ulusu köprüsü
tüfekçi yusuf bulvarında alleben üzerindeki köprü.mağarabaşı ile m.akif ersoy endüstri meslek lisesi arasındadır.
eskiden nakliyatçıların yazıhaneleri vardı etrafında.şimdi genelde inşaat malzemeleri satan dükkanlar var.
ayrıca köprünün dibinde büyükçe bir beton borudan temiz (veya temiz olduğunu tahmin ettiğimiz) bir su akardı ve önünde suyun toplandığı küçük bir havuzcuk vardı. çocuklar oralara bile gider ve yüzme-çimme arası bir eylemde bulunurlardı.
tirrii girmak
birisinin yaptığı bir kabahat ve bu kabahatin ortaya çıkması sonucu ortamı acilen terk etmesi.(ö üüzden hemen gaçması)
uşaglar bekciyi gördükleri kimi , tırrı gırdılar.
yuğarı mehelledekiler beni yağaleyip dövücülerdi, bubamgülü görünce tırıı gırdılar.
bi yerinde temassizlik olmak
bilir bilmez herkesin bozulan elektronik eşyalarda tespit ettiği banko-fiks-klişe(ne derseniz artık) arıza türü.
a- ireceb abi, sen bilirsin yaw. bizim teyp niye çalişmiy acebe?
(recep abi tetkik eder)
irecep- heralda bi yerinde bi temassızlık var yoorum.
--------------
x:yaw araba niyen birdenbire istop etti?
(y sağı-solu gurdalar)
y:bi yerinde bi temassızlık var!
------------
avrat:herif, dolab bozuluk mu n'oluk?
herif:he yaw! bi yerinde bi temassızlık var heral...
...gider....
turistik carsi
özellikle telefonculardan alış-veriş yapmaya korkuyorum.
bir kıyaslama:
elmacı pazarı ve arasa civarındaki esnaf nerede? bu çarşıdaki esnaf nerede?
tamam kabul esnafla her halükarda pazarlık yapacaksın ama gerçekten başka..
geçen arkadaşlarla arasadaki küçük çay ocağından bir sürü şey içtik, saymadık bile.
ama ödediğimiz ücret komiğin komiği bir şeydi.helal olsun dedim.
mezarliktaki amerikalilar
o mezarların amerikalılara ait olduğunu ilk kez öğreniyorum.eğer öyleyse muhtemelen amerikan koleji ile bir ilintisi olabilir?
biz onlara gavurların mezarı derdik.benim içiz çok tuhaftı.
ama şunu da anlayabiliriz: farklı inançlara da hoşgörü gösterilmiş.müslüman mezarlığında hristiyan mezarları!
22 agustos 2008 de yagan yagmur
bizim bu taraflarda fazla yaamasa da , ben bileme yataamı yorganımı topladıp aşşaa gaçdım.
alt mı üst mü
siporcu keetleri ve artis keetlerinden oynanan oyun çeşidi.
deste haldeki keetler eyyicene garıştırılır.
rakibe sorulur:(ey tabikine sen yapisan sen sorucun)
a-- alt mı-üst mü?
b--üst!
hası ketdeki rağam bööükse , o keetleri kazanır.
a-- aha eam benki böük..
b-- qwerty?'^+hagafsdt ... la şansa bak la! alt diyciydim yav..:((
seyirci: vara alt deseydin olum la.:(
şurup
garsambaç
biz karsamaç demiydik.ona şurup diyidik.
müşdere uşag: az baa bi şurup ver..
satıcı:hayle olsun. kırmızılı mı sarılı mı?
m.u. : az garışık olsun.sarısı çok olsun.
s :pekey eam pekey
hır ğır hır ğır....
s: al bağiym..
halepcil
bir gülle = misket çeşidi.
renksiz ve mat olan güllelerdir.
tustuvarlak
hiç antepliye benzemiyorsun
boş ver usda yaw. onnar gendini bilmezler.
gafee yormaa deymez..
tam tersine antepli olmak prestic oluy inanırmısın..
almancil
güllenin bir çeşidi.bunlarınsaydam ve renksiz olan kısımlarında hafif bir yeşilimtrak ve mavimtrak renkleri olurdu.
tarifi zor ama aha şimdi görsem hangi güllenin neycil olduğunu şappadanak bilirim.
evcil güllelerimiz genelde almancıl olurdu.bunların ebatça da pek çok çeşidi vardı.kocaman , orta boy veya minicik şekilde vs.
karşıyaka
benim duyduum:
eskiden isdasyondan soona şimdiki ipekyolunung şımal(=guzey demek isdeym) taraflarında şeer yogmuş.
isdasyonun o üzüne ilk evler yapılınca millet tarif ediyken
--yaw işte şo karşı tarafda
--yaw işte karşıda
--yaw işte karşıyaka , diye diye
şindiki karşıyağa semti ve adı meydana gelik.
sööliyenlerin yalancısıyım valla.
ismet pasa lisesi
antebimizin güzide semtlerinden karşıyaka'da bulunan güzide lise.
aynı zamanda antebin en eski liselerindendir.60 lı yıllarda veya sonunda orta okul olarak açılmış(karşıyaka orta okulu)daha sonra lise olmuş ve bugünkü adı verilmiş.bizim zamanınmızda 80 ler ve 90 başları ipekyolunun kuzeyinde yani kayaönüden-yeşilova-karşıyaka-cinderesi-hacıbaba-çağlayan mah. taraflarında başka lise yoktu.
ipl de eskilerin deyimi ile abi-kardeş ilişkisi vardı.
(herkeş biribirine sehip çıhardı.vö biz ismet paşalıyıg eam deyn gendimizi belli ederdik.
pat
aslında her türlü oyunda gürülebilecek yenişememe, eşit kalma hali.
-- n'oldu? kim yengdi?
-- pata pat kaldık la!
-- vara siz yensediiz yaww
-- adamlar yandı eam yandı.az daha dövüş çıharilardı.
tembel tekesek
derslerinde gayet başarısız işe yaramaz öğrenci.
-- ben onun yanında oturmam, o tembel teneke .
keş
keş:
çocuk oyunlarda yetenek ve stratejisiyle her zaman kazanan oyuncuya verilen ünvan.
keş olan oyuncu zamanla kendi muhitinde oyun oynayacak kimse bulamaz.kalkar başka muhitlere akar.
orada oynar ve gene kazanır.(gülle kazanır, deerme kazanır, gazoz gapaa kazanır, kirpit kabı kazanır vs.)
sonra biri farkına varır:
birisi--la bu keşmiş yaww!
başka biri--aboo , yog eam ben senden oymim , sen keşmişin.
keş:la ne keşi olum ne keşi, aha önümdeki gülleyi bile vuramiym...bak! (yerde gösterir)(oysa kesinlikle aldatmacadır)
ortaklıya malım yok
arkadaşlarla gezerken ,yerde kıymetli-kıymetsiz bir şey bulma durumunda söylenen ünlem.
-- aha, ortakliya malım yog!
diye bağrılır ve böyle o buluntunun hem mülkiyet hemde zilliyet hakkı sadece bulana ait olur.
domic
güllede yani gülle oyununda evcil güllemizin üçgen veya daire içinde kalması.
evcilimiz domiç oluncu o oyunda uttuumuz güllelerin hepsini geri yere koruk ve o el oyundan çıharık.