ayyy antebi gördüm, ne kadar güzel bi yermiş, yemekler şöyle güzel, insanlar böyle güzel, havası dünyada tek, dağı güzel tepesi güzel vs.. cümlesinin sonuna "hiç doğu gibi değil!!!" cümlesini mutlaka eklemeleri

doğunun nesi var, yunanistana, bulgaristana daha yakın olmak daha iyi insan olmayı, daha kültürlü, daha köklü olmayı mı gerektirir. bu nasıl komplekstir arkadaşım.
gerçi ben gendim daa güççükken seyle derdim: değil mi, ne kadar güzel, yemekler ayrı insanlar ayrı güzel vs...
sindi ayıktım, gıymet bilir oldum gendim artı söyle diyim anneeeceem:

cahal: *
ben: tabi ki öyle. ex oriente lux !!!
cahal: !!!!!
ben: işık doğudan yükselir...
cahal: !!!!!
ben: fransızca! hani batı dili yaaa o açıdan siz bilirsiniz diye *

ya da

cahal: vs.vs.
ben: aydınlanmanıza sevindim. geç olmuş ama iyi olmuş.
cahal:!!!!
ben: ama siz de yaşanacak yer diyip yerleşmeye kalkmayın her gelen kendi kültürünü ekleyip biraz daha dejenere ediyor *
cahal: !!!!

ya da

cahal: ... bize çok iyi davrandılar ... ama biraz kilolular gibi?
ben: sizi yerli sanmışlardır !!! benziyorsunuz!!! *

gün itibariyle alınan dandik dilbilim dersinde kendisi de gerenksiz olan hocanın
-neden istanbul lehçesi değil de gaziantep lehçesini resmi olarak kabul etmiyoruz sorusuna arka sırada oturan hayatımda ilk kez gördüğüm ne idüğü belirsiz hatunun:
- ayy çünkü anteplice iğreaaaanç çok kabaaa!! demesi!!!
gız nereli?
-iskenderun!
* * * * * *

servis tabağında sunulan pilavın hemen bitmesi.

edit: bu duruma aceyip isyan ediym.sulu yemeğin minimum 1/2 oranında pilav yapılması gerekir.bu tabuyu yıkmak isteym.ek olarak pilav herkese ayrı ayrı sunulsun.yav yok yanı o deel herkeşin önünde bi tabak sulu yemek amma pilav ortada.dadına vara vara 2 gaşık aliyn...lak...pilav bitiy...ala saa iş...tabaa ortadan al,pilav goy,öteelere de galsın dey laf sok...insanın yimee yarıda bırahası geliy.pilavsız olmazki.bence sulu yimeen yanında pilav deel,pilavın yanında sulu yimek verilmeli hem.bu gonuda da önemli ganıt ve ıspatlarım var.isteyen herkeşten her pilatformda tartışmaya hazırım.ayrıca devrime bizim evden başlayacam.bu gonuda hassasım.bütün pozitif enerjimi bir çırpıda sıyırıy bu durum yav.yaşanmaz beyle.

-misafirliğe gettiği yerde,icabeten sofradan tam doymadan kalkması
-kıyma kebabının mangaldayken dağılması
-fırından gelen balcan kebabının balcanının yanması.bigün fırından alıp gelmiştim kebabı,babam üstünde ki gazete kağdını kaldırdı,yanmıştı et le patlıcan ve hala o yüz ifadesini unutmam,dünyası yıkıldı adamın:)
-çok güzel ve zahmetli olan bir yemeğin içine ayçiçek yağı kullanılması
yine dedem ben babam bi yerde davetdeyiz
ev sahibi:buyrun ağam sofraya
dedem sofraya oturdu yanındayım
bi kaşık salladı ve sessizce kulağıma
*hayvaahh yorum,çiçek yağı koymuşlar,mundar etmişler miskilim yemeği...

antep şivesinin dizilerde rezil edilmesi

en mutsuz edici mutlak ki göçün haddinden fazla çoğalması,

dinlerken huzur, güven, neşe veren, 50 yaş üstü ammilerin sohbetlerinin yerini ne konuşulduğunu anlamadığım ve anlayamayacağım "köksüz" dillerin yükses sesli höyküntülerinin alması,

örf, adet, geleneklerin unutuluyor olması,

internette geziniyken "antepli_kürt" kimin taaf nicklere rastlanılması

...

lahmacını rulov edip yimek..
gözüüzü seviym acı şu lahmacını rulov etmeng..antepli bu nameti dörde gatlar yir..
------------------------
yetişen yeni nesilin,ben gonuşuykan pel pel bakıp "ayy ne dedin anlamadım"deyip depemin tasını attırmaları..
-yavrım anaang babang anteplimi?
+evet
-eyy sen nerelising o zaman,neen bellemeyng bu gonuşduklarımızı?
+ayy valla ben bilemiyorum
-kak guzzul guzzul gurt

istanbul'da ev arkadaşlarınızın "kanka lahmacun aldık." diye sevinçle gelmesi.o yediklerini lahmacun sanması.onların o yediklerini çok beğenmesi ama sizin sadece karnım doysun diye o lahmacunu yemeniz.ne biliym çok kötü oldum şimdi.

herif aaşam eve geliktir (deli kimi açtır) arvad ne yimee bişirdin deeyn sorar, arvadda balcan kebabı deer herifin azııın suyu ahar de getir deen arvada çıhışır arvadda daa fırında oolanı salda alsın gelsin der, buba oolanı salar açtır bekliydir istiydirkine hemen dürümün depesine vura neyse az kalıkdır fırından gelici yimek bi kaç dakgaya, o bi kaç dakga geçiy oolan gapıyı çaliy buba seviniy alaha geldi deey hayal ediy ekmeen gulandan goparık suyuna banıp sonada dürüm faslına geçici ahlında beyle tasarlı ki bu eylemide gerçekleştirmesi an meselesidir yapacaktırda kimse buna mani olamaz! olamaz da bi gariplik varr oolan geldi ama eşikte anasından fıslıy arvadda sufrayı yere koyuk mıtfaa getti gelmi, buba sesleni la tepsiyi getirinsene sesine yanıtda gelmiy heyrışalla diyi gendi gendine ama yimeende gelmesini istiy bi an evel ama gelmiiiy sona o gara haber geliy yiimeen yerine oolan giriy bubaa diiiy, buba neyle hanı yimek getirmedingmi deeyn soriiy, oolan yooh buba fırında bizim tepsiyi garıştırıklar yimek gayıp fırıncı hele bekleen getiren olursa yimeezi alın, anamda diyyki gavaltılık bişeyler hazırlansınmışmı yeen açsan?!

antepli ye göbene vurup "la yoorum acı zayıflasana" denmesi
antepli bunun üzerine göbeğiyle şöyle söyleşir, göbeni avucuna alıp "baboş ne dey bunnar, canıng ne istiy söyle bakalım"

antepliyi mutsuz eden şeyler

* sahreye giderken eti evde unutmak

* büyük iştahla fıstık yerken arada bir fıstıın fos çıkması
* söörmenin tohumlu çıkması.

yuvalamaya çorba denmesı
yoğurdun pişirirken kesilmesi
sahrede dayım oturduğu yerin önceden gapılması
procede park alanı görünürken höd dağı kimi apartmanın gözünün urguna dikilmesi
başka şehre gittiğinde dişine göre yiyecek bi şey bulamaması
antep peyniri rezervinin kışın ortası olmadan bitmesi
gelinin suratının sallanması
damadın işlerinin açılmaması
bilmem kaçıncı kızdan sonra hala oğlan çocuğunu bulamaması
ama ille de yuvalamaya çorba denmesı

antep dışında antepliyi taklit etmeye çalışan insaların iğrenç bir biçimde 'eğeeemmmmm nassssan' demesi.

bir antepli olarak beni mutsuz eden şeyleri sayayım, siz de mutsuz olun:
-taşdan yapılmış, dış kapıdan içeri girince geniş bir hayatın sizi karşıladığı eski antep evlerinin teker teker yokedilip, yerine bir estetik mucizesi, bir türk şaheseri (!) olan kare prizma ya da dikdörtgenler prizması şeklindeki çok katlı adına partman denilen mağaraların yapılması
-belediye başkanlarının açgözlü akrabalarına ve kendilerine maddi çıkar sağlamak için yaptıkları, dünyada bu şekliyle örneği olmayan ve şehrin dokusunu hallaç pamuğu gibi atan o kötü battı çıktılar.
-alleben deresinin iki yanına beton dökülerek elde edilen alleben kanalı.
-kavaklık'ın google earth'den baktığınızda da gördüğünüz zavallılığı (40 yıl önceki durumunu başka bir seansta anlatırım).
-karadenizlilerin herşeyin hamsilisini yapmaları gibi bizim antepliler de herşeye fıstık katmaya başladılar. arkadaşlar fıstık kebapla gitmiyor, fıstığın o özgün tadı ateşle, ısıyla kayboluyor. baklava, fıstık ezmesi, sucuk, kadayıf vs. gibi tatlılar dışında fıstığın kullanılması beni mutsuz ediyor.
-hormonlu, tarım ilacı bulaşmış, hepsi birbirine benzeyen ısrail domateslerini istemiyoruk. bize kendi temetoslarımızı geri versinler aaam! alsınlar genetiğiyle oynanmış temetoslarını, balcanlarını....!!!
-dımışkı ve hömüsü üzümlerini artık eskisi kadar bol bulamamak.
-şişe saplayıp kebabını yaptığımız ve çıkla çıkla yediğimiz kemenin sosyete yemeği haline gelmesi!!

-

- yeen bişen mumbar dolmasının deşilik gibi görünmesi.
- antep fısdıına çam fısdıı denmesi.
- bazar günü bazi fırınlarin kapalı olması.

anteb hakkında ote beri gonuşan platonik aşgı..

doktorun antepliye eti,küfteyi,datlıyı yasaklaması

antepli olmayanların anteb ağzını taklit etmeye çalışırken, yöörüm, rafiim gibi çakma anteb ağzı uygulamaları... * * *
eyi bi yemek yapılmış, sofriya gelmişken zırt diye bi işin çıkmasıyla gözünün bahıp ganının içine agması... yav ağliya ağliye gedersin nerdeyse yav.. allah başa vermiye yoorum...

bazar günü havanın açık oluk ööle saatine dorgu bozması** **