bu tür adamlar her film bitip ışıklar yandığında kafasını koltuğa gömüp yüzünü saklar.. çok gerzek bi andır o ışıkların yandığı film arası.. biz ortaokulda arkadaşlarla gittik bi kez gırgırına.. herkes yüzünü saklarken bia de kafayı kaldırıp tanıdık var mı diye araştırıyoduk.. ulen ne tür adamlar olduğunu görmeden hayatta ihtimal vermezsing..takkeli hocalar felan heheheee:)))
eam antepli şehre geldiğinde de kövünü unutmaz ve evinin damına da bi dene hayma kurar yazın oturmaya.. şimdi hayal ediym de bi semaver çay bi de nargileynen ne gözel olur hayma altında oturmak yawww...
sırf yarpaağını sarma yapmak için evinin damına varilin içine ariş dikenler vardır... benim dezzem gilin damında vardı bi dene varil içinde.. haymanın üsdüne doğru böyüyükdü
needicik eam biz şimdi bu makmar marketinin hangı şubesi gaç metiregare needek eam alan hayrını görsün satan parasını çatır çatır yisin.. zenginin malı züğürdin çenesini yorar anca.. bu ney yoorumm
gurşun döktürmek nazar kişilemenin en glasik yoludur.. eam en gözeli de gurşun dökerken su gabının yanına gonan materyallerdir... hele bi hatırlayak o materyalleri yaw..
eam benim dedem gilin oturduğu yere getmek için eskiden ben ufakken ganlıgeçitte otobüden iner araba değiştirirdik.. oralarda araba beklerken çocuk aklıynan kan lekesi aradıuğım da olmuşdur yanı...
"babaaa hanı burda heç kan yok nası kanlı geçit oluy bura.."
gardaşım ne pişmaniye yerim, ne guru üzüm, ne de leblebi.. çok uzak deeelse getirene de söverim.. "la bu neymiş biz 30 keatlık paklava getiriyk.. sen de daha bi de unutup eangaradan getireceene yolda orhanağaçlıdan bi gutu pişmaniye mi alıyn ayıp tama yorum" derim.. kimse alınıp gücenmesin..
ekmekçi ustası güççük şeerde olm lahmacunları saaay diye bağırır.. bu sırada ekmeklerin altının tozunu süpürgeynen atmakta olan şeert komuta uymaz.. ekmekçi ustası hemen şeerdi yanına çağırır ve sorar...
kilis'te belediye hoparlöründen ölüm anonsu yapılır
# vefat bildirooorum vefat bildiroorum
kilis eşrafından mahmut oğlu ramazan
allahıynan ıstıfıl olmuştur...
eskiden maarrif kavşağında keyvanbeyin binasının üstünde yüzlük ampullerden oluşan büyük bir kayan yazı panosu vardı. çocukluğumda çok dikkatimi çekerdi