locca dorian lamia gibi ciks mekanlara giden antepliler
evel zaman antep'teyim,o mekanlardan birinin önüne araba parkediyor, çok şık bir kadın ve yine aynı özenle hazırlanmış çocukları indi. kadının ağzından şu cümleler döküldü :
-saameeett, ceanım akhıllı durursaaz sizi maekdanılda götürücüm ha...yeriyn acı ben de gahve içicim..
sonuç olarak antepli her yerde anteplidir, locca mokka bağlamaz..
antepin efsane öğretmenleri
esas bir de lebize yüksel başkonuş vardır.bir dönem akyol ılköğretim okulu'nun müdürlüğünü yapmıştı,sonrasında antep lisesi'nde edebiyat öğretmenliğimizi yaptı.gözümüzü öyle korkuttular ki ilk başlarda derslerine girmemek için bütün devamsızlıklarımızı kullandık,baktık olmayacak,tüm sosyal faaliyetlerde bulunmaya çalıştık.gene olmadı,mecburen derse girdik.çok disiplinli ve atatürkçü,cumhuriyetçi bir kadındı,defterlerimizde türk olduğunun sembolü olan geçliğe hitabe,nutuk,ıstiklal marşı,atatürk resmi,hepsinin sırasıyla giriş kısmında olmasını isterdi,en ufak buruşukluk görsün,kalemiyle sayfayı yarardı.aynı zamanda yazlıktan komşumuzdu ve annemlerin de eski ahbabıydı (mış daha doğrusu,tabi ben mezun olduktan sonra öğrendim). o kadar sempatik,güleryüzlü,esprili konuşuyordu ki,okuldaki öğretmenimizden eser yoktu...şimdi iyi ki onun öğrencisi olmuşum diyorum,bana öğrettiği herşeyi son noktasına kadar kullanıyor ve her seferinde onu anıyorum.
anteplice hayvan isimleri
bohumun çahıldaa
insan dışkısının, kabız olma halinden dolayı küçük parçalar halinde ve sert sert çıkmasıdır.muhtemelen çakıl taşına benzediği için bu adı almıştır.
antepte hasta tedavisi
caadi denilen, 8-10 adet çiçeğin suyunun çıkarılması ve bunun kurutulmuş şeklinin hap haline getirilerek her türlü hastalığa karşı yutarak kullanılması yolu ile sağlanan bir tedavi yöntemi de vardır.karnı ağrıyana,başı ağrıyana,kaşınana...bilumum yerlere kullanılabilir.
avrad aba
avratların gendi arelerinde gonuştuğu herşeye garışıp müdaale eden gişi..
1.avrat : -gız hattuç,acı mözeyen gile gedek sabaa..gızı everici,ceyiz görek,iki iş dutak, ayıp tama..
2 avrat: -he anam,yazzık o gız okuydu,ne anlamalı ceyizden,model alak da gedek anam..
avradaba: - anam ne uğraşıysıız,getsingler alsınlar pasajdan çeşit çeşit,deezem gilin gelinine de eyle ediklerdi..gözüüze yazzık..
1.avrat: - ey heerif sen de,sağa ne gereee var..? (gaş göz eder komşu avradın yanında hös eyle etme anlamında..)
2.avrat: - (fısırdar) anam senin herif de avradaba mı ney?..! (kikirdeşilir)
anarya gitmek
abim arabayı garaja parketmeye çalışırken,üst kattan sarkan komşu oğlumuzun ''angarryaa yap angarrya..! '' dediği ve benim abime tercüme edemediğim kelime..
viccaa
bu kelime ağıza göre değişebileceği gibi bazı kesimlerde de sıcaaa olarak da kullanılmaktadır. geberesice,ölmeyesice..vb gibi kelimelerin söylenen kişice yerine uygun olanının getirilmesi gibi bir misyonu vardır.
-gıızzz...de kak da eşiklikten leğençeyi getir,çamaşır yuğak..
-amaann..oğlanın altını değişicim ana,az bekle.
-sıcaaa ya..!! (burada yerinden kalkamayasıca gibi bir anlamda kullanılmıştır.)
nohut dürümü
akyol'da (o zamanın en havai okulu) okuyan kardeşlerimin, fakir ve köhne buldukları dayı ahmet ağa ılkokulu'nda okuyan bana karşı kullandıkları sinir bozucu cümlenin içinde geçen yemek adı.
-usdaaa...bi nohut dürümü çek,piiibazlı ossun..!!
burunsuz
bunun bi de ''burunsuz gulaksız'' diye pekiştirmesi vardır..
bir eve vakitli vakitsiz gelenlerin ardından dedikodu edilir:
-anam bunnarda da heç burun gulak yokmuş, yıraağğ ola keleee..
antep hamamlari
güççükken anam aplamla beni zornan götürüydü...abavv...nası bi eziyyet ki sorma..bi de güççücük uşak o gaymelere emanet edilir mi,derim yüzülücü diye nassı da gorkardım.avrat golumu kendine çekip keselediğinde elim göğsüne değici diye şekilden şekile giriydim.tabi değmemesi mümkün deel bacım,taa göbeğeneçe...o gorkuyla 15 sene hamam gapısı çalmadım,şimdi de spa diye gendimiz gediyk iyi mi..
kabul
annemin okuldan geldiğimde hangi dairede olduğunu söylemesiyle güzel başlayan günümdür benim.''gızım sen okuldan geldin,yi yii..'' diye tabağıma doldurulan mahlepli,cevizli kuru pastalardır,etimeke sürülmüş muhammaradır,zeytinyağlı yaprak sarmasıdır..yok deyzesi,çay içmezlere inat içilen 3 bardak çaydır..ayıp şeyler konuşulduğunda anneyle gözgöze gelmeler,dudak ısırmalar,içeri odaya ayuş gilin gızıynan oynamaya zorlamadır.güzeldir..
antep deyimleri
arvat var hacivat var
(iyi hanım var,marifetli,becerikli; kötü hanım var hacivat gibi manasında)