zaman: 70ler
yer: istanbul'da bi antepli öğrenci evi
günlerden bir gün gençler acıkırlar. canları da kuru fasulye vb. besinleri tüketmekten sıkılmıştır. antep style bir yimeg isterler. birinden fikir çıkar "la yoorum böön
yoğurtlu patata bişirsek nası olur ola?" bunun üzerine istanbul şartlarında yoğurtlu patates pişirilir. ama bişey eksiktir. uşaqlar kazana bakıp bakıp yimeen şeklini şemalini yoğurtlu patatese benzetemezler. düşünürler ney eksik ney eksik ola dey... bi de bakarlarkına o misgilim yimeg
haspirsiz galıg. gençlerden birisi "hele dışarı gediym bakıym
haspir bulurum
beki" diye dışarı çıkar. çıkış o çıkış. beklerler beklerler oğlan ortalıkda yoktur... 3 gün sonra kapı çalınır. genç dostumuz elinde haspirle dönmüştür. "
temam şimdik yiyebilirik işte" diyerekten içeri girer. ötekiler de "yoorum arhadaş necoldun sen? yimeg mi galıg ortada. yidik getti eyle" derler. peki bu 3gün genç dostumuz napmıştır? istanbulda mısır çarşısını filan dolaşmıştır. fakat haspir bulamamıştır.
ala yeri diyerekten otogara gitmiş ve antep otobosuna binip antebe gelmiştir. evine geldiğinde şuna benzer bir diyalog geçmiştir:
anne:
beiyg! oğlum nerden çıktın kele ne dadlı ettin de geldin. hoşgeldin
genç: anne evde
haspir var mı? yoğurtlu patatese gerek
anne: heye var da nedicin şimdi onu?
genç: hele acı bi iki
çimdik ganevize go da ver. acelem var
oğlan istanbul otobüsüne biner, evlerine geder ve gururnan elinde haspiriyle kapıy çalar...
*
zaman: 21. yüzyıl
yer: gene istanbul
bi gün bi antepli istanbuldadır. arkadaşlarına gerçek kebabı yidirime derdine düşmüştür. ama bi sorun vardır ki oldukça büyüktür: istanbulda adam akıllı et yoktur... antepli kişi antebe telefon açar kasabına et hazırlatır ve antepdeki bi tanıdığa haber verir: gasapda benim et var acı baa yolla onu
heerif... et kasaptan alınır, oğuzeli havaalanına kadar garada yolculuk yapar et. uçağın kargosuna verilir. 4-5 saat sonra antepdeki tanıdığa yine bir telefon gelir. telefonda istanbuldaki antepli kişi teşekkür etmekte, kebaplarını afiyetle yimiş olmak suretiyle sevinmekte ve istanbullu arkadaşlarının karşısında haklı övünç sahibi olmaktadır. bu olayda ilginç olan ne peki? o et, hallik dnaları,
küşleme parçalar nerdeyse ses hızına ulaşmıştır. işte antepoğlu bunu başarmıştır!
bunlar inanılması zor ama yimeg&antep ikilisi
* sözkonusu olunca gerçekleşmiş olaylardır. bence birinci olaydaki kahramanımıza gaziantep valiliği, il kültür müdürlüğü vb. kurumlar tarafından antep yimeglerinin inkişafında ve yaşatılamsında sarf ettiği çabalardan dolayı plaket verilmeliydi...