löp olarak kullanılırsa, serigrafi ipeğini incelemek için kullanılan mercek anlamına gelir. ayrıca bir arkadaşım şuna bak löp löp gibi bir kullanımıyla da karşı karşıya kalmışlığım vardır.
genelde gaziantep'li kadınlar arasında dedikodu konusu olan kişiler içinde kullanılır :
+ duydun mu anam behiye'nin herifi dost hayatı yaşiymiş.
- heç utanma yok kele herifte
gibi.
eski esnaflar için anlamını koruyan bir tamlama. şöyle ki günümüzdeki esnaflık anlayışı değişmiş; sözünde durmayan, aldığı malın parasını yıl olmadan vermeyen, müşteri gelse de kazıklasak zihniyetli esnaflar almıştır. tabi eskilerden de hiç yok mudur. tabi ki vardır. işte onlar esnaf adamdır.
gaziantep'in her tarafında gazi şehrimizin altın çocuğuna sahip çıkalım denilerek destek olunması istenilen zat. gerçekten işe yaramış ki zat-ı muhterem yarışmada birinci oldu. her ne kadar belediye'nin star tv nin canlı yayınına bağlanmaktan daha önemli işleri olduğunu düşünsemde bu konuda beni haksız çıkaran belediye başkanlarımıza can-ı gönülden teşekkür ediyorum. demek ki en önemli işleri oymuş.
gaziantep'in en eski hamamlarından. kalenin alt tarafında bulunur. ayrıca son bir kaç ay içinde yeniden restore edilmiş ve modern bir saunaya benzemiştir. eskiden içinde yılanlar olduğu rivayet edilirdi korkumuzdan gidemezdik. şimdi ise saunaya benzeyip fiyat artırımına*gittikleri için gidemiyoruz.
ia. kale altı.
gaziantep kalesinin civarı için söylenir. yukarı tarafında bakırcılar, peynirciler ve dericiler vardır. alt tarafında ise naip hamamı ve yeni açılan kır kahvesi bulunmaktadır.
yurdumun torpile alışmış insanları tarafından çok sık kullanılan hede. çünkü işinizi çabuk halledebilmeniz için her yerde bir tanıdığınız olması gerekir. antepliler bu durumu her yer de bir dayın olmalı cümlesiyle dile getirirler.
ramazan ayında felç olan trafiktir. millet zaten oruçludur. çatacak yer arıyordur. mübarek ramazan ayında trafik de bir sürü olay olur. maarif kavşağından hiç bahsetmiyorum. eğer orada işiniz varsa iftar vaktinden en az 2 saat önce halledip olay yerinden uzaklaşmanız tavsiye olunur.
eskiden oturduğumuz apartmanda üst kat komşumuzun sürekli yaptığı kahke çeşidi. efendim bunun tadı çok güzel çayla da süper gidiyor ama daha yumuşatmanın bir yolunu bulamadılar. her yiyişimde dişlerim kırılacak gibi oluyor.
eskiden eğitim enstitüsüyken 1985 yılından itibaren fen lisesi statüsü alan okul. eskiden karşıyaka'daydı. 2008-2009 eğitim yılının ikinci döneminden itibaren ise 75. yıl da doğum hastanesinin karşısında. ayrıca tam adı gaziantep vehbi dinçerler fen lisesi dir. her ne kadar vehbi dinçerlerin okula pek bir katkısı olmasa da yine de açılışında verdiği emekten dolayı bu isimi almış sanıyorum. pek dersle ilgilenmeyen hocaları olsa da azimli öğrencileri sayesinde her zaman gaziantep te en iyi dereceyi alan okul olmayı başarmıştır. ayrıca okulum...
ingilizce öğretmenimizin bize ders çalışmamızı öğütlerken söylediği cümle. efendim o zamanlar küçüktük anlamıyorduk. meğerse ne derin anlamlar muhteva eden bir cümleymiş yeni vardım farkına. *
gaziantep'in her tarafında gazi şehrimizin altın çocuğuna sahip çıkalım denilerek destek olunması istenilen zat. gerçekten işe yaramış ki zat-ı muhterem yarışmada birinci oldu. her ne kadar belediye'nin star tv nin canlı yayınına bağlanmaktan daha önemli işleri olduğunu düşünsemde bu konuda beni haksız çıkaran belediye başkanlarımıza can-ı gönülden teşekkür ediyorum. demek ki en önemli işleri oymuş.
düğürcülüğe gittiğiniz kıza takıyorsunuz; ne kadar helal, ne kadar haram süt emmiş gösteriyor. böylece helal süt emmiş kızları kolayca ayırt edebiliyorsunuz.
ayrıca ilk 10 dakika içinde arayan müşterilerimize; hayatının hangi döneminde helal, hangi döneminde haram süt emdiğini gösteren cihaz hediye!!!
+şindi höseyin usta, varlıg var mıdır yog mudur aam?
- ney, var mıdır yog mudur?
+varlık deym aam, misal şoo elindeki balcan kebabı, aslında o yog amma saa varmış kimi geliy bence...
-tama bizim avrat yaptı yoorum, aaşama gadek uraştı gadın, sen şindi yok deyn, aha elimde duruy...
+elingdeki balcan kebabının fikri assında... yanı balcan kebabı deel... balcan kebabı dey bişey yog...
-nası balcan kebabı deel? ne deyn yanı bizim avrat balcan kebabı yapamey mı? sening avrad yapınca varoluy bizim avrat yapınca yog mu oluy...
+höseyin usta senden de heç felsefe gonuşulmuy yav...
-yeri aam yeri, daa balcan kebabının fikrini yiycim ben, töbesdafurullah...
güzel şehrimizin en büyük problemi eğitim sanırım. yani kahramanlıklarıyla göz dolduran, yemekleriyle tüm dünyaya ün salmış ve kendine has bir dili bile olan gazi şehrimiz maalesef eğitim konusunda çok gerilerde.
gaziantep'teki öğrencilik hayatımın 13. yılını yaşadığım şu günlerde bu sorunun neden kaynaklandığıyla ilgili bir şeyler geldi aklıma. eminim daha fazla nedeni vardır ama ben kendimce olanları yazayım.
birincisi ve en önemlisi maalesef eğitim bilinci gelişmemiş ve çocuklarına güvenmeyen ebeveynlerin olması. eğitimin ne kadar önemli olduğunu bilmeyen ya da sadece meslek edinmek için bir gereklilik olduğunu düşünen insan çok fazla. ve bu insanlar çocuklarına eğitim konusunda gerekli desteği vermekten çekiniyorlar. kısaca bir güvensizlik söz konusu. yani "sen yaparsın, sen başarırsın, her sonuçta biz senin arkandayız yeter ki eğitimine devam et" yerine "sen zaten yapamayacaksın, bari elinde bir mesleği olsun" mantığıyla çocukların küçük yaşta iş hayatına atılmasını bekliyorlar. zorunluluktan dolayı küçük yaşta iş hayatına atılmak zorunda olanlar da oluyor tabi ki onları ayrı tutuyorum.
ikincisi de sanayisi gelişmiş bir şehir olmamız. aslında bir şehir için avantaj olan bu durum eğitimimiz için bir dezavantaj oluşturuyor. iş olanaklarının nispeten fazla olması ve usta-çırak mantığının oturmuş olması, eğitimden çok usta-çırak ilişkisine dayalı meslek edinmeyi kolaylaştırıyor . bu da öğrencilerin daha çocuk yaşta iş hayatına atılmasına ve eğitim seviyemizin düşmesine neden oluyor.
insanlar eğitim konusunda bilinçlendikçe ve çocuklarına güvendikçe şehrimizin bu konuda kendisine yakışır bir noktada olacağına eminim.
iletişim sorunu olan bir medya grubu.
şöyle ki bu adamlar bu seneki öss den sonra il birincisi diye 2007'nin birincisi olan bir arkadaşın ismini açıkladılar sitelerinde. hatta bu kişinin bulunduğu dersane müdürünün de açıklamarına yer vermişler. şimdi bu dersanenin ve bağlı bulunduğu kuruluşların pek bir sevgili dostu oldukları için böyle bir habere imza attıkları aklıma geldi şahsen. belki de benim içim fesat bilemiyorum. yalnız ben bu adamlara bir mail attım ve haberin içeriğinin 2007 yılına ait olduğunu söyledim. ve bekledim ki maili aldıktan bir kaç saat sonra haber düzelir bir de özür dilerler. ama gelin görün ki ne haberde bir değişiklik ne de benim yazdığım maile bir cevap veren olmadı.
bir de geçen denk geldim. adnan oktar denen adamı çıkartıp bol bol bilgi alıyorlardı. program sunucusu da sürekli "hocam" deyip duruyordu bu adama. hadi anlıyorum bilimsellikten ve araştırmacılıktan uzaksınız ama elinizin altında internette mi yok? bir girin bakın bu adam kimdir nedir diye...
ne diyelim böyle bir grubun gaziantep'in en büyük medya kuruluşu olması da bizim utancımız herhalde...