anamın beylesil delikli bi dolma daşı vardı.
gabirliğe giderken soldahi maaralardan satın almıştı o yıllarda. (1970'lerde)
acayip bi daşdı ve rahmatlık anam için biz uşahlarından daha gıymatlıydı.
evin içinde goyacak yer bulamazdı.
hatta gomşulara öndünç verdiği bilem olurdu.
bigün pendir küpünün üstünde mahafaza olarah duruyhana pendir yimek isteyen pisiğin darbeleriynen yere düşüp un uvak olup gırılınca, anam rahmatlık yün attığı deyneknen beni "niye dolma daşına saab olmadın ulan
doyussun dolu.." (döyüsün dölü) deyni sohağın başına gader govaladıydı.
hey gidi günner hey.