kuymak da var.bol miktarda un, şeker, yağ(mümkünse tereyağı) içerir.

bunların işleri, oğlu okuyan analardan daha zor yoorum.

bazı anneler var,sözüm meçlisten dışarı,burnu niyeyse pek havadadır.iyi ki oğlu ohuy, antebin en gözel gızını almalı illa ki...eyle goley beğenmek de yog,hele birgaç seçenee şeyle bir bahılmalı,her zaman herşeyin daha gözelinin bulunabilecee unudulmamalıdır...birşeyi bilmeyler ki ,işleri çog zordur,bayaa bir çarık yırtacaa benziyler.allah goleylik vere yoorum...

anteb arvadının da ihtiyacı mı varmış, pehh!

güzelden kasıt: çil fışlak;sarışın,mavi, yeşil,hadi olmadı ela gözlü,uzun boylu(bayrak kimin),göze görüken, iş beceren, bilekleri ve omuzları böök, beli ince kızlardır.

üniversitedeki ilk yılımın ilk günlerinde tanışma faslı...kıbrıslı arkadaşımın,benden korkarak,çekinerek ve de merakla sorduğu soru:
-yani senin baban şimdi ağa mı?
--nasıl yani?
-yani böyle çölü ortasında bir taş eviniz mi var?baban şalvar giyip poşu mu takıyor?
''zavallı'' dedim içimden,''böyle olmamalıydı ama'' dedim,cevapladım:
--hayır, tam tersine, gaziantep yemyeşil bir büyükşehir,babam bir öğretmen,doğal olarak takım ve kravat kullanıyor ağırlıklı olarak.
hatta bazı olası meraklarına karşı da devam ettim:
--ayrıca evimizin önünde kalaşnikofla bekleyen bir yığın adamımız falan da yok,tamam?

neen gınıysınız kine yoorum,antebin yerel ganalı, günümüzün bir antep gerçeeni yansıtmæg üzere bir poroğram yapık, ne var bunda.
life ne demeg,hayat;vision ne demeg, görüş.poroğramı yapan kim, kaazantepli.adam belkim dildeki ve sosyal yaşamdahı yozlaşmey vurğulamæg isteyk?

sözlüğümüz bize özgü, gaziantep dilinde yazdığımız bir sözlükse eğer, swh (smile was here) gibi ''alıntı'' ve bize özgü olmayan ifadelerin kullanılmaması, antepçe aternatiflerinin bulunması ve onların kullanımının teşvik edilmesi gerekir diye düşünüyorum.
swh nin muadili bir kelime buluktooz , haasıydı olama?

günümüzde her olgunun, nesnenin, kavramın,topluluğun,kısacası herşeyin belirli aralıklarla değişerek kendini yenilediği bir gerçektir.doğal olarak bu geniş grubun içerisine toplumların sosyal, entelektüel,bilimsel ve kültürel yaşamları ve birikimleri de girmektedir.değişen zamanla birlikte, insanların kavramlara,olgulara ve çevresindeki hemen hemen her şeye yüklediği anlamlar,genel anlamıyla değişmemekle birlikte,isimleri değişebilmektedir.
kültür,insanla birlikte doğan, değişen, gelişen,aynı insan gibi canlı bir kavramdır.insanın ve insanî faaliyetlerin,zamanla ilişkilendirilerek,yine insanlar tarafından anlamlandırılmasıdır.geçmişteki toplulukların tüm birikimlerinden süzülen bir mirastır.
bizler, kendi şehrimizin çocukları,atalarımızdan aldığımız onlarca asırlık bu mirası, dedelerimizin nenelerimizi şanına,şerefine yaraşır biçimde olarak yaşatmakta,toplumda hakettiği itibarı görmesini sağlamakta,aldığımız bilimsel, sosyal ve geleneksel kültürel eğitimle onu koruyarak geliştirmekteyiz.her ne kadar biz gaziantepliler kendi aramızda ''antep'' diye isimlendirsek de,dış dünyada güzel memleketimizin,ülkemizin tarihinde herkesi imrendiren bir şeref nişanesi olan ''gazi''ünvanını atmadan, göz ardı etmeden,yine atalarımızın şanına yaraştığı üzere kullanmak,bizim ahde vefamız,kültürel sorumluluğumuz ve de boynumuzun borcudur.
*

tamamıyla yedim,''acı berkit...'' butonuna da bir hayal kırıklığı ve umut ile bastım...o anlarda binbir sıkıntı ve merakla ''acaba n'oldu, şimdi kimi arayıp öğrenebilirim, acaba facebook sayfasından ulaşabilir miyim?''diye kendi kendime safça soruyodum...süper ötesi olmuş!meğa oluk, hiperoluk...
allah canıngızı ala deel!

bir gün,köyün varlıklı ve köklü ağa soyundan gelen son ağa, çok sevdiği,ancak yaşlandığını düşündüğü(!) eşinin ardından ikinci bir eş almış.zaman geçmiş ancak ağa, ikinci eşten hiç memnun kalmamıştır...her neyse,yeni arvad alıg ya, bütün köye yimek vermesi gerekmiş.herkeş gelmiş yimee,bütün cömaat surfadayken ihtiyarlar heyetinin en yaşlısı, en söz dinleteni,bır cesaret sormuş:
-Æğam,sen esgi garını çok seviydin,aranız da eyiydi,hanı çoluu çocuu da yanıbaşınga goydu maaşallah.ağa bakmış:
-eey?
-ee'si æğam, sen ikinci arvadı neen aldın kine?ağa bakmış,sofrada tereyağlı, löp etli bır burgul pilavı var,dönmüş dayıya cevap vermiş:
-hacı dayı,şoo surfadahı tereyağlı burgul pilavıngı görüymün?-''hee...?''
-he, aha bu pilavın üstüne bir batman bog goyup yidiin kimi ağzına nası bır tat geliyse, ikinci arvadı almæg da aha ayni eyle bişey yoorum.
*

toplandınız mı olama?nassı geçti kine?

koyar adama...antepliysen, en güzel insanların içinde, en yardımsever komşularla,en insancıl insanlarla yaşamışsın demektir.
ancak gurbettesin demektir antepli öğrenciysen;canın sıkıldığında yapmak istediğin en basit küfdeye goyacæk yaş samsæk bulaman demektir,istediğinde basit bir simidaşı bulamayacağın anlamına gelir antepli üniversite öğrencisi olmak...ya da pazar sabahı yürüyerek simitçiden gatmer alamamaktır.
konuştuğun birçok adamın çoğu zaman seni anlayamaması demektir bazen;davar kimi suradına bækmaları demekdir...
antepli öğrenciysen, gafana estiğinde arasaya inip eyle elin götüyün üstünde dükkanları gezemen,yapabileceen en iyi şey meğa alışveriş merkezlerinde anayın bobayın parasını harcamægdır...antepli üniversite öğrencisiysen, baharda,sabahın seher yelinde, evinin etrafında yükselen otların rüzgarda dalgalanışını seyredemen...
vesselam...

...
kiraz dalını eğmeli,meyvesini yemeli,
komşu kızı dururken,kime gönül vermeli.
...

haa,çanækgale zaferi...
gelin biraz birşeyleri irdeleyelim...son günlerde neredeyse gözüme batarcasına dikkatimi çekmeye başlayan bazı durumlar var.örneğin milletimiz ve özgürlüğümüz için önemli olan bu ve bunun gibi birçok günde, kaçımız,bizim için en önemli emanetlerini hiçe sayarak ölüme atlayanları hatırlıyor?ya da kaçımız hatırladığında bir ''allah razı olsun''diyor en azından?10 kasım, 25 aralık,18 mart...üzülerek söylüyorum, ben tüm bu günlerde eşşek gibi çalışmak zorunda olduğum için,anma törenlerine katılmak şöyle dursun, çalışma alanımı terk dâhi edemedim.içimden gönderdiğim dualar allaha ayân olsun,dikkat çekmek istediğim konu şu ki,bizim neslimiz bu tarihlerde ne olduğundan bihaber yetiştirilmeye çalışılıyor!karalar giyip yas tutmamız gerektiği yerde , biz,türk gençleri, akşamına partiler düzenliyoruz,tiki-concon ortamları kurup,karı kız kesiyoruz ya da oğlanlara kur yapıyoruz!törenler düzenleyip andığını sana bir kısım ise, sadece okuduğu şiirlerin kafiyelerini düzgün vurgulamaya çalışıyor...şiiri anlamaya çalışmak yok, hissetmek yok, açıp allahın bir internetini, o günde ne olmuş diye ufacık bir araştırma yapmak yok.eh tabii facebooktaki notificationların sayısının çokluğuyla egomuzu tatmin etmek varken;tarihin salak sayfalarında ne işimiz var!ezbere bilmemiz gereken tarihimizi bizlerden gizlerlerken,popüler saçmalıkları,sanki bizim normal yaşantımızmış gibi bize giydirmeye çalışırken tüm bu yavşaklar,bizim yaptığımız tek şey uyumak!karda uyumak!bizi uyutuyorlar,bizi tarihten yavaş yavaş siliyorlar.geçmişini bilmeyen,geleceğini nah görür beyler bayanlar!
çok geç olmadan tekrar özümüze dönmeliyiz,kendimiz ile ilgili kararları yine biz vermeliyiz!çevremizde olan bitene sessiz kalmamalı, sorgulamalı, merak etmeli, üstüne gitmeliyiz.banane dememeliyiz, haksızlığın ucu bize dokunmuyorsa,ortada haksızlık yokmuş gibi davranmamalıyız...geçmişe atalarımızın ödediği bedellerin değerine yakışır hareket etmeliyiz.hayat sadece bugün demek değildir bazı konularda;dünü de bilmeliyiz, bugünümüzün de farkında olmalıyız, yarına dair planlarımız da olmalı...aksi takdirde istediğimiz kadar biz varız diyelim, yok olmaya mahkumuz...
bize bu toprakları verenlerin yolundan gitmeliyiz,bilinçli ve mağrur!boş beyinler olmamalıyız,başkaları tarafından doldurulmayı bekleyen...
18 martlar,10 kasımlar,25 aralıkları iliklerimizde hissedercesine yaşamalı, geçmişte ve günümüzde olanları bilmeli, geleceğimiz hakkında fikir üretebilmeliyiz.işte o zaman mehmet Âkif'in şu sözleri gerçek olur:
...
o zaman vecd ile bin secde eder -varsa- taşım,
...
*

gene zirve,gene ohuldayık!!!

antep adamının sosyal kimliği zaman zaman onu cimmi coker kimi yerlere çekse de, gözünü sevdiimin anteplisi,ganı gabul etmiy işte beyle emperyaluşæglarını...

-nassın?
--yuvallama kimi;gıvamını tutturması zor,ancæk tutturdukdan sonra da yimeye gıyılmayası...

gıran gire.. æklıma bişey gelmiy ki yaziym...

suriye'ye yakın bazı barak köylerinde bazı kelimeler farklı seslerle kullanılabiliyor.
ör: bir=antep merkez şivesi
bır=barak şivesi
su=antep merkez şivesi
suy=barak şivesi
nası/nasıl=antep merkez şivesi
hæyla=barak şivesi