heç halım yok
ia ile :"hiç halim,mecalim,gücüm,kuvvetim yok" anlamında sarf edilen bi deyimdir.ki bu deyimin işin içine "köfte,patlıcan kebabı,lahmacun,kabul gezmesi,kapı önünde laflamak,alışverişe,pazara gitmek " söz konusu olduğunda kendini 5 saniye içinde yok ettiği bilimsel olarak kanıtlanmıştır.
zaar
kişi kendi cümlesinde kendi fikrini söylediğinden "sanırım,zannımca,bence" anlamını daha çok içerir..
- zaar o da duyuk ki,aşama bize geley..
-yimeğin aldını yakık zaar,bi goku geliyy içerden.
nar cibii
babamın televiyonda acayip giyinmiş metroseküsel erkekleri gördüğü zaman dediği "tam nar cubukluk bu" deyiminin içinde geçer."ananda erkek oğlum var diye seviniydir" cümlesinde akabinde sarf edilir.
anteplinin herseye camasir suyu gatmasi
ne kadar fena da koksa,temizliğin hijyenin kokusudur.bi eve girdiğinizde taa kapıdan başlıyosa bu koku,ya ev sahibi hijyen delisi,ya müsrif biri ya da antepli'dir.
birinin antepli olduğu nasıl anlaşılır
lokantalarda yediği acısız ve salçasız yemeklerden şikayetçi biri varsa antepli'dir.
masaya oturur oturmaz,kırmızı biber var mı diye soran antepli'dir.
ekmeğe nutella yerine salça sürüp yemek
yemek araları abur cuburumuzdu,yarım ekmek yenirdi maşallah,nasıl bi abur cubursa artık :)
yaralı barmaa işemek
bilinir ki ürik asit olan idrar gereksiz olduğu için dışarı atılır.kendisi için gereksiz olan,yorumlayacağı,zaten olması gereken bir şeyi başkasının iyiliği için kullanmaz,o kadar bencillerdir,üşengeçlerdir.
komşu:az margetee gideymişin,geliygen yağ al bize de yivrumm..
çocuk:o reyona uğramayacağım teyze ben
komşu:yaralı barmağaa işeeme zaten kurban..
sirinnar fm
antep mersin arası çeken fazla radyo bulamayınca dinlemek zorunda olduğumuz,hafif tatlı sesli bi bayanın "şirinnar fm" deyip içimizi yumuşattığı,kendi çapında çalan söyleyen bi radyo istasyonu...
siradi gecdingde mi guluyng
"aman hele dur,sanki zor bi iş hallettikde,mutlu olduk,boş bol gülüyokk" deyip,"bugün çok güldük,kesin ağlayacağız" teoremini de bi yandan çürütmek için olayı bir an önce durdurma sözleridir.
pambıklı şeker
kocaman görünümüyle kandıran,ele alınınca da hemen dağılan yine de insanı manevi anlamda şekerli bişeyler yemiş olmanın tatminini veren kandırmaca yün yumağıdır..
kelle paça
dışarıdan kuru kafalara bakıldığında katliam yapıldığı sanılan ama önündeki kuyruk ve bıyıklardaki yalanma görüldüğünde (acaba yamyamlar mı? sorusu da dahil olmak üzere) bu fikirden vazgeçilen,kokusuyla,hele de sarımsağı ile baş döndüren bir tattır kendileri.önceden fakirlik yüzünden koyunun her yerinin değerlendiriliği ve yenildiği (biliyosunuz ayağı,kulağı,bilimum yerleri de dahil) ,varılan tat sayesinde de tekerleğin icadı kadar insanı mutlu eden bi gelişmedir...
vejeteryan
antepliler'in hiç bi zaman anlayamıyacağı,"bu nasıl olur yaa,insan böyle nasıl yaşar,yazık başına küçükken ne gelmiş bunun,gavur özentisi herhal" gibi sorulala kafa yorsa da,önerilen ve yenilen yemekler söylenildiğinde "bunlar yemekten önce mi sonra mı yenecek" gibi yine kafasında soru fırtınası oluşturacak,galaksilerin kara deliğine atılması gereken bi kelime-i zattır....