fistik bahcelerinde, karpuz yada bostan tarlalarinda, tahtadan ve etrafini kaplayan yaprakli dallardan olusan dört köse kulübe.

hayvan sırtına yüklenen ve tahtadan imal edilmiş olan heybeye de "hayma" dendiğini hatırlıyorum. ayrıca köşlerindeki destek tahtaları uzun bırakılarak tabanın yere değmesi önlenmiştir.

eam antepli şehre geldiğinde de kövünü unutmaz ve evinin damına da bi dene hayma kurar yazın oturmaya.. şimdi hayal ediym de bi semaver çay bi de nargileynen ne gözel olur hayma altında oturmak yawww...

hayma sözcüğünün deyimleşmiş biçimi de vardır.
hayma kimi olmak:
yeen uzun saça veya dikine dorgu şekil verilmiş saç için de kullanılır.
baba: bu ney lan saçıng hayma kimin olmuş ged de kestir şunu ittovluit.
oğul: yaa baba şimdi tarz böye
baba: çarparım lan tarzınga yılhı atı kimi olmuş boynuyun kökü. ged de kestir . bizi carıs edme .... eşşovlueşşeg

evimizin hayadında* bulunan yaklaşık 50 yıllık arişin dallarına iskele vazifesi görmesi maksadıyla 3 katlı evimizin damında kurulu olan yapı. haymamız kurulu, üstünde arişimizin kolları, dalları... *
yazın altında oturmak, uyumak ve damda yatıp sabahları yüzüne düşen goruklarla uyanmak... anlatılamayacak gader yeen güzel bir durum yanı.
altında mangal yapmak ve nargile içmek de işin nirvanası oluy. *
bir de ev yüksekte olunca, sen de çocuk olunca haymanın tepesine çıkıp çekirdek yir, küfür küfür eserken gözlerini yumuk antepi izlersin. * *
ne zaman ki hayma zayıflamaya, ben kilo almaya başladım * o zaman zaruri olarak "haymaynan antep keyfime" son vermek durumunda kaldım...