antepimizin en eski semtlerinden birisi...ismiyle cismiyle bir antep semti...isme dikkat!... çık,sorut!...sanırım tepeye çıkacaksın ama gördüğün manzara karşısında da sorutacaksın...:)))
gece yanığı: bir çeşit cilt hastalığı... halk arasında geceleri üzerinden yanan bir cisim,(çıra,mum,gaz lambası) geçince olduğuna inanılan bir hastalık....
tedavisi içinde çıra çevirmek eylemi gerektiğine inanılır.
çıra çevirmek: gece yanığı diye tarif edilen bir cild hastalığının tedavisi için;ocak olduğuna inanılan aileye mensup kişilerce yapılan bir tedavi şekli...antep te çeşitli hastalıkları tedavi ettiğine inanılan çeşitli ocak lar bulunur du.
günümüzde bile tükürüğünün tedavi edici özellik taşıdığına inanılan aileler (ocaklar) var...entrimizi ilgilendiren gece yanığı hastalığına çare olduğuna inanılan çıra çevirmeyi yapan "çıraçevirenler"ocağını bizzat tanıyorum
bir yemeğin pişmesi için od (ateş) ne kadar gerekli ise,bir kadının ezilmemesi için de öncelikle kocasının o'na değer vermesi gerektiğini anlatan,(rahmetli annemin sıkça kullandığı) bir deyim...
kötülemek: işte bilinen anlamı dışında antep ağzında kullanılan bir kelime...bilinen anlamı dışında büyükçe bir işin hakkından gelmeye başlanılan durumu tarif içinde kullanılır...
-nasıl ettin oolanı everme işini hasan ağa
-bişey galmadı,kötüledik eyice...
*** **** ****
birde kötülemek temelinde hastalık tarifi var;kötülenmek.
-o ne gız niye kötülendin (zayıfladın) beyle?
hazne kelimesinin antepçeleşmiş hali... ancak antepçeleşirken "hazne"kelimesinin kullanılabildiği bazı anlatımlardan da ayrışmıştır...hazne kelimesini bir kişinin "kelime haznesi"şeklinde kullanabiliriz ama "hazna"yı kullanamayız
sevgili halfeler,"seri emniyet" firmasını unutmuşlar... fındıklı toros ve çayırağası nın tahtını ciddi bir şekilde sarsmışlardı...havalı apollo denilen otobüslerle şehre ayrı bir hava getirmişlerdi...
otogarın olmadığı yıllarda her firma kendi yazıhanesinden hareket ederdi.
çayırağası ve fındıklı toros bitişik komşu şeklinde hotel kalelinin yanından hareket ederlerdi.
seri emniyet ise şimdiki balıklı mescidinin olduğu aralıkta daha sonra da şimdiki şekerbankın olduğu yerde çalışırdı...
seç otobüsleri suburcu caddesin de mehmet paşa camii si nin karşısında açıldı daha sonra çocuk hastanesi karşısın da sigorta hizmet binasının yanında hizmet verirdi...
1950 li yıllarda nişanlı bir kıza arkadaşları nişanlısının nasıl birisi olduğunu sorarlar.yakışıklı mı,boylu poslumu mu...kız utana sıkıla cevap verir" şey yahışıklı olmasına yahışıklı .yanı anneycanız ne cip uzun ne cip kısa"
ortalık kahkahadan yıkılır.kahkahaların sebebi çok geçmeden anlaşılır.damat adayının adı necip'tir.***
antepi uzaktan sevmek asklarin en guzeli mi: hep gurbetlik yaşadık,kimi zamanlar hasrette çektik.
ancak bu başlık dışarıdan hasretlik çeken antepliler için.
duygularını bizimle paylaşsınlar...
antep aşkı neymiş anlasın dünya alem
eskiden cuma günlerinin resmi haftasonu tatili olduğu günlerden kalma bir ifade...yani şimdiki cumartesi gününün konumunda olan perşembe gününün adından türetilen bir kelime.perşembe=hamis,dolayısı ile perşembe günü alınan haftalık ücretin adı da "hamislik" oluyor...
pazartesi=isleyn
salı=telate
çarşamba=erbaa
perşembe=hamis
cuma=cuma
cumartesi=sep
pazar= ahad
bayram arefeleri ve gecesini ibadetle geçirmek isteyen antep hanımlarının hem ibadet hem yemek yapmalarına imkan tanıyan bir yemek türüdür yuvalama...tesbih tanesini andıran pirinç köfteciklerinin her bir tanesi için getirilen kelime-i tevhid yuvalamayı bir anlamda kutsanmış bir yemekde yapmaktadır.zaman tünelinde tesbih kısmı unutulsa da yuvalamanın ramazan bayramlarının değişmez yemeği olmasının nedeni budur.
garinin oğlanı sel götürmesi:antep yöresinin mevsim özelliklerini özetleyen bir deyimi...ılk baharın sağanak yağmurlarında oluşan selleri işaret eder.oğlak koyun ve keçilerin doğum zamanını,selin götürdüğü şeyinde hem (bkz: gari)(ihtiyar kadın)hemde oğlak (keçi yavrusu) olması selin çok büyük boyutta değil,küçük boyutta olacağını tarif eden mükemmel bir anlatımıdır.
"birden yağmura tutulduk anam"
"ee tam da garinin oğlaanı selin aldııı günlerdeyk taman"
bir yemeğin pişmesi için od (ateş) ne kadar gerekli ise,bir kadının ezilmemesi için de öncelikle kocasının o'na değer vermesi gerektiğini anlatan,(rahmetli annemin sıkça kullandığı) bir deyim...
degirmi:kare...veya kareye yakın dörtköşe şekil...
"avuç içi gibi des değirmi arsası var"
antep'in önemli semtlerinden değirmiçem'in adı da ordan gelmektedir."kare şeklinde çimenlik yer "anlamı taşır
elatına binip çalımsatmak diye buna denir.
bizene cimbomdan fenerden veya bir başkasından... gaziantepspor süper ligde ise onunla sevinir onunla üzülmektir antepliye düşen gerisi abesle iştigaldir,boyalı medyaya alet olmaktan ibarettir.
dünyanın başka hiç bir ülkesinde başka bir şehrin takımını tutmak gibi bir ucube davranış biçimi yoktur.örneğin bir barcelonalı real madrid'i tutmaz asla...