esas bir de lebize yüksel başkonuş vardır.bir dönem akyol ılköğretim okulu'nun müdürlüğünü yapmıştı,sonrasında antep lisesi'nde edebiyat öğretmenliğimizi yaptı.gözümüzü öyle korkuttular ki ilk başlarda derslerine girmemek için bütün devamsızlıklarımızı kullandık,baktık olmayacak,tüm sosyal faaliyetlerde bulunmaya çalıştık.gene olmadı,mecburen derse girdik.çok disiplinli ve atatürkçü,cumhuriyetçi bir kadındı,defterlerimizde türk olduğunun sembolü olan geçliğe hitabe,nutuk,ıstiklal marşı,atatürk resmi,hepsinin sırasıyla giriş kısmında olmasını isterdi,en ufak buruşukluk görsün,kalemiyle sayfayı yarardı.aynı zamanda yazlıktan komşumuzdu ve annemlerin de eski ahbabıydı (mış daha doğrusu,tabi ben mezun olduktan sonra öğrendim). o kadar sempatik,güleryüzlü,esprili konuşuyordu ki,okuldaki öğretmenimizden eser yoktu...şimdi iyi ki onun öğrencisi olmuşum diyorum,bana öğrettiği herşeyi son noktasına kadar kullanıyor ve her seferinde onu anıyorum.