tüketim toplumu olma bireylerin kendi seçimidir. ben gezerim güzelce yemegimi yerim kaliteli bir sinemaya* giderim bir de üstüne güzel kahve içebilirsem ne ala.
eger bunun gibi kültürel etkinlikler katabilirse ki bunlar aslında büyük şehirler için belli bir standart olsa da bu standarta alternatifler katabilirse tekrardan ne ala.
anteplilerin özellikler erkek uşakların anatomisi normal insanlara göre yeen farklılık gösteririr.
antep halfesi olarak tanımladıgımız kişilerin güzelim bir göbeee olmasına ragmen yeen güçlü kol kasları vardır. bu kasların sebebi cocuklugundan beri çok çalışmış olmasındandır. anası bakkala gönderirir ama normal dışarılı çoçuklar ile aynı şeyi taşımaz. antep evine 3 kilodan az tomates 2 kilodan az balcan girmez, aynı şekilde çarşı fırınına yollanan çoçuk tepsiye basılan yemegi sıcak soguk dinlemeden taşır götürür. babası eve geldiginde pazardan alınanaları taşır. kısacası bir antepli hayatı boyunca torba tepsi taşır.
taşıdıklarına mütakip gelişen kol kaslarına ragmen, daha hızlı bir şekilde tükettigi torbada ki ve tepsidekiler gendine göbek kası olarak geri döner.
bu şekilde anteplinin fiziksel yapısı ortaya çıkar.
ambel beter bunun birde iç yapısı vardır.
yıllarca yedigi tatlıların sorumlusu olarak her antepli potansiye diyabetlidir, tek başına baryamlarda bile yenen tatlı alışkın olmayan bünyeleri şeker komasına sokabilecekken anteplide sadece gizli şekere sebep olur.
ayrıcanaktan beyle yağlı yağlı mis kimin sade yağ ile yapılmış küftelerden topak topak yenilmeside çeşitli ve bilimum yerlerde damar sertligi yaratmaktadır.
yemegin tadını veren salça ve salçayada tadını veren tuzdan dolayı, tansiyon problemleride çok sık görülmektedir.
antep'in yaş ortalması bu sebeple biraz düşüktür. rodos adasında ki gibi 100 yaş ortalaması yoktur. bunun diger bir sebebi ise doktorun verdigi reçete ve diyet listesine agız birligi yapmış gibi
yemeden öleceme yer ölürüm toktor bey denmesinden de kaynaklanmaktadır.