thesecaat

Durum: 1238 - 0 - 0 - 0 - 14.03.2016 08:22

Puan: 11363 -

19 yıl önce kayıt oldu. 2.Nesil Admin.

Henüz bio girmemiş.
  • /
  • 62

hita

anteplice: acir

ia acur

hıta, anteplicede h'nin bastırılarak söylendiği birkaç kelimeden birisidir.

antepliceye benzeyen agizlar

antakya ağzı

ekşi sözlügden aynen agdarıyorum:

extralar:
default: bunu yalnızca sen bilirsin.
hatay: bunu bes bir sen bilin.

default: hani düğüne gidecektin?
hatay: taman düğüne gidiciydin?

biii şaşırma efekti:
default: tüh be golü kaçırdık!
hatay: biiiiiii*

kadın kısmısı ünlemi:
default: ayol nerde kaldınız şekerim?
hatay: kele nerdesiniz kele?

süper extralar:

deminki : bayahki
yuh hayvan: guzzulkurt

default: yüzdüm, yüzdün, yüzdü, yüzdük, yüzdünüz, yüzdüler
hatay: çimdim, çimdin, çimdi, çimdik, çimdiniz, çimdiler*

default: niye cocukca gülüyorsun?
hatay: nie cocuk kimi kıkırdon?

4.ilgi (tamlama )ekleri
mobilet-in matoru
kahke-nin kırıntısı
hıtta*-nın sapı

1.1. mişli geçmiş zaman
default: gelmişim, gelmişsin, gelmiş, gelmişiz, gelmişsiniz, gelmişler
hatay: geliğim, geliksin, gelik, geliğiz, geliksiniz, gelikler

aam antekeynen antep arası suriyeden gedersen 140 km. yakın yanı. birbirimze benzeyg haberimiz yoktur. onların şivesi acı da kilis şivesi kimi.

(bkz: antepliceye benzeyen agizlar)

bir super iletken olarak gaziantep

hipotezim şöyledir. eğer antepde laf, söz, hanek ve dedikodu bu kadar hızlı yayılabiliyorsa, iletişim hatlarındaki fiberoptik kablolarda balcan kebabı ve pendir bileşikleri kullanılırsa iletişimdeki gecikme ortadan kalkmalı, amerikayla türkiye arasındaki ping 10 ms olmalı ve turkcell reklamındaki avea kullanan oğlan ordaki kıza rahatça seni seviyorum diyebilmelidir.

pekey aam hızı, fılanı ney bunun?
şimdig eam şöyle düşünelim. elektrik tesisatında bakır yerine altın kullanılsa kayıplar belki bi nebze önlenir, ama maliyeti astronomik değerlerle ölçülür. gaziantep süper iletkeni kullanılırsa, bakırın -273 derece santigratta 0 kayıpla elektrik iletimi gibi bi performansa yaklaşılır. üstelik etin kilovsu* 20 kaat, balcanın kilosu 1 milyon ve tabahanadan alınan pendirin kilosu 5-6 kaat civarında olduğuna göre oldukça düşük bi maliyetle bu iş gerçekleştirilebilir.

peki neden balcan kebabı ve pendir?:

şimdik eam, dedikodu antep herifi ve antep avradı tarafından iletilmektedir. gedip de bu herifleri, avratları kesip tel edemeyceemize göre bu insanları oluşturan moleküller incelenmelidir. pendir topaa kimi bir antep avradı, balcan kebabı suratlı bi antep herifi gibi benzetmelerden yola çıkarak antep insanının bu yiyeceklerle aynı moleküllerden oluştuğu sonucuna varabiliriz.

eyy teli gettik sanayide tornacıya yaptırdık*. nolucu şimdik?

eğer işe yararsa elektrik hatlarında alamiyon, bæhır kimi maddeler yerine o teli ya da diğer bi isimiyle gaziantep süper iletkenini kullanırsak elektriğin iletiminde ısıya dönüşen kayıpları en aza indirgemiş hatta belki de 0lamış oluruz. geder bu gaziantep süper iletkeniyle televizyon yaparsak, bu televizyon normal bi pille bile çalışabilir.


*
*
*

yuvalama canavari

ana acı baa gutu yolla

burdahı ben turizme* bakan yazaanede ne zaman getsem büssürü koli duruy. aleynın da üstünde gaziantep yazıy. yazaanedeğ herifler de nişleyciler şaşıg galıglar. her otobüs geldiinde o kolileri içeri daşıtmıya hamballara dünyanın parasını veriylermiş, eyle deyler. ayrıca antepden gelen bi otobos ıssız bi yerde gediyken dünyaya meteor düşse, bu golilerden dolayı, o an orda açlık çeken anteplilerin yanısıra adanalı, osmaniyeli, mersinli yolcuların garnını otobosun bagajından doyurarak hayatta kalması kimi durumlar oluşabilir. bu durumda antep halkı yeen heyir saabi olur. evde ne bişse uşaglar yimedee kimi ananın, babanın baazından geçmemesinden dolayı bu kolilerin ihtiva etmesi muhtemel maddeler şöyledir:

-lahmacun
-fıstık
-içli köfte
-dolma
-zeytin böree
-pişirilmek üzere eşkili ufak köftenin köfteleri
-madoya paketlettirilmiş kuşbaşı, terbiyeli et
-sumak, nane, biber salçası, haspir
- kübban, açık ekmek, dırnaglı pide (acı bayatley amma ossun)
- gureybe
- paglava
- kahke
-dondurulmuş patlıcan kebabı
-ıslanmış nohut
-bulgur, simit
- firik pilavı & ev ekmee
**

gapinin urguna yigilmak

(#325 e atifen) trt son tanıklar belgeselinin antep harbi kısmındaki, anteplilerin çektiği açlık sorununu anlatan bölümün mito-remix i. gerçee şöyledir:

"gece baktık ki herif, yanı ben gördüm gözümnen, şeyle gapının urgunda arada oturuydu. çekirdek ekmeeni yimiş yatmış, sabahleyn herif çekirdek ekmee... dediler ki bilmemkim öldü dediler, adını söylediler: beiyg nolmuş, hasde deeldi oturuydu dediler, dedi ki çekirdek ekmeeni yimiş öldü, çekirdek ekmeenden ölmüş dediler"

kitlesel sekilde antep e goc eden ilceler

çevre illerden:
pazarcık (kahramanmaraş)
birecik (şanlıurfa)
besni (adıyaman)
ve şu sıralar bozova(şanlıurfa)

daha uzaklardan:
cizre (şırnak)
midyat (mardin)

pazarcık

maraş'ın ilçesidir. halkının tamamına yakını antebe göç etmiştir. karayılan ın memleketidir.

#22749

(bkz: kitlesel şekilde antep e göç eden ilçeler)

aleyı

aleyy şeklinde söylenir:
aleyy arabeynan gelig...

antep savunmasında dedelerimizin nenelerimizin anlattıkları

http://www.myvideo.de/watch/5471620/gaziantep_savunmas_antep_harbi

helvaci

antep - kilis türküsü olmasına rağmen kültür bakanlığının sitesinde türkünün antep aksanıyla söylenmesine bile dikkat edilmeden rumeli türküsü olarak gösterilmiştir. sözleri şöyledir:

çadır altı minare
el ettim eski yare
anam gurban ben gurban da
setire pantullu yare

halvacı halva
keten tohumlu halva
şeker lohumlu halva

gara goyun etli olur
gavurması datlı olur
dul yerine varan gız da
ölmez amma dertli olur

halvacı halva
keten tohumlu halva
şeker lohumlu halva

evlerinin diregi
gardan beyaz bilegi
yarından ayrılanın da
helbet yanar yüregi

halvacı halva
keten tohumlu halva
şeker lohumlu halva

ille dinngeycim deyseez diya: http://www.kultur.gov.tr/genel/medya/muzik/muzik_kulturu/rumeli/helvaci.mp3

sirin nar

bi antep türküsü. sözleri şöyledir:

şirin nar dane dane
gel güzel döne döne
gelin olduğun gece
ağlarım yana yana

nurgana'da bal erik
dalları yere yere eğik
bize antepli derler
biz güzeli severik

ritmi de şöyledir:
http://www.kultur.gov.tr/genel/medya/muzik/muzik_kulturu/guneydogu_anadolu/sirin_nar.mp3

kelle paça

doom 2 oyununda gerçek adı cacodemon olan canavarın anteplicesi

(bkz: atari ve bilgisayar oyunlarındaki karakterlerin antepliceleri)

her işi deli

sıradışı bişeyler yapanlar için söylenir

a: anneee. ayuş deeze aradı, akşam saat 8de gelicilermiş balhonda oturmıya
b: ikindin vakdi gelicik deyglerdi taman
a: bilmeym. akşamleyn gelicik dedi telefonda
b: maras! onnarın da her işleri deli

anteplice msn nickleri

coder maamet
donanımçı maamet
the boy from mazmahoria
mazmahorian
mazmahor
depig-girl
dæhılanboy
80486_27 l'ökkeş
pioneer maamet*
maariflee hanifi

edit: etme dohanma hee. kim dohandıysa sanga get, onga get heyee...

genirmek

ia geyirmek

a: çok yidim gene. gız acı şeyle ei bi masaç yap da genirt beni
b: kele satı aazın dursa götün durmey, götün dursa aazın durmey. hös de otur

(bkz: anteplinin sindirim sistemi)

gaziantepliler federasyonu

ben turizm

bayram öncesi gaziantep-bodrum seferlerini günde 4'ten 2'ye düşürerek biletlerin 2 ay önceden tükenmesine neden olan, bu yüzden denizli, aydın, ısparta gibi memleketlerde okuyan antep uşaklarını rezil kepaze eden otobüs firması**. sözkonusu hata seç turizm getmediinden, çayırağası da hattı tergediinden, bu hat benin tekelindedir.

(bkz: seç turizm acı navar bizi antebe elet)
(bkz: antepdeki otobus firmalari)

antebin irc sunuculari

eskiden mirc vardı. 98'den 2003'e kadar bi antep interneti mirc için kullanırdı. macera dalnet'te gkv kanalının açılmasıyla. antep gençleri kolejden kız bulma umuduyla mirc'e saldırdı. ardından bu akım nizibe sıçradı. nizip ilçesi 7/24 mirc kasmaya başladı. kanallarda yetkili olabilmek o zamanın en odtüden mezun olmak gibi bişeydi. adminikler, operatörlükler uğruna nizip-antep arası bi dööş zinciri kuruldu. ha bu arada yerli kanalı açıldı. o da yeen popüler oldu. sonrasında antep uşagları işi ilerlettiler ve server açtılar.

ilki yerlinet'ti. sonrasında yerliden ayrılan antep uşakları adminlik sevdasıyla kolejlinet i kurdu. 2002 gibi bi zamanda kolejlinet de bölündü ve berraknet çıktı ortaya. bu bölünmeden sonra zaten zibil kimi server açıldı: haneknet, konusannet, cenesiz... #15791 entrysinden de bahsedildiği gibi antep işi bölünmelerdi bunlar. artık her kafe belli bi mirc sunucusunun tarafını tutmak zorundaydı. irc işleri antep gençlerini bilgisayarda telnet, flood, hack vb. konularda geliştirdi. dööşler irc ortamında saldırıyla başlar, küfürleşmeyle doruğa çıkar sonrasında kavga için bi yer belirlenir ve dööşülürdü. ilk başta kolejden kız tavlamak için başlıyan bu çet mücadelesi zamanla yerini "kolejden olmasa da olur" fikrine bıraktı. derken msn yaygınlaştı ve antep için mirc olayı bitti. hala irc'den kız tavlama umudu olan eski adminler domainleri elinde tutmaktadır. bi gün msn yasaklanırsa ve irc işleri gene başlarsa yine ilk önce klavyeler sonra sallamalar, kelebekler konuşacaktır büyük ihtimalle.

bölünmelerden sonra revaçtaki kanallar: gkv, tal, hsl, gal...
  • /
  • 62
Henüz bir favori entry yok.

Toplam entry sayısı: 1238

lahaplar

benim deyen adam

antebin süperkahramanıdır. elinden her iş gelir, her işi dutar. yeen beşaratlıdır.

gendi şeyle olur zaar: www.eskiliufaksozluk.com/benimdeyen.jpg

gendini görenlerin hanee de şeyle olur aam;

x: la maamet şoo ney la, uçuy?
y: haası yav?
x: la diya diya görmeymin?

(beæaaaov)

a: o bir hallik
b: o bir gasap şeerdi
c: o bir pavyonçu
d: o bir dogdur
e: o bir fısdıg gıracaa
f: yogaam yog yangiliyn sen. buu esaas benim deyen adam!
g: beeey!?

pekey bu herif nedik? yanı boşuna mı söyleyg sabahden belli. yoog?:

-antep tarihinde en çok parey gendi gazanmış. en böyüg yatırımları gendi yapıg.

-bütün antebin dedigodusunu saklayacak hafızıya saaptir, yeen gafalıdır

-eşgili daraglıg tavasını, dana eti kullanarak pişirmiş ama dadı goyun etiynen bişig kimi olmuş

-bi haftasonu " hanan haraba ola windows. nalet saa da bill gates'e" deyp antep operating system işletim sistemini yazıg

-antebe manhattan yapmıştır. mimari porocey, alatirik tesisatını, aleynı gendi yapıgdır

-zırhda gıyma çekiyken, bi adım sendelemez. yerinden milim gımıldamaz, daş kimidir

-7 dagga içinde 42 dævaya gederek guinesse girmiştir. son zamanlarda yeen secaatli oldoondan bu rekorunu egale edecektir

-bütün bedduaları istisnasız tutmuştur

-gendini sepulturı'ya "gel aam hele bizde pateri çal, navar" dey çıırmalarına rağmen gendi heç oralı olmeygdır

-68 düble arahıyy tek başına oturdoo yerden bitirmiş, ardından üzüm depelemiş ve masere gazanı garıştırmıştır

-salça zamanı gurutulan biberleri, bes gendi pençesiynen toz haline getirip gırmızı biber etmiştir

-secaat seviyesi, fsecaat(armıt, gabag) = ((e^(armıt) * log(gabag))^10)! fonksiyonuna göre değişir.

gaziantep'in girişine yazılması gereken söz

dolmuşların kaldırılması

" mehmet nuri paşaya kadar durmaz" haneeni bitiren, yangılmeysam geden sene edilen iş. trafee iræağtledeg dey dutuldu. dolmuşlar tarpadak yitti getti meram, aleyını halg otobosu ettiler. o otokar marha dolmuşlar necoldu, şöferleri nişledi ola?

(bkz: antep dolmuşları)
(bkz: dolmuş diyalogları)
(bkz: dolmuş yazıları)

sıhırcım vermek

+düveni areym da uşaglara sıhırcım veriym. gendi hallarına gorsan heç bi iş dutmazlar.

arbet espriler

avradın bi denesi çalınmış, herifi de polis çıırmış

herifin bi denesi şişmiş, avradı da manefe innesi

herifin bi denesi yeen kibarmış, yeen beyefendiymiş amma dayım sası sası gohuymuş. neen ola?
-- herifin adı ali nazikmiş

herifin bi denesi sanayide yuvalama yimiş ölmüş. neen?
-- yuvalamıya makina yağı çaartırmışlar çünki

vodafone'lular anı yaşeylar, pekey antepliler neediyler?
-- anı depiyler (an-tep)

hitler'in nasyonal sosyalizm sistemi neden işe yaramamış?
-- çünkü goca alamanya'da bi dene bile nasyonal et makinası yokturmuş

herifin bi denesi evlendee günden belli amelmiş. neen ola?
-- çünkiii avradının adı

benim deyen adam

antebin süperkahramanıdır. elinden her iş gelir, her işi dutar. yeen beşaratlıdır.

gendi şeyle olur zaar: www.eskiliufaksozluk.com/benimdeyen.jpg

gendini görenlerin hanee de şeyle olur aam;

x: la maamet şoo ney la, uçuy?
y: haası yav?
x: la diya diya görmeymin?

(beæaaaov)

a: o bir hallik
b: o bir gasap şeerdi
c: o bir pavyonçu
d: o bir dogdur
e: o bir fısdıg gıracaa
f: yogaam yog yangiliyn sen. buu esaas benim deyen adam!
g: beeey!?

pekey bu herif nedik? yanı boşuna mı söyleyg sabahden belli. yoog?:

-antep tarihinde en çok parey gendi gazanmış. en böyüg yatırımları gendi yapıg.

-bütün antebin dedigodusunu saklayacak hafızıya saaptir, yeen gafalıdır

-eşgili daraglıg tavasını, dana eti kullanarak pişirmiş ama dadı goyun etiynen bişig kimi olmuş

-bi haftasonu " hanan haraba ola windows. nalet saa da bill gates'e" deyp antep operating system işletim sistemini yazıg

-antebe manhattan yapmıştır. mimari porocey, alatirik tesisatını, aleynı gendi yapıgdır

-zırhda gıyma çekiyken, bi adım sendelemez. yerinden milim gımıldamaz, daş kimidir

-7 dagga içinde 42 dævaya gederek guinesse girmiştir. son zamanlarda yeen secaatli oldoondan bu rekorunu egale edecektir

-bütün bedduaları istisnasız tutmuştur

-gendini sepulturı'ya "gel aam hele bizde pateri çal, navar" dey çıırmalarına rağmen gendi heç oralı olmeygdır

-68 düble arahıyy tek başına oturdoo yerden bitirmiş, ardından üzüm depelemiş ve masere gazanı garıştırmıştır

-salça zamanı gurutulan biberleri, bes gendi pençesiynen toz haline getirip gırmızı biber etmiştir

-secaat seviyesi, fsecaat(armıt, gabag) = ((e^(armıt) * log(gabag))^10)! fonksiyonuna göre değişir.

omer asim aksoy un halfelere seslenisi

ömer asım aksoy'un, anteplice hakkında yazdığı en büyük eser olan gaziantep ağzı kitabının birinci cildinin giriş yazısını az önce okudum. resmen bizim yaşadıklarımızı yaşamış. ulaşım imkanlarının çoğalmasından, radyolardan ve gazetelerden dolayı bölge ağzılarının, gelişimlerinin duracağını hatta gittikçe yok olacağını taa o vakitlerde farketmiş. o da bizim gibi endişeye kapılmış. ömer asım aksoy'un 65 sene önce duyduğu bu endişeye ilaveten, televizyon, internet ve gendi gomplekslerini antep şivesine boyutlıyan insanları düşünürsek, başta mitokondri olmak üzere tüm eşkili ufak sözlük halfeleri olarak antep şivesini ölümden kurtardık (bkz: eskili ufak sozlukten once eskili ufak sozlukten sonra).

30lu ve 40lı yılların şartlarını ve yerel ağızlar konusunda tek bir eser bile yazılmadığını göz önünde bulundurursak, bizden çok daha ağır problemlerle karşılaşmış. o da bizim gibi notlar alırmış. hatta not almayı unuttuğu ya da almaya üşendiği zaman, aklına geleni bir süre sonra unuturmuş ve buna çok üzülürmüş.

bu yüce insan keşke şu an yaşasaydı da ellerinden öpseydik*. işte beni geleceğe dönüş gaziantep psikolojisine sokan, biz halfeler için büyük bir rehber niteliğindeki 14 temmuz 1945 tarihli yazısı:

"son yirmi beş sene içinde iki dünya harbi koptu. bütün cihanda büyük değişiklikler oldu. memleketimizde de arka arkaya bir çok devrimler başarıldı ve yepyeni bir hayat başladı. yolların, taşıtların çoğalması, yurdun her köşesini birbirine yaklaştırdı. türlü bölgeler halkı arasında münasebetler doğup gelişti. bir yerden başka yere gidenler, oraya kendi ağızlarından kelimeler, deyimler, dil özellikleri götürdüler. bu alış veriş, yüzyıllarca kendi özelliğini saklamış olan bir bölge ağzına, başka ağız özelliklerinin de katılıp karışmasına yol açtı. bundan başka yazıda yaptığımız devrimle, sayıları çok artan okullarla, baskıları ve çeşitleri fazlalaşan kitap ve gazetelerle, bütün yurdu kaplıyan radyo yayını ile, genel dil geniş ölçüde yurdun her köşesine girdi. işte bu sebeplerden dolayı bölgelerin ağızlarında eski nitelikler kaybolmaya başladı.

bu özellikler unutulmaktan kurtarılmalı ve incelenmelidir
hızı ve genişliği daha ziyade büyük şehir ve kasabalarda ve aydınlar arasında açık surette görülen "bölge ağızlarını bırakıp, onun yerine genel dili kullanmak meyil ve hevesi" önüne geçilemeyecek bir olaydır. ve esasen genel dilin böylece yayılmasında fayda vardır. çünkü her bölge halkının kendi ağızlarıyla konuşmaya devam etmeleri, genel dilin gelişimini yavaşlatır. o halde bölge ağızlarının zararına olmakla beraber, bu akışın önüne geçmek doğru değildir. fakat bu, ağız özelliklerinin büsbütün unutulmasını istemek anlamına gelmez. ortadan çekilmekte olan bu özelliklerin vakit geçirilmeksizin incelenmesi, zaptedilmesi de gerektir*. vakit geçirilmeksizin kaydı önemlidir: dilde değişme ve gelişme her zaman olagelen bir hal ise de zamanımızdaki değişmeler -yukarıda da söylediğimiz gibi- başka devirlerinki ile ölçüştürülemiyecek derecede çabuk ve geniş olmaktadır. biz yaşta bulunanlar, kendi bölgelerinin bu dil gelişmelerinden önceki ağızlarını iyi bilirler. fakat bizden sonra yetişenler, bunların büyük bir kısmını bilemiyorlar. daha sonra gelecek olanların o ağızlar hakkındaki bilgileri daha az olacaktır. bu sebepledir ki büyük bir dönüm devresi yaşamakta olan bizim nesil için, her bölge ağzını ayrı ayrı inceleyip saptamak büyük bir ödevdir. yoksa bulnar gittikçe biraz daha geçmişin karanlıklarına gömülecekler, unutulacaklar, kaybolacaklardır. benim babaannemden işiterek öğrendiğim bir çok kelimeler, deyimler, dil özellikleri vardır ki bunları kendi bölgemizde bilenler veya kullananlar daha şimdiden kalmamıştır. çocukluğumuzda biz annemize ana, ağabeyimize ağa derdik. bugünkü gaziantep çocuklarının ağzında "ana, ağa" kelimeleri hemen hiç yoktur. hepsi de "anne, ağabey" diyorlar*

bir ağzı incelemek için (biz halfelere hitap ediyor)
bir bölge ağzını etraflı şekilde incelemek kolay bir iş değildir. hele bu konu üzerinde daha önce uğraşılmamış bulunması, güçlüğü bir kat daha artmaktadır. bunu yapacak kimsenin, o bölgede doğup büyümüş, yahut orada uzun zaman kalmış olması ve esaslı bir dil bilgisi bulunması şarttır. fakat bu kadarı yetmez. araştırıcı*, "dikkatli, keskin görüşlü olmalı" ve bu iş üzerinde uzun zaman sabırla, azimle çalışmalıdır. bir bölgede yetişmenin oradaki ağzı incelemk için gerekli olduğu söz götürmez. şu kadar ki bunun bir de mahzuru vardır: araştırıcı, etrafında konuşulan sözlere yabancı olmadığından bir takım özellikler onun dikkatini çekmeden geçebilir (bkz: anarya gitmek). işte buna meydan vermemek, bütün özellikleri görebilmek ve kaçırmamak lazımdır. bu, "dikkat" ve "görmeye alışmak" meselesidir. "uzun zaman çalışmak" şartına gelince: insan bildiği ağzın bütün özelliklerini düşünmekle hatırlayamaz. bunun için baştan başa süzülmek ister. halbuki bir ağız, bir kitap gibi açılıp ilk satırından son satırın a kadar gözden geçirilebilen, bir kısmı bugün alt tarafı yarın, öbür gün incelenebilen ve filan yerde sona ereceği belli olan bir varlık değildir özelliklerini bir bir, sırasıyla önümüze dökmez. bunlar biz istediğimiz vakit değil, rasgele*** ortaya çıkarlar. onları daima konuşmalara dikkat ederek biz yakalıyacağız.

ilk zamanlarda sık sık notlar alırız. fakat gitgide not edilecek yeni şeyler bulmak güçleşir (bkz: #18629)(bkz: sözlükteki kesatlık)(bkz: halfelerin sözlükte aktif olmama sebepleri). çünkü yeni dinlediğimiz konuşmalarda, önce zaptettiğimiz bir çok kelimeler, özellikler tekrarlanır durur. bununla beraber, daha az nisbette yeni maddeler de çıkar. böylece seneler geçer. amma bütün dikkatimize rağmen işin arkası bir türlü alınamaz. sebebi şudur ki konuşulan ağzın eksiksiz olarak dikkat süzgecimizden geçmesi için gereken vakit, bizim ömrümüzden çok uzundur(bkz: #600) (bkz: #28786).

bu açıklamalardan anlaşılır ki, işini iyi yapmak istiyen araştırıcı, derleme ve incelemeye başladıktan sonra, o ağzı konuşanlar arasında yıllarca çalışma ve bu uzun zaman boyunca gayet dikkatli ve uyanık bulunmak zorundadır. bir taraftan kendi bildiklerini, hatırladıklarını kaydedecek, bir taraftan etrafındaki konuşmaları inceleyici kulağıyla dinliyerek devamlı surette notlar alacaktır. aklına gelenleri ve işittiklerini hemen zaptedemez, belleğine güvenerek not etmeyi sonraya bırakırsa onları kaçırmış olur, bir daha kolay kolay hatırlayamaz*. başımdan çok geçmiştir: bazen yolda giderken aklıma, not edilmesi gereken bir dil özelliği gelir. o anda durup cebimden defterimi çıkararak yazmaz da bu işi ilk oturacağım yerde yapmak istersem, yazılacak şeyi unuturum.

gece yatağıma girdiğim yahut uykum kaçtığı zaman da hatrıma gelen şeyler olur. bazı vakit yataktan kalkar, bir tarafa yazarım. bazı vakit de kalkmaya üşendiğimden unutmıyarak ertesi günü yazmak maksadiyle bir kaç defa kendi kendime hatırlatırım. fakat ertesi gün çoğunu hatırlayamam. bunlardan aldığım ders şu olmuştur ki akla gelen bir şey, hiç vakit geçirilmeden tesbit edilmelidir. hatta yataktan kalkmak lazım gelse bile...

kaçırılan maddeleri bir daha hatırlayabilmek veya işitebilmek için belki de senelerin geçmesi gerekir. çünkü her gün ağızda dolaşan dil unsurları bulunduğu gibi, insanın ancak üç, beş, on, yirmi yılda bir defa karşılaşacağı unsurlar da vardır. bu sebeple kısa bir zamanda toplanmış olan dil varklıkları her halde eksik olur.

bu kitabın*, her özel kelimesi veya başka dil unsuru üzerine günlerin, haftaların, ayların sabrı, dikkati ve emeği harcanmıştır. fakat, az önce dediğim gibi, bir şahsın ömrü, tam bir incelemeye yetmez. onun başka emeklerle tamamlanması lazım gelir (bkz: eşkili ufak sözlük) (bkz: #27)(bkz: #201) "

yahçek

yeen datlı bi ekip çalışması oldu. prototifi 2.5 sene önce çıhıgdı. aklıma taa birinci geleneksel eskili ufak sozluk iftarinda ellaam'ın, yahçek gullanmadan evel yah çekerken öksüren adam doğaçlaması geliy. video yirmiyedi'nin "pejo, pejo. pejo eyi esas. yog ganuni de eyi de..." demesiynen başley amma ben orda bitiym. hele maamethalfe'nin "dışarılı belliyollardı" şeklinde demeç vermesi mükemmel yav. sicanhasaninpompasi'nın düğünlerde en önde gendinin gaçdıı hakiyesi, insanın gözünün önüne resmen düğünün ilk 10. saniyesinde gaça gaça piste çıhıp, oralıgdaa 5-6 adamı aniden yahçektirmeye çalışan birisini getirmekte. her dæggasını bilmemgaç dæafa seyredigdim. yazıları, gonuşmaları* gaç kez deeştim, cızdım bilmeym. ama sırf şu "pejo pejo. pejo eyi esas..."ı duyuym dey, rafik'in durduk yerde "arhædaşlar hele bi yæh çekek yav" deyp herkeşin zombi kimi birden yah çekmeye başlamasını görüym dey baştan baştan seyrediym gene.

(bkz: eşkili ufak fikir sanat)

eşkiliufaksözlük

tarihsel süreçte yazıya geçirilmemesine rağmen, yüzyıllardır kuşaktan kuşağa sözlü biçimde aktarılarak bugünlere değin ulaşmayı başaran "anadolu ağızları", on yıllardır, gerek konuşucuları gerekse toplumun geneli tarafından bir kusurmuş gibi algılanmakta, salt bir eğlence aracı olarak görülerek yıpratılmakta ve ister istemez yok edilmektedir. oysa ki, küreselleşmenin alıp başını gittiği çağımızda, türkçemizin yabancı dillere karşı koruyuculuğunu gizlice üstlenmiştir anadolu ağızları; osmanlı zamanında arapça'nın ve farsça'nın baskısı altında ezilen türkçe'ye benliğini tekrar kazandırması gibi... ağızların, yazıya aktarılmaması bir yana, ancak ilgili yörenin insanları tarafından konuşulduğu unutulmamalıdır; ki onlar da vazgeçerlerse, o ağız ölmeye mahkum bırakılacaktır. işte tam bu noktada, gaziantep ağzı'nın, namı diğer anteplice'nin, ne kadar şanslı olduğunu görebiliriz. interaktif bir sözlüğe sahip olan ve buna bağlı olarak sanal ortamda oldukça etkin kullanılan tek anadolu ağzı, anteplice'dir. önceleri internet ortamında, diğer ağızlar gibi iki-üç kelime ile barınabilen ve ancak pek az kişinin özel mesajlaşmalarında kendisini gösterebilen anteplice, 2007 ekim'inde, tam da "antep uşakları"nın gaziantep'in gittikçe kozmopolitleşmesinden ve antep kültürünün yok olacağını düşünmelerinden bunalığı bir dönemde, tamamen antep kültürüne odaklanmış eşkili ufak sözlük'ün kurulmasıyla sanal ortamda yaşam şansına sahip oldu. anteplice'nin 21. yüzyıla uyarlanması ve yazıya aktarımı gibi konularda zamanla uzmanlaşan sözlük yazarları tarafından daha önce örneğine rastlanmamış büyük bir interaktif bilgi kaynağı haline getirildi, sözlük kurucusu mitokondri tarafından fitili ateşlenen bu antep furyası. bugün, antep kültürü ve anteplice, eşkili ufak kadrosunun uğraşlarıyla sosyal platformlarda yahut multimedya sitelerinde ağırlığını hissettirir oldu; dışarılıların zihinlerindeki yanlış gaziantep imajının üstesinden gelinmesi de cabası. artık "eletmek" sözcüğünün varlığı-yokluğu değil "acı navar beni neptün'e elet" hikayesi; "pafsımak" kelimesinin kabalığı-kibarlığı değil "yuha adamlar pafsıyg et kimidirler. gender mæarif'deyhan gohularını taa garadaş'ıng oralıgdan alabilirseéz" antebistik aforizması tartışılıyor. peki buna benzer bir oluşum neden diğer yörelerde değil de gaziantep'te gerçekleşti? çünkü olaylara farklı açılardan bakabilmek ve genellemelerden bağımsız olarak düşünebilmek gazianteplinin genetik bir özelliğidir; bunun kanıtı da, bir ağza perspektiften bakarak çağa ayak uydurabileceğini kanıtlayan eşkili ufak sözlük'ün kurulmasıdır.

arbet espriler

avradın bi denesi çalınmış, herifi de polis çıırmış

herifin bi denesi şişmiş, avradı da manefe innesi

herifin bi denesi yeen kibarmış, yeen beyefendiymiş amma dayım sası sası gohuymuş. neen ola?
-- herifin adı ali nazikmiş

herifin bi denesi sanayide yuvalama yimiş ölmüş. neen?
-- yuvalamıya makina yağı çaartırmışlar çünki

vodafone'lular anı yaşeylar, pekey antepliler neediyler?
-- anı depiyler (an-tep)

hitler'in nasyonal sosyalizm sistemi neden işe yaramamış?
-- çünkü goca alamanya'da bi dene bile nasyonal et makinası yokturmuş

herifin bi denesi evlendee günden belli amelmiş. neen ola?
-- çünkiii avradının adı

kel ferit

antep lisesi'nde müzik öğretmenliği yapmıştır. kimileri bu adamı antepden müzisyen çıkmamasının sorumlusu olarak görmektedir*

düman

düman

ia duman:
-hele şoo gapıyy ört, içeri bütün düman olug
ya da
-amaan! hele herifin suratına..! çıırmadan ayın bayın olug. düman mıydı neydi bunnarın adı?

anteplice tabu kartlari

kelime: carıs

aşşadaa hanegleri söylemeli deelsin:
-malamat
-nalet
-irezil
-elalem

gaziantep

dünyanın en bahtsız şehri
Henüz takip ettiği biri yok.
izmir escort gaziantep escort kayseri escort maltepe escort denizli escort bursa escort gaziantep escort mecidiyeköy escort beylikdüzü escort marmaris escort beylikdüzü escort esenyurt escort beşiktaş escort bodrum escort sakarya escort