esasen dürümçü recep kimdir yeri haardadır: garşıyakada tekelin aşşaasında şehit mahmut söylemez ohulunun garşısında güççük bi düvennen işe başlıyan,yılların verdee telcübeynen gettikçe böyyen ve en soonasında gene şehit mahmut söylemez ohulunun garşısında daa böyük bi düvene daşınan antepte başka heç biyerde şubesi olmiyan(bizzat düvenin duvarına yazıklar aam) güççööken gedik gelik garnımızı doyurdoomuz bence antebin en eyi nohut dürümçüsü(geri galanı garbon kaadına benzer,adil usta hariç).nohut dürümü satmeynan neler yapılabiceeeni göstertmiş(düvenin üstündee apartımanı alık)memleketimde boğazdan başka heç bişeyde bu gadenni paranın olmadaanı isbatlamış esnafımız.(deermiçemdeki receb usta çok sooonaları açıldı.)
antepli dışardaysa daha bir özen gösterir antepli olduğunu hissettirmek için.çünkü yalnızdır,kendini başka bir dünyaya getirilmiş veya zorla bırakılmış gibi hisseder.aslında onun dışarıya çıkması demek cami avlusuna bırakılmakla eşdeğerdir.sevdiği herşeyden uzak kalmıştır.stand-up gösterisi kıvamındaki konuşmalar uzaktır artık.çevresindeki herkes konuşsa bile o yabancı bir dil konuşuluyor sanar.ışte bu yüzden daha bi antepli olunur dışarda ve antepli olduğunuz daha bi belli olur.
onun içindir kahvehanede adını bile duymadığını bile bile garsondan zahter istemeler
onun içindir sevgiliye "ellerim dıbık dıbık oldu yıhıymda geliym" demeler ve gülüşünü izlemeler
onun içindir sınav sorusunu yapamayan dışarılı arkadaşa "eşşeemişin yooorum" demeler
onun içindir arkadaşlara anteplice kelimeleri öğretmeler ve sahtede olsa,söyleyemeselerde onların ağzından memlekete dair bişeyler duymaya çalışmalar.*
geçenlerde olay tv de benzinli arabalarla dizel arabalar arasındaki farkları irdeleyen bir programda spiker işin uzmanına soruyu yöneltir.
spiker : evet sayın bilmemkim nedir arasındaki farklar ?
uzman : valla aslında pek bi fark yok yanı,ne biliym bi dublo ossung bi ford gornetto ossung ...
dedi ben yıhıldım sağ yanımın üstüne.gornetto ney la,bide "aşgımnan erirmising" diyeyding barime
kokladiği torbayi boynuna asmak : bir kişinin isteğini yerine getirmek olarak nitelendirilebilir.ancak çoğunlukla çocuğunu evlendiren anneler kullanır. nasılmı ?
şöyle:
hadduç deeze : ooo nedime nerden geliyng beyle elignde pekatlarnan ?
nedime deeze : nerden ossung hadduç .oolanı everiyk aha.çarşıdan geliym sen neediyng ?
hadduç deeze : noossung valla bildeen kimi.gızı nerden aldaaz.kimlerden ola ?
nedime deeze : hös anam hös buralı deel.dışallı.bizim oolan ünivelsiteden ayalleyk.dutturdu ben bu gızı alırım deyn.bende kohuladııı torbey boynuna asdım neediym.
hadduç deeze : kele hös anam hös.eyi edmişing.nerden areycıda bulucuydung.genede eyi etmişing.ahıllıymış sening oolan.goleymi bu zamanda gız areyp bulma.
antepde sosyal aktivite yok denmesinin sebepleri şunlar olabilir;
1.antepde insanlar tam anlamıyla sosyal değildirler.herkes ailesiyle vakit geçirmeye meyillidir.arkadaş ortamları genelde hemcinslerinizle bir araya geldiğiniz ortamlardır.kimse kimsenin kızıyla oğluyla aşne fişne yapamaz.çünkü bu memlekette dedikodu yapılır.
2.gidilen ortamlarda(ki bu ortamlar sosyalleşmenin olduğuna inanılan ortamlar)herkesin aklı fikri ya yeni aldığı arabada ya yeni aldığı cep telefonunda ya da sırf o mekana gitmenin getirdiği sınıf ayrımcılığındadır.kimse o mekana sosyalleşmek için gitmez,maksat o mekanın havasından faydalanmaktır.olay böyle olunca sizde gittiğiniz mekandan bir tat alamassınız.
3.antebin genel yapısı bir adana bir izmir bir istanbula benzemez.orada da gittiğiniz mekanlar buradakinden farklı değildir ancak gelen insanlar eğlenmek,vakit geçirmek veya günün stresinden uzaklaşmak için gelirler.maksatları herhangi bir otelin lobisinde sırf iş olsun diye bir fincan kahveye 20 ytl para vermek değildir.(böyle tipler yokmu)
bu veya buna benzer çok şey burada belirtilebilir.tiyatroya gitmez onun yerine mangalını yakar.sinemaya verilen paraya acır o parayla kadayıf yer.herhangi bir kültürel etkinliğe veya yardım toplantısına katılmaz kavaklıkta köfte yapmaya gider sonra da antepte yapacak bişey yok der.aslında kendi içinde bir döngüdür bu sürekli aynı şeyleri yapar ama yinede şikayet eder.
belkide bu sözlüğün kurulması gerekliydi,belkide en aciliydi yapılması gerekenler arasında.çünkü artık eskisi kadar "bizi,biz gibi hissettiren" şeylere pek rastlanmıyordu.birşeyleri hatırlamak eskisi kadar kolay olmuyor ancak hatırlatacak bir ögeyle karşılaşıldığında yeniden o günlere dönülüyor ve geçmişe olan özlem ince bir sızı olarak kalıyordu yüreğimde.yeni nesil daha bir antirişli cümlelerle konuşuyordu ve adamların dedeeenden heç bişey aanaşılmıyordu :). sözlüğü farkettiğimde yitiğini bulan adamlar gibi sevinip neredeyse bütün entryleri okuduğumu hatırlıyorum.bir çok meselenin zihnimde birden canlandığı ve aslında bir yerlerde saklı tutulduğu ve unutulmadığının bir kanıtı oldu bu sözlük.