it gomlar kimi gomlamak
yaramazlık yapan uşakları tehdit hanee.
iraet ahıllı duruysaaz durun yoosam sizi it gomlar kimi gomlarım haa
dangil duzen olmak
işlerin karmaşık hal alması
yav bi ev daşıdık herşeyimiz dangıl düzen oldu daa.
bok boaazıyn ardına düşme
olur olmaz yerde yemek yiyen uşaklarına antepli anaların ikaz hanee
cıvık
işyerinde aaşama sizin evde ne bişici maaabeti yapıyk
ben-bizinkiler böön patata cıvıı bişiriymiş.
dışarılı iş arhadaşımın gözleri faldaşı kimi ayrıldı ne ne ne pişiriceklermiş
ben-patata cıvıı
on senedeen fazla oldu bu maabbete, dışarılı arhadaşım her yimek konuşuo oldoonda bana dönüp
-patata cuvvoo mu yiyceez dey
iti an dasi eline al
istenmeyen kişilerin ansızın çıkıp gelmesi durumunda söylenen deyim.
iti an deynee eline al versiyonu da kullanılır.
antepteki ilginç soyisimler
etyimez
şöhmelioğlu
katırcı
boncuk
tabanıyasdı
tümtüm
muafik
uygun, özellikle fiyat uygunluğunu ifade ederken kullanılır.
-heç deme anam irbeemlide bi dayre bulduk fiyeti de yeen muafık amma parayı çıhışdıramıyk neynemeli.
allah saabine yardım eyliye
genellikle akıl noksanlığı başta olmak üzere çeşitli engellilerle karşılaşan anteplilerin duası.
amanıın burç kimide bubayiğitmiş kelee, allah saabine yerdım eyliye.
antep in efsane eczacıları
balıklıda istanbul eczanesi vardı. fatma girik in ezo gelin filminde bir sahnede çıkmasıyla epey sansasyon yapıkdı.
yah cekmek olayinin olusum sebepleri nelerdir
ya hu kelimesinin antepçesi olması kuvvetle muhtemel.
aşık yunus un dizelerinden:
su dibinde mahi ile sahralarda ahu ile
abdal olup ya-hu ile çağırayım mevlam
yoort yapışganı
ohuldayken özellikle elişi iresim derslerinde kitap ciltleme ödevinde cilt bezi, mukavvaynan bilaber istenen maazeme. aslında marangozların doğramaları birbirine tuddururhan kullandıkları beyaz tutkal.
sumakli maktaa
ilkohul talebesiyken bubam goltoomun altına günnük gasdeleri sıhışdırır, ben de hürrüyet, milliyet, tercüman, son havadis, saklambaç, kelebek günaydın deyn baara baara sumaaklı maktaadahı tamircilere satardım.
mamed
adım olur gendileri; mamed...
kuşcu bazarı
daha esgiden yıhılan halın beri köşesinde altınşiş lovantasının önünde satallardı el arabalarının üstünde. bazen tavıklara ölet geldinen çoğalır ve ucuzlardı. tavıkların ayaa bağlı olur aazlarından sel ahardı bazısıda can çekişir orda ölürdü.nasıl maademiz alırdı o tavıkları kesip yimeyi anlayamazdım.
poturafin arabi
saçaklı imam hatibin yanında foto ateş vardı, düven gonşumuzdu. düveninde kontupilaknan bölünmüş bi yer vardı. garannık oda derdi oruya. poturafları orda banyo tap ederdi. bi dene lubitel marha pouturaf mekinesi vardı. üstten bakmalı. onnan çekerdi poturafları. vesihalıklar bi haftada anca çıhardı. yeende özenmezdi rütuş etmezdi poturafları bi taaef çıhardı adamların suratı. bazi müşdereler bu been deelim diye ehtiraz eder poturafı almazdı. amma foto ateş uyanıkdı parıyı peşin alırdı.şindi 5 dakka soona alıyn vesihalıkları heminde rütuşlu. nerdeeen neriye.
tarla camir
kadınların özel günlerini ima eden şirfeli hanek.
-ne o la hösün dün gece dombalak mı aşıksın neediksin saçın parıl parıl parlıy
-yok aağam yok ne domlaa bi kaç gündür tarla çamır mahrimik.
anıştırmak
ima etmek, dolaylı olarak hatırlatmak.
-ya şu mamede borç verdik heeç o tarafdan olmey unudukmu needik.
-yavaşda ben gendine bi anışdırıym, yuhalık etmesin.
allen gars olmak
karmakarışık hale gelmek.
la buralıın halı ney beyle, iki dakka dışarı çıkdık allen gars ediksiiiz ortalıı daa, tu sizin suratıızaa
tebdil taal olmak
değişmek.
la yorum, şeyle geri ardima bahiiiymda her şey tebdil taal oldu deeeeşdi yav, bahdeniz deeşdi maydanoz oldu, şalvar deeeşdi, pontur oldu, ahlaaan yerini etik, külün yerini matik aldi çoban dürümünün adi fest fuut oldu, velhasil deeeşdi de, deeşdi
hocaya getmek
saçaklı camısında piri fani bi maamıt hoca vardı ırahmatlık. yazın hocıya gederdik saçaklı camısının son cümaat mahallinde ohudurdu bizi. camının hayadında da hayir ağaçları vardı. teneffüslerde hayirleri goparır yirdik. elifden ebcede geçdimiz bille halfeler cüz çentelerini topuz yapar ebcedi ohudumuz anda ebceeeed hoca gulamı berk çeeek deyn topuzlarnan gufamıza vurullardı. kurane geçdimizdede şeker alır bütün hocuya gelen uşaklara daadırdık. şindi şeker deel piskilet, bilgisayar neyim filan veriylermiş kurane geçen uşaklara herşey deeşdi tebdil taal oldu yoorum.