sanat okulu deel de saçaklı diyek biz şuna. bütün saçaklı mahallesi eskiden mezarlıkmış. hatta taa karakabir de içinde kalmak şartıyla. tabii bir tek (bkz: karakabir) yerinde duruy.
birde efsane olmayıp gerçek olan şeyle bişey var:
şimdiki öğretmenevinin olduğu kavşakta eskiden bir hamam varmış. hatta bu hamamın halen yolun altında olduğu (tam kavşağın altı, yani dilmes - (bkz: nil kahvesi) ve (bkz: öğretmenevi) üçgeni içinde kalan bölge. öğretmenevinin caddeye bakan balkonunda atatürk'ün halka hitaben konuşma yaptığı yazılıdır. atatürk o balkondan halka konuşurken, o balkonun (bkz: naaden) yüksekte oldoonu düşünün artık.
eskiden otoban henüz faaliyete geçmemişken başpınardan gelinirdi. ılk göze çarpan bina oba makarna fabrikasıydı. sonra yıldız iplikin önünden geçilerek dülükbabaya varılırdı.
birgün yabancı adamın biri pazar günü otobüsle antebe gelirken dülükbabadan geçerlerken dülükbabanın üstündeki dumanları görüp "itfaiyeye haber verin çabuk, orman yanıyor" demiş. halbusi ne bilsin maasim, dülükde bizim antepliler kebap yelley, dumanlarda onun dumanı. hakkat heç dikkat etteez mi bilmeym, pazar günleri dülöön üstünde yangın varmış kimi dumanlar oluy hep. :)
köken olarak yufka kelimesinin antepçe söylenen şeklidir. ancak anteplicede manası, (yufka gibi) ince anlamında değil; gereksiz, işe yaramaz anlamında kullanılır.
caarlag kelimesinin esası, ciğer ile hırtlak (gırtlak) kelimelerinin karışımından elde edilmiş olmasıdır. genel olarak ilk akla gelen ciğer kebabıdır. oysa tüm sakatat (ciğer, yürek, böbrek, dalak v.s. ) çeşitlerinin genel adıdır caartlak ya da caartlag kebabı.
anteplinin biri nasıl olduysa hollywooda gezmeye gitmiş. derken, bi de denize giriym, yüzüym demiş. neyse bizimki yüzerken, tam o sırada jaws filmini çekiylermiş.
jaws gelip bizimkinin ayaana deymiş. bizimki depik savırıp dönüp şeyle demiş:
- de goda get nalet hayvan, çimiyk şurda.
sözün aslı: "güneş battı, meneş getti" şeklindedir.
uzun çarşı civarında eskiden meneş isminde bir ermeni pavyon gadını yaşeymış. aaşamları gadın işe gederken, uzun çarşı esnafının arasından geçip gettee için, esnaflar "yering, güneş battı meneş getti" dey düvenlerinin darabalarını basar hepsi de pavyona meneş'i seyretmeye gederlermiş. bu hanek de o zamandan galmadır.
sözün aslı: "güneş battı, meneş getti" şeklindedir.
uzun çarşı civarında eskiden meneş isminde bir ermeni pavyon gadını yaşeymış. aaşamları gadın işe gederken, uzun çarşı esnafının arasından geçip gettee için, esnaflar "yering, güneş battı meneş getti" dey düvenlerinin darabalarını basar hepsi de pavyona meneş'i seyretmeye gederlermiş. bu hanek de o zamandan galmadır.
köken olarak yufka kelimesinin antepçe söylenen şeklidir. ancak anteplicede manası, (yufka gibi) ince anlamında değil; gereksiz, işe yaramaz anlamında kullanılır.