hayattan istediği fazla bir şey yoktur aslında
fahas'ın.bir sabah uyandığında
103 motorunun
beyaz şahin'e dönüşmesi dileğiyle girer yatağına her gece...düvenin garşısındaki gızla evlenmek te başka bir dileğidir; lakin,beyaz eşyasını ve altınlarını hazır etmelidir bu işlere girişmeden evel.bu konudaki danışmanı ise anasıdır.
fahas'ın yevmiyeleri önce
urup'a,daha sonra beyaz eşyalara dönüşecektir.ondan sonra sağa sola haber edilecek,kız bakılacaktır; tabiy
fahas düvenin garşısındaki gızı ayarlayamadıysa...
fahas; sabahtan ağşama gadar tap,tap,tap,tap,tap...
aslında tapladığı hamur değildir
fahas'ın,
uzun ensesinden aşşaa süzülmüş acılarıdır bir nevi...
--------
---------
-----------
fahas ekmeeni gazeteye sarıp ayrılır her akşam iş yerinden.yimeeni yedikten sonra güç bela benzin aldığı motoruna atlar ve yine aynı fırında çalışan
hamurkar mamet'le buluşmak üzere gaza asılır...
buluşma yerleri genelde çalıştıkları düvenin önüdür,ya da yakınlardaki küçük bir semt parkı...
motorun arhasına yanleyn oturmuş ve ayak ayak üzerine atmış
hamurkar mamet'in bir elinde müslüm baba çalan
çin malı telefon,ötee elinde yanmakta olan
prestige marka sigara...
hamurkar mamet te
fahas'tan pek farklı deeldir aslında...o da yeterince isyankardır; lakin her hamurkar gibi o da içine kapanıktır...pek belli etmez...
fahas'ın motoru bir gendi rafıının,bir
mamet'in rafıının evinin önünden gelir,geçer...
fahas ve
mamet son cuvaralarını kefalleşene gaden bu beyle devam eder ve bir günü beylecene noktalarlar...
zira yarın birisi umutlarını yoğuracak,ötee acılarını taplayacaktır...
bu kısır döngü beylece devam edecek ve her gece hayaller ertesi sabaha ertelenecektir...