gendi yaginda gavrilmag
gendi gendine yighilip dusmek
kimseye yükü olmadan,kimseden yardım almadan,kimseye eyvallahı olmadan kendi yağında kavrularak yaşamını sürdüren gururlu,kanaatkar,zararsız,azimli insanlar için kullanılan bir övgü deyimi ya da tanımlama deyimi
(bkz:
gendi yaginda gavrilmag)
cirani yaghasin olune baghasin
"çıranı yakasın da ölüne bakasın "deyimi geçimsiz,insanlarla iyi ilişki kuramayan,yobaz,yaramaz insanlara yalnız kalasın,bi yudum su verenin olmasın,ya da tam anlamıyla kendi ölüne sadece kendin ağlayasın kimseler sana destek olmaya anlamında kullanılır.
gazanda bisirip gapaanda yiyesin
bu iki yakan bir araya gelmeye ya da elin ağzına yetmeye manasına benzer bir beddua deyimidir.yani pişirdiğini koyacak kap kacak eline geçmesinde kapağında yemek zorunda kalasın anlamındadır.
bazan da bu söz sade ve basit şekilde,kısıtlı imkanlarla yaşamak anlamında kanaatkarlıkta ifade eder.
-abooooov neymişsin neyyyyy...gazanda bişirdiğini kapaanda yiyesin işşallah..haghedmeysin sen adam kimi yaşamey
gazanda bişirir kapağında yetişdirir
paylaşmayı çok seven,elindekini avucundakini çevresiyle cömertçe paylaşan ,komşularıyla yerdiği içdiği ayrı gitmeyen cömert kadınlar için kullanılan bir övgü deyimi.
-şu nurıyaya eyvallah yoorum.ne cömard avrad.bi çeynem saghızıbile gonşusuynan pölüşür
+ne deyn senki...anam maaşallah gazanda bişirdeeini gapaaanda yetişdirir hemen saaa.beyle duz ekmeklidir
sözlüğe yazdıgı entrynin halfeye mail olarak geri gelmesi
yani antepçe ifadeynen "arastada bi yalan uydurdum galatına geddim gendim inandım "kimi olucuk deseneez yaghında..esas bomba oolumunda benim "bi tommus günü sahre hatiresi "yazımın linkini baa "hele boba bi bag tam antepli"deyp yollamasıydı.......
anteplice arapçanın tecavüze uğramış hali midir
bir dil neyin etkisinde kalmış olursa olsun halkın benimseyip kullandığı canlı lisan yani gündelik hayatta sıradanlıkla kullanılan her kelime her deyim artık o lisanın bir parçası olmuştur. yok orijni arapça, yok farsça aman şunun yerine öz türkçe bir karşılık uyduralım zorlamasına girerseniz hem kuşaklar arası bağı ,hem de bölgeler arası bağı koparırsınız. ben bu çabaları gülünç ve de akıntıya kürek çekme olarak değerlendiririm. çünkü su akar ve yolunu bulur. bunu ark yaparak, baraj yaparak teknoloji ile yönlendirmeye, ona hükmetmeye kalkarsanız, bir müddet size itiraz etmese de yeri ve zamanı gelir sizin o teknolojinizi kafanıza geçirir ve gene bildiği yolu bulur.
yıllardır ülkemiz ve milletimiz üzerinde oynanan oyun budur. demirperde gerisindeki soydaşlarımızın alfabeleri, dilleri zorla değiştirlip irtibatımız yani bir topluluğu millet yapan asli unsurların en önemlisi olan dil birliğimizi bozmuşlardır. dil birliği bozulup birbirimizi anlamaz hale gelince de artık birbirimizden bihaber bir yaşayışla tasada sevinçde bir olma ilkesi kendiliğinden yok oldu. tarih ise yeniden yazılmış ve irtibatı eski kuşakla ve ebeveynleriyle koparılmış yeni yetme nesile uydurma tarih empoze edilerek tarih birliği de bozulmuştur. dış ülkelerdeki soydaşlarımıza bunlar yapılırken ülkedeki hain ya da gafiller boşmu durdu? tabi ki hayır. atatürk'ün millet olma hasletlerini koruması ve en azından dil ve tarih birliğini sağlaması için kurduğu kurumlar zamanla tam aksine tutum içine girerek sözde ari türkçe oluşturma gibi saçma bir amaçla,türkçeye başarıyla monte olarak canlı lisanda yerini almış pek çok kelimeyi fonetik, filolojik ya da antropolojik delillerle elemeye tabi tutmuş ve halkın iyice benimsediği kelimelerin yerine karşılık olarak uydurukça diyebileceğimiz eski kuşağın anlayamayacağı, diğer soydaşlarımızın anlam veremeyeceği abuk subuk kelimeleri işte size öztürkçe dayatmasıyla dış düşmanlarımızın adeta anadolu şubesi gibi çalışmışlardır.
ingilizce kökenli hostes yerine gökgötürü konutsal avrat, arapça şart yerin koşul, lokanta yerine sosyal otlangaç, yumurta yerine tavuksal fırtlangaç hatta daha da soysuzlaşarak sadece arapça kökenli diye istiklal; latin kökenli diye marş kelimelerine karşı çıkmak uğruna milli marşımız olan istiklal marşına bile "ulusal düttürü "diyecek kadar ileri gitmişlerdir. bu konu çok uzun konuşulacak bir konu. lakin kısaca özetlemek gerekirse halkın sesi hakkın sesidir. ona aykırı davranmak ve zorlamak, rüzgara karşı işemekle eşdeğerdir ve bu durumda üzerine necaset bulaşması kaçınılmazdır.
şimdi bu bağlamda "aaaa baksana ammisi maşallah oolum heç antebli kimi gonuşmey aynen oldu bi ıstambullu" demek garabetini gösteren, ne olduğunu bilmeyen,geldiği yerden utanan, ya da unutmaya çalışan bir mirasyedi hoyratlığından sıyrılıp antep aksanımızı korumak, geliştirmek, gelecek kuşaklara aktarmak için burada karşılıksız bir şekilde gayret sarfederken, bu defa da tam tersi bir tutum tehlikesi baş gösteriyor bana göre. o da evden çıkan kızın artık o aileden sayılmaması gibi türkmen lisanından türeyip resmi lisanda kullanılarak tüm halkın anlayacağı biçimde yaygınlaşıp genelleşen bazı kelime ve deyimlerin "resmi aksanda kullanılan ve herkesin anlayabileceği söz ve deyişlerin sadece antep aksanıyla yazılıp konuşulması onları antep lisanı yapmaz"yaklaşımıyla reddedilmesi de bence antep aksanını konuşmaktan imtina edip istanbul aksanıyla konuşmayı bir gelişmişlik, çağdaşlık göstergesi gibi gören zihniyet kadar hatalıdır. uzun lafın kısası antep aksanıyla söylenip anlaşılabilen, temel eğitim bile almamış yaşlılarımızın kullandığı ve kolayca anyabildikleri kelime ve deyişler ve tekerlemelerin sadece; herkes bunu biliyor ve anlıyor, google'a yazınca çıkıyor ,gerekçeleriyle antep aksanı olmamakla damgalanması hatalı bir yaklaşımdır. dil ve kültür zorlamalarla, süzgeçlerle şekillendirilemez. onu bizzat yaratan ve kullanıp yaşatan halk belirler. öyle olmasaydı bu gün ben oğlumla ve kızımla, onlar ise benim anamla ve babamla anlaşamazlardı. suyun önünü set yaparak kesmek ayrı şey, kanal haline getirip kontrollü akışını sağlamak ayrı şeydir....
o nedenle antep aksanını illa da arapçanın, acemcenin vs nin tecavüzüne uğramış ya da bu tecavüzden zar zor kendisini kurtarmış bir bakire gibi görmeyelim. antep lisanı nasıl ki arapça, farsça kelimeleri ses uyumlarıyla bünyesine uydurup tabiri caizse millileştirmiş ise genel anlamlı, tüm kesimlerin ve bölgelerin anlayacağı kelime ve deyişleri de kendi öz telafuzu ile sahibinin bile anlayamayacağı bir vaziyette günlük kullanımına dahil etmiş ve sıradan eğitimsiz insanlar bile rahatlıkla bunu anlıyorsa ve sıradanlıkla kullanabiliyorsa o kelime ve deyiş öz antep lisanına dahil olmuştur. çünkü o söz veya deyimi ben resmi aksanla söylediğimde ,sözcüğü antep aksanıyla bilip kullanan anam, ninem, dedem, babam "o neyki "deyip anlamıyor ve antep aksanıyla söylediğimde ise "ey neen eyle demeyn o zeman" dediklerinde cevap veremiyorsam o zaman yanlışlık yapan benim. çünkü iki şeklini de biliyorum ama onların anlayacakları aksanla değil resmi aksanla söylüyorum.niye?ee bu söz ülkenin her yerinde biliniyor dolayısıyle artık antep lisanı değildir..
şimdi bu söz veya deyimin antep aksanı olmayacağını nasıl söyleyebiliriz. ben onu antep aksanı ile söyleyince antepli olmayanlar anlayamıyor , onun anlayacağı gibi resmi aksanla söylediğimde de bu defa onu anam babam anlamıyorsa buyrun buna bir ortak yol bulun.....ama bulunamaz. her şey kendi zaman ve mekanında yani kendine özgü şartlar altında değerlendirilmelidir. genel deyişlerin antep aksanıyla söylenegelip aksanımıza yerleşmesi sadece aksanımızı zenginleştirir. bu tür kelime ve deyişlere aksanımıza zorla girmiş "piç, nesebsiz ya da yabancı orijinli" muamelesi yapamayız..zenginlikten korkmayalım.kısırlıktan korkalım...
anteplilere sorulan salakça sorular
bu mu bee sizin antep fıstığı?.bunu nasıl yersiniz siz?puaaaaghhhh ağzım kabardı bende bişey sanmıştım...aynen bunları söyledi samsunlu arkadaşım...ona hediye olarak yarım kilo ben fıstık götürmüştüm...oolum sen nası yidin layn bunu dey sorduumda nası yiyecem işde çiğitlerini çıkarıp attım gerisini yedim........oyy oyy oyyyyy bizim dangalak taze fıstığın yediğimiz sert kısmını çiğit yani kiraz ya da erik vs gibi sert çekirdekli bir meyvenin çekirdeği gibi sanıp kaldırıp kaldırıp atmış ve gavladıp attığımız acı,reçineli dış kabuğunuda eşşek kimi apzını burnunu buruştura buruştura yimiş.ben neydiym gardaşım.her fıstıın üsdüne gullanma talimatı daghamazıkki ya da pekatın içine yime talimatı,prospektüs mü goyak hıııı?adam belledik eşşee altına serdik döşşeeeee demenin tam zemanıydı ama bu defa da bana eşşek dedi diye kırılabilirdi.sadece gülmeye çalışdım........
ayrıca
sizin orda toprak evdemi yaşanıyor(yok artık oralarda sadece senin kimi davarlar besleniy)
antepte tren varmı(hee senin kimi öküzler baksın dey bi dene bulup getirdik)
siz orada hep baklava mı yiyorsunuz(zaten ölüler "la ne gözel diriler her gün havla yiyler"dermiş)
antep fıstığı toprak altındamı yetişir(bobeyn gabirine senin laa bari bi ansiklopediye bak yeen maraq ediysen)
sizin orda ekmeğe ne deniyor(al sana 10 puanlık uzman sorusu,hatun bizi uzaylı filanmı zandediy bilmeymki)
döölet
döölet zaman zaman baht ,mürüvvet,uğur ve kudüm anlamında da kullanılır...yeni evlenenlere "dööledli olsun" denilir.çocuk görmeye gidilince "dööledli olsun"ya da "allah dööledini de görmeyi nasıbeder işallah"denir.
dalahi kotu
dalahi gırıg
-taman acık hösüp otursa isdedi önüne geliy ama yog ille haneg gaynadıcak
+amaaaan dalahinin kötülöönden işde.oturdoo yerin suyunu çıghardır ille,dalahi gırık...çenesini dutamaz ki
gozun bagha da ganin icinge agha
baka kalasında eline geçmeye,ihtiyacın olsa da bulamayasın,çaresiz ,amansız ,dermansız kalasın gibi bir beddua deyimi
sızılıya sızılıya galasın,zarıl zarıl ağlıya galasın,bi tas su verenin olmasın,goghusu burnungda tüte,elin erişmiye gözün görmiye de hasired galasın şeklinde de söylenen benzer manaya gelen bir çok varyasyonu bulunan yaygın bir beddua deyimidir.
gissa baali kimi durmak
i.a.kısa bağlı gibi durmak
her lafa karışan,her işe karışan kişiye ,yuları kısaltılarak kıpraşamaz olan eşşek ya da ipi kısaltılıp boğazına yakın yerinden tutularak kıpırdamasına engel olunan it ,at gibi hiçbir hareket yapmadan,tepki vermeden dur anlamındanbir ikaz ve azar deyimi.yani hiçbir söze,işe karışmadan otur ,otur oturduğun yerde,eşşen aklına garpız gabııı düşürme şimdi kaabilinden bir deyim
başbakan antepli olsa davosta nasıl tepki koyardı
acı hös deym saaa taman teneşir gaçgını döyyüs.la taman hös deym sanga...aman yarebbii gocagari götü kimi heç hösmey ki allah çenengçekile eymiiiii...la taman biz sening cemazıevvelini biliriq pezevekkkk.uşagdevşeeee nası gırana dıgdıınızı cümle alem biliy.kime yutduruysun ki..
...la hele şooo göre hakem kimi vazıfa gören erzi gıraaa baghın hele.daa bi de ipna kimi güliy la..la benimi kercediyn daaa halına bagmadan ayeri bozug ...taghallagmısın oolum sen neysin....
....la aha da gediym başşınızı bargınızı yisin davosunguz döyyüs başları..saghılam maraglısydık bu dağ başının.siz gelinde melmeket görün,la bizim dülügboba burıya beş çeker allahıma dinime..zati bi kebap bile yellemedeez nası misafır saabiyseez o da başga daeava...alın davosunguzu başıııza çalın.eer bi daa gelirsem burıya cümle alem s..sin beni..aha da size böyüg yemin veriym..viccccaaaaggh naaled yüzüngüze.
got oynadan serce
göt oynadan cücööö
çalılarda daldan dala atlayan "elma cücöö"de dediğimiz güccük ama yeen sevimli güzel öten bi guş
guyruksuz dilki
çok gevezelik yapan,yaramaz ama sevimli,çeled ama kırıp dökücü olmayan ,yani günümüz dilinde afacan,tatlı yaramaz ve biraz da hiperektif olan çocuklar için kullanılan bir antep deyimi..
(bkz:
got oynadan )
(bkz:
got oynadan serce)
tavık kimi yazalamag
tavuk gibi eşelemek,didiklemek,dağıtmak anlamında kullanılırsa da zaman zaman sürekli hareket halinde olmak, durmadan kıpraşmak,durmadan koşuşturmak anlamında da kullanılır
-önüngden yisene lan.niye tavık kimi yazaleyp duruysun..burada tepsinin önünden değilde gözüne kesdirdiği her noktasına hücum edip bir soghum alan uyanıg uşaa söynen şeklidir
-yav deyn hadi geyinin de çıghın artıg.baksana bobam bi köşiye bi gapıya tavık kimi yazaleyp duruy.düüne geç galıcıg dey aglı gediy adamın.....burada da sürekli aşağı yukarı gezelemek durumu kasdediliyor gördüğümüz gibi.
otgel
ötgel etkin,etkili,hörfü yog tanımlamasının tam tersi anlamını ifade etmek için kullanılan bir kelimedir.
naaden ötgel şekermiş yorum.azıcık çaya goysan bekmez kimi ediy.la bazilerini şorba gaşşıynan goysan dadı çıgmey allahıma.şekerin bile sahdesini çıghardılar
(bkz:
horfu yog)
sözü haneee çog
sözü haneee çog deyimi dırdırcı,her söze karışan,durmadan konuşan çenesi çok diye tanımlanan insanlar için kullanılan bir eleştiri deyimidir.
küçüklere "acı sözü haee çoğaldma" veya acı gayirmez sen söze haneee garışma da dingnemey belle" denerek susmaları tembihlenir.
--öööyyf naaden sözünüz haneeniz çog kele bacım.acık hösünde acansı dingniyek..gafam çegmey zatan sözü hanee
horfu yog
hörfü yok deyimi etkinliği yok,ağırlığı yok,etkisi az,beklenenden umulandan daha yetersiz manasında kullanılır
-gızım neen yimeee heç duz goymadın.dadsız duzsuz olmuş...bişeye benzememiş heç
+ana çog goydum ama duzun heç hörfü yog,nasıl yapıglar ,ne duzu bu angnameym..naader goysam da dadı çıkmey duzsuz kimi duruy ben ne ediym
ya da
-amaan artık hörfümüz galmadı,ooul uşag hasaba bile almey haneemizi
saharim yog
değerim yok,bana kıymet verilmiyor,hesaba alınmıyorum anlamında bir deyim
itten saari olmamak şeklinde de söylenir