biz türk soylular alışığızdır insan avına uğramaya, bu da geçer (unutulur)...
bu ne ki, biz bundan daha beterlerini tarih boyunca defalarca yaşadık...
dağlık karabağ'da yaşadık...
hocalıda yaşadık...
akcay aşiretinde yaşadık...
kırım'da yaşadık...
çeçenistan dağlarında yaşadık...
daha dün candan aziz saydığımız kıbrıs'ta yaşadık...
milyonlarla ifade edilecek metrekare yüzölçümüne sahip turan coğrafyasının her karışında yaşadık...
çanakkale'de yaşadığımız ne idi ki?
...
saymakla tükenmez...
kafamıza deri gerilip güneşte bekletilerek mankurtlaştırılmadık mı?
az sonra karnımız kesilmek suretiyle çıkarılacak henüz doğmamış bebeğimizin cinsiyeti üzerinden iddiaya mı girilmedi?
anamızın peçesini açtırmamak için körpecik bedenimize sayısız süngü mü yemedik?
çocuklarımızın başlarıyla kaleler dikilip, futbol maçları mı yapılmadı?
elimiz kolumuz bağlanıp gözümüzün önünde anamıza bacımıza tecavüz mü edilmedi?
kahrolası bir gecenin en zifiri karanlığında köyümüz basılıp kadın, çocuk, yaşlı demeden kurşuna mı dizilmedik?
al sana modern dünya, al sana insan hakkı...
çin gezisinden döneli 1 hafta olan, cemalinden hiç eksiltmediği sempatik gülümsemesiyle başkanı olduğu cumhurun gönlünde taht kurmuş başkomutana...
heyet-i aliyyesindeki, karşı karşıya geçip şen kahkahalar atarak dans eden, mebuslara...
arz-ı hürmet ederim...