baba tripleri
* bu saatte nerden geliysen yeri get oraya
*hava gararmadan evde olucun
*sizin zamanınızdaki olanaglar bizde olaydı ooohoooo,amma sizzz bok tuluu kimin yeyip içip otiriysiniz.
*ne oldu gocaman yaz çalışıp gazandıın paralar?
-harcadım buba, esbap aldım , ayaggabı , müzik seti,hopallö falan
-amma gış oldummu ver buba para , o lazım , bu lazım oh ne gaden gözel ...
-ama buba needeydimm?
-biriktirin yorum var mı eyle ver para ver para ,soriymisiiz hiç bu adam bu paraları nasıl gazaniy diye?
-ama bubacııım ?
-aması maması yok ben sizin bankamatiğiniz deelim la
-ama ama ...
onlayn halfeler
onlayn halfeler (4)
· antirisli (+) (-)
· esra1990 (+) (-)
· ireyhanli zilgit calan sara (+) (-)
· maamethalfe (+) (-)
teşt
bizim evde hala çamaşır makinadan çıktıktan sonra gırmızı leene goyarık.balkona çıkar asarık. ben 5-6 yaslarındayken babaannem banyo soğuk oldugu için,sobanın yanına teşti goyardı.sobanın üstünede gümüş güyüm.teştin içinde ne güzel çimerdik.
şemsiyeli çikolata
güccükken bakkallarda çakkallarda satılan pek kaliteli olmasada o zamanlar dadından yenmeyen ,şekli üçgen prizma ve içinde şemşiye çıbıı bulunan çukulat.heyy gidi gunler heyyy
esra1990
antepte kahvehane kulturu
http://www.azgezmis.com/gaziantep
gaziantepi anlatan kahve kültürünü anlatan güzel bir yazı
antepli olmanın dezavantajları
benim için sadece bir tane dezavantaj var o da;"çok yağlı ve kilo yapıcı yemeklerin olması".yemek kültürümüz bayagı gelişmiş ancak kilo aliyk yooow
savunma sonrası antep için söylenenler
-nerelisin hemşehrim?
-gaziantepliyim.
-desene yiğitlerin,aslanların harman olduğu yerdensin.
fikri paşa
savunma sonrası antep için söylenenler
gaziantepi bir defa gördüm. şehri ve insanlarını o kadar sevdim ki...istediği yerde doğmak insanın elinde olsaydı,ben mutlaka gaziantepte doğardım.
şevket rado
savunma sonrası antep için söylenenler
gaziantep evlerinin duvarlarında hâlâ mermi deşikleri vardır. antep yavrularının, top patlayışı arkasından duyulan seslerini işitir gibiyim:
- korkmayın, analar,yedi buçuklu geliyor.
antepliler on beşlikten aşağı gülleden telâş etmez olmuşlardı. ordumuz, hazinesiz fetvâ ve ferman mahkûmu mustafa kemalin tarihi bundan yâr olmuştu. onu ölünceye kadar halka inanmaktan ayırmayan kuvvet, cenup, ege ve şark türklüğünün bu manzarası idi. büyük millet meclisi antepe gazi rütbesini verdi, düşman onu: türk verdünü diye anıyor. bizim kurtuluş mucizesinin asıl sırrını anlamak isteyenler,cenupta halk hatıraları, halk hikâyeleri ve halk destanları arasında,bir kuvay-i milliye seferi yapmalıdırlar.
falih rıfkı atay
savunma sonrası antep için söylenenler
antepliler yalnız gaziantepi değil, türkiyeyi de kurtardılar. milli mücadelede mutlak muvaffak olacağımız inancını bugün yapılmakta bulunan antep müdafaası teyid etmektedir.
mareşal
fevzi çakmak
antep muharebesi türklerin müdafaasındaki azim ve metaneti ile çevikliğini,bununla beraber sokak muharebeleriyle evlerin müdafaa haline vazındaki kabiliyetlerini bir defa daha izhar eyledi.
fransız kumandanlarından
kolonel abadi
savunma sonrası antep için söylenenler
bütün islâmiyetin şerefli tarihi, kahraman gaziantep mücahitlerinin gösterdiği kudret ve kahramanlık ile haklı olarak iftihar eder. bütün mücahitlerimizin ve antepin fedakâr halkının yüksek alınlarından kemali takdirle öperim. ifa ettiğiniz büyük kahramanlık sayesinde muvaffakiyet mutlaka bizimdir.
şark cephesi kumandanı
general
kâzım karabekir
savunma sonrası antep için söylenenler
gaziantep ve gaziantepliler türkiyenin en bahtlısıdır. çünkü türkiyenin her köşesinde ihtilal ve inkılap, hakiki türklüğe kavuşma mücadelesi olmuştur. bu meyanda yalnız gazianteplilerin büyük türk milletinin yüksek kamutayınca gazilikle, muhariplikle unvan almış bulunması için elbet sebepler vardır. yalnız ve yardımcısız bırakılmış olmalarına rağmen sadece mahdud türk kahramanlarımızın, gaziantepin yüksek kahramanlarıyla birleşmesiyle, en kavi zann olunan hasım ordusunun çok faik ve mücehhes kuvvetlerinden kutsal yurtlarını kahramanca kurtarmış olmaları ; işte bu, onlara manevi bir pırlanta kıymetindeki ünvanı vermiştir. o heyecanlı kahramanlık günlerini o gün cereyan ettiği gibi hatırlamakta olduğuma bu telgrafımı dinleyecek olan bütün yurttaşların emin olmalarını dilerim. eğer bir gün millet, vatan ve cumhuriyetin yüksek menfaatleri icap ettirirse o çevre kahramanlarının geçmişte olduğundan daha yüksek kahramanlıklar göstermeye amade bulunduklarına da şüphem olmadığı bilinmelidir. cümlenizin derin ve yılmaz güvenle gözlerinden öperim.
25.12.1937
mustafa kemal atatürk
savunma sonrası antep için söylenenler
... bu tek türk şehri, hiçbir yerden maddi yardım görmeksizin kendi kahramanlığı ile kendini kurtardı. ve gazi ünvanına bihakkın liyakat kesbetti.
türküm diyen her şehir, her kasaba ve en küçük türk köyü, gazianteplileri kahramanlık misali olarak alabilirler.
25.12.1936
mustafa kemal atatürk
evliya çelebi anlatımıyla antep
osmanlılar döneminde antepte çok sayıda cami, medrese, han, hamam yapılmış, kent aynı zamanda üretim, ticaret, ve el sanatları yönünden de ilerlemişti.. evliya çelebi 1641 ve 1671 yıllarında yöreyi iki kez ziyaret etmiş ve antep'i şu şekilde ifade etmiştir:
"ayıntab kenti tümüyle 32 mahalledir. 8067 toprak ve kireç örtülü, bayındır, bakımlı, yüksek, saray görüntülü evleri vardır.. tümüyle yüz kırk mihraplı, yoğun cemaata sahip, arasat meydanındaki boyacı camii ve çarşı içindeki tahtalı camii, sanatlı, refah büyük kubbeli ve görkemli yapılardır.ayıntabda 300ü aşkın sarayın özel hamamı vardır. 3900 dükkanlı büyük bir çarşıya, açık arttırmayla satış yapan pazarlara sahiptir. iki bedesteni, çarşısı, ve saraçhanesi, üstleri örtülü kargir, sağlam sıra düzeni içinde, süslü dükkanlardır. tamamı tamamına yetmiş çeşmesi var, fakat onlara hiç de gereksinme duyulmaz, her eve hayat ırmağı denginde sular akmaktadır. her ev, bağı, bahçesi, fıskiyeli havuzları, cennet ırmağı sularıyla çeşit çeşit selvi, çınar, söğüt, kavak, limon, turunç, ve diğer meyve ağaçlarıyla donatılmış irem bağını andırır. bağları, bostanları, gül bahçeleri geniş örgüden kafese alınmış, çok verimli olmakla ayıntab ucuz ve şirin bir kenttir. 1648 de gördüğümüz bu kent , bu kez sekiz mahalle, nice han, camii ve dükkan kazanarak büyük bir gelişme göstermiş, allaha şükürler olsun ki, bu gelişmesini sürdürmektedir. kent yüksek bir düzlükte ve yer yer bayırlar üzerinde kurulduğundan suyu ve havası çok güzeldir.birçok hanları var ama en görkemlileri ve ünlüleri mustafa paşa hanı, pekmez hanı, tuz hanı, iki kapılı han, börekçi hanı ve asarat hanlarıdır. iki tane imareti ( aşevi) vardır. gelene gidene aylar yıllar boyunca bol ve minnetsiz sofralar açarlar. tümüyle kırk tekkesi olup hepsinin en görkemlisi ve en donanmışı, yiyeceği bol ve hoş yapılı mevlevi tekkesidir. türkmen ağası olup, iv. muradın silahtarı mustafa paşaya bağışlanmıştır. tekke 40 50 yoksul hücresiyle çevrelenmiş yüksek kubbeli, baştan başa ham ve işlenmiş mermerlerle döşeli haremi, haremin ortasında büyük bir havuzu , havuzun başında rengarenk üzüm salkımlarını andıran süslü avizelerle donalı çardağı olan büyük, sağlam görkemli yapılardır. bakımlı, bezeli temiz caddeleriyle kent gerçekten şirindir. yer yer açık arttırmayla satış yerleri, halep tarzı kargir binalardan oluşmuş çarşıları vardır. ama bu övdüğümüz yerler, tümüyle kale içindedir. her sokak başında kapıcıların açıp kapattığı kale kapısı kadar sağlam kapılar vardır. geceleri tüm sokaklar kandillerle aydınlatıldığından bekçiler gruplar halinde sokaklarda kol gezerek görevlerini yaparlar. kentin ortasında kocaman bir kaya üstüne , yüksek görkemli ve diresel bir kale oturulmuştur. kaleyi çevreleyen hendek 1300 adımdır. eni 40, derinliği 20 arşın kesme kayadan oyulmuştur. bunların üstüne her biri ayrı sana ve mimari üslupla belli aralıklarla sıralanmış, çok güzel kuleler oturtulmuştur. bin bir bedeni olan kalenin temelindeki kayalar içinde yine çembersel bir biçimde kaleyi çevreleyen ve hendeğe bakan mazgal delikleri açılmış ki hendek kenarına kuş bile konamaz. kalenin batı kapısı, yedi katlı demirden bir kapıdır. kapı aralıklarından çeşitli savaş araç ve gereçleri, silah açma kafesleri, saçma topları vardır. kale silah ve askerlerle donatılmış, baca benzeri nefesliklerle havadar bir oturma yeridir. çoğunlukla halkı havrani kürkü, çuha ferace, elvan boğası, kavuklu külah üstüne beyaz sarık sararlar. yörede hiç kafir yoktur. güze kadınları pek çoktur. hepsi de sarı çizme giyer, başlarına sivri gümüş taç takınır, beyaz çarşafa bürünürler. nazik,arlı, edepli, çarşıya çıkmaları ayıp sayılan hatunları vardır. üzün şerbeti içen , tatlı dilli, garip, dost, bilgili, anlayışlı halim selim insanlar vardır. kahvelerinde hoş söyleyişlerle insanları kendilerine çekerler, hatta özendirirler. bu söyleyişlerini bağ ve bahçelerdeki yeme ve içmelerle daha da renklendirirler. kentin defterlerinde öşür veren 70.000 bağı vardır. 9.346.000 kökten oluşmakta pek ünlüdür. kenti çevreleyen dağlar tümüyle bağdır. haklıda çok sağlıklıdır, kentlerinin yeme içme dışındaki yönlerini de överler. buranın alemi bezeyen kırk çeşit üzümü, binlerce tulum pekmezi, bademli ve şam fıstıklı tatlı sucuğu, pestili vardır ki araba, aceme ve hindistana kadar gönderilir. r sesiyle k sesini doğru kullanamazlar. yöre limon, turunç, nar, incir, tut, şeftali, zerdali, kayısı, beyaz ekmek ve yoğurduyla dünyaca ün kazanmıştır. yine elvan boğası, ayıntab eğeri, yay, gedelesiyle ünlü bir kenttir. cennet bağlarına örnek öyle bağları vardır ki yalancı ve ölümlü dünyaya özgü iremler sayılırlar. bunların içinde , en bakımlısı, en zengin ve donanmışı musulluoğlu bahçesidir. kısaca bu kenti anlatmaya, ne dil ne kalem yeter. dünya yüzünden geniş bir ili, göz alıcı büyük yapıları, her yerde aranan eşyası, birçok mezrası, bolluk ve verimliliği, bitimsiz yiyecek ve içecek pınarları ve ırmaklarıyla burası şehr-i ayıntab-ı cihan , dünyanın gözbebeği kenttir"
al saa it dişi ver baa guzu dişi
ben dişim düştüğünde güccük masim bir kız iken bu sözü söyler dişimi bahçaya atardım:)
antepin ekonomisi
gaziantep ulaşım olanakları ve liman kentlerine yakınlığı sebebiyle ekonomik açıdan çok zengindir. gaziantep'teki en önemli geçim kaynakları, tarım, hayvancılık, enerji kaynakları, el sanatları, sanayi ve ticarettir. güneydoğu anadolu projesi'nin tamamlanması ile ilde tarım ve tarıma bağlı sanayinin önemli ölçüde gelişmesi planlaıyor
antepin iklimi
konumu sebebiyle gaziantep ilinde akdeniz ve karasal iklimlerinin bir karışımı görülmektedir. hava özellikle haziran, 1927 yılı nüfus sayımında 214.499 olan il nüfusu geçen 70 yıl içerisinde %534 oranında artış göstermiştir. bu artış oranı aynı dönem için türkiye genelinde % 317 olmuştur. gaziantep uzun yıllar dikkate alındığında türkiye nüfus artış hızının çok üzerinde bir nüfus artışı göstermiştir. bunun sebebi ise aşırı dercede göç almasıdır.
coğrafi özellikler
gaziantep'te çok sayıda pınar bulunmasına karşın hiç doğal göl bulunmamaktadır. bu yüzden şehrin bir çok yerine yapay göller ve barajlar inşa edilmiştir. ilin en önemli akarsuyu fırat nehri ve kollarıdır. gaziantep ilinde çok az doğal orman bulunmaktadır. ildeki toprakların sadece %14'ü ormanlık alanlarla kaplıdır. bu ormanlarda özellikle meşe ve kızılçam ağaçları hâkikmdir. meşe ormalarının hepsi bozuk olup koruma altındadırlar. kızılçam ormanlarının çoğunluğu yapay ormandır. gaziantep ilinin batı ve kuzey çevreleri ormanlık, bozkır ve meralarla çevrilidir. ilin topraklarının yüzde 60'ı tarıma elverişlidir. bu kısım, tarlalar, zeytin, antep fıstığı, meyve ve sebze bahçeleri ile bağlarla kaplıdır.
ildeki başlıca dağlar, ilin batısndaki nur dağları ile sof dağları'dır. nur ve sof dağları arasınadki bölge levha hareketleri sonucu oluşmuş bir çöküntüdür. ildeki en yüksek dağ ise 1496 metre yüksekliği ile büyük sof dağı'dır. ildeki başlıca ovalar ise islahiye, barak ve tılbaşar ovalarıdır.
gaziantep ilinde nurdağı ve islahiye 1. derece, merkez ilçeler, yavuzeli ve araban 2. derece, oğuzeli, nizip ve karkamış ise üçüncü derece deprem bölgesidir
balkaya peynirleri
garpuz ekmekle yeen hoş gidiyy