sitarali

Durum: 127 - 0 - 0 - 0 - 17.07.2009 11:10

Puan: 1115 -

16 yıl önce kayıt oldu. 3.Nesil Yazar.

Henüz bio girmemiş.
  • /
  • 7

heye ulan heye

sıcak bir yaz akşamında yazlıkta, köy odasında, hayadda... ne bileyim bir yerde toplanılmış oturulmakta; fasıl ismiyle isimlendirilmiş yerel müzik dinletisinin tadı çıkarılmaktadır... bir yanda demci dem tutmakta, bir yanda zurnacı/(yer yer) klarnetçi enstrumanını ağlatırcasına ezgiler sunmakta, bir yanda davul gümlemektedir... çalınan söylenen de genellikle ağır havalardır, insanın içine işler... e bu ambiansın olmazsa olmazı da rakıdır illa ki... * verilmiştir, ammilerin gafası dutmuştur artık... (bkz: ver ammiyn gafası dutsun)

"deh ulan deeeeh deeeeeeh..."

"anang öle bobang öle..."

" hele mamed şu benim arahıy doldur..."

garpız pıçaanan

takta daraba

evlerinin önü de zello dardız geçilmez
soğuktur suları da zello bir tas içilmez
anadan geçilir zellı senden geçilmez

evinin öyünden zello geldim de geçtim
hançer yarasından zello yerlere düştüm
ben senden geçmedim zello kendimden geçtim

az yi de azap tut

cin mallarini boykot ediyorum kampanyasi

urumci katliami

cin mallarini boykot ediyorum kampanyasi

bugün 35 milyon öz be öz soy gardaşımızın bulunduğu doğu türkistan?da yaşananlar; aslında yaşayanlar açısından çok yeni şeyler değildir? bakmayın siz elinde kalem aklında ilimden başka hiç birşey olmayan akademisyenlerin ve üniversite öğrencilerinin sokağa dökülüp son derece demokratik protesto yürüyüşleri yaparken üzerlerine ateş açılmasının yeni bir şeymiş gibi dünyaya servis edilmesine? yıllar yılı nelere göğüs germedi ki uygur türkleri?

üzerlerine kabus gibi çöken asimilasyon politikası?
doğum kontrolü, nüfus planlaması kisvesiyle soykırım uygulamaları?
farkında olunmadan maruz kalınan nükleer denemeler?
zorunlu göç?
nifak gibi getirilip aralarına sokuşturulan çinliler?
her nevi yer altı ve yer üstü kaynakların talan edilmesi?
daha neler neler?

şimdiye kadar kaçımızın haberi vardı? hadi geçmişten vazgeçelim artık? bugün orada bir katliam yaşanıyor, hür dünyanın gözleri önünde?
en insaflıca; kafasına kurşun yemek suretiyle şehadet şerbeti içen soydaşlarımızın sayısı 2000?i buldu (resmi yalanlara göre 163)? evet, en insanisi kafaya yenen kurşunla gerçekleşen ölümler; zira kaya darbeleriyle kafaların karpuz gibi ezilmesi suretiyle gerçekleşenleri ihtiva eden videolar paylaşım sitelerinde dönüyor?
10000 soydaşımız polis kıyafetli caniler tarafından göz altına alındı, hiçbirinden haber alınamıyor?
minareler yanıyor orada, mabedler talan ediliyor?
sokaklar kan içinde yarı baygın yarı şuurlu yardım bekleyen, gözlerindeki çaresizlik ciğerleri parçalayan biçare uygur türklerinin iniltilerini dinliyor?

bunu çinli yapıyor aziz dostlarım, çinli?

denizden, havadan, karadan, lağımdan, kanalizasyondan aparttığı çeri çöpü, boku böcüğü geçtim; dünyaya gelmeden ölmüş cenin yediği rivayet edilen çinli...
tarih boyunca hiçbir devletimizi mağlubiyete uğratamayıp; birliğimizi dirliğimizi hep ayak oyunlarıyla, hep entrikalarla, hep karısını kızını koynumuza sokarak bozan insaniyet yoksunu çinli...
atamızın dedemizin korkusundan, uzaydan görünen ilk insan imali yapıyı inşaa eden korkak ama bir o kadar sinsi çinli...
vatandaşlarının yüzde bilmem kaçına 1 doların altında günlük ortalama geliri reva gören emperyalistin önde gideni çinli...
onun bunun kafa patlatıp ortaya koyduğu özgün ürünün; bilinen bütün standartlardan çok uzak, mümkün olan en alt kalite düzeyinde taklidini çıkarıp piyasaya süren emek hırsızı, çakma çinli...
dünyaya pompaladığı boktan kanserojen oyuncaklarıyla masum çocukların sağlığını hiç düşünmeden tehdit eden, girdiği piyasada virüs gibi yayılarak pay kapmak için hiçbir rezillikten geri durmayan katil çinli...

bir kıssa var herkes bilir; nemrut, hz ibrahim?i ateşe atmaya hazırlanırken, yaktığı ateşi söndürmek için gagasına su doldurup ateşe doğru uçan kuş, sırtında taşıyabildiği 1 damla suyla ateşe koşan karıncayı görür? der ki ?ey karınca yorma kendini, senin götürebildiğin bu 1 damla suyla ne olur ki?? karıncanın cevabı ?biliyorum faydam yok denecek kadar az, ama en azından tarafım belli?? olur.

ben çin malı ne varsa boykot ediyorum, kullanmıyorum, satın almıyorum, hayatımdan çıkarmaya çalışıyorum? vicdanı sızlayan müslüman türk?leri de bu boykota davet ediyorum? vicdanın rahatsa var git yoluna?

antep avradinin zulalari

suyyup

gafa gafa deel abdirahmaning sarap canaa

urumci katliami

biz türk soylular alışığızdır insan avına uğramaya, bu da geçer (unutulur)...

bu ne ki, biz bundan daha beterlerini tarih boyunca defalarca yaşadık...

dağlık karabağ'da yaşadık...
hocalıda yaşadık...
akcay aşiretinde yaşadık...
kırım'da yaşadık...
çeçenistan dağlarında yaşadık...
daha dün candan aziz saydığımız kıbrıs'ta yaşadık...
milyonlarla ifade edilecek metrekare yüzölçümüne sahip turan coğrafyasının her karışında yaşadık...
çanakkale'de yaşadığımız ne idi ki?
...

saymakla tükenmez...

kafamıza deri gerilip güneşte bekletilerek mankurtlaştırılmadık mı?
az sonra karnımız kesilmek suretiyle çıkarılacak henüz doğmamış bebeğimizin cinsiyeti üzerinden iddiaya mı girilmedi?
anamızın peçesini açtırmamak için körpecik bedenimize sayısız süngü mü yemedik?
çocuklarımızın başlarıyla kaleler dikilip, futbol maçları mı yapılmadı?
elimiz kolumuz bağlanıp gözümüzün önünde anamıza bacımıza tecavüz mü edilmedi?
kahrolası bir gecenin en zifiri karanlığında köyümüz basılıp kadın, çocuk, yaşlı demeden kurşuna mı dizilmedik?


al sana modern dünya, al sana insan hakkı...


çin gezisinden döneli 1 hafta olan, cemalinden hiç eksiltmediği sempatik gülümsemesiyle başkanı olduğu cumhurun gönlünde taht kurmuş başkomutana...
heyet-i aliyyesindeki, karşı karşıya geçip şen kahkahalar atarak dans eden, mebuslara...

arz-ı hürmet ederim...


gızları gızılcık çalsın

topragi basina cekmek

çok açık, çok net...

ölmek...

ölüm için birbirinin ikamesi onlarca ifade biçimi olmasına rağmen neden böyle bir deyime ihtiyaç duyulmuş ki acaba...

(bkz: ölünün arkasından söylenenler)

yazicikli tatlici memik usta

belki fakir, gösterişsiz... ama onurlu ekmek teknesini kapitalizme meydan okurcasına özsüt'ün önüne çekip kendine özgü sloganlarıyla satış yapmaya çalışarak farkında olmadan da olsa çevresine idealizm dersi veren; böylesi bir rekabet anlayışı böylesi bir pazarlama ufkuyla ticaret hayatında başarıdan başarıya koşmasını ummamız halinde bize "hayvah, yangıldım yorum" dedirtmeyecek antep kişisi...

edit: dikkat! söz konusu zatın satış performansına şehadet etmek geçici göz yaşarması sendromuna sebebiyet verebilir...

urumci katliami

katliam... soykırım... vahşet... mezalim...

"hepsi hrant, hepsi ermeni" olan duyarlılık abidesi soydaşlarım nerde??

nerde bu işe "one minute" diyecek "yiğit" (!) devlet adamı??

nerde her ölen insan için "burnunun direği sızlayan", gözyaşları burnunun ucunda kanaat önderleri??

sam amcanın emir ve talimatlarını beklemeye devam...

var olsun turanı irklarin bır arada yaşadiği büyük ve müreffeh devlet!!! yaşasin turan!!!

ar namis kahke bezi

ar namıs cuvara kağıdı varyantı da kullanılan, yukarıdaki tanımlamaları ifade eden özdeyişsel...

antep avradının araba sürmesi

sosyal/ekonomik hayatta kadın aktivitesindeki oransal çokluğun; yaşanan yerin modernitesinin ispatı/göstergesi olduğu savıyla taban tabana zıt fikirlere sahip olmama, bunun 21. yüzyılın büyük yalanlarından biri olduğuna sarsılmaz bir inançla inanmama rağmen nedenini bilmediğim şekilde görmekten keyif aldığım trafik terörizmi altyapısı...*

tamamen şovenizm... angarada isdanbılda avratlar cayır cayır sürüy de bizim antebin avratları neen sürmesing?? içgüdüsü... yoksa neen hoşumuza getsing ağom, bize ne gereee var?? halfe gardaşlarım acı birez hoşgörülü olung gendere garşı...

(bkz: bacım acı navar bizi cahanneme elet)

antepli emo olursa nasıl olur

son zamanlarda güzide şehrimiz antep'imizde de popülerlik kazanan saçmalık... ancak antep'te, orijinal haliyle bir akıma asla dönüşmemiştir ve dönüşemeyecektir... ne demek istediğimi öğle saatlerinde kavaklıkta gezinen gençleri gözlemleyerek müşahade etmek mümkündür...

ne kadar dejenere olurlarsa olsunlar, onlar antep gençleridir; baskın antep kültürünün göz ardı edilemez etkisiyle büyümüşlerdir ve emoculuğu tercih edip annelerinin geleneklerini hayatlarından atmak istemelerine rağmen muvaffak olamamışlardır... dolayısıyla söz konusu antep gençliği açısından emoculuk bir yaşam biçimi halini almaktan ziyade, ancak dış görünüşte kısmi değişikliklere sebep olmuş bir izdüşüm olabilmiştir...

türkiye'nin herhangi başka bir yerinde çin malı telefonunun cızırtılı hoparlöründen davul-zurna/latif doğan/barak/ibrahim tatlıses dinleyen, sol gözünün önüne saçları dökülü, damalı pantolonlu, üzerine abuk subuk yazılar yazılmış gömlekli, absürt rengiyle gözleri tırmalayan converse ayakkabılı gençler göremezsiniz...

şimdi antep'ten kim diyebilir ki emoculuk gençliği etkisi altına alıp saçma sapan bir yaşam biçimi benimsemelerine neden olan yeni nesil tehlikeli bir akımdır???

deli deplek

- anneee, şindi kağarsam hepsini yaharım o yorgannarın döşşeklerin... haaaa yüzyılda yaşeysıng ola, yatak yorgan etme mi galdı??? neyinge gerek ne urgaşeyn sen bundardan, isdemeym acı ben evimde döşşek möşşek...

+ hösdeget, bohun eniiiii ya seni... deli deplek gonuşma, birtekbir oğlana 2 kat yatak edemeden everdi deyi elleri bizbize mi güldürek?? satan herkeş açık yerimizi gözlüy, gözleri önnerine ahasıcalar şeyle...

- ey anam, ne halıng varsa gör, baa ne geree var...

azmobarek gün

anadolu coğrafyasında nereye gidilirse gidilsin, aynen kullandıldığı müşahade edilecek söz öbeği... antepte sadece biraz şiveyle "azi mibaaaarek gün" şeklinde telafuz edilir...
  • /
  • 7
Henüz hiç başlık açmamış.
Henüz bir favori entry yok.

Toplam entry sayısı: 127

anteplice şiirler

sen beni sev, ben seni seviym
sen benim için yan
ben seni seve seve yaneym dutuşeiym
glasik aşk haaaaasa onu yaşiyak

ya da sevme habarın olmasıng
ben saa sevdalanıp dolaşeym
platonik aşk haaaaasa onu yaşiyak

sevdadan oturak, yiyek içek
el ele olak, gan kusak
kadana kimi aşk haaaaasa onu yaşiyak

isdiysen sevdangdan ben beni kesiym
sağımı solumu dorgeym, pıçakleym
psikopatik aşk haaaaasa onu yaşiyak

eyle sevek kine gara sevda olak
araplara benziyek, goapgara olak
gara aşk haaaaasa onu yaşiyak

yalan söylemiyek, hep dorgu diyek
barabar oturak barabar yiyek
realist aşk haaaaasa onu yaşiyak

birbirimize türkü söyliyek, mırıldanak
el ele tarlalarda, bostanlarda gezek
romantik aşk haaaaasa onu yaşiyak

pisiği, eniği sen deyn seviym
sen de horuzu, culluğu ben deyn sev
sembolik aşk haaaaasa onu yaşiyak

gel el ele dutuşup biz bizi alatireee verek
zangir zangir titriyek, amma ölmiyek
elektronik aşk haaaaasa onu yaşiyak

ahırlarda, zibilliklerde buluşak
tezek tahalaklarının dibinde oturak
otantik aşk haaaaasa onu yaşiyak

antepte avrat hakimiyeti

inkar edildiği takdirde kör zimin olunacak mefhum...

ilginç tarafı ise bu hakimiyetin zımni olmasıdır. antep ailesinde yaratılmış sahte "evin reisi bobadır, evimizin direeee, bobangız ne derse o olur" ambiansının büyüleyiciliğine kapılıp kendini aslan kral sanan herif; aslında avratın gerçekleşmesini hedeflediği amacı için daha önce kurguladığı strateji çerçevesinde sadece ve sadece kendine biçilen rolü oynamaktadır. işin sanatsal tarafı tam da budur işte; herif "herşey benden sorulur" zannıyla kartondan tahtında üfürük kraliyetinin keyfini çıkarırken ve dışardan bakan gözler de durumu "ben bilmem beyim bilir; herif ne der ola" minvalinde algılarken, aslında herkesin yaptığı tam olarak avratın gizli hedefi için "itaat" dekoru arkasına saklanmış emirlerine amadelikten başka birşey değildir...

aslında bu yaşananlar "antep avradının zekası asenadan daha kıvraktır" diye bir genelleme yapılsa; çok da yangış edilmeyeceğinin bariz ispatıdır... zira avratın bu iktidara sahip olmakta kullandığı silahlar, dünyanın neresine gidilirse gidilsin herhangi bir kadının sahip olduklarından ve kullandıklarından daha fazlası değildir... o da tüm hemcinsleri gibi çemkirir, dırdır eder, küser, başı ağrır, gaza getirir, cilve eder, yıkar yağlar vs vs... buradaki maharet ihtiyaçları önceliklerine göre sıralayıp bu çerçevede kaynakların, daha önceden tesbit edilmiş amaçlara yönelik dağılımında kusursuz eşgüdümü sağlamaktır...

sonuçta herşey yerli yerindedir; herkes düşünmesi gerektiği gibi düşünmekte, görmesi gerektiği gibi görmekte, hissetmesi gerektiği gibi hissetmekte... ormanın derin kralının planı saat gibi işlemektedir...

anteplice şiirler

sen beni sev, ben seni seviym
sen benim için yan
ben seni seve seve yaneym dutuşeiym
glasik aşk haaaaasa onu yaşiyak

ya da sevme habarın olmasıng
ben saa sevdalanıp dolaşeym
platonik aşk haaaaasa onu yaşiyak

sevdadan oturak, yiyek içek
el ele olak, gan kusak
kadana kimi aşk haaaaasa onu yaşiyak

isdiysen sevdangdan ben beni kesiym
sağımı solumu dorgeym, pıçakleym
psikopatik aşk haaaaasa onu yaşiyak

eyle sevek kine gara sevda olak
araplara benziyek, goapgara olak
gara aşk haaaaasa onu yaşiyak

yalan söylemiyek, hep dorgu diyek
barabar oturak barabar yiyek
realist aşk haaaaasa onu yaşiyak

birbirimize türkü söyliyek, mırıldanak
el ele tarlalarda, bostanlarda gezek
romantik aşk haaaaasa onu yaşiyak

pisiği, eniği sen deyn seviym
sen de horuzu, culluğu ben deyn sev
sembolik aşk haaaaasa onu yaşiyak

gel el ele dutuşup biz bizi alatireee verek
zangir zangir titriyek, amma ölmiyek
elektronik aşk haaaaasa onu yaşiyak

ahırlarda, zibilliklerde buluşak
tezek tahalaklarının dibinde oturak
otantik aşk haaaaasa onu yaşiyak

lilili calan antep herifi

(bkz: koyunun olmadığı yerde keçiye abdurrahman çelebi denir)

herifler haaardan buleydı cihanın öteeee ucunda zılgıt çalacak başı yarım bağlı, golları uzayyolu, kelepce bilenzikli, heryeri bi batman antep avradını?? dilinge seaalık usda, yeri...

dr kursad mehmet korkmaz

gaziantep üniversitesi öğretim üyesi, türkolog**...

"barak yöresi hikayeli türküleri incelemesi" köy köy dolaşılarak derlemeler yapılmış, üzerinde yıllarca çalışılmış, yayınlanmış yüksek lisans tezi sahabi; bölgede ne gader türkü, ne gader oyun, ne gader destan varsa hepsini bilmeye ve akademik olarak değerlendirmeye ömrünü adamış bilim adamı...

çok ciddi "gaziantep düğün gelenekleri" araştırmaları yapmış, kaybolmak üzere durumda olan bir çok uygulamaya ışık tutmuş, bu hususta yayınlanmış bir makalesi de bulunan ve nice çalışmalara doğrudan ya da dolaylı katkı sağlayan akademisyen...

gaziantep yöresi halkoyunlarının tamamını hikayesiyle, ezgisiyle, tavrıyla, figürüyle, adımıyla en küçük ayrıntısına kadar bilen; oynamaktan da izlemekten de büyük haz duyan icracı...

anadolu coğrafyasında anlatılan halk hikayelerinin, özdeyiş ve atasözlerinin, seromoni geleneklerinin, söylenen ninnilerin, ağıtların, türkülerin, kına ezgilerinin vs vs tamamının gaziantep varyantlarına ulaşmaya çalışmış ve halen çalışmakta olan; ulaşabildiklerini azerbaycanda bile olsa değişik varyantlarla karşılaştıran, farkları ve benzerlikleri belirlemeye çalışan sebat insanı...

hasbelkader sözlükte adına rastlayınca beni şaşkınlığın gururla karıştığı tarifsiz bir ruh haline büründüren zat-ı muhterem...

elleri öpülesi büyük bir adam...

babam...

urumci katliami

katliam... soykırım... vahşet... mezalim...

"hepsi hrant, hepsi ermeni" olan duyarlılık abidesi soydaşlarım nerde??

nerde bu işe "one minute" diyecek "yiğit" (!) devlet adamı??

nerde her ölen insan için "burnunun direği sızlayan", gözyaşları burnunun ucunda kanaat önderleri??

sam amcanın emir ve talimatlarını beklemeye devam...

var olsun turanı irklarin bır arada yaşadiği büyük ve müreffeh devlet!!! yaşasin turan!!!

eşkiliufaksözlükte tanışıp akraba çıkmak

öyle garip bir durum ki...

anneler-babalar birbirini çok yakın tanır, çok iyi dostlardır/akrabalık bile vardır... bu durumdan haberdar olmayan dost ebeveynlerin evlatları sözlükte birbirine uzaylı gibi bakmaktadır... derken bir vesileyle durumun farkına varılır... bakılır ki sözlükte uzaylı gibi bakışan kişiler birbirinin anneannesinin bile adını bilmektedir, tanımaktadır... bir garip sevinç kaplar bünyeyi, tarifi zor bir ruh halidir bu...

acaip mutlu olunur vesselam...

antepli emo olursa nasıl olur

son zamanlarda güzide şehrimiz antep'imizde de popülerlik kazanan saçmalık... ancak antep'te, orijinal haliyle bir akıma asla dönüşmemiştir ve dönüşemeyecektir... ne demek istediğimi öğle saatlerinde kavaklıkta gezinen gençleri gözlemleyerek müşahade etmek mümkündür...

ne kadar dejenere olurlarsa olsunlar, onlar antep gençleridir; baskın antep kültürünün göz ardı edilemez etkisiyle büyümüşlerdir ve emoculuğu tercih edip annelerinin geleneklerini hayatlarından atmak istemelerine rağmen muvaffak olamamışlardır... dolayısıyla söz konusu antep gençliği açısından emoculuk bir yaşam biçimi halini almaktan ziyade, ancak dış görünüşte kısmi değişikliklere sebep olmuş bir izdüşüm olabilmiştir...

türkiye'nin herhangi başka bir yerinde çin malı telefonunun cızırtılı hoparlöründen davul-zurna/latif doğan/barak/ibrahim tatlıses dinleyen, sol gözünün önüne saçları dökülü, damalı pantolonlu, üzerine abuk subuk yazılar yazılmış gömlekli, absürt rengiyle gözleri tırmalayan converse ayakkabılı gençler göremezsiniz...

şimdi antep'ten kim diyebilir ki emoculuk gençliği etkisi altına alıp saçma sapan bir yaşam biçimi benimsemelerine neden olan yeni nesil tehlikeli bir akımdır???

antepli olmanın dezavantajları

şu saat oluk, eşkiliufaksözlüğü tergeyip leptobun başından kakamamak... sabah 8'de işe getmeliyim yauv :( amma tergeyemiym usda, hasdelik kimi tiyrekilik kimi bişey bu...

soğanlı lahmacun

arhadaşlar şu an itibariyle anneme sorarak örgenmiş buluneym ki antep usulü soğanlı lahmacın yapılır, amma dışarılıların lahmacun diye bildikleri o soğanlı şey bizim soğanlı lahmacın deeldir... bu polümüğe de son verek, anamdan da eyi bilmiyseez zahar, ayipcelik olmasın...

alternatif halfe isimleri

haddim deel amma aha bir tene de benim aklıma geldi

antep uşaa sever yumuşaa

hakkat yoorum ben bunu neen ben baaa gullanmadım ola... aklıma gelmedi zaaar. neyse, bir gardaşımızın hoşuna geder beki...
Henüz takip ettiği biri yok.
Henüz takip eden biri yok.
izmir escort gaziantep escort kayseri escort maltepe escort denizli escort bursa escort gaziantep escort mecidiyeköy escort beylikdüzü escort marmaris escort beylikdüzü escort esenyurt escort beşiktaş escort bodrum escort sakarya escort