somur bitmez

akyol ilkokulunun kapısında satılırdı. renk renk macunları 15 cm boyunda tahtaya çıbığa dolardı satıcı, biz de afiyetle yer, dilimizin aldığı farklı farklı renkleri birbirimize gösterir gülerdik.. ıstanbulda ona macun diyorlar ama ben yıllardır hep somur bitmez olarak bildim ve öyle bilmeye devam edeceğim.

(bkz: antepte 80lerde ve 90larda ilkokul ogrencisi olmak)
ilkokul günlerimde annemin sıkı sıkı"gızım sahın yime haa pistir mikrobludur"tembihleri üzerine hiç yemediğim hatta hala da tadını bilmediğim:) renkli macunların ufak çıtaya sarılmış halidir
1980'li -90'lı yıllardaki gibi 1960'lı yıllarda da sadece akyol ılkokulu'nun önünde satılan, istanbulluların "macun" dedikleri bir şekerleme türüydü.
adı zamanla kısalmış olmalı, benim çocukluğumda "somur somur bitmez"di.
galvanizli sacdan yapılmış derince bir tepsi içinde satılırdı. tepsiyi tanımlayayım: üstten bakıldığında bir daire ve tam merkezde küçük bir daire bölme daha. sonra uzatılsa dairenin merkezinde birleşecek sac bölmelerle ana daire sekiz (havuç dilimi) parçaya bölünmüş. her havuç diliminde farklı renkte bir macun olurdu. sarı, kırmızı, yeşil. tam orta bölme ise "ekistraydı". oradan istediğinizde aynı parayla daha aza yetinmek durumundaydınız. buna pazarlama yöntemi deniliyor. buradaki macun çok göz alıcı bir mor olurdu. leylak rengi, şimdinin magentası gibi.
macunun sarıldığı kemik renkli tahta çubuklar satıcı amminin önlüğünün cebinde dururdu ve muhtemelen çok "anti-hijyen"di. macunun temizliğinden, içinde kullanılan boyanın niteliğinden hiç söz etmiyorum bile. ama bu macundan yemiş ve elli yaşının üstüne çıkmış, hiçbir sağlık sorunu olmayan üç kişiyi çok yakınen tanıyorum(ben, ablam ve kardeşim).
yememiş olmak kayıp değil tabi. anlatacak bir eksik hikayeniz olur.
yaklaşık 2 ay önce yedim. alırken adam övecek ya. biz buna boya da goymuyk gızım dedi. tenk * tozu katıyoz dedi. adam yaşlı ve de anlamaz diye sesimi çıkarmadım. tank in içine doğal maddeler mi koyuyolar sanki. o da boya. ha onu koymuşsun ha onu.

edit: tank kurutularak elde edilen maddelerden yapılıyormuş. boya kullanılmıyormuş. ***
ilkokuldayken, okul önlerine yaşlı bi ammi gelirdi. yuvallag bi dezgahı vardı. içinde renkli renkli macun kimi şekerli bir şey vardı. bi dene takta çıbık alır, onnarı dolar dolar satardı. yirdik onu işte adı da somur somur bitmez di.
ilkokulun bir bölümünü özdemirbey ilkokulunda okumuştum, 7-8 yaşlarındaydım. bir amca bu şekerlemeden koyardı tablasına ve okul çıkışına gelirdi. çok severdim, her çeşidi vardı oh ne güzel. küçük sarı beş bin liralıklar vardı bilmem hatırlar mısınız. harçlığımdan ne zaman o beş bin lirayı artırsam bu amca gelmezdi, ne zaman artırmasam gelirdi ve beni deli ederdi, 2 senem böyle geçti ya. eşgola macuncu amca.
eskiden sokak düğünlerinde satıcısına mutlaka denk geldiğimiz eğlencelik şekerleme, renk renk olurdu. en lezzetlisi de kunculusuydu.
çocukken vazgeçemediğimiz ama büyüdüğümüz zaman aynı şekerin başka şeyler için de kullanıldığını öğrendiğimizde tiksindiğimiz ve çocukluğumuzda iğrenç olduğumuzu bize gösteren şeker...ıykk...
akyol ilkokulu tamamda ben 1962'de şahinbey ılkokulunda okurkende vardı bu sumur bitmez şekeri...
ia padişah macunu.
şimdilerde alışveriş merkezlerinin baş köşelerinde satılan gökkuşagı renklerinde çocuk büyük herkesin severek yediği şekerleme.*
esas adı 'somur somur bitmez' 6-7 değişik reng olurdu. kurtuluş ilkokulunun hemen çıkışında orta yaşlı bi ammi satardı. kahgeden ucuzdu veyahut nadeer paran varsa ammi o kadar verirdi, geri çevirmezdi. o yaşlarda bizim için oldukça lüks ve çokda lezzetli bi şekerlemeydi, hafif ılık olurdu. golay golayda bitmezdi.
izmir escort gaziantep escort kayseri escort maltepe escort denizli escort bursa escort gaziantep escort mecidiyeköy escort beylikdüzü escort marmaris escort beylikdüzü escort esenyurt escort beşiktaş escort bodrum escort sakarya escort