haspir
safran bitkisi daha çok ıspanya, fransa, ıtalya ve ıran'da yetiştirilir. türkiye?de ise safran safranbolu?da üretilmektedir.
safran kelimesi arapça sarı renk anlamına gelen "usfer" kelimesinden türetilen ve arapça'da safran baharatı anlamına gelen "za?feran" kelimesinden kaynaklanarak latince?ye "safranum", ıtalyanca'ya "zafferano" ve ıspanyolca'ya "azafrán" olarak geçmiştir. daha sonra fransızca'ya "safran" ve oradan da ıngilizce?ye "saffron" olarak aktarılmıştır.tabiki antepliceye de haspir olarak geçmesi kadar doğal bişey olamaz,niye çünkü arapçada usfer olan kelime anteplicede haspir olur,zaten araplara avrupadan daha yahınık gayet doğal.bu arada safran ve safranbolu ikilemesi de sanırım osmanlı zamanında bu bitkinin yetiştirilmesinden kaynaklanıyor.
harbul
ia:kalbur
hatta üstü olur ve de altı
yesemek acik hava muzesi
yesemek taşocaği ve heykel atölyesi
hitit imparatorluğu'na dair önemli bilgiler vermesi beklenen yesemek taşocağı ve heykel atölyesi, gaziantep'in islahiye ilçesinin yaklaşık 20 kilometre güneydoğusunda bulunuyor. yesemek heykel atölyesi'nin önemi zengin bir taşocağı olduğu kadar eski yakındoğu'nun en büyük atölyesi olmasıdır. taşocağının malzemesini çok ince gözenekli volkanik bir taş olan bazalt oluşturmaktadır.
ortaya çıkarılan yaklaşık 300 heykel incelendiğinde, üç işçilik evresi gözlenmektedir. birinci evredeki taslaklar kabaca biçimlendirilmiş; ikinci evrede ise yer yer perdahlanmaya geçilerek bazı ayrıntıların işlenmeye başladığı görülmektedir. üçüncü devrede ise heykel taslağındaki detaylar artırılmakta, perdahlaması yapılmaktaydı. yesemek'teki atölyede yer alan taslaklar, gönderildikleri ve konumlandırıldıkları yerde tamamlanıyordu. atölyedeki taslakları tipolojik olarak,
# kapı aslanları
# sfenks taslakları
# yuvarlak heykeller
# kabartma taslakları
# farklı tarzda kabartmalar
# mimarlık parçaları olarak sınıflandırmak mümkün.
tarihte bilinen ilk açıkhava heykel atelyesi olan yesemek , hitit imparatoru şuppillulima zamanında m.ö. 1375-1335 yılları arasında açılmış ve burada bölgenin yerli halkı olan hurlar çalışmışlardır. atelyenin takriben bir kilometre batısında taşçı ustalarının , işçilerin evleri ve muhtelif aletleri (taş çekici ,balyoz ,taş kalemi v.b.) bulunmuştur.
*
demirli ganne
antebin eski semtlerinden olan küçükpazarda boyacı caminin karşısındaki kutlar sokağın bitimindeki üstü dört taraflı demir belbentle çevrili dört tarafında çeşmesi olan küresel ısınmadan önce çevirmeli musluğu olmayıp yazlı kışlı her daim suyun boşuna aktığı fakat sonraları akıl edilip musluk taktırılan hayrat.çeşme
maacik
"maacik maacik gonuşma heeeriff" diye biryerde duyduğum ve bu ne yaratıcılık ya rabbi diye dehşete düştüğüm,cümle içinde yeen hoş duran kelime.
bahcalarda mor meni
bu zalım türkünün şükriye tutgun tarafından yorumunun yapıldığı zamanlar dışarıda olduğum yıllara denk gelikti,gelmez olaydı.daaa da bişey demeym
antep savunmasında dedelerimizin nenelerimizin anlattıkları
leblebiyle üzüm kurusundan başka yiyecek hiç birşeyin olmadığını,sürekli bunları yemektende ağızlarının yara olduğunu anlatırlardı.benzer bir öğünde sarıkamışta çıkar karşımıza,üzüm hoşafı ve yarım tayın ekmeği(somundan küçük yapılan asker ekmeği)
lahmacunun arasına patlıcan kebabını dürüm edip yemek
kendi evinde yapana sözüm yokta esas, ben bunu genelde cenaze evlerinde görürüm ve yapanada yeeen pis baharım (o bakışın altında da; "la heçmi bişey görmeding ömrüngde" manası yatar)
antepli cocuk kavgalari
antepli iki çocuk oyun oynarken aralarında nizah çıkar ve karşı karşıya gelirler biri diğerinin yakasından tutmuştur diğeri ise bir müddet herhangi bir tepki vermez ve aralarında şu diyaloglar geçer:
zonturlu:bıraksanga lan yahamı
+ bırakmassam noolur la
zonturlu: nedeyg lan sen
+ herşey deym (herşey ne demekse)
zonturlu: zoommm(kafa atma efekti)
+ sen yavaş oolum abiim ohuldan gessing seni dövdürmessem aazıma sı..nlar
zonturlu: la goda ged.feriştahın gessing
*
anteplice araba isimleri
geçenlerde olay tv de benzinli arabalarla dizel arabalar arasındaki farkları irdeleyen bir programda spiker işin uzmanına soruyu yöneltir.
spiker : evet sayın bilmemkim nedir arasındaki farklar ?
uzman : valla aslında pek bi fark yok yanı,ne biliym bi dublo ossung bi ford gornetto ossung ...
dedi ben yıhıldım sağ yanımın üstüne.gornetto ney la,bide "aşgımnan erirmising" diyeyding barime
kokladığı torbayı boynuna asmak
kokladiği torbayi boynuna asmak : bir kişinin isteğini yerine getirmek olarak nitelendirilebilir.ancak çoğunlukla çocuğunu evlendiren anneler kullanır. nasılmı ?
şöyle:
hadduç deeze : ooo nedime nerden geliyng beyle elignde pekatlarnan ?
nedime deeze : nerden ossung hadduç .oolanı everiyk aha.çarşıdan geliym sen neediyng ?
hadduç deeze : noossung valla bildeen kimi.gızı nerden aldaaz.kimlerden ola ?
nedime deeze : hös anam hös buralı deel.dışallı.bizim oolan ünivelsiteden ayalleyk.dutturdu ben bu gızı alırım deyn.bende kohuladııı torbey boynuna asdım neediym.
hadduç deeze : kele hös anam hös.eyi edmişing.nerden areycıda bulucuydung.genede eyi etmişing.ahıllıymış sening oolan.goleymi bu zamanda gız areyp bulma.
ortanizin atesi
yine eskilerin gençleri uyarmak ve nasihat vermek için kullandıkları."hayat dersi" niteliği taşıyan sözcüktür kendisi,bizatihi.
misal:
oğlan : ana ben evlenicim(henüz askerlik yapılmamış,yaş 19,hayatın ne gibi zorlukları var bilinmez.ahıl bi garış havada)
ana : ey oolum everek needek.(ana ne desin,üç aydır başının etini yiy oolan)
y.a.b.b.k konuya girer: oooluum,ortaaazıgn ataşıynan hareket etmeli deelseez. hele bi ohuloo bitir,asgelleegni yap.bi işign ucundan dut.gaçiymı?
y.a.b.b.k:yakın akrabalardan bilge bir kişilik
elini altına çalmak
herhangi bir tartışma anında karşıdaki insanı rencide etmek için söz söylemek suretiyle ortamı daha da germeye çalışmak.üste çıkma çabasıyla bir nevi belden aşşağı vurmak.
örneklendirecek olursak;
kaynana gelin tartışmışlardır ve tartışma hala devam etmektedir
kaynana : biigh anam sen benim oooluma gurban ol
gelin: neeenmiş ola bi gün yüzümü göstertti asıl oolugn baa gurban olsugn.
kaynana: yeeerii şoordan yelloz.açdaaaız taman babeyn evinde,gapıma geldingde sufra yüzü gördüng.deli şükrünün gızı.anagn samsak babagn soğan.açlıkdan aaazaaz gohıydı.aldıkda adam ettik
gelin:he ,sen eyle elee altıgna çal çal gonuş bennen.
antep tekerlemeleri
elhamın dirisiynen
gızların sürüsüynen
her gece birisiynen
veleddaaalin amin
alafarro goortmak
verilmesi gereken tepkinin ölçüsünü kaçırarak bağırıp çağırıp ortalığı velveleye vermek
örneklendirecek olursak ;
-- la yoorum maamed neeediyn nassıgn rengin mengin atık heyirmi
++ yav heç sorma.babam geldi düvene aaaşam arabey niye aldıng dey bi alafarro goorttu getti gene
veya
-- ana evde yimek varmı ?
++ hoşgelding ooolum.yok böön yimek yapmadım
-- yav heeerif sizde aaaşama kadar oturuysooz.ne yimek ne bişey(bağrılır çağrılır kapı vurulur nohut dürümçüye gedilir)
** ana ağam mı geldi?
-- he oolum geldi gelmesine de gelir gelmez de bi alafarro goorttu vurdu gapıyı getti
tel mahmil
7 yaşındayım okula başladığım sıralar ve herşeyin adının ia olarak öğretildiği yıllar
ananem: acı oolum ocaklıkda tel mahmilin içinde saaende salça var yeri getir nenesi.
ben: *?!
*?! : kültürler arasında kalmanın başladığı ilk yıllar.
mahmil
oolum mamet bizim eve var
süllümü süyee daya
hayada en
taa'dan geç
mahmili aç
içinde sahom var
sahomun cebinde de dil
yeri alda gel
bu ve buna benzer betimlemelerle anteplicenin yabancı bir dil olduğu kanısına vardırdığım dışarlı arkadaşların diğer kelimelerimiz gibi manasını anlamadıkları aslı dolap olan sözcük(çok eğlenirdim)
topuzadurdu
eskiden karşıyada otururdu,sizden beş kuruş talep etmeyen yanlızca malzemeleri getirmenizi isteyen ve karışımı bir gün sonra veren yaşlı bir adamdı.zamanında hamamda çalışırmış eskiden hamamların külhanında zeytin çekirdeği falan yakılarak su ısıtılırmış bu amca bu yıllarda zeytin çekirdeklerine basarak külhana düşmüş.kendisine de bu karışımı ailesinden birisi uygulamış tabii o yıllarda estetik falan yok veya yanık ünitesi diye bir yer ve iyileşmiş ayağa kalkmış.arkadaşlarımdan birisi çocukken sobanın üzerindeki çaydanlık başından aşşağı döküldü hemen topuzadurduya koştuk adam malzemeleri istedi bizden zeytin yağı yumurta falan tabii içine bişeyler daha konuluyormuş ama onu kendisinin araziden topladığını bizim bulamayacağımızı söyledi.aldık merhemi, başını bile oynatamayan sırtından beri yanan çocuğa sürüldü bir hafta sürdü sonra ne iz ne bişey.daha sonralarıda kazaya uğrayan çevremizdeki insalara tavsiye ettik aynı sonucu verdi.kendisi rahmetli oldu oğlu bu işlerle uğraşıyor meslek lisenin arkasındaki sokakta eğer kaldırılmadıysa müftülüğün orda bir yerde oturuyor.tıpa karşı değilim ama tıp ilaçları bile o şekilde bir iyileşme sağlayamaz.
*
birinin antepli olduğu nasıl anlaşılır
antepli dışardaysa daha bir özen gösterir antepli olduğunu hissettirmek için.çünkü yalnızdır,kendini başka bir dünyaya getirilmiş veya zorla bırakılmış gibi hisseder.aslında onun dışarıya çıkması demek cami avlusuna bırakılmakla eşdeğerdir.sevdiği herşeyden uzak kalmıştır.stand-up gösterisi kıvamındaki konuşmalar uzaktır artık.çevresindeki herkes konuşsa bile o yabancı bir dil konuşuluyor sanar.ışte bu yüzden daha bi antepli olunur dışarda ve antepli olduğunuz daha bi belli olur.
onun içindir kahvehanede adını bile duymadığını bile bile garsondan zahter istemeler
onun içindir sevgiliye "ellerim dıbık dıbık oldu yıhıymda geliym" demeler ve gülüşünü izlemeler
onun içindir sınav sorusunu yapamayan dışarılı arkadaşa "eşşeemişin yooorum" demeler
onun içindir arkadaşlara anteplice kelimeleri öğretmeler ve sahtede olsa,söyleyemeselerde onların ağzından memlekete dair bişeyler duymaya çalışmalar.
*
altıntel
ben beni bildim bileli burdan başga yerde gadayıf yimem(yimezdim).paklava fiyetine gadayif satiylar amma deyer yooorum.burma gadayıfın antepde en eyi yapıldaa yer.şereküstüdeki ilk mekik anıtı civarında.(bu arada gecenin bi vagti bi gün gedik oturukdum gene,bi porsiyon bişey istediydim ben yirken bi ammi de baa bi bardag su getirdi masıya goydu.ammi yetmiş yaşlarında vardı saed olmuş bir,bir buçuk ammi ayagta bekley buzdolabının yanında,üsdü başı perişan.benmi gadeyifi yidim gadeyifmi beni yidi o gece bende bilmeym.boğazıma dahıla dahıla yidim,kakdım parey verdim gapıdan çıkdım "hayad ben senin taa.." dedim bidaaada gedmedim.varsın bu zevkdende mahrum galak,galak amma yüreemize dert olmasın yeter.)