anang samsak boban sovan
"aristokrat" olmadığını söylemenin anteplicesidir
şipir şipir
bişileri kısa sürede, ustalıkla, maharetle ve güzelce yapmak...
--- hadi gızım, şu masayı donatın şeyyle şipir şipir
dıbık
şeker şerbetinin insan teninde veya objeler üzerinde oluşturduğu yapışkan hissi anteplice tarif eden sözcüktür, ikileme olarak kullanılır, ter ve şeker şerbetinin tarifi için kullanılır diğer yapıştırıcı maddler için gullanıdııını duydoomu hatırlamıym aam
guru guru yimek
aam ben bu ikinci anlamı heç biyerde duymadım eşitmedim, türkçemize "sek", karışım olmayan "sade" de içki bağlamında fransızcadan geçmiş olan bu sözcöö yani "séc", antepliler yimekleri ekmeksiz yi anlamında gullanıylar, bağlantıyı çözemedim çözen varsa acı baa sölesing
---aam kebab da yeen gözel olmuş, eleeze saalık
++ boba hele şu şişi de yi yoorum
--- wallah doydum saaloung
++ la hele guru guru yi yaw
guru guru yimek
ta diya
oradan biraz daha uzak şeyler için gullanılıy aam, ingilizcesi "over there"
tablama
aynı zamanda yüz hatlarında iniş çıkış olmayan, duvara çarpmış da düzleşmiş gibi görünen yüzler için kullanılır
--- ney ney o gız gözel mi?, taplama gibi suratnan mı? (aam ben bu kelimeyi "taplama" olarak biliym)
(bkz:
lahmacun suratlı)
hipo
izmir'deki adı "klorak"tır, onlar da işi amerikalı kardeşlerimizden öğrenmişler büyük olasılık, üzerinde "clorax" yazan ganneler gördüydüm
hipo
bu gasar suyu antebe "hippo" markasıyla girmiştir, "selpak", "aspirin", "trigger" gibi ismi, ürünün kendisi olmuş markalardan biridir, ama hipoyu yalnızca antep biliy ellaam
havaynan boyraz
sonunda kazanç çıkmayan işler için kullanılır; diğer yaygın kullanımı "havagazı"dır.
-- abi sening mütayitlik işing noldu yaw?
++ heeç..
havaynan boyraz işde... (avucumuzu yaladık)
günüşük
günülemek: kıskanmak
baa yeni asbap aldılar dey ne günüleyng beni, saa da geçen hafda almadılar mı?
günüşük
ia kıskanmak, (olumsuz anlamda) örnek almak, "günülemek" versiyonu da vardır ve kıskanmak alamındadır, deyimsel kullanımı "günüşüknen gırk gari gendini düzdürmüş" de vardır (anlamı örnek almak, taklit etmektir)
sahirga
ia.kene. kenenin anteplicesidir kendisi, bi de "sahırga gibi yapışmak" deyimi vardır istanbul ağzına göre "kene gibi yapışmaktır"; ingilizcesi "stick like a leech" tir, onlara nedense sülük yapışır 20 senedir çözemedim, çözünce haber vericim
zigge kesmek
çok para kazanmak, ama genellikle kazananlar değil kazanamayanlar olumsuz cümlede kullanır
-- herif bızdolabını deeştirek artık
++ hee, ben zigge kesiym ya hemen deeştiririk arvat, sen emret...
zigge
metal paranın anetplice telaffuzu, sikke; ingilizce "coin"
ulu sozu dinlemeyen ulum ulum ulur
büyüklerin tavsiyesini dinlemeyenler, musibete uğrar ve başlarına gelenlerden dolayı açı çekerler; acı çekmek burada "ulum ulum ulumak" oluyor.
ürümek
tahrik etmek amacıyla yüksek sesle konuşma şeklinin anteplice tarifidir: "ürüme lan!"
ürümek
köpek havlamasının anteplicesidir
şitil
ben yeni ingilizce öğrenirken rahmetli dedem sesleniyor sitil sitil diye, ben de daha sitilin ne olduğunu bilmiyorum... yau dede sen ingilizce de mi biliyordun dedim. yook.. dedi... sitil dedim... yau olum.. yoğrut koyduğumuz satılın küçüğünü istiyorum nenenden demişti bana sitilin ne olduğunu böylece öğrenmiştim (allah rahmet eylesin).
satıl
metaforik olarak sişko ve meymenetsiz simaları tanımlamak için kullanılır:
-- anam genç gız mıdır goca gari midir belli deel "satıl gibi suratı var"