çocukken gerçekleşmiş bir olay sonucunda söylenmiş bir serzeniştir.
bizim köyde bir hamo vardı, çok fakirlerdi. bir gün arkdaşıyla kavga edip dayak yedikten sonra,
yediği köteğin mahnasını, fakirliklerine bulmak için;
tama oğlum sen her gün sucuk yig, biz guru ekmek yik tama, demiştir.
lopçu kelimesi aynı zamanda futbol maçlarında kale önünde bekleyip, seken topları vs. gol yapanlara denir.
en büyük lopçu tanjudur mesela.
ayrıca çocukken oydağımız maçlarda defansa yardıma gelmeyip, kale önünde bekleyenlere
olum niye defansa gelmin, hep lopta during, top bekling derdik.
bizim orda bir maney ali vardı. çok yalan söyler ve yalan söylerken alnının çatını kaşırmış.
çok yalan söyliyen birine gene meney ali gibi alnının çatını kaşıyıp yalan söyling derler.
(bkz: berk yalan söylemek)
bizim bağdan hatırladıklarım ve yukarıda yazılmayanlar:
inek memesi: beyaz gerçekten inek memesi ucuna benzeyen tatlı bir üzümdür.
tilki kuyruğu: beyaz ve küçük üzümdür,üzüm habbeleri birbirinden ayrıdır, genelde üzüm hasadının sonlarına doğru olur.
barak türkmenleri, baraklar, oğuzların sağ kolu bozoklardan yıldızhan oğullarına bağlı beğdilli boyu içerisinde yer alan oymaklardan biridir.
1100'lü yıllarda firuz beğ'in önderliğinde anadolu'ya gelen baraklar önce yozgat yöresinde yurt tuttular, fakat devletle araları açılınca antep'e sürüldüler. antebin bulunduğu platonun güneyine tilbaşar yaylasına yerleştiler. bu coğrafi bölge, doğuda fırat'a (culap suyuna), batıda, nur dağlarına, güney ve güney batıda, halep ve amık ovasına kadar uzanır. bu bölgede arap ve kürtlerle uzun süre uğraşırlar.
dedemoğlu bir türküsünde:"ömrümde sevmezdim arabı kürdü, çekti çadırını karşıma kurdu" der. bu durum karşısında firuz beğ oymağın yarısını alarak horasan'a göç etti. geride kalan barakların bir kısmı anadolu'nun muhtelif yörelerine dağıldılar, diğerleri ise antep'te yaşamaya başladılar.
antep'te kalan barakların yaklaşık dörtte üçlük bölümü, padişah 2. süleyman döneminde bölgedeki devşirme unsurlarla sürekli kavga edip, bunların tarlalarını ve evlerini yaktıkları gerekçesiyle rakka'ya sürüldü. bu sürgün olayının 1690'lı yılların sonunda gerçekleştiği ifade edilebilir.
şu an ıran topraklarındaki horasan şehri atayurtlarıdır. horasan'dan 84.000 hane göç etmiştir. şu an gaziantep ilinin ıslahiye, karkamış, nizip, oğuzeli(şanlıurfa)(birecik,bozova,halfeti´nin aram,errah,cibin,argil,belasur,fistiközü ve keferbey köyleri,suruç ilçesinin bazi köyleri,bırecık´in altinova,gecittepe ve keskince köyleri, besni (adıyaman)ilçesinde özellikle kızılin, ören ve nevşehir ili hacıbektaş ılçesi aşağıbarak, yukarıbarak ve belbarak köylerinde ( samsun )vezirköprü ilçesi sofular köyün, amasya?da aşağıbaraklı, yukarı baraklı ve özbaraklı beldelerinde yaşamaktadırlar.kültürel olarak zengin bir sözlü kültüre sahiptirler.
kendilerine has kültürleri vardır. kültürlerinde kendi adlarıyla anılan barak uzun havaları önemli yer tutar. bu uzunhavalarda kendilerine ait bütün bilgileri sözlü olarak sonraki kuşaklara ulaştırmışlardır. ünlü ozanları karacaoğlan, dedemoğlu, kılınçoğlu, dadaloğlu ve garip'tir.