkili ufak sözlük halfeleri olarak antep şivesini ölümden kurtardık (bkz: eskili ufak sozlukten once eskili ufak sozlukten sonra).

30lu ve 40lı yılların şartlarını ve yerel ağızlar konusunda tek bir eser bile yazılmadığını göz önünde bulundurursak, bizden çok daha ağır problemlerle karşılaşmış. o da bizim gibi notlar alırmış. hatta not almayı unuttuğu ya da almaya üşendiği zaman, aklına geleni bir süre sonra unuturmuş ve buna çok üzülürmüş.

bu yüce insan keşke şu an yaşasaydı da ellerinden öpseydik*. işte beni geleceğe dönüş gaziantep psikolojisine sokan, biz halfeler için büyük bir rehber niteliğindeki 14 temmuz 1945 tarihli yazısı:

"son yirmi beş sene içinde iki dünya harbi koptu. bütün cihanda büyük değişiklikler oldu. memleketimizde de arka arkaya bir çok devrimler başarıldı ve yepyeni bir hayat başladı. yolların, taşıtların çoğalması, yurdun her köşesini birbirine yaklaştırdı. türlü bölgeler halkı arasında münasebetler doğup gelişti. bir yerden başka yere gidenler, oraya kendi ağızlarından kelimeler, deyimler, dil özellikleri götürdüler. bu alış veriş, yüzyıllarca kendi özelliğini saklamış olan bir bölge ağzına, başka ağız özelliklerinin de katılıp karışmasına yol açtı. bundan başka yazıda yaptığımız devrimle, sayıları çok artan okullarla, baskıları ve çeşitleri fazlalaşan kitap ve gazetelerle, bütün yurdu kaplıyan radyo yayını ile, genel dil geniş ölçüde yurdun her köşesine girdi. işte bu sebeplerden dolayı bölgelerin ağızlarında eski nitelikler kaybolmaya başladı.

bu özellikler unutulmaktan kurtarılmalı ve incelenmelidir
hızı ve genişliği daha ziyade büyük şehir ve kasabalarda ve aydınlar arasında açık surette görülen "bölge ağızlarını bırakıp, onun yerine genel dili kullanmak meyil ve hevesi" önüne geçilemeyecek bir olaydır. ve esasen genel dilin böylece yayılmasında fayda vardır. çünkü her bölge halkının kendi ağızlarıyla konuşmaya devam etmeleri, genel dilin gelişimini yavaşlatır. o halde bölge ağızlarının zararına olmakla beraber, bu akışın önüne geçmek doğru değildir. fakat bu, ağız özelliklerinin büsbütün unutulmasını istemek anlamına gelmez. ortadan çekilmekte olan bu özelliklerin vakit geçirilmeksizin incelenmesi, zaptedilmesi de gerektir*. vakit geçirilmeksizin kaydı önemlidir: dilde değişme ve gelişme her zaman olagelen bir hal ise de zamanımızdaki değişmeler -yukarıda da söylediğimiz gibi- başka devirlerinki ile ölçüştürülemiyecek derecede çabuk ve geniş olmaktadır. biz yaşta bulunanlar, kendi bölgelerinin bu dil gelişmelerinden önceki ağızlarını iyi bilirler. fakat bizden sonra yetişenler, bunların büyük bir kısmını bilemiyorlar. daha sonra gelecek olanların o ağızlar hakkındaki bilgileri daha az olacaktır. bu sebepledir ki büyük bir dönüm devresi yaşamakta olan bizim nesil için, her bölge ağzını ayrı ayrı inceleyip saptamak büyük bir ödevdir. yoksa bulnar gittikçe biraz daha geçmişin karanlıklarına gömülecekler, unutulacaklar, kaybolacaklardır. benim babaannemden işiterek öğrendiğim bir çok kelimeler, deyimler, dil özellikleri vardır ki bunları kendi bölgemizde bilenler veya kullananlar daha şimdiden kalmamıştır. çocukluğumuzda biz annemize ana, ağabeyimize ağa derdik. bugünkü gaziantep çocuklarının ağzında "ana, ağa" kelimeleri hemen hiç yoktur. hepsi de "anne, ağabey" diyorlar*

bir ağzı incelemek için (biz halfelere hitap ediyor)
bir bölge ağzını etraflı şekilde incelemek kolay bir iş değildir. hele bu konu üzerinde daha önce uğraşılmamış bulunması, güçlüğü bir kat daha artmaktadır. bunu yapacak kimsenin, o bölgede doğup büyümüş, yahut orada uzun zaman kalmış olması ve esaslı bir dil bilgisi bulunması şarttır. fakat bu kadarı yetmez. araştırıcı*, "dikkatli, keskin görüşlü olmalı" ve bu iş üzerinde uzun zaman sabırla, azimle çalışmalıdır. bir bölgede yetişmenin oradaki ağzı incelemk için gerekli olduğu söz götürmez. şu kadar ki bunun bir de mahzuru vardır: araştırıcı, etrafında konuşulan sözlere yabancı olmadığından bir takım özellikler onun dikkatini çekmeden geçebilir (bkz: anarya gitmek). işte buna meydan vermemek, bütün özellikleri görebilmek ve kaçırmamak lazımdır. bu, "dikkat" ve "görmeye alışmak" meselesidir. "uzun zaman çalışmak" şartına gelince: insan bildiği ağzın bütün özelliklerini düşünmekle hatırlayamaz. bunun için baştan başa süzülmek ister. halbuki bir ağız, bir kitap gibi açılıp ilk satırından son satırın a kadar gözden geçirilebilen, bir kısmı bugün alt tarafı yarın, öbür gün incelenebilen ve filan yerde sona ereceği belli olan bir varlık değildir özelliklerini bir bir, sırasıyla önümüze dökmez. bunlar biz istediğimiz vakit değil, rasgele*** ortaya çıkarlar. onları daima konuşmalara dikkat ederek biz yakalıyacağız.

ilk zamanlarda sık sık notlar alırız. fakat gitgide not edilecek yeni şeyler bulmak güçleşir (bkz: #18629)(bkz: sözlükteki kesatlık)(bkz: halfelerin sözlükte aktif olmama sebepleri). çünkü yeni dinlediğimiz konuşmalarda, önce zaptettiğimiz bir çok kelimeler, özellikler tekrarlanır durur. bununla beraber, daha az nisbette yeni maddeler de çıkar. böylece seneler geçer. amma bütün dikkatimize rağmen işin arkası bir türlü alınamaz. sebebi şudur ki konuşulan ağzın eksiksiz olarak dikkat süzgecimizden geçmesi için gereken vakit, bizim ömrümüzden çok uzundur(bkz: #600) (bkz: #28786).

bu açıklamalardan anlaşılır ki, işini iyi yapmak istiyen araştırıcı, derleme ve incelemeye başladıktan sonra, o ağzı konuşanlar arasında yıllarca çalışma ve bu uzun zaman boyunca gayet dikkatli ve uyanık bulunmak zorundadır. bir taraftan kendi bildiklerini, hatırladıklarını kaydedecek, bir taraftan etrafındaki konuşmaları inceleyici kulağıyla dinliyerek devamlı surette notlar alacaktır. aklına gelenleri ve işittiklerini hemen zaptedemez, belleğine güvenerek not etmeyi sonraya bırakırsa onları kaçırmış olur, bir daha kolay kolay hatırlayamaz*. başımdan çok geçmiştir: bazen yolda giderken aklıma, not edilmesi gereken bir dil özelliği gelir. o anda durup cebimden defterimi çıkararak yazmaz da bu işi ilk oturacağım yerde yapmak istersem, yazılacak şeyi unuturum.

gece yatağıma girdiğim yahut uykum kaçtığı zaman da hatrıma gelen şeyler olur. bazı vakit yataktan kalkar, bir tarafa yazarım. bazı vakit de kalkmaya üşendiğimden unutmıyarak ertesi günü yazmak maksadiyle bir kaç defa kendi kendime hatırlatırım. fakat ertesi gün çoğunu hatırlayamam. bunlardan aldığım ders şu olmuştur ki akla gelen bir şey, hiç vakit geçirilmeden tesbit edilmelidir. hatta yataktan kalkmak lazım gelse bile...

kaçırılan maddeleri bir daha hatırlayabilmek veya işitebilmek için belki de senelerin geçmesi gerekir. çünkü her gün ağızda dolaşan dil unsurları bulunduğu gibi, insanın ancak üç, beş, on, yirmi yılda bir defa karşılaşacağı unsurlar da vardır. bu sebeple kısa bir zamanda toplanmış olan dil varklıkları her halde eksik olur.

bu kitabın*, her özel kelimesi veya başka dil unsuru üzerine günlerin, haftaların, ayların sabrı, dikkati ve emeği harcanmıştır. fakat, az önce dediğim gibi, bir şahsın ömrü, tam bir incelemeye yetmez. onun başka emeklerle tamamlanması lazım gelir (bkz: eşkili ufak sözlük) (bkz: #27)(bkz: #201) "

yahçek

yeen datlı bi ekip çalışması oldu. prototifi 2.5 sene önce çıhıgdı. aklıma taa birinci geleneksel eskili ufak sozluk iftarinda ellaam'ın, yahçek gullanmadan evel yah çekerken öksüren adam doğaçlaması geliy. video yirmiyedi'nin "pejo, pejo. pejo eyi esas. yog ganuni de eyi de..." demesiynen başley amma ben orda bitiym. hele maamethalfe'nin "dışarılı belliyollardı" şeklinde demeç vermesi mükemmel yav. sicanhasaninpompasi'nın düğünlerde en önde gendinin gaçdıı hakiyesi, insanın gözünün önüne resmen düğünün ilk 10. saniyesinde gaça gaça piste çıhıp, oralıgdaa 5-6 adamı aniden yahçektirmeye çalışan birisini getirmekte. her dæggasını bilmemgaç dæafa seyredigdim. yazıları, gonuşmaları* gaç kez deeştim, cızdım bilmeym. ama sırf şu "pejo pejo. pejo eyi esas..."ı duyuym dey, rafik'in durduk yerde "arhædaşlar hele bi yæh çekek yav" deyp herkeşin zombi kimi birden yah çekmeye başlamasını görüym dey baştan baştan seyrediym gene.

(bkz: eşkili ufak fikir sanat)

eşkiliufaksözlük

tarihsel süreçte yazıya geçirilmemesine rağmen, yüzyıllardır kuşaktan kuşağa sözlü biçimde aktarılarak bugünlere değin ulaşmayı başaran "anadolu ağızları", on yıllardır, gerek konuşucuları gerekse toplumun geneli tarafından bir kusurmuş gibi algılanmakta, salt bir eğlence aracı olarak görülerek yıpratılmakta ve ister istemez yok edilmektedir. oysa ki, küreselleşmenin alıp başını gittiği çağımızda, türkçemizin yabancı dillere karşı koruyuculuğunu gizlice üstlenmiştir anadolu ağızları; osmanlı zamanında arapça'nın ve farsça'nın baskısı altında ezilen türkçe'ye benliğini tekrar kazandırması gibi... ağızların, yazıya aktarılmaması bir yana, ancak ilgili yörenin insanları tarafından konuşulduğu unutulmamalıdır; ki onlar da vazgeçerlerse, o ağız ölmeye mahkum bırakılacaktır. işte tam bu noktada, gaziantep ağzı'nın, namı diğer anteplice'nin, ne kadar şanslı olduğunu görebiliriz. interaktif bir sözlüğe sahip olan ve buna bağlı olarak sanal ortamda oldukça etkin kullanılan tek anadolu ağzı, anteplice'dir. önceleri internet ortamında, diğer ağızlar gibi iki-üç kelime ile barınabilen ve ancak pek az kişinin özel mesajlaşmalarında kendisini gösterebilen anteplice, 2007 ekim'inde, tam da "antep uşakları"nın gaziantep'in gittikçe kozmopolitleşmesinden ve antep kültürünün yok olacağını düşünmelerinden bunalığı bir dönemde, tamamen antep kültürüne odaklanmış eşkili ufak sözlük'ün kurulmasıyla sanal ortamda yaşam şansına sahip oldu. anteplice'nin 21. yüzyıla uyarlanması ve yazıya aktarımı gibi konularda zamanla uzmanlaşan sözlük yazarları tarafından daha önce örneğine rastlanmamış büyük bir interaktif bilgi kaynağı haline getirildi, sözlük kurucusu mitokondri tarafından fitili ateşlenen bu antep furyası. bugün, antep kültürü ve anteplice, eşkili ufak kadrosunun uğraşlarıyla sosyal platformlarda yahut multimedya sitelerinde ağırlığını hissettirir oldu; dışarılıların zihinlerindeki yanlış gaziantep imajının üstesinden gelinmesi de cabası. artık "eletmek" sözcüğünün varlığı-yokluğu değil "acı navar beni neptün'e elet" hikayesi; "pafsımak" kelimesinin kabalığı-kibarlığı değil "yuha adamlar pafsıyg et kimidirler. gender mæarif'deyhan gohularını taa garadaş'ıng oralıgdan alabilirseéz" antebistik aforizması tartışılıyor. peki buna benzer bir oluşum neden diğer yörelerde değil de gaziantep'te gerçekleşti? çünkü olaylara farklı açılardan bakabilmek ve genellemelerden bağımsız olarak düşünebilmek gazianteplinin genetik bir özelliğidir; bunun kanıtı da, bir ağza perspektiften bakarak çağa ayak uydurabileceğini kanıtlayan eşkili ufak sözlük'ün kurulmasıdır.

arbet espriler

avradın bi denesi çalınmış, herifi de polis çıırmış

herifin bi denesi şişmiş, avradı da manefe innesi

herifin bi denesi yeen kibarmış, yeen beyefendiymiş amma dayım sası sası gohuymuş. neen ola?
-- herifin adı ali nazikmiş

herifin bi denesi sanayide yuvalama yimiş ölmüş. neen?
-- yuvalamıya makina yağı çaartırmışlar çünki

vodafone'lular anı yaşeylar, pekey antepliler neediyler?
-- anı depiyler (an-tep)

hitler'in nasyonal sosyalizm sistemi neden işe yaramamış?
-- çünkü goca alamanya'da bi dene bile nasyonal et makinası yokturmuş

herifin bi denesi evlendee günden belli amelmiş. neen ola?
-- çünkiii avradının adı

kel ferit

antep lisesi'nde müzik öğretmenliği yapmıştır. kimileri bu adamı antepden müzisyen çıkmamasının sorumlusu olarak görmektedir*

düman

düman

ia duman:
-hele şoo gapıyy ört, içeri bütün düman olug
ya da
-amaan! hele herifin suratına..! çıırmadan ayın bayın olug. düman mıydı neydi bunnarın adı?

anteplice tabu kartlari

kelime: carıs

aşşadaa hanegleri söylemeli deelsin:
-malamat
-nalet
-irezil
-elalem

gaziantep

dünyanın en bahtsız şehri
Henüz takip ettiği biri yok.
izmir escort gaziantep escort kayseri escort maltepe escort denizli escort bursa escort gaziantep escort mecidiyeköy escort beylikdüzü escort marmaris escort beylikdüzü escort esenyurt escort beşiktaş escort bodrum escort sakarya escort