galipci
galıbcı: 1970'li yıllarda antep spor maçlarında gapalı türbünde, en argada, ortada, sütun duvara yaslanmış ve ayakta tek başına bağırıbda, bütün stadda sesini duyuran, takıma hareket getiren abimiz.
yildizli kenter sakizi
baydar sineması civarında sakız çekişilirdi.içinden çıkan artisdin numarasına göre belirlenirdi. avucun içine 3 dene sakız alınır garşıdakine sorulur; altmı ? ortamı ? üstmü ? sen alt dedin, içindeki artistin bulunduğu kart çıkarılır numarasına bakılır; 44 pervin par diğer 2 sakızda 44'ün üstünde çıkarsa o sakızı veya ortaya koydukları kitabı kaybeder. 57 mine soley, ortadakide 85 fatma girik kaybettin aam. bi denesi 37 çıksaydı semiramis pekkan ne vardı yanı......o çekilişlerin yapıldıı yerde el arabasında bi ammi dürüm satardı, patata, gızartma, firik, pilav, nohut, gavurma...
usulladak
grödünmü gıran giresiceye usulladanak nası soktu miskilim olanı.
web siteleri anteplice olsa
www.kendinpisirkendinye.com www.sensapişirsensayi.com
alaburus
baba bari alaburus kestirim diye yalvardıım traş şekli. çünkü en eyi ihtimal, ya ikinci yada üçünçü oluyduk. alaburus üçüncünün biraz uzunu.
somur bitmez
esas adı 'somur somur bitmez' 6-7 değişik reng olurdu. kurtuluş ilkokulunun hemen çıkışında orta yaşlı bi ammi satardı. kahgeden ucuzdu veyahut nadeer paran varsa ammi o kadar verirdi, geri çevirmezdi. o yaşlarda bizim için oldukça lüks ve çokda lezzetli bi şekerlemeydi, hafif ılık olurdu. golay golayda bitmezdi.
gaziantepte alınabilecek hediyelikler
adam gonyalı, melmeketine gedi, şeker getiri, pisküvi getiri, öbürü pişmaniye, öbürü cezerye, öbürü zeytin. bizimde hanamız harab oli paklava almakdan. bidaa gettimde kahge alacaam aam.
doğru söyliin hemşerim, töleb daha doğru.
sağı, soluna ters gelmek
usda solaktır, sağ elinle vidalaması gereken bi iş vardır, 'törebime ters gelii aam' der.
tapa dabancası
dabanca elemi geçerdi. 20 cm yakın bi teli ay şeklinde gıvırırdık, bi ucunu azcık sivriltip, tapayı sivri tarafı barutuna gelecek şekilde goyardık. sona atabildiin yere kadar 10 m 15 m pat diye patlar. ara sırada tapayı tele dakarken elinde patlar, kulağın zin zin öter.şimdik üstüne 1 tepsi paklava verseler yapamam yoorum.
güllüoğlu vs imam çağdaş
aboo şeyle ılık bi paklava olsada yisek. inal, çavuş, imam, güllüoğlu, koçak heç farketmez.
1 29 ağustos 2011 ramazan ayı
ramazanda eskiden ara sokaklarda tepsi tepsi paklava satılırdı. normal fiyatı neyse birez aşşada olurdu. hemen hemen herkesde yirdi. en kötü ihtimal paklava kırığı yenirdi.(kenarı vs) azcık durumu başgasına göre eyi olan komşu, (hafdada bir gün lamacun yiyen bi aile) normalde 20 uvak lamacun yaptıracana 40 uvak yaptırıp, gerisini gomşunun galbini gırmadan, hatta çaktırmadan paylaştırırdı. bu bütün yimekler için geçerliydi. rahmetli babam ramazan sofrası çok zengin olmamalı, o zenginleğin yerine paylaşımlı olmalı derdi. keşke şindik gurban olduum antep'de olsaydımda 40 uvak lamacunda ben yabtırsaydım. neyse bizde telefonla sipariş veririk. ramazanıgız heyirli olsun, paylaşımlı olsun.
çıkla
horanta çok, antep dışından gelen misafire özel olarak balcan kebabı yapılmış, her zaman yapılmazdı, masraflıydı.
adam bilmii nası yiyeceni, bizde utanık şeyle ye demeye, miskilim açık ekmek orda duru, adam masus yaparmış gibi çıkla yi. la bizi öldürsen çıkla yiyemek, tadını alamazsın bi kere, ama ne çare.
naylon araba
arabacı memik ammi, arkaya yapışmayak diye arkaya dönüp kırbaç sallardı. çoğunluklada dutdururdu. barmağına geldinde eyi ağrırdı. bizde çare olarak arabanın arka dingilinin üstüne otururduk. nasıl sığmışık oralara akıl işi deel.
gelinçi
düğün öncesinde yalnız kadınların gatıldığı eğlence. mehtap sinemasının kapalı bi yeri vardı. sahnenin sol tarafında hafif içerde tülden bi perde olurdu, perdenin arkasında'da çalgı çalan ammiler vardı. gara gözlüklü. bide ayşecik deze vardı, gelinçiyi o organize ederdi. mesela, 1 saat millet oynadıkdan sonra sahneye kendi çıkar 'şindik yime, içme, çekirdek vb molası' derdi. çıkınlar açılır artık ne varsa. zannedersin gıtlıkdan çıkmışlar, yimeseler ölücüler sanki.
ciklet çekişmek
nakıp ali sinemasının hemen garşısındaki dehlizde kenter sakızı çekişilirdi. bazen sakızına bazende kitabına çekişilirdi. (teksas, tommiks vb) tam oralıkta el arabasının üstünde 5-6 çeşit dürüm yapan bi adamda vardı. (gızartma, patata, pilav, salata, kavurma vb) çekişme üst, orta, alt diye sınıflandırılırdı. hatırladıım gaderiyle 37 numara semiramis pekkan'dı (en düşük olan buydu bu çıktığa zaman keybettin demektir) en böyüü ise 85 numara fatma girik'di.
menteci
1950-60 lı yıllar yer tabakhane, dere kenarında 15 arkadaş (bunlara menteciler deniyor) 20 kilo civarında tuluklarında bulunan şarapları içiler. mezeleride avare leblebi. tabi fıkaralık da var, olabildence dutumlu olmalılar. başlarında'da bu işi yöneten, uslubunu eyi bilen, serhoş olanı evine gönderen bir saki var.
meze tükenmek üzere, ama da şarap var. gala gala 1dene leblebi kalmış. saki; arkadaşlar mezemiz bu herkes bi kere yalıyıcı, yanıgdakine verici. tamam deniir. leblebi bu ne halt yesin, 5. 6. derken 7. mentecinin azında erimiş. saki sert bi uslupla, lan oluum sen buralığa arağı içmeyemi geldin yoosam meze yimeyemi geldin erzıkırık diye masadan galdırmış.
antep nostaljileri
allebenin kırkayak tarafında incilipınar diye bi gaynak su vardı. azcık aşağıya döğru enilir, azını dereye dayayıp su içilirdi. buz gimiydi. da ben o tadı unutamım aam. allebenin karşısınada babamız getmememiz için uyarırdı, orda humarcılar var gereksiz adamlar var diye. çünkü allebenin karşısında yerleşik bir oturum alanı yokdu. buraya en yakın yer ipek yolunun karşısı karşıyakaydı.
astsubay başçavuş erhan gül
toprağı bol olsun canım kardeşim.
antep uefa arasında kebapçı krizi
ya bizim başkana ne demeli, 'millet kebap yimekten maça gelemiymiş' sen önce bu millet 35 sene önce stadı nasıl dolduruymuş ona bi bak. ayrıca o adamlar kebap yimezlermiydi !