antep nostaljileri

=ben ortaokulda iken bir öğretmenimiz sınıfımızdan birkaç kızı orkide pastanesinin üst katında oturdukları için fırçalayıp tokat atmıştı pastaneye sadece pasta yada dondurma almak için gidilir girişte çarçabuk alışveriş yapılır çıkılırdı üst katta oturanlara iyi gözle bakılmazdı.
=dışarıda yemek yemek bizim için sadece zeytinli ılıcasına giderken seç tesislerinde mercimekli çorba içmekti yılda birdi ve çok lükstü
=ilk kez üniversitedeyken dışarda yemek yemeğe gittiğimde hemen içeceğime ilaç atıp beni kaçırırlar sanmıştım ödüm patlayarak ilk hamburgerimi yedim*
=lise sondayken belediye otobüsünda bir kadın evimizin yerini sormuştu annem hiç tanımadığımız bu kadına hemen tarif etmişti randevulaştık vede o kadın hiç tanımadığı bir eve düğürcü geldi
=annemlerin zamanında bu mahallede kız var mı diye kadınlar düğürcü gezermiş gösterilen evin kapısını çalarlarmış
=annem yeni gelinken evin kapısı on gün bir ay kadar falan kapanmazmış gelin tüm gün gelinlikle gezer gelen misafirlere ikramlar yapılır gelin evi gezdirilirmiş.geleni tanıyıp tanımamaları sorun değilmiş.
(bkz: düğürcü gezmek)
ah ah eskiden allebenin kenarında ne marıl yetişirdi alır da yiye yiye gavakla doğru gezmeye giderdik
tabahanada emin dede diye bir yer var şindiki ondört şehitlerin olduğu meydan oarada koca koca çınarlar vardı kış geldimi dayımlarla akşamları giidip orada kuş (zevzir) vururduk dogan ammioğlunun bir plastik ayakkabı pavlikesi vardı oranın bekçisi çatıya daş düşerse hepimizi guvalardı çok güzel günlerdi o günler.
eskiden antepte fuar açılırdı ,fuar antep müzesinin karşı tarafına düşerdi hatta tam karşısında lunapark vardı ..80'li 90'lı yıllardaydı yanlış hatırlamıyorsam...havuzun ortasında konserler olurdu,o zamanın en ünlü şarkıcıları gelirdi ,standlar açılırdı,fuarda her türlü eşyayı bulmak mümkün olurdu.(hediyelik,giyim,gıda,oyuncak,temizlik vs.)fuara genellikle cumartesi akşamları bütün aile toplanıp öyle gidilirdi..erken saatlerde gidilip şarkıcıyı yakından görmek için en önden yer tutulurdu...konser saatine kadar fuar gezilir yemekler yenirdi,sonra konser dinlenilir ve gecenin sonuda lunaparka geçilirdi.çarpışan arabaya,imamın kayığına ,balerine ve dönme dolaba binerdi büyükler,bizim gibi küçüklerde atlı karınca ve küçük zincirle yetinirdi..lunaparkta büyük bir kamyonun içinde kutu kutu oyunu oynanırdı..yarışmayı yapan sunucu boş alana bir ütü,üstüne mini fırın,al üstüne birde tv,birde halı diyerek hediyeleri sıralar yarışmacı olan kişi ise kutusunda büyük ödülün olduğunu sanıp verilen hediyeleri almaz kutusuna gider ve tırnak makası ,maşa,masa örtüsü gibi uyduruk hediyelerle hüsrana uğrardı.lunaparkın içinde halka atma oyunu vardı birde , 3 halkayı aynı yere geçirenlere bi paket malbora sigara verilirdi,sloganıda 3 halka bi malboraydı yanılmıyorsam. hatta biz ailecek gecenin sonunda mutlaka yürüyerek yeşilsuyun ordaki cicim pastanesine giderdik dondurma ve yaş pasta yemeye.çok güzel günlerdi ,bizler büyüdük büyü bozuldu sanki keşke zamanı geriye alabilsek.
aha yeri bidene de ben yazıym barim. evvelden dayı ahmet ağa okulunun yanında (bkz: dayı ahmet ağa) şehit adem yavuz orta okulu vardı. ozaman birde orta okul olayı vardı tabi gençler bilemeyebilirler. sonra bu okul boşaltıldı yıkıldı uzun süre otopark olarak hizmet verdi. şimdilerdeyse mezunu olduğum dayı ahmet ağa ilköğretim okuluda yıkıldı maalesef. yerine miskilim park yaptılar ama kıymetini de bilen yok.
eskiden otobüslerin son durağı binevlerdi sonrasında ev yoktu
eblehandan akyola giden yolun solunda bahçeli evler vardı ya tamamı yada bahçeleri yıkıldı
akyolda bakkal sait amca vardı *
70 li yıllarda trahom hastanesine gitmek.
sadece karşıyakada 4-5 trahom hastanesi varmış ve herkes
haftada 3-4 kez gidip gözüne ilaç damlattırırmış.
küçük sigortanın orada bir dayı vardı hemen kapısının karşısında yayık ayran satardı beyaz bir arabada.
şimdilerde alaybey camiinin olduğu yerde tam yolun ortasında duran saat eskiden cengiz topel ilkokulu'nun karşısındaki yol ayrımın ortasında (şehreküstü cd.) dururdu. niçin oradan söküp, alaybey'e taşıdılar, taşıdılarsa hala neden çalışmıyor bir türlü anlamadım. keşke eski yerindeyken çekilmiş bir fotografı olsa da birez nostalci yaşasak.
eskiden sohakta bilhassa ilkokulların önünde eşki satılırdı. leblebili eşki, naneli eşki... leblebili eşki leblebi tozuynan leymun duzundan yapılırdı hatta içine birez gırmızı toz biber de atardı bazısı. naneli eşki de nane, gırmızı biber, duz ve leymun duzundan yapılırdı. bu eşkileri güççük naylon poşetçiklere goyup çok cüzi bir paraya (mesela şimdinin 25 kuruşu gibi) satarlardı. okulların önünde başka satıcılar da olurdu. mesela eskimocu, elmalı şekerci, garsambaççı, darıcı, şam datlıcı...
eskiden nohut dürümünün içine şimdiki gibi patates gızartması falan gomazlardı. nohut dürümünü de yozlaştırdılar heerif!! nohut dürümüne damatesnen yeşil piybaz atıcın. gerçi şindilerde damates bahalı diye onu da gomuyla, nerde o bazar yeri dürümcüsü..
eskiden maarrif kavşağında keyvanbeyin binasının üstünde yüzlük ampullerden oluşan büyük bir kayan yazı panosu vardı. çocukluğumda çok dikkatimi çekerdi
esgiden herkeşin pisgileti yoktu.( şimdi zibil kimi) okulların önünde bi de tren yolunun ordahı top sahasının oldoo yerde ( şimdi, saha da yog) parıynan piskilete binerik turu bilmem gaç kaada. bir çog uşag pisgilete binmeyi bunnarda örgendi.
esgiden ben küçükken hep pastaneler modaydı, abilerimiz, ablalarımız buluşmaya giderken pastaneye giderlerdi bende peşine takılırdım pasta yimeye şimdi her yerde zibil kimi cafe gaynıy
70'e kadar naylon arabayla ayakları sallıya sallıya gonu gomşu toplanıp dürbeke çala çala sahreye getmek...
* evelden marıl tarlasıydı buralar hep..bohlu aharnan sularlardı onnarı..yeen datlı olurdu eerif..
*düzdepi ye hafdada bir gün naylon leennere yama yapan bi adam gelirdi.mangalın içinde top lasdiini eridir yıryılan leenneri evel diker sonada üsdüne mangalda eridip hamır gıvamına getirdii lasdiii yapışdırıdı
*bir de gene hafdada bir gün maalleye çerhcı gelirdi avratlar ellerinde pıçahlardan sıraya girellerdi pıçahlarını biletmek uçun.
*bıızzzzzt diye ses çıharan bmc austin marha çöp gamyonnarı vardı bunnarda hidrolik pres sisdemi falan olmadıından çöp gamyonu altı yeddi sohah beri geldimmi gohusundan evde durulmazdı
*kövün tek beton zemini olan ohulun bahçasında bilya arabası yapar sürerdik
*telden araba yapardıh
*yarım metre hortumu arıya bir dal guyup birleşdirir tengşek yapardıh sebahden aaşamaçah ondan eylenirdik.
*motorun arha lasdiinin içine girip kövün höyyünüden birbirimizi tuvarlar golumuzu bacaamızı gırardıh.,
*ohulda bütün simit almıya parası olmadıı uçun yarım simit alan talebeler vardı
*dükkannara damacanadan suy alma adedi olmadıından mütercim asımdahı havuzun yanındahı musluun başında elimizde mavı termuslardan sıra beklerdik
eskiden lunaparka biz pek gedemezdik mahalleye dönme dolap arabası gelirdi ama öyle hergün deel.umutla beklerdik gelincede anam baga para vermezdi.uşaklar biner dönmeye başlarlardı.dönme dolabcı amceye çok gızardım boşluk olurdu ama oturtmazdı beni.
  • /
  • 3
izmir escort gaziantep escort kayseri escort maltepe escort denizli escort bursa escort gaziantep escort mecidiyeköy escort beylikdüzü escort marmaris escort beylikdüzü escort esenyurt escort beşiktaş escort bodrum escort sakarya escort