bu pilavın acı bir hikayesi var bende. rahmetli nenemlerin halleri vakitleri pek iyi değildi. çok sık olarak bu pilavı yapar, duru bir ayranla öğünlerini savuştururlardı.
oof of ne güzel bir şeydir o. yumuşacık ama lapa olmayan tam kıvamında pirinç taneleriyle kavrulmuş tel şehriyenin o mükemmel uyumu. (bkz: olsa da yisek)
(telefonda)
annem: gızım aaşama ne istersin ne yimek yapiym?
ben : anne acı şareli pilov yap da yiyek,yeen göynüm istey,yanına da turşu goyak..
annem: bes şareli pilov olur mu ? de tamam hele sen gel de gonuşuruk.
vakdı zamanında antebin en men yeen işlek bi yerinde bi lohanta varmış.lohantacı baarıy.
-pilovkene yiin uşaklar pilovkene.pilovkene yimezseez dolma yapar yidiririm size. dolmeyi de yimezseez şorba yapar içiririm size.
biz antepliyik bulgulusunuda yirik ,firiklisini de yirik. piriçlisini de yirik.meyhana pilovunuda.