guymak
inanılması güç bir lezzetdir,soğuk da sıcak da yenir hele sıcağıylan çarşı ekmeği bir yenir ki abovv dersiniz. üstüne sade yağ çığırtıcın antep fıstığı tarçın koydunmu tamamdır. yeni doğum yapan kadınlar yermiş. yani anam öyle diy ne zaman kuymak istesem " bu ne kele yeni doğum mu yaptın ne kadar yiysin" diy.
un, su, süt,şeker sade yağla yapılıy herhald. bildiğim kadarıylan unu kavuruylar, sonra sütünü, suyunu, şekerini koyuylar, kaynattıktan sonra süsleyler üstünü. tam bilen varsa anlatsın öğrenek istanbullar'da elimize geçmey bu tatlı...
turkuaz
bir zamanların en gözde en popüler , en lüks düğün, nişan, davet, salonu. turkuazda evlenmek bir ayrıcalıktı o zamanlar. turkuazda evlenmek bir ayrıcalıktı, turkuazda evlenen birisinin düğününe gitmek özellikle kandınlar için daha da ayrıcalıktı. ayrı bir özen gösterirlerdi oraya giderken.
-kadın : bey hazır mısın hadi gidelim sahneye yakın yer tutak.
-koca : geliyk işte nolucu sahneye yakın oturucunda.
-kadın : bee acı insan ayakkabılarını siler düğün turkuazda tama rezil mi edicin beni bütün avratlara kocasına bakmiy die.
en son bildiğim kadarıyla hala faal durumdadır ancak mütemadiyen açılan 4 ve 5 yıldızlı oteller karşısında artık hiç bir özelliği, ünü kalmamıştır.
bahri mısırlı
sinirlenince harekete geçmeden önce uyarı amaçlı bağıran hocam.
-çocuklar hösün sinirlendirmeyin beni deli bahri'yi çağırırım walla. çağırayım mı çağırayayım mı aha çağırdığım.
sonra malum herkes muma dönerdi ki ayrıca kehanet yapmayı seven bir hocaydı. okulun ilk günü ilk dersi bir öğrenciyi bile tanımıyor ve ilk söyledikleri
-maraaba arkadaşlar ingilizce sizin için önemli ağırlığı yüksek bir ders. kaç gişi var bu sınıfta sen gızım gel tahtaya kaç gişi var bu sınıfta?
-28 hocam
-yaz tahtaya 28.
-yazdım hocam
- bir de 10 yaz
-yazdım hocam
-şimdi bu 10 ben naparsam edeyim üniversteyi gazanırlar, kalan onsekiziiz bana bağlı. ben istersem gazanır. bu 18 den 8 i nolursa olsun hiç bir yer gazanamaz.
(bkz:
hocam ne diyorsun yaa ilk günümüz)
nohut dürümü
her şeyi dürüm etme hastalığımızın sonucunda ortaya çıkan eşsiz lezzet. dışarılılar bırakın nohutu patates, patlıcan kızartması, yumurta ve aklınıza gelebilecek hiç bir şeyin dürümünü bilmiyorlar. bir şeyin dürüm olabilmesi için ilk kural et olması gerekmektedir. dönerden başka bir şeyde bilmezler.
gerçek bir anı
-antepli öğrenci: keşke burada nohut dürümü yapan bir yer olsa
-yabancı ö.: nohutun dürümümü olur iyi misin arkadaşım?
-antepli ö.: bizde her şeyin dürümü olur, kebabı olur yeterki çarşı ekmeğin olsun
-yabancı ö. : mesela nelerin dürümü var kebabı var?
-antepli ö. : biz ekmeğin arasına patatesi patlican kızartması koyup yeriz, ki ayrıca yeni dünya sizin deyminizle malta eriği kebabımız bile var
-yabancı ö. : o tatlı bir meyve değil mi onun kebabı mı olur?
-antepli ö : olur olur onu ham iken toplayacaksın ekşi olur üfffff neyse boşver sen ne anlarsın hadi derse gidelim.
(bkz:
kime neyi açıklamaya çalışıyorsun)
eski antep
tramvay yapılacak diye şehri berbat etmeden önceki, büyük şehiriz alış veriş merkezimiz yok diye eski kavaklık futbol sahasına koskoca bina dikmeden önceki, nufüsa göre suç oranı sıralamasında türkiye'de 1. olmadan önceki, nişantaşı diye özenti bir sokağı olmadan önceki, gece 8-9 dan sonra mütercim asıma girebildiğimiz zamanlardaki, geceleri korkmadan dolaşabildiğim zamanlardaki, şehrin bir ucuyla diğer ucu arasında bu kadar sosyal bir farkın olmadığı zamanlardaki, (küçümsemek için söylemiyorum kesinlikle) çevre illerden gelen insanların şehrimizi yozlaştırmadığı düzenimizi bozmadığı zamanlardaki antep. daha bir sürü olumsuzluk yazabilirim kısaca 5 yıl sonra geldiğimde tek olumlu şey göremediğim bu şehir artık benim şehrim değil ben eski antepliyim çünkü, tek söyleyebileceğim çok üzülüyorum.
(bütün yorumlarınızı saygıyla karşılıyorum, eski antepli kardeşlerim)
antep te bayramlarda yapilan tatlilar ve hamur isleri
esgi zamanlarda misafire sorardı ev saabı zerde mi yirsiz yoksa sütlaç mı? 2000 yıllardan sonra bu soru bitti yerini "asansör" denilen altta zerde üstte sütlaç tatlıları aldı yaratıcı antep zekası
zöhüm
bde dırdır etmek anlamında kullanılır bazen...
-öfff yeter be avrat bayaktann beri zohum zohum zokranin acı 1 dk hös..
-sen de kak işe get o zaman karı gibi neye evde oturin....
anteplice dilbilgisi
birde f harfi yerine çoğunlukla v harfi kullanılır ayrıca bazı iki heceli kelimelerde iki harf birbiriyle yer değiştir...
övkelenme mamet ağa gel otur hele şöle(öfkelenme)
cafer ammi bubam seni çağıriyyy(cafer)
'torpak 'kirbit
bde anlayamaıdıgım bi sebepten bazen y harfleride kelimenin sonundaysa bir ek geldiğinde yine v ye dönüşüyor...
antepliler çok rahat köy derler ama iş köye gitmek olunca;
''biz yarın *köve gidikk ağam''....şeklinde olur...
anteplinin yemek için yaptıkları
hangi şeeerler arası yolda gederseniz gedin yol kenarında oturup dolma yiyen biri varsa bilin anteplidir..antepli uzun yola dolmasız çıkmaz....(lahmacun da olabilir)
çalmak
ayrıyaten çalmak bişi sürmek anlamıda da kullanılır laaa şu gelene baaahh kafasına 1 kilo cöle çalmış zırto....
tahne
laa bunun şiresi az olmuşşş getire şoordan bepmezi...sabahları yenen tatlı recel gibi bişi susam yagı...
beyran
sabah namazından sonra vakit çıkmadn yenmeli yok yemedin yemedin vakit geçer....
min min durmak
birde min min oynatmak vardım o da bundan geliydir ulan kıran girmeyesice sabaatan beri benim mim mim oyndın...
çarşı iti
ne ağam çarşı iti gibim dolaşın ayağına boh bulaşacak bigön seenn
secaat 1500
bana göre tanım olarak entry yanlış benim bildiğim ne bu secaat övkelenme ağam gel hele şöle sakin ol demek(: