antep'i cahil gören çok medeni batı insanımız, antepli öyle önyargısız ve temizdir ki, insanları bulundukları coğrafi konumla değil, taşıdıkları ruh ve insancıl yönleriyle değerlendirir ve öyle kabul eder... bu durumda kimin cehaletini konuşmamız gerektiğini buyrun siz yorumlayın ...
bu kadar birbirini yeni tanıyan insanın, nasıl bu kadar uyumlu ve mükemmel eğlendiğini merak ettiğim zirvedir.. antepimin mükemmel manzarası, halfelerin tüm güzellikleri, balcan kebabının ve künefenin tüm ihtişamıyla geçirilmiş , en güzel zirvelerden biri olmuştur.. tudaylıdaki ciğer zirvesini bile aşmıştır yani o derece *
babamla dostluklarından dolayı tanışma şansına sahip olduğum, yeri dolmayacak bir aşık... ustamın da dediği gibi hiç bir zaman antep'ten kopamamıştır, allah rahmet eylesin...
hem samimi tavırlarıyla, hem profesyonel duruşlarıyla, hem kimsenin bilemediği doğal güzellikleri ivik ivik bilmeleriyle * gerçekten antep'in yüz akı bir klüp.
dükkanları babamın dükkanıyla karşı karşıyaydı, rahmetli şu yaşıma kadar gördüğüm en şirin tombul amcaydı, nur içinde yatsın, tüm kardeşlerimi elden geçirmişti *
saolasın usta. sizin miss kimin dadı olan entrylerinizi okumak daha zevkli... * biraz entry özürlü olabilirim ama, yakından takip ediyorum sizi ...
hayırlı ramazanlar diliyorum...
tanıdığınız sadece birkaç gurbetçiyle böyle bir genelleme yapmanız doğru değil, birçoğu maddi imkansızlıklar yüzünden ekmeğini çıkarmak için gitmiş, ve bir yıl boyunca antep'e gelmenin hesabını yapmaktadır. buraya gelmekteki amaçları tatil olsa çok rahat ve çok daha ucuz bi şekilde hem avrupada hem türkiye'de tatil imkanları mevcut.. ben antepten nefret eden alamancı (!) görmedim, en azından benim bildiklerim ölümüne seviyor.. buraya gelip alışveriş yapmaları da neden rahatsız ediyor ki, biz de şehirdışına çıktığımızda ilk olarak çarşısına gidiyoruz, bunda garipsenecek ne var anlamadım... bu kadar acımasız eleştiriyi kişiselleştiriyorsunuz madem, genelleştirmeyelim lütfen...
mozaiklerin bulunduğu yeri temsil ederek sergilenmesi, daha mantıklı ve daha gerçekçi geliyor bana.. örneğin rumkale yakınındaki zeugmayı ziyarete gittiğimizde sadece boş arazi görmek bişey ifade etmiyor, orjinal bi şekilde mozaikler belki bir müze yapılarak yerinde sergilenseydi yani tam fırat manzarasında çok daha şık olurdu kanaatindeyim. niziplilerin haklı olduğunu düşünüyorum..
gözlerin bir pissiğin çemkirmesi gibi haşin ve nankör
ellerin bir hallik gibi uysal ve beyaz
ve sen yaramaz bir uşak gibi umarsız, ayarsız
ve ben masim bir yuvalama habbesi gibi, kalabalık içinde yapayalıız...
önce, kısa ama bir şiddetli şok, ardından mantıklı ol yoorum deyn daha da dikkatli inceleme, peşinden yüzümdeki gerzek gülümsemeye neden olan şaka şeysi... **
ilk sözlüğü keşfettiğimde açıkçası sadece uzaktan izlemeyi planlıyordum, çok girişken olmadığımdan kaynaklı sanırım. defalarca zirvelere katılmak içimden geçmesine rağmen - hatta bi kere de yanılmıyorsam nostalji kafeydi, oraya kadar gitmeme rağmen, ki o mesele hayli detaylıdır - bir türlü kısmet olmadı. nihayet tudyalı konak'daki zirveye katılabildim, gerçi bunda ciğer kebabının güccücük faktörünü az da olsa mevzu bahis etmem gerekiyor .. herkes sanki olağan görüşmelerimizden birini gerçekleştiriyoruz tadında, çok samimiydi. açıkçası çok çok güzel bir ortamdı. sicef iyi ki ben de sizi tanıdım, canım ciğerimsiniz.. hele de sözlüğün nezdinde şahsın için söylenecek çok şey var, yüzün gibi aydınlık ruhun, o güzelim sesin, dostluğun... çok teşekkür ederim...