yoharda yazaların hepicii hakiyedir, adından da anglaşılacaa kibi kendisi aslen "barak"lıdır, baraklıya yahışır bir şekilde sesi ve sözü gözel oldoondan seçimi gazanmıştır. adına "ck" harfleri asıl kimliğini gizlemek için ve ingilizce yazım gurallarına göre gamıflaj için eklenmiştir. "obama" soyadı ise türkçe "oba" sözcöönden türetilmiş, evlerinin hayatlarının herkese açık oldoo annamına gelir. o sebepten "obama" olmuştur; yani "obama" (=hayadımıza) hoşgeldiiz annamındadır. seçim sırasında "barak"lılara yeşil gart sözü vermiştir. ayrıca gizli müslümandır.
bence "balina etlidir", balina nası bişidir? böyük bişidir, böyüklüğünden dolayı gınanabilir mi? gınanamaz! işde antep arvadı da ööle bişeydir. doğasi gereği yir, yir bi daa yir şişer, böyür. yani obez de deeldir, balık etli de! (bkz: baazı delik)
uç kısmı küresel bir yapılda olan kemiğin anteplice adıdır, ia om
anamın annatdıı hakiyeye göre gelining biri bu om gemeening üzerindeki eti gemiriyken gaynanası (başga biri olamazdı satı) olayın üzerine gelir, gelin heyecanından löpbedenek gemee yutar ve boğulur. ondan soona bu gemeeng adı "gelin boğan gemee" galır. pek inandırıcı olmasa da anamın hakiyesi işde.
çok geç elde edilen veya ele geçen şeyler için kullanılmasına rağmen, daha çok geç evlenmiş kadın/erkek için "eşi", geç çocuk sahibi olanlar için de "çocuk"ları için kullanılır.
--- dün ammim oolu geldi?
++ niye gelmiş la? bizim eving yolunu bilmezdi !!!
--- noolucu? şükür buldoonu bize gösterici ya, bi de gol gola girmişler, icik deyip gettier satı
bu sözcük fransızcadan geçmiş olmalı. fransızca sıfatların sonuna "-ment" eklenerek zarf haline getirilir.
direct: doğru (sıfat)
directement: doğrudan, doğruca veya antepçe "direkman" (zarf)
sahip ve siyeç "enişte" efendinin kendisidir. bu memnun olunmayan şahsiyet kim tarafından savunulacak olursa alınacak cevap antepte belli bir standarta bağlanmıştır. hemen cevap gelir "sening saabini siyecigiii %&^!....
birbiriyle çok iyi anlaşaşan her iki arkadaştan da nefret edilmesi halini anlatan söz öbeği.
--- seniyng dayı oolunan ammiyng oolu yeen eyi annaşıylar haa.
++ hee yeen eyi annaşırlar, hımhımnan burunsuz birbirinden uğursuz. benden uzak olsunglar da başga ihsan isdemem.
antebi terk etmiş olmak intiharın "taksitli" olanıdır. eng eng ölürsüng, çünkü lezzetsiz geçen ömre yazzıkklar ossungdur. buna yaşamak deel, dedeem kimi "taksitli intaar" denir ***.
mevsiminde "upload" edilen balcan kebapları, gış geldeende "down load" edilip, mikrodalga fırında ısıtılarak servis yapılabilir... hehee ben de yidim haa...
paklava; denişik bir antep telaffuzu; bu arada geçenlerde yunanistandaydım ne idiğü belirsiz bişeyi paketlemişler üzerine "baclaba" yazmışlar, yunacada aradaki "b" harfi "v" diye okunuyormuş, hadi neyse dedim; soona bi baktım anaaa..."greek traditional sweets" yazıy... .. ingilizcesinde de iş yok bu arada "traditional greek sweets" olmalıydı, siz balkavayı görseniz yeşillik diye yersiniz dedim içimden, dışımdan desem nolacak zaten anlamayacaklar. içine bal koymuşlar kestane koymuşlar, eh dedim kestane uymuş, zira en büyük liderleri iskender'in ne mal olduğunu cümle alem biliyor. şimdi görevimiz baklava/paklavamızı hemen tescilleyeceğiz neyle tescilleyeceğiz antep fıstığının bilimsel adını bulup, bu mal bunnan yapılır, bu da bizim gelenksel baklavamız deycez delecez .. hadi paklavacılar görev başına.
link'i tıklayıp resme bakarsanız daha anlaşılır olacak.
"gerçek geleneksel yunan baklavası"ymış, ne zaman geleneksel olduysa? bir de "ballı ve kestaneli"ymiş bak bak. "kestane" ne mal olduklarını anlatmaya yetiyor. askere bak arkasını dönmüş, kestane ile uyumlu olmak için heralda?
"roots" adlı 1977 televizyon dizi filmi. ben yeen güççükdüm o zamanlar amma zencilere kötü davrandıklarını hatırleym. baş rol oyuncusu yani filimin oolanı "kunta kinte" idi. bu diziden sonra çok esmerler "kunta kinte diye nitendirildi. benzer bir kullanım için (bkz: feliçita).
"eren peren olmak": darmadağın olmak, her biri bir yere dağılmak. "eren peren etmek": darmadağın etmek, her birini bir yana dağıtmak.
--- bobam vakdi zamanında ammim için "iki dene oolanı bi arada tuatamadı" dediydi.
++ eee?
--- ee'si ney olm...? biz yedi gardaşık gendi hepsini eren peren etti...
++ bunu neye deym biliyng mi? böök laf etmiycing, soona lafıı dönderip gıvırıp münasip bi yereee soharlar...
bir insan ne kadar yaşlı olursa olsun, eğer kendini yetiştirmemişse kendisine bir iş emanet edilmez. gafla'dan kasıt burada deve kafilesidir. develerin önünde daima bir eşek vardır, eşek olmazsa deve kafilesi yürümezmiş. eşşeğin büyük olması birşeyi pek değiştirmez zira üstünde daima bir insan vardır. eşşeğin yaşça büyük olması kafile başı olmasına yetmez, çünkü niteliği kafileyi doğru yöne sevketmeye yeterli değildir. sonuçta işi yapanın bir aracı pozisyonundadır.
--- oolum malları yerine teslim etdeez mi?
++ yok boba götüremedik.
--- noldu leyn?
++ lasdik patladı, deeştiremedik, lasdik usdası gelene gader aaşam oldu, yarine bırakdık.
--- yarine galan işin anasını s.kiim, eşşek naaden böök olsa bile gafla başı olamaz. eşşeklik bende saa iş buyurdum.